Aralıklı Orucun Faydaları
İlk posta ekledim
Kilo vermeyi destekliyor.
Aralıklı orucun en önemli faydalarından biri yağ yakımını hızlandırması ve fazlalıklardan kurtulmanıza yardımcı olması. Pek çok kişinin geleneksel diyetler yerine intermittent fasting uyguluyor olmasının sebeplerinden biri de, sürekli olarak yediklerinizi ve kalorilerinizi takip etmek zorunda kalmamanız.
Intermittent fasting vücudunuzdaki yağ depolarının enerji olarak kullanılmasını sağladığı için, yağ yakımını ve kilo vermeyi hızlandırıyor. Yemek yediğinizde vücudunuz glikozu temel enerji kaynağı olarak kullanıp kalan besinleri de kaslarınızda ve karaciğerinizde glikojen olarak depoluyor. Vücudunuza düzenli olarak glikoz akışı sağlamadığınızda, vücut enerji kaynağı olarak kullanmak için glikojeni parçalamaya başlıyor. Glikojen azaldıkça vücut alternatif enerji kaynakları aramaya başlıyor ve yağ hücrelerine yöneliyor.
Intermittent fasting ve ketojenik diyet arasındaki benzerlik de, her ikisinin de vücudunuzu karbonhidratlardan mahrum bırakarak yağı enerji kaynağı olarak kullanmaya zorlamasından ileri geliyor.
2015 yılında yapılan ve gün aşırı orucun vücuttaki etkilerine odaklanan bir araştırmada, bu orucun vücut ağırlığını %7 oranında azalttığı ve ortalama 4 kg yağ kaybı sağladığı sonucuna ulaşılmış. Tüm gün oruç ile de benzer sonuçlara ulaşılırken, bu yöntem vücut ağırlığında %9 oranında azalma sağlamış (1). Ancak tüm gün orucun kaslar üzerindeki etkileri yeterince açıklanmamış.
16/8 aralıklı oruç uygulamasına odaklanan bir başka araştırmada, bu metodun vücuttaki yağ oranını gözle görülür oranda azaltırken kas kütlesini ve kuvvetini koruduğu sonucuna ulaşılmış (2).
Kan şekerini düzenliyor.
Yemek yediğinizde, karbonhidratlar glikoza parçalanarak kana karışıyor. İnsülin adı verilen hormon ise glikozu, kan dolaşımından enerji olarak kullanılacağı hücrelere taşıyor. Ne var ki diyabetiniz varsa, insülin her zaman görevini yerine getiremiyor. Bu durumda kan şekeri yükselerek yorgunluk, susuzluk ve artan tuvalet ihtiyacı gibi problemlere neden oluyor.
Konuyla ilgili yapılan bazı araştırmalarda, aralıklı orucun kan şekerini düzenlediği, hızlı iniş ve çıkışlara engel olduğu sonucuna ulaşılmış.
Yapılan araştırmalardan birinde, diyabetli katılımcılar iki hafta boyunca her gün ortalama 16 saat boyunca oruç tutmuş. İki haftanın sonunda katılımcıların kilo vermelerinin yanı sıra kalori alımının azaldığı ve kan şekeri oranlarında belirgin bir düşüş olduğu görülmüş (3).
Bir başka araştırmada ise, orucun kan şekerini %12 oranında düşürmesinin yanı sıra insülin seviyesini yaklaşık %53 oranında düşürdüğü görülmüş. Araştırmanın sonucu ise şöyle: İnsülin salgısını engellemek, insülinin daha verimli çalışmasını ve vücudunuzu insülinin etkilerine karşı daha hassas olmasını sağlıyor (4).
Kalbinizi koruyor.
Intermittent fastingin en etkileyici yönlerinden biri de, kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkileri. Araştırmalar aralıklı orucun, belirli kalp hastalıkları riskini azaltarak kalp sağlığınızı koruduğunu gösteriyor.
Yapılan araştırmalardan birinde, aralıklı orucun kalp sağlığını destekleyen faktörlerden bazılarını olumlu etkilediği sonucuna ulaşılmış. Aralıklı oruç, iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterolü arttırırken, kötü kolesterol LDL’yi ve trigliserit oranlarını da düşürmüş (5).
Journal of Nutritional Biochemistry’de yayınlanan ve hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, aralıklı orucun adiponektin seviyesini arttırdığı sonucuna ulaşılmış (6). Adiponektin, yağ ve şeker metabolizmasında rol alan ve kalp hastalıkları ve kalp krizine karşı koruyan bir hormon (7).
Bir diğer araştırmada ise, gün aşırı oruçla beslenen farelerin kalp krizinden kurtulma şansının, normal diyetle beslenen farelere göre %66 oranında arttığı gözlemlenmiş (8).
ltihaplanmayı azaltıyor.
İltihaplanma, vücudun sakatlıklara karşı verdiği normal bir tepki. Diğer yandan kronik iltihaplanma ise, kronik hastalıklara yol açabilen bir durum. Hatta bazı araştırmalar kronik iltihaplanmayı kalp krizi, diyabet, obezite ve kanser gibi hastalıklarla da ilişkili tutuyor (9).
Nutrition Research’te yayınlanan bir araştırmada, Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin, Ramazan süresince inflamatuvar belirteçlerinde azalma saptanmış (10). 2015 yılında yapılan başka bir araştırmada ise, uzun süreli açlık pencereleri ile inflamatuvar belirteçlerin azalması arasında bir bağ bulunmuş (11).
Her ne kadar bulguları destekleyecek daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, yapılan araştırmaların sonuçları aralıklı orucun iltihaplanmayı azalttığı ve kronik hastalıklarla savaştığını destekliyor.
Beyninizi koruyor.
Kalp sağlığını koruması ve sizi hastalıklardan uzak tutmasının yanı sıra, bazı araştırmalar aralıklı orucun beyin sağlığını korumaya da yardımcı olduğunu gösteriyor.
Hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırma, aralıklı orucun bilişsel fonksiyonları geliştirdiğini, beyni hafıza ve öğrenme kabiliyetindeki değişimlere karşı koruduğunu göstermiş (12). Hayvanlar üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise, aralıklı orucun beynin yaşlanmasında görev alan belirli proteinleri etkileyerek farelerin beyinlerini koruduğu sonucuna ulaşılmış (13).
Son olarak, aralıklı orucun anti-emflamatuvar etkileri, Alzheimer gibi hastalıkların gelişimini de yavaşlatmaya yardımcı olabilir (14).
Açlığı azaltıyor.
Açlık hormonu olarak bilinen leptin, yağ hücreleri tarafından üretilen ve yemeyi durdurma sinyali veren bir hormon. Aç olduğunuzda leptin seviyesi düşerken, doymaya başladığınızda leptin seviyesi yükseliyor.
Leptin yağ hücrelerinde üretildiğinden, aşırı kilolu ya da obez kişilerde vücuttaki leptin hormonu daha yüksek oluyor. Ne var ki dolaşımdaki yüksek miktardaki leptin, leptin direncine yol açabiliyor ve açlık işaretlerine karşılık verilmesi zorlaşıyor.
80 katılımcıyla gerçekleştirilen bir araştırma, araştırmacılar intermittent fasting sırasında leptin seviyelerini ölçümlemiş ve açlık penceresindeki gecelerde leptin miktarının daha düşük olduğu sonucuna ulaşmış (15).
Düşük seviyedeki leptin, daha az leptin direnci, daha az açlık ve daha çok kilo kaybı anlamına geliyor.