bu durumda bence ya eşin seni sevmiyor, ya sıkılmış ya da adamın yapısı. başka bir seçenek göremiyorum malesef.
kendi evliliğimden biraz bahsedeyim sen sana faydası olabilecek kısımları kap canım.
ben 26 yaşında evlendim 1,5 yılı aştı evliyim. el bebek gül bebek büyüdüm. okudum bi süre çalıştım ne yemek ne temizlik bilmezdim. eşimle biz de severek evlendik daha evlenmeden bütün beceriksizliklerimi biliyordu. evlendiğimden beri ütü yapmadım diyebilirim. yapmayı da zorunda kalmazsam düşünmüyorum. fibromiyalji var kollarımı yordugum zaman da ağrıyor. hergün yemek yapmam arada tost yaparım. hastalandığım zaman nazlanırım çorba yaptırırım eşime. su damacanasını kendim kaldırıp yerine götürmem. evi her gün süpürüp silmem. pasaklı değilim ama pırıl pırıl da değilim kusurluyum normal bir insanım. eşim benim çok güçlü olduğumu bilir ağzının içine bakmam. sevdiğimi belli ederim ama karşılık bulamazsam ki bu hiç olmadı kısa tiripleri hariç, KÜKRERİM
eşim benim tuttuğunu koparan çok zeki bir kadın olduğumu düşünür ve benim karakterimi, merhametimi, dürüstlüğümü herkesten ayrı tutar bana hayranlık besler.
yani benim size diyeceğim, yeri geldiğinde bende çayına şeker atarım, babamınkine de atarım elime yapışmaz. ama oturduğum yerden yorgunsam ya da nazlanmak istiyorsam eşimden su isterim ya da meyve tabağı isterim.
evlilik karşılıklı özveri, karşılıklı fedakarlıktır. dört dörtlük olmanız gerekmez. bu itici olur bence. evdeki kusurlar sendeki kusurlar bile bir muhabbet sohbet sebebidir sonuçta.
eşinizi sevin çok sevin tabi ama ona bebeğinizmiş gibi davranmayın. ona erkeğiniz gibi davranın. ona muhtaç olmasınız da ondan bir şeyler isteyin. duvara çivi çakmasını. markete seninle gelip poşet taşımasını yorulduğunu söyle. yani tek başına bazı şeyleri yapama bence :) böylece dadıklıktan çıkar sende biraz onun bebeği olmuş olabilirsin :)
umarım eşin de hakettiğin değeri sana verir, daha çok gençsin. isteklerin de öyle doğal ki içim acıdı.