- 23 Eylül 2014
- 3.882
- 4.026
Allah razı olsun. her yerim delik deşik. her yerim kanıyor.
çalışıyorum. maddi sıkıntım olmaz herhalde. annem ve babamın dairesi aile apartmanı içinde, halen her şey yerli yerinde. sanırım oraya yerleşeceğim, yani kürkçü dükkanına. bir an evvel evlenip çıkmak istediğim kürkçüye
kendime küçük bir ev tutmak istedim önce. çünkü kafamı dinlemeye, rahatça ağlamaya ya da dinlemeye ihtiyacım olur diye düşündüm. bir de kendi düzenine alışınca başka evlere sığılmadığını tecrübe etmişliğim var. ama sonradan akrabalarım O'nn beni rahat bırakmayacağını söylediler ve haksız değiller. ihtimal kuvvetli. benden ayrılmak ona iyi gelmeyecek ama öfkesi de dinmeyecek uzun süre. ben uzaklaştıkça öfkesi artacak. bilmiyorum ne zaman diner, ben öyle bir öfke hiç görmedim, günlerce artarak devam eden.
Büyük konuşmuşum evet. Sözümü geri alıyorum. Ama keşke düşünmeye, konuşmaya fırsat verseydi. Bir hafta önce de böyle boşanma diye tutturup beni perişan etmişti. Çok konuştum, çok anlattım böyle üzme, itme beni dedim, çok seviyorum söylediklerin beni mhvediyor dedim, yapma dedim. Anlaştık güya. 4.gün yine aynı.
Burası dünya, her şey olabilir tabi ama ben battım iyice. Artık gücüm hiç kalmadı.
Ortak ev ve arabamız var. Onlar satılırsa ortak payda kalmaz ve rahatsız edeceği bi sebep kalmaz sanırım.daha önce ev ve eşyalar için gereksiz çok rahatsız etmişti. Sanırım kötü de olsa iletişime geçmeye uğraşıyordu.
Şimdi de pişman oldu çoktan. Adım gibi biliyorum. Ben de çok üzgünüm ama arhık feda edebileceğim hiç bir şey kalmadı.
evet bu da bu "bazı insanlar" kategorisinde. ama söyledikleri öyle böyle şeyler değil. taş dinlese cam gibi tuz buz olur hakaretlerinden. tipim, suratım, namusum, ailem, arkadaşlarım, sırlarım, mahremim, son 5 yıldır ağzımdan çıkan kötü olan her şeyim ama her şeyim ortaya seriliyor.cunku bazi insanlar sadist olurlar, karsilarindaki insanlardan ayrilacaklari yoksa bile sirf uzmek icin oldukca ileri giderler sirf yalvarsinlar aman sensiz olamam yapamam desinler diye sirf onu durmak icin..senin tavrin ne oluyor?
evet Annem yok artık, ben ölene kadar yok. öldükten sonra kavuşuruz inşallah diye dua ediyorum. canımı çok yakıyor yokluğu ama Allah'a karşı da gelinmez. Ondan geldik Ona gideceğiz nihayet.En acısı da bir ömür kokusunu içine çekmek istediğin kişiyle olmadığını kabullenmek herhalde ..
Allah yardımcın olsun .. .
Eşinin problemi sadece karakter değil maalesef, psikolojik problemler de büyük etken ..
Ama eminim kendini hep haklı ve doğru gördüğünden asla tedaviyi de kabullenmeyecektir .
evet bu da bu "bazı insanlar" kategorisinde. ama söyledikleri öyle böyle şeyler değil. taş dinlese cam gibi tuz buz olur hakaretlerinden. tipim, suratım, namusum, ailem, arkadaşlarım, sırlarım, mahremim, son 5 yıldır ağzımdan çıkan kötü olan her şeyim ama her şeyim ortaya seriliyor.
bunları duyunca önce kafama kaynar su yemiş gibi oluyorum, kalbime sıkışma geliyor, nefesim kesiliyor, sus diyorum, yazıklar olsun diyorum. oda değiştiriyorum. başıma gelip daha da söylendikçe benim hakkında böyle düşünen bir adamın yanında kalamam deyip evi terk etmeye çalışıyorum gece saat 11 bile olsa. kapının önünde itişme oluyor. gitme tmam konuşalım demiyor da yarın sabah gidersin pislik, adamsın ya gece çıkmaktan korkun da yok diyor, evin içine savuruyor. ben ağlaya ağlaya uyuyorum. ertesi gün işten sonra eve gelirsem bir kaç günde barışıyoruz ama öyle kelli fellli özür falan yok yani. eve gelmezsem hakaretlere eve gelene kadar devam ya da adliye.
2 gece önce gene başıma gelip gelip sayıyor ama saçma sapan. cevap versene diyor ben susuyorum. hep aynı şeyler ne diyim dedim. ısrar etti. cevap verecek bir şey yok dedim. gene ısrar edince. bana artık komik geliyor anlattıkların dedim. neye cevap vericem ki dedim. vay bana hiç muamelesi yapıyorsun, işte adam yerine koymuyorsun, benim üzerimde hiç bi etkisi yokmuş diye bi başladı hakaretler küfürlü cümlelere, namussuzluğuma vardı. gene kaçmak kurtulmak istedim. defol ...spu diye kapı dışarı itti ben çıkarken. yarım saat ağladım sokaklarda, geri döndüm, arada sürekli geldi başıma. sürekli ufak ufak söylendi. hep ağladım. nefes alamadım, balkonda oturdum hep. arada iç çekiyorum diye beni sessiz ol millet duyucak diye uyardı! kendisi az önce bağıra bağıra küfretti kimse duyacak mı umrunda değildi, herkes benim iç çekişimi duyacakmış!
evliliğine ağlıyorsun de mi dedi bir de. daha çok ağlayacaksın dedi. sensin bunların sorumlusu dedi. o gün "benim her dediğime evet diyeceksin" dediğinde tamam deseymişim bunlar olmazmış. hiç konuşmadım, gece uyudum uyandım ağladım.
beni istemeyeni ben hiç istemem tavrındayım. ham hakaret yiyip hem de yalvaramazdım ki.
evet Annem yok artık, ben ölene kadar yok. öldükten sonra kavuşuruz inşallah diye dua ediyorum. canımı çok yakıyor yokluğu ama Allah'a karşı da gelinmez. Ondan geldik Ona gideceğiz nihayet.
diğer yanda, kendi rızasıyla ölüm yaratan bir mahluk var. kıyaslanamaz acılar ama ikisi de çok kötü. aklımda bir olmazsa biri oluyor ve gözüm her daim nemli.
neyse ki çalışıyorum evet.rahatsız etmesi için iki parça eşyaya ihtiyacı yokki yeterki etmek istesin senin yüzünden der dayanır kapına. çalışıyormusun ona ihtiyacın var mı yada destek olacak birileri. umarım bundan sonra iyi bir hayat seni bekliyor olur.
sevginin büyüklüğü okadar belli ki ama işte bir yerden sonra fayda etmiyor çok sevmek bir anlam taşımıyor. asla bitmeyecek hep bi iyi bi kötü olacak. belkide bi kaç yıl sonra çok şükür diyeceksin belli mi olur. iyi düşün iyi olsun kendini yıpratma herşey olacağına varır
neyse ki çalışıyorum evet.
etrafımda kardeşlerim var, akrabalarım ve arkadaşlarım var. bir annem yok işte. herkes yardım etmeye çalışıyor ama ben anlatmaya utanıyorum. çünkü hep aynı hep aynı. bıktı herkes, ne olacaksa olsun diyorlar haklı olarak. bu dünyadan ben de gerçekten çok bıktım.
iyi ki bu site var. tanıdığın insanlardan daha çok yanımda tanımadıklarım.
çok üzgün ve mutsuzum, huzurlu da değilim. bunların sebebi sanırım hepsi ve dahası. bu kadar iniş çıkışı kaldırmıyor bünyem. basit olsaydı hayatım, ev-iş-çoluk-çocuk öyle yaşayıp gitseydim. öyle hayattan pek bir beklentim yoktu hırsım da yok zaten. azıcık huzura fittim.Şuan nasıl hissediyorsun, üzüldüğün evliliğin değil de daha çok eşine olan sevgin ve hayallerin sanırım ?
Bütün üzüntüne rağmen huzurlu musun ?
evet bu da bu "bazı insanlar" kategorisinde. ama söyledikleri öyle böyle şeyler değil. taş dinlese cam gibi tuz buz olur hakaretlerinden. tipim, suratım, namusum, ailem, arkadaşlarım, sırlarım, mahremim, son 5 yıldır ağzımdan çıkan kötü olan her şeyim ama her şeyim ortaya seriliyor.
bunları duyunca önce kafama kaynar su yemiş gibi oluyorum, kalbime sıkışma geliyor, nefesim kesiliyor, sus diyorum, yazıklar olsun diyorum. oda değiştiriyorum. başıma gelip daha da söylendikçe benim hakkında böyle düşünen bir adamın yanında kalamam deyip evi terk etmeye çalışıyorum gece saat 11 bile olsa. kapının önünde itişme oluyor. gitme tmam konuşalım demiyor da yarın sabah gidersin pislik, adamsın ya gece çıkmaktan korkun da yok diyor, evin içine savuruyor. ben ağlaya ağlaya uyuyorum. ertesi gün işten sonra eve gelirsem bir kaç günde barışıyoruz ama öyle kelli fellli özür falan yok yani. eve gelmezsem hakaretlere eve gelene kadar devam ya da adliye.
2 gece önce gene başıma gelip gelip sayıyor ama saçma sapan. cevap versene diyor ben susuyorum. hep aynı şeyler ne diyim dedim. ısrar etti. cevap verecek bir şey yok dedim. gene ısrar edince. bana artık komik geliyor anlattıkların dedim. neye cevap vericem ki dedim. vay bana hiç muamelesi yapıyorsun, işte adam yerine koymuyorsun, benim üzerimde hiç bi etkisi yokmuş diye bi başladı hakaretler küfürlü cümlelere, namussuzluğuma vardı. gene kaçmak kurtulmak istedim. defol ...spu diye kapı dışarı itti ben çıkarken. yarım saat ağladım sokaklarda, geri döndüm, arada sürekli geldi başıma. sürekli ufak ufak söylendi. hep ağladım. nefes alamadım, balkonda oturdum hep. arada iç çekiyorum diye beni sessiz ol millet duyucak diye uyardı! kendisi az önce bağıra bağıra küfretti kimse duyacak mı umrunda değildi, herkes benim iç çekişimi duyacakmış!
evliliğine ağlıyorsun de mi dedi bir de. daha çok ağlayacaksın dedi. sensin bunların sorumlusu dedi. o gün "benim her dediğime evet diyeceksin" dediğinde tamam deseymişim bunlar olmazmış. hiç konuşmadım, gece uyudum uyandım ağladım.
beni istemeyeni ben hiç istemem tavrındayım. ham hakaret yiyip hem de yalvaramazdım ki.
çok üzgün ve mutsuzum, huzurlu da değilim. bunların sebebi sanırım hepsi ve dahası. bu kadar iniş çıkışı kaldırmıyor bünyem. basit olsaydı hayatım, ev-iş-çoluk-çocuk öyle yaşayıp gitseydim. öyle hayattan pek bir beklentim yoktu hırsım da yok zaten. azıcık huzura fittim.
her ayrıntısı için heves ettiğim evimi terk etmek feci bir şey. gezme, tatil hayalleri planları kurduğum arabamızı sıfır alıp, bir kere alıcaz uzun yıllar bizim diyip dünya masrafa girip daha 5. taksitini ödemeden bir an evvel satmaya uğraşmak, gözünde bir angaryadan başka bir şey olarak görülmemesi ne felaket bir şey! giden ev araba olsun, eşya olsun valla o dert değil. dünya malı zaten. dert hayaller, emekler, duygular, yıllar ve güven.
Teşekkür ederim. aynen dırdırcı kadın kocam, susup aman hanım diyen adam da ben!Bu ilişkide ters olan ne biliyor musun? Normalde dırdır vırvıır eden, eski defterleri açan, adamın başına ekşiyen kadın olur ve erkek konuşmaz susar. Siz de tam tersi.
Anladığım kadarıyla çocukta yok, kaç kurtul dışarıda azınlıkta olsa gerçek adamlar var biri sana denk gelir elbet...
Ama eminim eşinin de bu hayatta en büyük cezası senin gibi seven bir kadını tamamen kaybettiğinde başlayacak .
teşekkür ederim. iltifat olarak kabul ettim hemen. ama akıllı mıyım değil miyim ben bilemiyorum. IQ iyi de sanırım EQ sıfırın altında. ikisini toplayınca yarım akıllı oluyorum belli ki. çok akıllı olsam idare etmeyi becerebilir miydim acaba ya da madem çok akıllıydım bunca saçmalığı nasıl kabul ettim? o zaman aptalım demek sonucu ortaya çıkıyor.Çok akıllı bir kadına benziyorsunuz ama maalesef gördüğüm kadarıyla erkekler çok akıllı kadınlara tahammül edemiyor.
Vazgeçilemeyen alışkanlıklar. Kolay iş değil bırakmak bitirmek. Hele kurulu düzenini bozmayı sevmeyen biri için cep telefonu değiştirmek bile büyük olay oluyor iç dünyasında...teşekkür ederim. iltifat olarak kabul ettim hemen. ama akıllı mıyım değil miyim ben bilemiyorum. IQ iyi de sanırım EQ sıfırın altında. ikisini toplayınca yarım akıllı oluyorum belli ki. çok akıllı olsam idare etmeyi becerebilir miydim acaba ya da madem çok akıllıydım bunca saçmalığı nasıl kabul ettim? o zaman aptalım demek sonucu ortaya çıkıyor.
evet öyle. benim gibi tabak çanakla duygusal bağ kuran bir insan için hazin bir son. ama er ya da geç buna alışmak durumundayım.Vazgeçilemeyen alışkanlıklar. Kolay iş değil bırakmak bitirmek. Hele kurulu düzenini bozmayı sevmeyen biri için cep telefonu değiştirmek bile büyük olay oluyor iç dünyasında...