• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

aptal yerine konmak

Çok geçmiş olsun, umarım iyidir çocuğunuz.
Malesef bunlar hayatın genel akışı içerisinde sık sık karşılaştığımız durumlar.
Cin olmadan adam çarpmaya çalışmak uğraşşan zaman kaybı bazen, bazen de uğraştıkça karşıda ki muhattapların işini yapmayanlardan daha aptal olma durumu var. Var da var anlayacağınız.
 
Aliexpress den sipariş verdim.. adam Çinden sorunsuz gönderdi kargomu.. kargo teslim günü geldi, normalde evde olmadığım zaman ptt ertesi günü yeniden teslimata çıkarıyor çünkü sordum teyit ettirdim.. o gün de haberim olmadığı için yürüyüşe çıkmıştım gelmiş.. eve geldim, tabi ne bir kağıt ne bir kargo belirtisi yok.. netten bakayım kargom nerede dedim ki ne göreyim, kargoyu office'e teslim etmişler :) adamı aradım, ben size verdim dedi.. dedim hayır, vermediniz.. allah allah size verdim dedi.. kimlik numarası var mı? dedim, bıdı bıdı bişiler geveledi, ilgileneceğim dedi kapadı.. bu daha önce de başıma geldiği ve sonuçsuz kaldığı için hiç yormadım kendimi.. yorsam kimi kime şikayet edeceğim?

işte bütün bunların sebebi liyakatın olmayışı.. o doktorun da, kargo görevlilerin de yaptıkları sorumsuzluk herhangi bir yaptırım olmadığını bilmelerinden kaynaklanıyor.. gidip şikayet edin, benim 10 dolarlık kargomu bulacak mı? hayır.. allah korusun kan tahlilinde bir şey çıkmış olsa "taktir"den başka bir açıklaması ya da sorumluluğu var mı? yok.. işin acısı gelecek günler bu günleri aratacak nitelikte maşallah, bunlar iyi günlerimiz yani..
 
Şimdi müsait oldum rahatça yazabilirim; ben böylesi durumlarda hiç üşenmiyorum; gerekirse ayağına kadar gidip suratına lafımı çarpıp dönüyorum. Birinde düzelme ışığı görüyorsam vicdanına hitap ediyorum, görmüyorsam aklına üstü kapalı hakareti basıyor kendimi rahatlatıyorum; çoğu kez de pes etmiyorum, bizzat uğraşıyorum, bazen deliriyorum kimse bir şey diyemiyor; içime atacağıma dışıma patlatıyorum.

Trafikten örneklerle başlayayım Turuncu:

Nişanlıyım herhalde o zamanlar, yağmurlu gün cadde acayip kaygan, deli gibi yağıyor ve direksiyondayım şehir içinde. Araç solluyorum, girmişim sinyali verip şeride; önümdeki araç tam o sırada sinyali verdi direksiyonu sola kırdı ve ben o araca çarpmamak + kaldırımdakileri ezmemek için direksiyonumu ani frenle ağaca doğru çevirdim ve ucunda durdum. Hani o kayganlıkla ağaç tutsun diye, yoksa savrulup birilerini ezeceğim.

Bu sürücü, bi duraklar gibi yaptı, hemen ara yola girdi izini kaybettirmek için.
Vitesi geri taktım, o ara yola peşinden girdim ve o aracı yakalayıp önünü kestim.
Arabadan indim elimde telefon trafik polisini arıyorum bir yandan, bir yandan avazım çıktığı kadar bağırıyorum "Öyle kaçamazsın anladın mı?! Çek arabanı kenara, bana da trafiği tıkattırtma lan" diye. Kadın sürücü. Diyor ki "Sinyal verdim ben ama görmedin" . "Ben de sinyal verdim ve hatta seni solluyordum! Bu yan aynaların süs diye mi var o arabada ha?! Çabuk çek kenara arabanı, insan olsaydın durur, yanıma gelir bakardın, iyi misin derdin, bu bile yeterdi!!" diye bağırmaya devam ettim. Kenara çektirttim, polisi çağırttım, milleti de komple başıma topladım. "Bu da sana ders olsun! Bi dahakine kaçmadan önce aklına gelsin!" dedim. Kadın polis geldikten sonra bile korkudan tir tir titriyordu, unutamadığı bir ders olmuştur işte.

Bir başka örnek;
Pazara uğrayacağız eşimle, (Hamilesin diye meyvenin adını vermeyeceğim) o mevsim ve deli gibi canım istiyor, pazara seralardan yığıyorlar buraya, gittik, sadece onu alıp çıkacağız belki 5 dk kadarlık bir iş. Gittim aracı taaa ebesinin nikahına park ettim çünkü salağım, çünkü diğerleri gibi pazarın önüne arabamı sokup oraları tıkamam lazım.
Aracı park ettim, el frenini çektim, ineceğim kapımı açacağım ayna kesiyorum gelen-giden var mı derken gümm arkadan bir başka araç vurdu.
Adam özür dileyeceği yere, bana diyor ki "Yanlış yere park etmişsin, kadın şöfor değil mi işte" böyle söyleniyor. (Park yasak yerde de değil, yanlış park da değil)
Torpidoda ehliyet kursunun kurallar kitabı vardı; onu aldım adama fırlattım "Aç burada duran arabaya çarpmak neymiş okuyadur, ben de şu hasarı videoya bi alayım sonra polisi arayınca anlatırsın derdini" dedim. Adam kıvırmaya başladı; "Polise gerek yok aramızda hallederiz"ler filan. Hiç muhatap almadım, direkt polisi aradım geldiler, çat tutanak "Burada sigortana kadar işletmeden seni bırakmıyorum!" da dedim, orada tüm işleri 2 saat demeden hallettirdim ve adamın araması olduğu da çıktı polisler bakarken, kafadan tutup aldılar merkeze.
Ses çıkarmasam, yıldım la sizden deyip pes etsem, o olası suçlu herif bu vesileyle yakalanamayacaktı mesela.

Böyle çok örnek var; apartmandakilerden var, belediye işlerinde var, hastanede var vb. haklarını bilip ona göre gerektiği gibi çıkışınca kuzuya dönüveriyorlar.
 
Bahsettiğiniz kargo şirketinin yurtiçi kargo olma ihtimali %99.99
Kapıya kadar geliyolar evde bulamadık diye kağıt yapıştırıp gidiyorlar bu ne saçmalık anlamadım gitti
 
Şimdi müsait oldum rahatça yazabilirim; ben böylesi durumlarda hiç üşenmiyorum; gerekirse ayağına kadar gidip suratına lafımı çarpıp dönüyorum. Birinde düzelme ışığı görüyorsam vicdanına hitap ediyorum, görmüyorsam aklına üstü kapalı hakareti basıyor kendimi rahatlatıyorum; çoğu kez de pes etmiyorum, bizzat uğraşıyorum, bazen deliriyorum kimse bir şey diyemiyor; içime atacağıma dışıma patlatıyorum.

Trafikten örneklerle başlayayım Turuncu:

Nişanlıyım herhalde o zamanlar, yağmurlu gün cadde acayip kaygan, deli gibi yağıyor ve direksiyondayım şehir içinde. Araç solluyorum, girmişim sinyali verip şeride; önümdeki araç tam o sırada sinyali verdi direksiyonu sola kırdı ve ben o araca çarpmamak + kaldırımdakileri ezmemek için direksiyonumu ani frenle ağaca doğru çevirdim ve ucunda durdum. Hani o kayganlıkla ağaç tutsun diye, yoksa savrulup birilerini ezeceğim.

Bu sürücü, bi duraklar gibi yaptı, hemen ara yola girdi izini kaybettirmek için.
Vitesi geri taktım, o ara yola peşinden girdim ve o aracı yakalayıp önünü kestim.
Arabadan indim elimde telefon trafik polisini arıyorum bir yandan, bir yandan avazım çıktığı kadar bağırıyorum "Öyle kaçamazsın anladın mı?! Çek arabanı kenara, bana da trafiği tıkattırtma lan" diye. Kadın sürücü. Diyor ki "Sinyal verdim ben ama görmedin" . "Ben de sinyal verdim ve hatta seni solluyordum! Bu yan aynaların süs diye mi var o arabada ha?! Çabuk çek kenara arabanı, insan olsaydın durur, yanıma gelir bakardın, iyi misin derdin, bu bile yeterdi!!" diye bağırmaya devam ettim. Kenara çektirttim, polisi çağırttım, milleti de komple başıma topladım. "Bu da sana ders olsun! Bi dahakine kaçmadan önce aklına gelsin!" dedim. Kadın polis geldikten sonra bile korkudan tir tir titriyordu, unutamadığı bir ders olmuştur işte.

Bir başka örnek;
Pazara uğrayacağız eşimle, (Hamilesin diye meyvenin adını vermeyeceğim) o mevsim ve deli gibi canım istiyor, pazara seralardan yığıyorlar buraya, gittik, sadece onu alıp çıkacağız belki 5 dk kadarlık bir iş. Gittim aracı taaa ebesinin nikahına park ettim çünkü salağım, çünkü diğerleri gibi pazarın önüne arabamı sokup oraları tıkamam lazım.
Aracı park ettim, el frenini çektim, ineceğim kapımı açacağım ayna kesiyorum gelen-giden var mı derken gümm arkadan bir başka araç vurdu.
Adam özür dileyeceği yere, bana diyor ki "Yanlış yere park etmişsin, kadın şöfor değil mi işte" böyle söyleniyor. (Park yasak yerde de değil, yanlış park da değil)
Torpidoda ehliyet kursunun kurallar kitabı vardı; onu aldım adama fırlattım "Aç burada duran arabaya çarpmak neymiş okuyadur, ben de şu hasarı videoya bi alayım sonra polisi arayınca anlatırsın derdini" dedim. Adam kıvırmaya başladı; "Polise gerek yok aramızda hallederiz"ler filan. Hiç muhatap almadım, direkt polisi aradım geldiler, çat tutanak "Burada sigortana kadar işletmeden seni bırakmıyorum!" da dedim, orada tüm işleri 2 saat demeden hallettirdim ve adamın araması olduğu da çıktı polisler bakarken, kafadan tutup aldılar merkeze.
Ses çıkarmasam, yıldım la sizden deyip pes etsem, o olası suçlu herif bu vesileyle yakalanamayacaktı mesela.

Böyle çok örnek var; apartmandakilerden var, belediye işlerinde var, hastanede var vb. haklarını bilip ona göre gerektiği gibi çıkışınca kuzuya dönüveriyorlar.

Trafikte başıma gelen en ütopik şey,
Öğrenciyim, staja gidiyorum.
Sabah 6, ara sokaktan fırlayan bir araç dannnn diye çarptı...
Neyse indik arabadan, önce ben onun arabasını gördüm, oh dedim kuru gürültü, hasar az derken, kendi arabamı gördüm şok :)
Arabada bir teyze var, kocası yoğun bakımdaymış, ölüm haberi gelmiş ağlıyor,
Yanındaki çocuğun yaşı 16.
Ehliyeti Yok.
Ama direksiyon başında...
oğlum yayaya da çarpabilirdin diyorum o da ağlıyor :)
abla bak biz buranın ailesiyiz, bu babamın kartı diye kart uzattı. Neyse fotoğrafları çektim. Aracın da ruhsatını aldım. Boş gidersem bulamam korkusuyla. Bunlara da taksi çağırdım. Arabalarını da garajlarına ben park ettim...
Ailemin yaşadığı muhit sağlam bir yer.
Hani neden taksi değil de özel araç? Hem de o halde?
alışkanlık mı, salaklık mı, şoktan akıl mı edemediler... garip işte...

Sonrasını erkek kardeşim çocuğun abisi ile aralarında hallettiler. Sigorta falan karıştırmadılar, her şeyleri dışarıdan ödediler.
Sebep?
Araç zırhlı araç. Ve ruhsata işlenmemiş...
Onların iki çizikle atlatıp Benim aracın haşat olması Bundan yani...

Ehliyetsiz sürücülü, illegal zırhlı aracı kaç tane bulursun trafikte sen düşün Bahtsız turuncuyu :))
 
Bahsettiğiniz kargo şirketinin yurtiçi kargo olma ihtimali %99.99
Kapıya kadar geliyolar evde bulamadık diye kağıt yapıştırıp gidiyorlar bu ne saçmalık anlamadım gitti

Ups
Kapıya kadar gelme sebepleri araçlarda artık çoğunlukla gps var.
Yani gittim bulamadım demek ispatlı artık :)
 
Trafikte başıma gelen en ütopik şey,
Öğrenciyim, staja gidiyorum.
Sabah 6, ara sokaktan fırlayan bir araç dannnn diye çarptı...
Neyse indik arabadan, önce ben onun arabasını gördüm, oh dedim kuru gürültü, hasar az derken, kendi arabamı gördüm şok :)
Arabada bir teyze var, kocası yoğun bakımdaymış, ölüm haberi gelmiş ağlıyor,
Yanındaki çocuğun yaşı 16.
Ehliyeti Yok.
Ama direksiyon başında...
oğlum yayaya da çarpabilirdin diyorum o da ağlıyor :)
abla bak biz buranın ailesiyiz, bu babamın kartı diye kart uzattı. Neyse fotoğrafları çektim. Aracın da ruhsatını aldım. Boş gidersem bulamam korkusuyla. Bunlara da taksi çağırdım. Arabalarını da garajlarına ben park ettim...
Ailemin yaşadığı muhit sağlam bir yer.
Hani neden taksi değil de özel araç? Hem de o halde?
alışkanlık mı, salaklık mı, şoktan akıl mı edemediler... garip işte...

Sonrasını erkek kardeşim çocuğun abisi ile aralarında hallettiler. Sigorta falan karıştırmadılar, her şeyleri dışarıdan ödediler.
Sebep?
Araç zırhlı araç. Ve ruhsata işlenmemiş...
Onların iki çizikle atlatıp Benim aracın haşat olması Bundan yani...

Ehliyetsiz sürücülü, illegal zırhlı aracı kaç tane bulursun trafikte sen düşün Bahtsız turuncuyu :))

Baht diye buna derim ben tövbe yarabbi :)))
Neyse ki halledilmiş.

Benim bu adamı salmama sebebim, çok güzel bir dersten sonra gelişti:
Evimin otoparkındaki aracıma, dışarıdan gelip park etmeye çalışan alkollü adam çarptı. Baht mı diyorduk? :))
Bak bu olayın peşine nasıl düştüğümü de anlatayım hatta, kelebek etkisi dediğim şey çok net gelişiyor benim hayatta;
Bizim blokların karşısında ganyan bayii gibi, bilmem ne derneği gibi bir yer vardı ama illegal işler yaptıkları bariz. Gecenin üçünde alkollü herifler küfürle kumar işinden bahsedince ve uyku problemin yüzünden balkonda sigaraya çıkmışken anlıyorsun :KK70:

Fark edenler olmuş komşulardan, diğer apartmanlardan da, vaktinde şikayet edilmiş; ne hikmetse polis gelmeden ışıklar kapanıvermiş, yakalanmamışlar hiç. Köstebek olayı mıdır gari artık karıştırmayayım oraları, muhtemelen sokak başlarında gözcüleri vardı adamların.

Neyse, buraya kumara gelen beli silahlı tiplerden biri bizim aracı, binanın otoparkında yamultuyor bir güzel ki karşı binadaki komşu görüyor ve direkt eşimi arıyor "Sizin araca giydirdiler" diye. Adam kaçacak ama sarhoş, geri manevra yapıp ileri yapıp iki kere vurmuş bizim araca çıkamamış otoparktan, Allahın işi. :))

İndik aşağı, adam tekinsiz belli; polis çağıracaktık yeminler veriyor ama ne biçim, al nüfus cüzdanımı al sizde kalsın, bakın bunlar telefonlarım, şuraya geldim iki tek atmaya, sahibi beni tanır, kefilim olsun vs vs... Adam kefil oldu "Sabah halledelim, benim dükkan burada, nereye kaçacağım; gelir benim yakama yapışırsınız bulamazsanız bu pçi" filan böyle konuşmalar. Mafya filminin içinde gibiyiz resmen :KK70:
"Tamam dedik, seni buluruz ama ona göre."

Arabaya çarpan adamı ararız telefonları açmaz, öbür adam "Tanımıyorum" ayağına yatar... Polisi aradık şikayetçi olduk, adamı ara ki bulasın; sabıkalı, kayıp, kaçak.

O hasar bize patladı durduk yere, söve söve tamire gitti araba ama yazdık bunu bi kenara.

Neyse, yine kumar işleri, alkollü zararlı tipler sokağımızda fink atar.
Telefondan "Alo" yerine, gittik emniyet müdürü ile görüşmeye.
Tanıdıkları da aradık, soktuk araya, mahallelinin şikayetini de dile getirdik "Böyle böyle burada illegal işler dönüyor"
"Bekleyin-takipteyiz" denildi.
3 hafta, belki bir ay; öyle bir baskın yediler ki, balkonlardan otur çekirdeğini çitle :KK70:
5-6 polis aracı-minibüsle geldiler, arka çıkışı varmış oraları tutmuşlar, gece 3 ya da 4, kelepçeyi vurduklarını alıyorlar minibüse :KK70: :KK70:
Mührü de bastılar, bitti komple kapandı, yıkıldı, çöktü orası, temizlendi.
Vesile olacakmışız dedim. :)
Bulur çünkü bizi, mutlaka bulur.
 
Konularımın çoğu benzer sorun :)

Neden dediğim için beyaz kod kullanan doktor gördüğüm için şaşırmıyorum.
 
Ups
Kapıya kadar gelme sebepleri araçlarda artık çoğunlukla gps var.
Yani gittim bulamadım demek ispatlı artık :)
Tahmin ettim. Geçen sene başıma geldi okuldayım ve güvenlik kapıda, bahçe insan dolu. Dedim netten bakayım kargomun durumu ne adreste bulamamış beni. Okulun sokağından geçip gitmişler. Bir durdurup kafasını arabadan uzata güvenlikle muhattap olacak beni de uğraştırmayacak. Kaç yeri aradım, dedim hadi bulamadınız bir haber verseniz geldik diye, arsız arsız diyorki öyle bir zorunluluğumuz yok, mesajla filan bildirmek iş tanımlarında yokmuş. Genel merkezi aradım tekrar getirtirdim okula kargoyu, ama birkaç gün uğraştım.
 
Ben çirkefleşiyorum eşim kızıyor yada etrafımdakiler beni çabuk sinirlenen insan olarak biliyor artık. Ama haksızlığa tahammül edemiyorum hele ki aptal yerine konmaya. Sesini çıkarmayınca saf yerine koyuyolar
 
Ups
Kapıya kadar gelme sebepleri araçlarda artık çoğunlukla gps var.
Yani gittim bulamadım demek ispatlı artık :)
Tahmin ettim. Geçen sene başıma geldi okuldayım ve güvenlik kapıda, bahçe insan dolu. Dedim netten bakayım kargomun durumu ne adreste bulamamış beni. Okulun sokağından geçip gitmişler. Bir durdurup kafasını arabadan uzata güvenlikle muhattap olacak beni de uğraştırmayacak. Kaç yeri aradım, dedim hadi bulamadınız bir haber verseniz geldik diye, arsız arsız diyorki öyle bir zorunluluğumuz yok, mesajla filan bildirmek iş tanımlarında yokmuş. Genel merkezi aradım tekrar getirtirdim okula kargoyu, ama birkaç gün uğraştım.
 
Para cezası vs bir yaptırımı oldu mu?
Hayır.
Ben haklı bulundum mahkemede, dava düştü.
İl sağlık müdürlüğüne gittim.
Açık açık "arkası kuvvetli, bir şey yapamayız" dediler. O yüzden hala terör estiriyor.
 
Doktor görmediği kan tahlili için neden gördüm desin ki sonuçta taş atıp kolu yorulmayacak ki gerçeği söylemesi onu yormayacak ki ben anlamadım yalan söylemesini. Hem siz neden doktora ama hemşire kanda çalışamadıklarını söyledi demediniz öylece tamam dediniz. Serum taktırmanız da iyi olurdu ateş durumunda. Sessiz kalıp neden kabullendiniz.

Kargocu konusunda da getiren kişi siteye kadar gelmiş zaten neden sizin eve getirmek istemesin de yalan söylesin ha sizin sitede olmazdı başka yerde olurdu derim ki üşendi ama öyle bir şey de yok. Çocuk değiştirmiştir yanlış yazılmış demek ki düzeltmiş neden hemen yok üstünü çizmiş özellikle diyorsunuz. Kargodan da sizi evde bulamadık diye mesaj gelmez kağıt bırakırlar bırakmadan önce de ararlar bulamadık başkasına bırakalım mı diye komşu vs. Biz de bazen evde olmuyoruz komşuya bırakın diyoruz bazıları da direkt kağıt bırakıyor zaten size kargoyu getiren kişi mesaj attıysa" ki döndüğünüze göre çocuk attı o zaman mesajla uğraşana kadar zaten getirirdi kargoyu biraz saçma.
 
geçen haftadan başlayayım...

Oğlum gece kusmaya başladı, normalde allah biliyor 42 derece ateşle çocugu acile götürmem. O derece nefret ederim acilden

Ama o kadar çok ağladı ki ‘karnım agrıyor’ diye, içime kurt düştü apandisit falandır diye korkumdan biraz da gittik acile.

Neyse zaten adımı attık, acil doktoru muayene etti, kan-idrar tahlili istedi, serum takalım dedi. Serumu reddettik, kötü tecrübemiz var, onun yerine iğne yazdı.
Hemşire kan almaya çalıştığı, damarı bulamadı, 5. Giriş bir o kadar da deri altında iğne döndürdükten sonra 3-4 damla kadar ancak aldı. Lab denesin, inşallah çalışabilir dedi. Herneyse tahlil sonuçları çıktı.

Hemşireye sordum, lab çalışamadı kanı diyip idrar tahlilinin sonucunu verdi.
Doktorun yanına girdim, kan tahlilini ben gördüm temiz dedi :)
Gördünüz yani? dedim. Evet dedi.
İlaç yazdı.
Dışarı çıkınca lab a gittim sordum. Hayır kan tahlili çalışamadık dedi.

Hemşirenin elinden geleni yaptığını dusunuyorum. Evet çocuğun canı yandı ama zaten damarının zor bulunduğunu biliyorum.

ama bu doktorun karşısındakini aptal yerine koymasını hazmedemiyorum. Yalan söyleme ya... de ki kan tahlili çıkmadı.
Adamın yüzüne vurmadım. Şikayet de etmedim.
Peki bunu ne hatırlattı?

Gelelim bugune.
Kargodan mesaj geldi,
Evinizde sizi bulamadık diye.
Geri aradım, evdeyim, adreste mi sorun var dedim. Ben kapının önündeyim b6 dedi.
Hayır b9 dedim.
Gerçekten de 1 dakika sonra geldi. Paketi uzattı, adreste yanlışlık olmuş dedi/
Adreste yanlışlık olamaz aslında, şöyleki düzenli alışveriş yapıyorum, 15 te 1.
Ve kayıtlı hesap, otomatik adres girer vs...
bu sivri zeka, paketin üzerindeki 9 u tükenmez kalemle sözde karalayıp (çünkü 9 hala gözüküyor) altına 6 yazmış.
Çünkü çok uyanık.
Çünkü biz aptal.
Ya yanlış gördüm de be adam.. niye yalan söyleyip bir de eline yüzüne bulaştırıyorsun.

Hem nereden çıktı bu uyanık geçinenler?
Rezil mi edeyim illa? Şikayet mi edelim? Çirkef mi olalım aptal olmadığımızı ispatlamak için?
Bu çiğlik nedir ya?
2 örnek. Ama şu son 15 günde belki 6-7 şey daha yaşadım. Saf falan mı görünüyorum acaba?
Benimle bile aptal yerine kondugumda sessiz kalırdım gördüm ki olmuyor işler yürümüyor cirkefleserek şikayet etmeye başladım

Çünkü sürekli ya kaziklaniyorum yada mağdur oluyorum

Atıyorum mesela 3 harfli marketlerden birinde tavuk indirime girdi diyor alıyorum bı bakıyorum tavuk indirime değil başka şeye girmiş

Bu ne diyorum diyor ki efendim fiyatını değiştirmeyi unutmuşuz ya aradaki farkı istiyorum yada iade ediyorum bu sorunu ayda en az 4-5 kez yaşadığım oldu


Hastane de yeni açıldı doğum yapacağım ameliyathane hazır değil eeee babam madem hastane hazır değil ne diye kutlama yapıp acion trajik komik ama devlet erkanı tarafından acilisi yapılan hastaneyi doğum yaptırmaya ak diye sağlık bakanlığına şikayet ettim 3 gün sonra ameliyathane nin hazır oldugu bilgisini aldım


Kesinlikle şikayet edin hakkınızı arayın kesinlikle
 
Doktor görmediği kan tahlili için neden gördüm desin ki sonuçta taş atıp kolu yorulmayacak ki gerçeği söylemesi onu yormayacak ki ben anlamadım yalan söylemesini. Hem siz neden doktora ama hemşire kanda çalışamadıklarını söyledi demediniz öylece tamam dediniz. Serum taktırmanız da iyi olurdu ateş durumunda. Sessiz kalıp neden kabullendiniz.

Kargocu konusunda da getiren kişi siteye kadar gelmiş zaten neden sizin eve getirmek istemesin de yalan söylesin ha sizin sitede olmazdı başka yerde olurdu derim ki üşendi ama öyle bir şey de yok. Çocuk değiştirmiştir yanlış yazılmış demek ki düzeltmiş neden hemen yok üstünü çizmiş özellikle diyorsunuz. Kargodan da sizi evde bulamadık diye mesaj gelmez kağıt bırakırlar bırakmadan önce de ararlar bulamadık başkasına bırakalım mı diye komşu vs. Biz de bazen evde olmuyoruz komşuya bırakın diyoruz bazıları da direkt kağıt bırakıyor zaten size kargoyu getiren kişi mesaj attıysa" ki döndüğünüze göre çocuk attı o zaman mesajla uğraşana kadar zaten getirirdi kargoyu biraz saçma.

Sizinle sağlık sistemini tartışacak değilim.
Ama açıklayayım zahmet edip uzun uzun yazmışsınız..

Gördüm dedi, çünkü tahlili görmeden elime reçete verebiliyorsa tahlili istememeliydi...
Ama fazla tetkik, fazla para demek.
Çocuğun tek şikayeti kusma ve ağlayarak anlattığı karın agrısıydı.
Ateşi sadece acillerin ne olduğunu bildiğimi anlatmak için örnek olarak verdim.
Ayrıca ateşi yükselen her çocuğa serum müdahelesi de yapılmaz. Bu konudaki Engin tıbbi bilgileriniz neye dayanıyor merak ettim doğrusu...

Doktorla kavga etmek/ tartışmak istemedim.
Haklı olduğumu zaten biliyorum. Reçete ettiği ilacı da satın almadım. O gece için hastaneden tek beklentim, çocuğun apandisiti ile ilgili bir sıkıntısı var mı yok mu diye öğrenmekti.
Geri kalan çocugu tedaviden kaçırıyor diye uğraşmamak için maruz kaldıklarım.
(Bu arada kendim de sağlıkçıyım, daha da anlamadığınız varsa açıklarım size Türkiye’de işleyen(!) sağlık prosedürlerini)

Siteye kadar zaten gelmek durumunda. Çünkü araçlarda gps var, gelmeyip geldim derse ve şikayet edersem açığa çıkar.
Başka mesajımda da yazdım. Yürüme mesafesi var 1-2 dakikalık öğlen sıcağında üşenmiş olabilir.
Yada benim evimin mesafesini kestirememiş daha içeride zannedip 5-6 dakika yürüyeceğini zannetmiş olabilir...
yada yanlış gördü b6 ya gitti gerçekten sonra hata bende değil paketi bırakmadan gidecekti demeyeyim diye böyle bir yola başvurdu, bilmiyorum.
Ama 20 den fazla aynı firmadan kargo geldi evimize. Adres kayıtlı adres. Ve bariz bir şekilde 9 un üstü karalanmış altına 6 yazılmıştı.


UPS KARGO 1 ADET KARGONUZ VAR. ADRESTE BULAMADIK 16.00 18.30 SUBEDEN ALABILIRSINIZ

Mesaj normal bir cep numarasından bu şekilde geldi. Aramak yerine mesaj atıyorlar.
Burada komşuya bırakamazlar. Villa site, aralar açık vs...
neyse saçmalıklar beni buldu bende buna dertlendim diyeyim madem...
 
Car car bagiracak cirkefligin dibine vuracak tas ustunde tas birakmayacaksin. Son 10 yildir hayat mottom bu. Cok mutluyum valla. Kimsede aptal yerine koymaya calisamiyor. Tipimden cirkeflik akiyor cunku. Anliyorlar.
 
Acildeki pretisyen hekimlere bende ayar oluyorum.
Özeldekiler de para tuzağı.
 
Kargo gitmeden gittik yoktu da diyor. E-ticaret yapıyoruz. Ürün yolluyoruz müşteri işyerine istiyor . Paket bir türlü gitmiyor kargoyu arıyorum götürdük kimse yok kaç kere aradık mesaj attık diyor. Müşteriyi arıyorum burası işyeri sürekli buradayım ben olmasam bile arkadaşlarım var kimse gelmedi diyor. Klasik yani malesef hiçbiri işini iyi yapmiyor
 
geçen haftadan başlayayım...

Oğlum gece kusmaya başladı, normalde allah biliyor 42 derece ateşle çocugu acile götürmem. O derece nefret ederim acilden

Ama o kadar çok ağladı ki ‘karnım agrıyor’ diye, içime kurt düştü apandisit falandır diye korkumdan biraz da gittik acile.

Neyse zaten adımı attık, acil doktoru muayene etti, kan-idrar tahlili istedi, serum takalım dedi. Serumu reddettik, kötü tecrübemiz var, onun yerine iğne yazdı.
Hemşire kan almaya çalıştığı, damarı bulamadı, 5. Giriş bir o kadar da deri altında iğne döndürdükten sonra 3-4 damla kadar ancak aldı. Lab denesin, inşallah çalışabilir dedi. Herneyse tahlil sonuçları çıktı.

Hemşireye sordum, lab çalışamadı kanı diyip idrar tahlilinin sonucunu verdi.
Doktorun yanına girdim, kan tahlilini ben gördüm temiz dedi :)
Gördünüz yani? dedim. Evet dedi.
İlaç yazdı.
Dışarı çıkınca lab a gittim sordum. Hayır kan tahlili çalışamadık dedi.

Hemşirenin elinden geleni yaptığını dusunuyorum. Evet çocuğun canı yandı ama zaten damarının zor bulunduğunu biliyorum.

ama bu doktorun karşısındakini aptal yerine koymasını hazmedemiyorum. Yalan söyleme ya... de ki kan tahlili çıkmadı.
Adamın yüzüne vurmadım. Şikayet de etmedim.
Peki bunu ne hatırlattı?

Gelelim bugune.
Kargodan mesaj geldi,
Evinizde sizi bulamadık diye.
Geri aradım, evdeyim, adreste mi sorun var dedim. Ben kapının önündeyim b6 dedi.
Hayır b9 dedim.
Gerçekten de 1 dakika sonra geldi. Paketi uzattı, adreste yanlışlık olmuş dedi/
Adreste yanlışlık olamaz aslında, şöyleki düzenli alışveriş yapıyorum, 15 te 1.
Ve kayıtlı hesap, otomatik adres girer vs...
bu sivri zeka, paketin üzerindeki 9 u tükenmez kalemle sözde karalayıp (çünkü 9 hala gözüküyor) altına 6 yazmış.
Çünkü çok uyanık.
Çünkü biz aptal.
Ya yanlış gördüm de be adam.. niye yalan söyleyip bir de eline yüzüne bulaştırıyorsun.

Hem nereden çıktı bu uyanık geçinenler?
Rezil mi edeyim illa? Şikayet mi edelim? Çirkef mi olalım aptal olmadığımızı ispatlamak için?
Bu çiğlik nedir ya?
2 örnek. Ama şu son 15 günde belki 6-7 şey daha yaşadım. Saf falan mı görünüyorum acaba?


Cin olmadan adam carpmaya çalışanlar türedi.

Yalan da zeka işi cidden.

Siz yalanlari anliyorsunuz anlamasaniz :/

Insanlik bozuldu.

Her marka giyen elit olmuyor.
Her iphone taşıyan insan olamıyor.
Durumu kurtarma yalanları yerine samimiyet ihtiyacimiz olan.

Hayır bi de piskinler.

Sorgulamalariniza devam edin maalesef savunma şart.
 
Back