Burada kar eden de yok tabi ticaret değil, bu cümle uygun olmamış olaya.Arkadaşlıkta fedakarlık karşılıklı olur, biri 'Feda' ederken diğeri 'Kar' ediyorsa ona, fedakarlık değil ticaret denir.
Ben arkadaşıma misafir olarak gideyim, o cebinden sadece kendi yediklerinin parasını ödesin ve dolayısıyla benim için harcayacağı para "aklı sıra" cebinde kalsın (haydi senin dediğin gibi kar etmesin), sonra da sen bana "burada kar eden yok" de oldu.Burada kar eden de yok tabi ticaret değil, bu cümle uygun olmamış olaya.
Üniversite bitti çalışmaya da başlamadım keşke arkadaş edinebileceğim yeni bir çevrem olsa ama o da yok ki…Bulunduğunuz şehirden yeni bir çevre edinin bu şekilde kalıcı bir arkadaşlığınız yok gibi görünüyor çünkü. Evlenseniz, çocuğunuz olsa iyice kopacaksınız o yüzden şimdiden bitirmek lazım. Çok yakınınız olsalardı zaten şimdiye kadar kaç kere yanınıza gelmişlerdi.
Ben daha önce böyle bir konu açmadım belki benzeri açılmış olabilir hepimizin hayatlarında böyle şeyler oluyor maalesefBu konuyu daha önce acmis miydiniz? Çok tanıdık geldi.
Bence iliskilerde denge cok önemli. Hayatın alma-verme dengesini bozmamak lazım. Hep sen verirsen onların gözünde pek bir değerin kalmaz.
Neden? Çünkü İnsanlar emek harcadığı ilişkileri severler. Havadan kendisine gelen iyiliklerin bir süre sonra değeri azalır.
Ben son iki senedir bu kafaya eriştim. Eskiden hep verirdim,hep verirdim (yengeç kadını olmak), her organizasyonu ben yapar, her bileti ben alirdim.
Bir süre sonra bu alma verme dengesi gerçeğinin farkina varıp insanlardan iyilik bekler oldum. Ben de talep ettim, benim talebimi yapmayana ben de iyilikle gitmedim...
Bir komşu var mesela. Akraba aynı zamanda. Her hafta üç günü evcil hayvanına bakıyorum,bazen başka şeylerde de yardımcı oldum. Ama kadından/ailesinden benim yararima herhangi bir şey görmedim bugüne kadar. Geçenlerde yapsam elime yapışmayacak bir şey istedi. Sırf alma verme dengesini bozmamak için yapmadım:) çünkü neden hep vereyim, hep vereyim ki?
İnan ki, ben buna dikkat etmeye başladıktan sonra bana daha fazla şey verilmeye başlandı:) şimdi bana havadan biletler yağıyor (ki konu bile açmıştım KK'da. Kimse bana bir bilet bile almaz,her plani ben yapmaktan sıkıldım diye). Devamlı bir organizasyona davet ediliyorum, insanlar nedense bana bir şey verme yarişına girmiş gibiler (buna bisiklet gibi büyük parça şeyler de dahil), bulusmalarda tuvalete diye gidip hesabımi ödüyorlar, buluşmalara kızlar bile ellerinde çiçekle geliyor. Ya da benim etkinliğe davet ettigim beni evinde mükellef kahvaltıya davet ediyor...
Ben degismedim, çevrem çok değişmedi.
Değişen tek şey hayata bakış açım . Ve bu dengeye uymak isteyisim.
Bence sen de silkelen ve bu felsefeyi hayatına geçirmeye calis. Onlari ilcene davet et, gelmez de seni cagirmaya devam ederlerse bozulduğunu belli et.
Hayatının geri kalaninda da bu dengede Kalmaya çalış. Sana bir şey verene sen de ver ama sana bir adım atana koşma
Evet soylemelisiniz cunku siz gitmeyince size tavir yapiliyorsa onlar gelmeyince sizinde tavir yapma hakkiniz vardir . Her zaman anlayis gosteren neden siz olasiniz.Ben daha önce böyle bir konu açmadım belki benzeri açılmış olabilir hepimizin hayatlarında böyle şeyler oluyor maalesefO kadar haklısınız ki gerçekten çok fazla fedakarlık yapan taraf olunca bir değerim de kalmadı sanki.
Hepinize yorumlarınız için teşekkür ederim dediğiniz gibi bir dahaki sefere düşüncelerimi net bir şekilde söylemem en iyisi
Boşverin onlar da gelmesin,senin için buraya kadar geldik deyip hesap ödetirlerBu bir dert değil aslında hanımlar ama fikirlerinizi merak ediyorum. Arkadaşlarımın çoğusu İstanbul’da oturuyorlar bir tek ben İstanbul’a yakın başka bir ilçedeyim. Görüşme veya buluşma planladığımızda doğal olarak ben onların yanına gidiyorum. Buraya kadar bir sorun yok fakat onlar defalarca davet etmeme rağmen 1 kere bile gelmediler. Yine sorun değil fakat yol ücretleri vs derken artık eskisi kadar sık gidemiyorum ben de bu sebeple bana afra tafra yapmaya başladılar. Örneğin ailemle teyzemlere gitmemiz gerekiyor İstanbul’a, arkadaşlarıma ayırabileceğim bir vaktim olmuyor öğrendiklerinde resmen bana hesap soruyorlar. Hani gelemiyordun, hani vaktin yoktu gibi sorularla. Bu durum çok canımı sıkıyor. Feribot fiyatları önceden 20 tl civarındaydı şu an 100 tl gibi bir şey bu yüzden sık gelemiyorum artık ne olur anlayın beni diyorum yine söyleniyorlar ama bir kere bile “sen yeter ki gel biletini biz hallederiz” diyen olmadı. Kimseden de böyle bir beklentim yok aslında ama hem bana yanlarına gidemediğim için söylenip hem de kendilerinden hiçbir taviz vermemeleri tuhafıma gidiyor artık. Ben mi alınganlık yapıyorum bilmiyorum yine iki gün önce bir arkadaşımın töreni vardı rica etti bana sen de gel dedi ve sırf onun için gittim bu sefer kırmayayım diye. Törenden sonra ikimiz bir mekana oturduk hemen hesap ayrı ayrı ödenecek dedi. Yani ne bileyim tam tersi olsa o sırf benim için benim oturduğum şehre gelse ben asla ona hesap ödetmezdim. Yanlış anlaşılmasın kimsenin 50-60 tl hesabımı ödemesinde de değilim ama ben onlar için maddi manevi hep elimden geleni yaparken onlar asla benim için bir şey yapmıyorlarmış ve arkadaşlığımız için bir ben çabalıyormuşum gibime geliyor artık. Sizin fikirlerinizi merak ediyorum ben mi alınganlık ediyorum sizce?
Durumun farkında değiller muhtemelen. Açıkça kırmadan söyleyebilirsin. Sizinle vakit geçirmek istiyorum ama hem maddi problemlerden dolayı o kadar sık gelemiyorum, hem de sizi birçok kez davet etmeme rağmen hiç gelmemiş olmanız beni kırıyor şeklinde.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?