haftasonu kayınvalidemin yazlığındayken; o akşam gece hayatı daha renkli olan yazlığa 45 dakika mesafedeki bir bölgeye gidip biraz takılmak üzere plan yaptık eşimle. akşam yemeğimizi yedik, 22.00 gibi de hazırlandık. bizimkinin birden yüzü düştü, modu değişti. arabada eşime sordum annene noldu diye. kardeşime kızdı geç kaldığı için, bize kızdı bu saatte gittiğimiz için dedi. 'aa üstüme iyilik sağlık neyimize kızdı, bizim de bir haftasonumuz var elbette eğleneceğiz' dedim. konu kapandı.
ertesi sabah herkes kahvaltıda, kızına diyor ki 'abinler akşam seni çok bekledi, özellikle northernlight çok sayıkladı, ama sen geç gelince onlar da sensiz gitti.' hiç ses çıkarmadık. zira görümcem evde olsaydı da biz eşimle baş başa gidecektik.
neyse birkaç hafta sonra kayınvalidenin kardeşinin kızının düğünü var istanbulda, biz de kalabalık gideceğiz diye uçakla değil arabayla birlikte gidelim, düğün günü hepimiz birlikte oluruz, ertesi gün de istanbuldaki yakın arkadaşlarımızla, program yaparız, birkaç yeri gezeriz dedik ve arkadaşları da organize ettik. kayınvalide bunu duydu ve resmen kriz geçirmeye başladı. bas bas bağırarak yok bu demek oluyormuş ki biz onu istemiyormuşuz, onu yalnız bırakacakmışız, hiçbirşeyi birlikte yapmayalımmış, ayrı ayrı plan yapacaksak ayrı gidelimmiş. feryat figan derken eşim 'anne mantıklı ol, ajitasyon yapma, biz planımızı yaptık, bir gün sizinle bir gün arkadaşımızla oluruz, sizi de istediğiniz yere bırakırız siz de kendi kardeşlerinle güzel bir plan yaparsın' diyor. yok. zaten bizden hiçbir beklentisi yokmuş. ağlak ağlak bunu diyor.
artık kayınpeder devreye girdi o da bize hak verip karısını susturmaya çalışıyor. bre kadın, kardeşinin düğünü var, kardeşlerin var, kızın var, neyine yalnız kalacaksın? ben seni her yere kuyruğum gibi peşimden mi sürükleyeceğim. kaldı ki ben 8 yıllık arkadaşımla buluşacağım, konuşacağım özlem gidereceğim, ne senin yaşıtın ne bizim konular sana uygun, sen bu ortamdan ne keyif alacaksın?
o bağırtısını daha fazla dinlememek için yazlıktan çıktım arabamızın yanına gittim eşime de hemen buraya gelir misin diye mesaj attım. eşim geldi. 'Ben içeride kalmaya devam edersem kendimi tutamayacağım, öyle bir laf edeceğim ki birbirimizin yüzüne bakamaz hale geleceğiz. BANA ANNEM BABAM BAĞIRMADI, KİMİNLE NERDE NE KADAR GÖRÜŞECEĞİME KARIŞMADI, Senin anan ne hadle sesini yükseltebiliyor? ya eve dönelim, ya bir yere gidelim, ben aynı ortamda duramayacağım.' dedim. eşim de 'sen çok doğru ve soğukkanlı davranıyorsun, teşekkür ederim. annem gereksiz tepki veriyor, gördüğün gibi ben de cevabını verdim, şimdi giyinip denize girelim, sen de uzaklaşmış ol.' dedi. elim ayağım titriyor ama sinirden. içeri girdik mayoları giydik havluları aldık,, denize gittik eşimle. plajda uzun uzun konuştuk. bak dedim siz evlatsınız, birbirinize bağırır çağırırsınız affedersiniz, ben el kızıyım, affedemem, içimde biriktiririm, sonra patlarım. ona göre davranalım' dedim. eşim her konuda bana hak veriyor. annem gereksiz duygusal davranıyor ve ajitasyon yapıyor diyor. ben senin yerine cevabını vermedim mi diyor. 'haa o ajitasyonlara da karnım tok benim, size yapar bana işlemez. benden hiç beklentisi yokmuşmuş, ne beklentisi olacaktı benden? kendi kayınvalidesi ölüm döşeğinde 15 gün bak dediler de ayy ben yazları yazlığa gidiyorum nasıl bakayım dedi, şimdi utanmadan benden mi beklentisi olacakmış?' dedim. biz aman yalnız kalmasın aman sıkılmasın diye birkaç yere götürdük. iyilik yaptığımızı anlamamış görevimiz bellemiş şimdi bi kere böyle yapınca krize mi girdi? onun karnı zaten dün gecen ağrıdı.' dedim. 'annem sen ortamı terkedince farketti bence yanlışını kesinlikle anladı hatasını' diyor.
neyse yatıştım biraz 1 saat geçti. hoop benimki kızıyla el sallaya sallaya plaja yanımıza geliyor. g.tün g.tün yanımıza yanaşıp şirinlik yapıyor bir de. su çok güzelmiş girmeyecekmiymişiz. bana mantı versinmiş, yemeğim hazır olsunmuş, komşusu pike hediye getirmiş bize evlilik hediyesi, inşallah çok beğenirmişiz. elimde telefon yüzüne bakmadan instagram da takılıyorum. eşim yeni tıraş olmuştu diyor ki 'oğlum pek güzel oldun böyle sakın uzatma tekrar sakal.' eşim de dedi ki 'anne ona northernlight karar versin.' ben de sadece ayağa kalktım: ben denize giriyorum dedim, kendimi serin sulara bıraktım. denizden sonra da o yemeği hazırladı biz de yedik, trafiğe kalmadan çıkalım diye sofrayı da öylece bıraktım. hadi allahaısmarladık!' deyip geldik evimize.
ama o bağırışları aklımdan gitmiyor. keşke tepki verseydim, bana sesinizi yükseltemezsiniz diye deseydim
içim içimi yiyor. çok mu ezik durdum? nolur bişi diyin, sinirden parçalayıveresim var.