Ay Allah'ın boynuzlusu akıl vermiş ya, şaka gibi cidden. Adam seni aldatsin sen donla ev temizle, tuvalet ov
çok saçma.
Dinlemeyin arkadaşınızı.
Benim de ilişkilerim güzel olur genelde, sevgililerim fedakar olur. Başka bir kıtada bile olsa ne yapar eder her fırsatta gelir, hatta eski sevgilim kısa dönemli ülkeme taşınmıştı dil iz bilmeden ben varım diye, yeni sevgilim iş buldu çok yakında temelli ülkeme taşinacak, Euro'lu işini bırakıp TL kazanacak.
Hiç de terkedilmedim, bir sevgilim benimle ayrılık konuşması yapmadı ya da ben ayrılık konuşması yapinca rahatlamadi. Yani belki yorum yapabilirim :)
Hiç de kimsenin g.tünün arkasını toplamadim, toplamam da.
Genelde sevgililerim benim guzelligimi vs hiç övmez (ki çok güzel bakımlı boylu poslu değilim). Ama yanımda çok mutlu hissettiklerini söyler. Beraberken hep büyük bir neşeyle davranırım (ask beni mutlu ediyor), bir şey anlattilarsa gözlerinin içine bakar da dinlerim, anlattiklarina önem veririm ve fil hafızam vardır asla unutmam (sevgilimin plakası onun için önemli bir şeydi - bir kere bahsetmişti. Araç kiraladığımız bir gün otoparkta ararken 'heh bu benimki' dedi, 'hayir,seninki xxyy'ydi' diye plakasini andım. Bu çok hoşuna gitti mesela 'nasil da hatırladın' diye. Ben de 'senle ilgili hiç bir şeyi unutmam' dedim
Demişsin ya hayatımdaki kişiyi asagilayasim geliyor. Ben hayatımdaki insanı över dururum, pohpohlamayi çok severim . Bir güzel özelliği varsa bu özelliği hep hatirlar takdir ederim ki kendini bu özelliğiyle tanımlasin:) mesela sevgilimin isminin anlamı tanrının hediyesi demek. Ve bana çok kıymetli bir hediye vermişti, tatilimizi çizgi kitap haline getirmişti. Ben oradan verdim gazı, durup durup 'adini kim koymuş? Tam adının hakkını veriyorsun / tabii ki en mükemmel hediyeyi sen hazirlarsin sonuçta xyz'sin" falan diye övüyorum. O da her seferinde çıtayı daha da yükseltmeye çalışıyor, bana üstüne çok düşünülmüş ve emek verilmiş hediyeler hazirliyor. Ya da bir eski sevgilim vardı, yüz yıldır ayni bölümü bitirememis, bazen uyuşturucu kullanan, annesinden harçlık alan saçma sapan bir cocuktu. Bazen bana günlük hayatın icinde komik siirler yazardı ben onu cuzdanimda falan tasirdim, şiirlerini överdim, ezberlerdim. Hatta 14 Şubat'ta keçeden fotoğrafınızın olduğu bir defter yaptırıp içine şiirlerini yazmıştım, o kadar pohpohlardim ki şiirlerini, havaya girerdi hep daha güzelini yazmaya çalışırdı:) aynı çocuga yoğun çalıştığım bir dönem 'sabah buluşalım, çimenlerde kahvaltı yapalim en azından görüşmüş oluruz' demiştim . O da patates faln kizartmis, yumurta haslamis. O kadar hoşuma gitti ve bunu belli ettim ki sonra karşı kıtada oturmasına rağmen sıkça bunu yapmaya gelir oldu, sabah erken kalkar çeşit çeşit kahvaltiliklar hazirlardi. Annesi sütlaç yapınca seviyorum diye gelir sepetime koyar giderdi falan.
Bence erkekler böyleler biraz. Pohpohla calisirlar. Ben bugüne kadar iyi özelliklerini övdüğüm hiç bir erkeğin o özelliğinin parlamadigina şahit olmadım:)
Aşağılamak çok üzücü bir sey. Neden aşağılayayim ki sevgilimi? O kadar sevmiyorsam ayrılırım daha iyi. İnsan hayatındaki kişiyi en iyi yerlere yakıştırmali, aşağılamak yerine.
Ayrıca sevgi gösterisinden çekinmem, Elele yürürken elini falan öperim
parkta bahçede dizime yatırır şarkı söylerim (alman sevgilim 'sen bir aysin, ben kara gece' ninnisini ezberledi dinleye dinleye. Şimdi geceleri o bana söylüyor), sandalyede oturuyorsa genelde üç beş dakka bir masaj yapasim gelir, Kulunçlari varsa ovarim bir güzel. özene bezene hediyeler hazirlarim, özlediysem özledim derim, mesafe varken onu arzuladiydam bunu dile getirirm, en büyük sohbet konularimizdan biri anılarımız olur, durup durup bir animizi hatirlariz , beraberken farklı şeyler yapmaya dikkat ederim. Kampa gitmek, bisiklete binmek, otostop çekmek, hayvan barınağı gönüllüsü olmak gibi. Gecelik konusunda arkadaşına katılıyorum, güzel güzel giyinmeyi severim , sevgilime gecelik almasını söylerim (heyecanlaniyorlar kendileri alınca, alışık olmadıkları için) , bunu asla tavsiye etmem ama güvendiğim biriyse yüzümün görünmediği çekici pozlar atarım vs.
Aslında bunlarin hepsi içimden gelir çünkü yengeç burcu vıcıklığı var bende. Ama ben böyle olunca sevgililerim de böyle oluyor ve ayrılmayı akıl ucundan geçirmiyorlar.
Bir keresinde mektubundaki yazısını övmüştüm (bir kere değil hep övüyorum gerçi) o günden beri bana küçük not da yazsa uzun mektup da yazsa hep daktilo yazısı gibi özene özene yazıyor. 
bir de ilginç bir biçimde karşına çıkan her insan da buna okey olup karşılığını veriyor falan
Cem Yılmaz diyor ya buralarda iyisin bu bölgede buradan çıkma demek o 
eleman temizliği zevkle ve şevkle yapıyor resmen
