Şimdi müsait oldum rahatça yazabilirim; ben böylesi durumlarda hiç üşenmiyorum; gerekirse ayağına kadar gidip suratına lafımı çarpıp dönüyorum. Birinde düzelme ışığı görüyorsam vicdanına hitap ediyorum, görmüyorsam aklına üstü kapalı hakareti basıyor kendimi rahatlatıyorum; çoğu kez de pes etmiyorum, bizzat uğraşıyorum, bazen deliriyorum kimse bir şey diyemiyor; içime atacağıma dışıma patlatıyorum.
Trafikten örneklerle başlayayım Turuncu:
Nişanlıyım herhalde o zamanlar, yağmurlu gün cadde acayip kaygan, deli gibi yağıyor ve direksiyondayım şehir içinde. Araç solluyorum, girmişim sinyali verip şeride; önümdeki araç tam o sırada sinyali verdi direksiyonu sola kırdı ve ben o araca çarpmamak + kaldırımdakileri ezmemek için direksiyonumu ani frenle ağaca doğru çevirdim ve ucunda durdum. Hani o kayganlıkla ağaç tutsun diye, yoksa savrulup birilerini ezeceğim.
Bu sürücü, bi duraklar gibi yaptı, hemen ara yola girdi izini kaybettirmek için.
Vitesi geri taktım, o ara yola peşinden girdim ve o aracı yakalayıp önünü kestim.
Arabadan indim elimde telefon trafik polisini arıyorum bir yandan, bir yandan avazım çıktığı kadar bağırıyorum "Öyle kaçamazsın anladın mı?! Çek arabanı kenara, bana da trafiği tıkattırtma lan" diye. Kadın sürücü. Diyor ki "Sinyal verdim ben ama görmedin" . "Ben de sinyal verdim ve hatta seni solluyordum! Bu yan aynaların süs diye mi var o arabada ha?! Çabuk çek kenara arabanı, insan olsaydın durur, yanıma gelir bakardın, iyi misin derdin, bu bile yeterdi!!" diye bağırmaya devam ettim. Kenara çektirttim, polisi çağırttım, milleti de komple başıma topladım. "Bu da sana ders olsun! Bi dahakine kaçmadan önce aklına gelsin!" dedim. Kadın polis geldikten sonra bile korkudan tir tir titriyordu, unutamadığı bir ders olmuştur işte.
Bir başka örnek;
Pazara uğrayacağız eşimle, (Hamilesin diye meyvenin adını vermeyeceğim) o mevsim ve deli gibi canım istiyor, pazara seralardan yığıyorlar buraya, gittik, sadece onu alıp çıkacağız belki 5 dk kadarlık bir iş. Gittim aracı taaa ebesinin nikahına park ettim çünkü salağım, çünkü diğerleri gibi pazarın önüne arabamı sokup oraları tıkamam lazım.
Aracı park ettim, el frenini çektim, ineceğim kapımı açacağım ayna kesiyorum gelen-giden var mı derken gümm arkadan bir başka araç vurdu.
Adam özür dileyeceği yere, bana diyor ki "Yanlış yere park etmişsin, kadın şöfor değil mi işte" böyle söyleniyor. (Park yasak yerde de değil, yanlış park da değil)
Torpidoda ehliyet kursunun kurallar kitabı vardı; onu aldım adama fırlattım "Aç burada duran arabaya çarpmak neymiş okuyadur, ben de şu hasarı videoya bi alayım sonra polisi arayınca anlatırsın derdini" dedim. Adam kıvırmaya başladı; "Polise gerek yok aramızda hallederiz"ler filan. Hiç muhatap almadım, direkt polisi aradım geldiler, çat tutanak "Burada sigortana kadar işletmeden seni bırakmıyorum!" da dedim, orada tüm işleri 2 saat demeden hallettirdim ve adamın araması olduğu da çıktı polisler bakarken, kafadan tutup aldılar merkeze.
Ses çıkarmasam, yıldım la sizden deyip pes etsem, o olası suçlu herif bu vesileyle yakalanamayacaktı mesela.
Böyle çok örnek var; apartmandakilerden var, belediye işlerinde var, hastanede var vb. haklarını bilip ona göre gerektiği gibi çıkışınca kuzuya dönüveriyorlar.
Bahsettiğiniz kargo şirketinin yurtiçi kargo olma ihtimali %99.99
Kapıya kadar geliyolar evde bulamadık diye kağıt yapıştırıp gidiyorlar bu ne saçmalık anlamadım gitti
Trafikte başıma gelen en ütopik şey,
Öğrenciyim, staja gidiyorum.
Sabah 6, ara sokaktan fırlayan bir araç dannnn diye çarptı...
Neyse indik arabadan, önce ben onun arabasını gördüm, oh dedim kuru gürültü, hasar az derken, kendi arabamı gördüm şok :)
Arabada bir teyze var, kocası yoğun bakımdaymış, ölüm haberi gelmiş ağlıyor,
Yanındaki çocuğun yaşı 16.
Ehliyeti Yok.
Ama direksiyon başında...
oğlum yayaya da çarpabilirdin diyorum o da ağlıyor :)
abla bak biz buranın ailesiyiz, bu babamın kartı diye kart uzattı. Neyse fotoğrafları çektim. Aracın da ruhsatını aldım. Boş gidersem bulamam korkusuyla. Bunlara da taksi çağırdım. Arabalarını da garajlarına ben park ettim...
Ailemin yaşadığı muhit sağlam bir yer.
Hani neden taksi değil de özel araç? Hem de o halde?
alışkanlık mı, salaklık mı, şoktan akıl mı edemediler... garip işte...
Sonrasını erkek kardeşim çocuğun abisi ile aralarında hallettiler. Sigorta falan karıştırmadılar, her şeyleri dışarıdan ödediler.
Sebep?
Araç zırhlı araç. Ve ruhsata işlenmemiş...
Onların iki çizikle atlatıp Benim aracın haşat olması Bundan yani...
Ehliyetsiz sürücülü, illegal zırhlı aracı kaç tane bulursun trafikte sen düşün Bahtsız turuncuyu :))
Tahmin ettim. Geçen sene başıma geldi okuldayım ve güvenlik kapıda, bahçe insan dolu. Dedim netten bakayım kargomun durumu ne adreste bulamamış beni. Okulun sokağından geçip gitmişler. Bir durdurup kafasını arabadan uzata güvenlikle muhattap olacak beni de uğraştırmayacak. Kaç yeri aradım, dedim hadi bulamadınız bir haber verseniz geldik diye, arsız arsız diyorki öyle bir zorunluluğumuz yok, mesajla filan bildirmek iş tanımlarında yokmuş. Genel merkezi aradım tekrar getirtirdim okula kargoyu, ama birkaç gün uğraştım.Ups
Kapıya kadar gelme sebepleri araçlarda artık çoğunlukla gps var.
Yani gittim bulamadım demek ispatlı artık :)
Konularımın çoğu benzer sorun :)
Neden dediğim için beyaz kod kullanan doktor gördüğüm için şaşırmıyorum.
Tahmin ettim. Geçen sene başıma geldi okuldayım ve güvenlik kapıda, bahçe insan dolu. Dedim netten bakayım kargomun durumu ne adreste bulamamış beni. Okulun sokağından geçip gitmişler. Bir durdurup kafasını arabadan uzata güvenlikle muhattap olacak beni de uğraştırmayacak. Kaç yeri aradım, dedim hadi bulamadınız bir haber verseniz geldik diye, arsız arsız diyorki öyle bir zorunluluğumuz yok, mesajla filan bildirmek iş tanımlarında yokmuş. Genel merkezi aradım tekrar getirtirdim okula kargoyu, ama birkaç gün uğraştım.Ups
Kapıya kadar gelme sebepleri araçlarda artık çoğunlukla gps var.
Yani gittim bulamadım demek ispatlı artık :)
Hayır.Para cezası vs bir yaptırımı oldu mu?
Benimle bile aptal yerine kondugumda sessiz kalırdım gördüm ki olmuyor işler yürümüyor cirkefleserek şikayet etmeye başladımgeçen haftadan başlayayım...
Oğlum gece kusmaya başladı, normalde allah biliyor 42 derece ateşle çocugu acile götürmem. O derece nefret ederim acilden
Ama o kadar çok ağladı ki ‘karnım agrıyor’ diye, içime kurt düştü apandisit falandır diye korkumdan biraz da gittik acile.
Neyse zaten adımı attık, acil doktoru muayene etti, kan-idrar tahlili istedi, serum takalım dedi. Serumu reddettik, kötü tecrübemiz var, onun yerine iğne yazdı.
Hemşire kan almaya çalıştığı, damarı bulamadı, 5. Giriş bir o kadar da deri altında iğne döndürdükten sonra 3-4 damla kadar ancak aldı. Lab denesin, inşallah çalışabilir dedi. Herneyse tahlil sonuçları çıktı.
Hemşireye sordum, lab çalışamadı kanı diyip idrar tahlilinin sonucunu verdi.
Doktorun yanına girdim, kan tahlilini ben gördüm temiz dedi :)
Gördünüz yani? dedim. Evet dedi.
İlaç yazdı.
Dışarı çıkınca lab a gittim sordum. Hayır kan tahlili çalışamadık dedi.
Hemşirenin elinden geleni yaptığını dusunuyorum. Evet çocuğun canı yandı ama zaten damarının zor bulunduğunu biliyorum.
ama bu doktorun karşısındakini aptal yerine koymasını hazmedemiyorum. Yalan söyleme ya... de ki kan tahlili çıkmadı.
Adamın yüzüne vurmadım. Şikayet de etmedim.
Peki bunu ne hatırlattı?
Gelelim bugune.
Kargodan mesaj geldi,
Evinizde sizi bulamadık diye.
Geri aradım, evdeyim, adreste mi sorun var dedim. Ben kapının önündeyim b6 dedi.
Hayır b9 dedim.
Gerçekten de 1 dakika sonra geldi. Paketi uzattı, adreste yanlışlık olmuş dedi/
Adreste yanlışlık olamaz aslında, şöyleki düzenli alışveriş yapıyorum, 15 te 1.
Ve kayıtlı hesap, otomatik adres girer vs...
bu sivri zeka, paketin üzerindeki 9 u tükenmez kalemle sözde karalayıp (çünkü 9 hala gözüküyor) altına 6 yazmış.
Çünkü çok uyanık.
Çünkü biz aptal.
Ya yanlış gördüm de be adam.. niye yalan söyleyip bir de eline yüzüne bulaştırıyorsun.
Hem nereden çıktı bu uyanık geçinenler?
Rezil mi edeyim illa? Şikayet mi edelim? Çirkef mi olalım aptal olmadığımızı ispatlamak için?
Bu çiğlik nedir ya?
2 örnek. Ama şu son 15 günde belki 6-7 şey daha yaşadım. Saf falan mı görünüyorum acaba?
Doktor görmediği kan tahlili için neden gördüm desin ki sonuçta taş atıp kolu yorulmayacak ki gerçeği söylemesi onu yormayacak ki ben anlamadım yalan söylemesini. Hem siz neden doktora ama hemşire kanda çalışamadıklarını söyledi demediniz öylece tamam dediniz. Serum taktırmanız da iyi olurdu ateş durumunda. Sessiz kalıp neden kabullendiniz.
Kargocu konusunda da getiren kişi siteye kadar gelmiş zaten neden sizin eve getirmek istemesin de yalan söylesin ha sizin sitede olmazdı başka yerde olurdu derim ki üşendi ama öyle bir şey de yok. Çocuk değiştirmiştir yanlış yazılmış demek ki düzeltmiş neden hemen yok üstünü çizmiş özellikle diyorsunuz. Kargodan da sizi evde bulamadık diye mesaj gelmez kağıt bırakırlar bırakmadan önce de ararlar bulamadık başkasına bırakalım mı diye komşu vs. Biz de bazen evde olmuyoruz komşuya bırakın diyoruz bazıları da direkt kağıt bırakıyor zaten size kargoyu getiren kişi mesaj attıysa" ki döndüğünüze göre çocuk attı o zaman mesajla uğraşana kadar zaten getirirdi kargoyu biraz saçma.
geçen haftadan başlayayım...
Oğlum gece kusmaya başladı, normalde allah biliyor 42 derece ateşle çocugu acile götürmem. O derece nefret ederim acilden
Ama o kadar çok ağladı ki ‘karnım agrıyor’ diye, içime kurt düştü apandisit falandır diye korkumdan biraz da gittik acile.
Neyse zaten adımı attık, acil doktoru muayene etti, kan-idrar tahlili istedi, serum takalım dedi. Serumu reddettik, kötü tecrübemiz var, onun yerine iğne yazdı.
Hemşire kan almaya çalıştığı, damarı bulamadı, 5. Giriş bir o kadar da deri altında iğne döndürdükten sonra 3-4 damla kadar ancak aldı. Lab denesin, inşallah çalışabilir dedi. Herneyse tahlil sonuçları çıktı.
Hemşireye sordum, lab çalışamadı kanı diyip idrar tahlilinin sonucunu verdi.
Doktorun yanına girdim, kan tahlilini ben gördüm temiz dedi :)
Gördünüz yani? dedim. Evet dedi.
İlaç yazdı.
Dışarı çıkınca lab a gittim sordum. Hayır kan tahlili çalışamadık dedi.
Hemşirenin elinden geleni yaptığını dusunuyorum. Evet çocuğun canı yandı ama zaten damarının zor bulunduğunu biliyorum.
ama bu doktorun karşısındakini aptal yerine koymasını hazmedemiyorum. Yalan söyleme ya... de ki kan tahlili çıkmadı.
Adamın yüzüne vurmadım. Şikayet de etmedim.
Peki bunu ne hatırlattı?
Gelelim bugune.
Kargodan mesaj geldi,
Evinizde sizi bulamadık diye.
Geri aradım, evdeyim, adreste mi sorun var dedim. Ben kapının önündeyim b6 dedi.
Hayır b9 dedim.
Gerçekten de 1 dakika sonra geldi. Paketi uzattı, adreste yanlışlık olmuş dedi/
Adreste yanlışlık olamaz aslında, şöyleki düzenli alışveriş yapıyorum, 15 te 1.
Ve kayıtlı hesap, otomatik adres girer vs...
bu sivri zeka, paketin üzerindeki 9 u tükenmez kalemle sözde karalayıp (çünkü 9 hala gözüküyor) altına 6 yazmış.
Çünkü çok uyanık.
Çünkü biz aptal.
Ya yanlış gördüm de be adam.. niye yalan söyleyip bir de eline yüzüne bulaştırıyorsun.
Hem nereden çıktı bu uyanık geçinenler?
Rezil mi edeyim illa? Şikayet mi edelim? Çirkef mi olalım aptal olmadığımızı ispatlamak için?
Bu çiğlik nedir ya?
2 örnek. Ama şu son 15 günde belki 6-7 şey daha yaşadım. Saf falan mı görünüyorum acaba?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?