Az mı kazanıyoruz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Kaloriferden sonra birde bahçeli müstakil evle vurdun beni :)
Senin kesin salincağinda vardı:) tershane aralarinda oynardik biz. Resmen şuanda kendimi acıların çocuğu gibi hissettim:)
Müstakil ama mütevazıydı yav. Mahalle arası evi işte. Evet salıncağım vardı, erik ağacına kurulu.
 
Konu sevgi mi daha önemli para mı daha önemli konusu değil.
Amaaan linç gelecekse de gelsin.
Kuru kuru sevgi de bir işe yaramıyor diyorum.
Doğru dürüst besleyeme, hiçbir istediğini alama, pamuklu sağlıklı kıyafetler giydireme, ileride işine yarayacak ekstra eğitim/kurs imkanı vereme. Sonra kuru kuru sevgi...
Avuntudan başka bir şey değil.
 
Ya ben anlamıyorum burda bir çocuğun beslenme gelişim ve eğitim giderlerinden bahis açılınca niye hep konu marka ya geliyor? Sizin için demiyorum ama kadına veya adama diyorum ki mesela etin kilosu şu kadar, şu yaşta çocuk günlük şu kadar tüketmek zorunda, aylık şu tutuyor, eyvah eyvah, ben sanki et-balik değil de 25 metrelik lux katamaran tekne almanız farz demişim gibi hırsla vay efendim biz hergun et mi yedik , vay efendim önemli olan sevgi, vay efendim abartiyorsun diye konuya girenlerin hepsi konuyu evvirip cevvirip illa markaya getiriyor...Vay arkadaş neymiş bu marka...Hangi marka bu, bı kere bile alınca çocuğu anında aile şerefi filmindeki karaktersiz oktay a dönüştürüyor? öğrenelim de yanlışlıkla almayalım diye soruyorum
 
Son düzenleme:
mesela benim de evimde asla yemek dökülmez.
büyük kuraldır benim için -annem de erkek arkdaşım da korkuyor resmen, bir şey atacaklar carlayacam diye. asla atmam bir şeyi. yiyeceğim kadar yaparım. çok yaptıysam tabaklamadan buzluğa kaldırırım. buzluğa girecek bir şey değilse karşı komşuma veriyorum. karşımda da 2 master öğrencisi kızçe var, hemen tabağı doldurup onlar da bana gönderiyor 2-3 güne.

ha istisnadır, evet bazen denge şaşıyor. mesela şu ara ev taşıyorum şehir içi. nakliye gecikti, eşyam (başka şehirdeydi) gelemedi. çıkacağım yer apart burada buzdolabı vs var. gideceğim yer boş ev, tadilatı yapıldı bi süre gidip geldim mecbur, oraya 0 beyaz eşya aldım.
2 ev 2 mutfak gibi oldu, biraz alışveriş düzen saptı. üzüldüm bir kaç şey bu arada bozuldu attım mecburen. ama değilse yemek de atmam, kıyafetlerimi de 20 sene filan giyebilirim çünkü itina gösteririm (sıkıldığım için ihtiyacı olan birilerine veriyorum, o ayrı). ha yıprandıysa ev kıyafeti yaparım, olmadı temizlik bezi yaparım.

artık itikad-inanç meselesi mi dersiniz, enerji vs. mi dersiniz bilmiyorum ama böyle çok döken çok dağınık bildiğim kim varsa madden zorlanıyor. ben inanıyorum bu bereket olayına.

Geçen gün kızım hoverboard istedi. Evdeki cry babyler, baby alive leri saymıyorum.
bunlar ne ???

çocuk olayı işin içine girince olayların seyri değişiyor.
 
Konuyu oraya getireyim de haklı çıkayım çabası o.
 
bir çocuğa vereceğiniz tek şey de para değil
Belli ki siz evde çaresizce fatura ödeyemediği için tartışan anne baba görmemişsiniz, ben bugün makarna yemek istemiyorum diye ağlayan çocuğa annesinin öfkelenip babasıyla tartışmasını çocuğun bu da benim hatam demesini
Bu hayatı yeşilçam mı sanıyorsunuz?
Allah kimseye bunları anlayacak şeyler yaşatmasın
 
+1
Fakir evlerinde iki günün birinde para kavgası çıkar.
Rahmetli babaannem varlık seviştirir, yokluk dövüştürür derdi.
çok haklı
Benim kardeşimde anne çorba içtik ben doymadım ki diyince annemin gözünde sevgiden çok çaresizlik ve öfke görürdük, boş boş konuşuyorlar yokluk ne bilmeyenler
 
Daha ne yapacaksınız? Sizinki gayet güzel geçim sıkıntısı yok.

Ama konu sahibi iki kişi ile geçirirsiniz de evet çocuk olunca bu maaşla biraz zorlanırsınız çocuk bezi, sütün olmazsa maması kıyafeti falan derken bişey kalmaz
 
+1
Fakir evlerinde iki günün birinde para kavgası çıkar.
Rahmetli babaannem varlık seviştirir, yokluk dövüştürür derdi.

Cok insan tanidim, diyar diyar gezdim ama fakir ve mutlu olanini görmedim. Asyada guru gördüm ama guru dışında raslamadim. Gördügüm en mutlu, gözlerinin içi gülen insanlara danimarkada rasladim.
Fakirlik ve caresizlik asla iç huzur sağlayamaz. Çocuğuma ilaç alamiyacak durumdaysam kocamla fanfini yapamam ama yapan yapiyor işte
 
çok haklı
Benim kardeşimde anne çorba içtik ben doymadım ki diyince annemin gözünde sevgiden çok çaresizlik ve öfke görürdük, boş boş konuşuyorlar yokluk ne bilmeyenler
Çekmeyen anlamaz maalesef.
İki yaşında yeğenim var. Maşallah anne babası gözünün içine bakıyor. Yediği içtiği, giydiği her şey olması gerektiği gibi.
Anne babanın durumu iyi, bakabiliyorlar. İlgi de var, sevgi de var. Çocuk pozitif bir ortamda büyüyor. Maşallah algıları açık, özgüvenli bir çocuk oldu.
Bizim büyüme şartlarımızla hiç bir mi ya?
 
Maşallah Allah tüm çocuklara kısmet etsin
Özgüvenli iç huzuru olan, manipülasyona kapalı bir çocuk yetişiyor
 
arkadaşla konuşmamıza ortadan dalıp sadece markadan bahsediyormuşuz gibi algılamışsınız lütfen önceki mesajları da okuyunuz
 
bunları yaşamadığımı nereden çıkardınız yaşamadıysam bile bunun için suçlu mu oluyorum? herkes kendi penceresinden bakarak yorum yapıyor. siz ne hakla beni yargılıyorsunuz anlamadım.
yazdıklarımı kendinize göre yorumluyorsunuz anladıklarınız sadece sizi ilgilendirir ben böyle bir şey söylemiyorum.
 
Ben çoook fakir tanıdım, çocukken herkes fakirdi çevremde.
20'li yaşlarda evleniyorlardı. Sonra hemen senesine bebek oluyordu. Art ardına bebekler demek daha doğru tabi. Bırak eti, tavuğu, balığı; evlerinde yumurta, zeytin, peynir aynı anda bulunmuyordu bu ailelerde.
Kadınlar çalışmıyordu, evde ev işi yapıyorlardı. Çocukları da besliyorlardı işte, öyle bakım denemez buna. Yaramazlık yapınca da bir güzel döverlerdi işte. Parasızlık, kocanın vizyonsuzluğu falan derken zaten hiçbirinde sağlam bir psikoloji yoktu.
Hepsi 30'larının başında 100 kilo, 45 yaşında gösteren mutsuz kadınlar olup çıkarlardı.
İşte onlar da çocuklarına oku oku diye ısrar ederlerdi. Ama okuması için bir çabaları var mıydı dersen, yok. Test kitabı, dershane, hoca? Para yok.
Çocuk zekiyse kendi kendine bir şeyler yapardı. Yapamazsa da çocuğa mal der geçerlerdi, bir işe verirlerdi.
İşte bu tarz hayatları şimdilerde festivallerde film olarak izleyip ödüller veriyorlar. :)
 
çok haklı
Benim kardeşimde anne çorba içtik ben doymadım ki diyince annemin gözünde sevgiden çok çaresizlik ve öfke görürdük, boş boş konuşuyorlar yokluk ne bilmeyenler

Empati yoksunlari. Bazi şeyleri anlamak için yaşamak gerekmiyor.
Benim sinifimda bir çocuk ekmek arasina sirke veya salca sürer getirirdi. Ozamanlar sınıfta toplu kahvalti edilirdi. Kizin utanmasi hala içimi cizlatiyor. Allahtan sinif öğretmenimiz cennetlik adamdi ve büfe tarzında beslenme yaptirmaya başlamıştı bize. Her çocuk getirdiğini ögretmenin masasina koyardi ve ordan alir yerdik.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…