benim evim ona da karisamazsin dedim mesela bugün karisirim dedi.. evlendikten sonra kapımı kapatıp gerekirse eşim izin vermiyor bahanesine siginacagim galibaBenim evim benim kararım diyeceksin. Seni tehtid etmesine izin verme. Düğün olduktan sonra bitmeyecek çünkü. Anne olabilir ama davranışları çok yanlış.
normalde ben de öyleyim hiç takmam ama idare etmem çok şey var şimdi. baba tarafım anne tarafım ve nişanlımın ailesi.. belki de ben abartıyorum ama iki aileyi idare etmek yeterince zorken 3 tanesi ve böyle müdahil bir anne beni yordu. baba tarafım ayrı olay bu arada o konuya hiç girmiyorumAmaan niye yoruyor huyunu suyunu ogrenmissin işte. Ben de takilirdim önceden annemin yorumlarına sonra patlayınca bana derdi ki sen benim her söylediğimi neden bu kadar kafana takiyosunben de artık hiç takmıyorum canım nasi isterse onu yapıyorum onu alıyorum beğenmese de olsun ben beğendim diyorum
Bence bu güzel zamanların tadını çıkarın düğün telaşı içinde asıl eğlenmeyi ve yaşayacak olan ilk duyguları unutmayın derim annenizin müdahalelerini de hiç takmayın bunun için suçluluk duymaya gerek yok siz de kendi ailenizi kuruyosunuz sonuçtahaklısınız ben de çoğunlukla böyle düşünüyorum sonra duygusal hissedip düşündüklerim için pişman oluyorum. normalde çok sert sınırları olan biriyim ve annem bundan şikayetçidir burnunun dikine gidersin der hep. ama evlilik başka oldu benim için çok duygusal bir süreç ve annem konusunda çok zorlanıyorum
ben de böyle düşündüm, teşekkür ederimHer şey bir yana Konsol en mantıklısı annenize uymayın. Zaten evler minnacık hem konsol hem TV ünitesi fazla fazla hatta gereksiz.
Konsolun üzerine duvara TV sabitlenebilir. TV ünitesi çok gereksiz kalıyor artık.
Anneniz sizi birakip bir yere gidemez. Yalniz kalacak olan siz degil o olacak. Hemen sinir cizin. Bastan yapmaniz gerekiyordu. Orasi sizin eviniz, sizin dugununuz, sizin nisaniniz her sey sizin ve esinizin tercihleri dogrultusunda olmali. Bunun baska bir cevabi yok…herkese merhabalar. şimdiden kusura bakmayın uzun bir konu olacak gibi duruyor.
nişanlımla bu yaz ortası evleniyoruz nasip olursa. nikah tarihi ve düğün yeri belirlendi. hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz şu süreçte.
evlilik yoluna ilk girdiğimizde annem bana çok destek oluyordu. çeyiz alışverişinde, maddi ve manevi konularda çok destek oldu sağolsun. nişanlımı çok sevdi. ailesi güzel bir ilk intiba bırakmıştı onda. ama son zamanlarda bana inanılmaz baskı kuruyor ve gelecekteki ev düzenime dahi şimdiden karışıyor. bu arada ön bilgi olarak, annem ve babam 17 yıl önce boşandı. ikisi de yeniden evlendi. ben ilk günden beri annemle yaşıyorum.
ilk problem düğün salonunda ortaya çıktı. nişanlımın ailesi o dönemde de şimdi de her şeyi kendiniz halledin diyor. illa şu olacak vs diye baskı kurmuyorlar. biz düğün salonu konusunda da inanılmaz acemiydik. bir yer kafamıza yatar gibi olmuştu, ailelerimize siz de bir bakın dedik. iki aile gidip baktılar. maddi olarak çok uygun bir yerdi ama konumundan düzeninden vs dolayı annem beğenmedi. çok daha maliyetli yerleri beğenmişti, beğenebilir çok normal. ancak nişanlımın ailesi çok orta halli insanlar. ellerinde avuçlarında ne varsa düğüne döküp somut şeylere yatırım yapmamalarını istemedim. bu sorun yaklaşık 1 ay sürdü. çok para hesabı yapıyorlar, düğün salonu diye beni götürdükleri yere bak, sen şunu istiyorum diyeceksin o olacak diye diye 1 ayım zehir oldu. neyse ki sonunda orta halli bir kır düğün salonu ile anlaşıldı ve bu sorun çözüldü. düğün salonunu netleştirmek için kayınvalidem annemi aradığında altın konusunda da istekleri olmuş karşı taraftan. ilk başta siz durumunuza göre yapın demişti. isteklerini kabul etmiş, tabii yaparız demiş kayınvalidem.
diğer problem nişan elbisem konusunda yaşandı. çok tatlı çağla yeşili renginde uçuş uçuş bir elbise beğendim. en azından bana göre tatlı:) çevremde gösterdiğim yakın/uzak herkes çok beğendi. nişanlımın bakışını hala unutamıyorum mesela. anneme gösterdiğimde "hımm iyi, ben trendleri bilmiyorum yorum yapamam" diye bir tepki verdi. ertesi gün ben işteyken aradı ve bu sefer de "elbisen çok kötü çok ucuz duruyor, daha pahalı görünen şık bir şey alabilirdin sana yakışmış ama fiziğin iyi olduğu için yakışmış güzel bir elbise almamışsın o kadar parayı boşa vermişsiniz" dedi. inanılmaz moralim bozuldu tabi. açıp açıp elbiseye bakıyorum kusur buluyorum içime sinen ve muhteşem bulduğum elbise o kadar kafama takıldı ki. birkaç gün sonra yakın arkadaşlarından aldığı yorumla elbisemi beğenmeye başladı..
bu ve benzeri o kadar çok şey yaşıyoruz ki. haftasonu nişanlımla ikimiz mobilya almaya çıktık. henüz ev belli değil. büyük ihtimalle 2+1 evde kiracı olacağız. onun için her eve uyum sağlayacak şeyler seçmeye çalıştım. k*l*b*k isimli markadan salon, yemek odası yatak odası takımlarını aldık (marka belirtme sebebim annemin o konuda da baskı yapması. ona göre kaliteli gelmezse sorun çıkacaktı, bu marka çok şükür kafasına yattı). hepsi aynı serinin ürünleri. sadece tv ünitesi almadık, onun yerine konsol kullanırım diye düşündüm (çünkü evi bilmiyorum ve rahat sığar mıyım meçhul). ve bir de yemek odası takımının ayak kısımlarını beğenmediğimiz için "aynı ahşap" renginde (kesinlikle uyum sağlıyor, en çok dikkat ettiğim şey ahşap rengiydi) masa ve sandalye seçtik. bugün "konsolu tv ünitesi olarak kullandırmam sana tv ünitesi al" diyor. masa konusunda bir sürü laf işittim dünden beri. yani benim evim ben seçtim karışamazsın diyesim geliyor ama diyemiyorum.
bu konuda başka başka sorunlar da yaşadık. her seferinde beni yalnız bırakmakla tehdit ediyor. "yapayalnızsın, baban ülkenin bir ucunda benden başka kimsen yok ben de artık yokum" diyor. cidden çok yoruldum. eften püften şeyleri artık kaldıramayacak duruma geldim. insan bu dönemde en ufak şeyleri bile inanılmaz dert ediyormuş.
5 ayımız kaldı yaklaşık. bu dönemi daha tatlı ve mutlu geçirmek isterdim. duymazlıktan gelmem lazım ama çok zorlanıyorum. sizlerle paylaşmak istedim. yorumlar için teşekkürler.
çok zorlanıyorum onu da kırmak istemiyorum ama sınırlarımın keskin olması lazım bunu da biliyorum. hayırlısıyla şu düğün olsa rahatlayacağım gibi hissediyorumAnneniz sizi birakip bir yere gidemez. Yalniz kalacak olan siz degil o olacak. Hemen sinir cizin. Bastan yapmaniz gerekiyordu. Orasi sizin eviniz, sizin dugununuz, sizin nisaniniz her sey sizin ve esinizin tercihleri dogrultusunda olmali. Bunun baska bir cevabi yok…
Annen kaynana gibi zaten diğer tarafa fırsat bırakmamış sankiherkese merhabalar. şimdiden kusura bakmayın uzun bir konu olacak gibi duruyor.
nişanlımla bu yaz ortası evleniyoruz nasip olursa. nikah tarihi ve düğün yeri belirlendi. hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz şu süreçte.
evlilik yoluna ilk girdiğimizde annem bana çok destek oluyordu. çeyiz alışverişinde, maddi ve manevi konularda çok destek oldu sağolsun. nişanlımı çok sevdi. ailesi güzel bir ilk intiba bırakmıştı onda. ama son zamanlarda bana inanılmaz baskı kuruyor ve gelecekteki ev düzenime dahi şimdiden karışıyor. bu arada ön bilgi olarak, annem ve babam 17 yıl önce boşandı. ikisi de yeniden evlendi. ben ilk günden beri annemle yaşıyorum.
ilk problem düğün salonunda ortaya çıktı. nişanlımın ailesi o dönemde de şimdi de her şeyi kendiniz halledin diyor. illa şu olacak vs diye baskı kurmuyorlar. biz düğün salonu konusunda da inanılmaz acemiydik. bir yer kafamıza yatar gibi olmuştu, ailelerimize siz de bir bakın dedik. iki aile gidip baktılar. maddi olarak çok uygun bir yerdi ama konumundan düzeninden vs dolayı annem beğenmedi. çok daha maliyetli yerleri beğenmişti, beğenebilir çok normal. ancak nişanlımın ailesi çok orta halli insanlar. ellerinde avuçlarında ne varsa düğüne döküp somut şeylere yatırım yapmamalarını istemedim. bu sorun yaklaşık 1 ay sürdü. çok para hesabı yapıyorlar, düğün salonu diye beni götürdükleri yere bak, sen şunu istiyorum diyeceksin o olacak diye diye 1 ayım zehir oldu. neyse ki sonunda orta halli bir kır düğün salonu ile anlaşıldı ve bu sorun çözüldü. düğün salonunu netleştirmek için kayınvalidem annemi aradığında altın konusunda da istekleri olmuş karşı taraftan. ilk başta siz durumunuza göre yapın demişti. isteklerini kabul etmiş, tabii yaparız demiş kayınvalidem.
diğer problem nişan elbisem konusunda yaşandı. çok tatlı çağla yeşili renginde uçuş uçuş bir elbise beğendim. en azından bana göre tatlı:) çevremde gösterdiğim yakın/uzak herkes çok beğendi. nişanlımın bakışını hala unutamıyorum mesela. anneme gösterdiğimde "hımm iyi, ben trendleri bilmiyorum yorum yapamam" diye bir tepki verdi. ertesi gün ben işteyken aradı ve bu sefer de "elbisen çok kötü çok ucuz duruyor, daha pahalı görünen şık bir şey alabilirdin sana yakışmış ama fiziğin iyi olduğu için yakışmış güzel bir elbise almamışsın o kadar parayı boşa vermişsiniz" dedi. inanılmaz moralim bozuldu tabi. açıp açıp elbiseye bakıyorum kusur buluyorum içime sinen ve muhteşem bulduğum elbise o kadar kafama takıldı ki. birkaç gün sonra yakın arkadaşlarından aldığı yorumla elbisemi beğenmeye başladı..
bu ve benzeri o kadar çok şey yaşıyoruz ki. haftasonu nişanlımla ikimiz mobilya almaya çıktık. henüz ev belli değil. büyük ihtimalle 2+1 evde kiracı olacağız. onun için her eve uyum sağlayacak şeyler seçmeye çalıştım. k*l*b*k isimli markadan salon, yemek odası yatak odası takımlarını aldık (marka belirtme sebebim annemin o konuda da baskı yapması. ona göre kaliteli gelmezse sorun çıkacaktı, bu marka çok şükür kafasına yattı). hepsi aynı serinin ürünleri. sadece tv ünitesi almadık, onun yerine konsol kullanırım diye düşündüm (çünkü evi bilmiyorum ve rahat sığar mıyım meçhul). ve bir de yemek odası takımının ayak kısımlarını beğenmediğimiz için "aynı ahşap" renginde (kesinlikle uyum sağlıyor, en çok dikkat ettiğim şey ahşap rengiydi) masa ve sandalye seçtik. bugün "konsolu tv ünitesi olarak kullandırmam sana tv ünitesi al" diyor. masa konusunda bir sürü laf işittim dünden beri. yani benim evim ben seçtim karışamazsın diyesim geliyor ama diyemiyorum.
bu konuda başka başka sorunlar da yaşadık. her seferinde beni yalnız bırakmakla tehdit ediyor. "yapayalnızsın, baban ülkenin bir ucunda benden başka kimsen yok ben de artık yokum" diyor. cidden çok yoruldum. eften püften şeyleri artık kaldıramayacak duruma geldim. insan bu dönemde en ufak şeyleri bile inanılmaz dert ediyormuş.
5 ayımız kaldı yaklaşık. bu dönemi daha tatlı ve mutlu geçirmek isterdim. duymazlıktan gelmem lazım ama çok zorlanıyorum. sizlerle paylaşmak istedim. yorumlar için teşekkürler.
teşekkür ederim elimden geldiğince yapmaya çalışıyorumAnnen kaynana gibi zaten diğer tarafa fırsat bırakmamış sankidiplomatik olup her iki tarafta dengeyi kurup bir an önce kurtulmaya bakmak lazım
Ama ikiniz yaşayacaksınız ya hani siz seçin iyi de olsa kötü de olsa ev salon eşya kıyafet böyle sinir stres edecejse bir manası kalmıyor:) kendi eviniz değilse kiraya ana eşyalar dışında çok eşya almayın :) ben kendi evimden yeni evime bizim olduğu halde taşınırken kaç kez söylendim bir kısmı uymadı bir kısmı yenilendi kimi taşınırken bozuldu derken keşke almasaydım dedim her bir bardağı sararken söylendim
Düğün herkeste stresli yorucu bir süreç ama yaza da çok var direnin yoksa bu süreç bir yerde kavga olarak patlak verebilir diplomatik olmaya devam
Bunu yapmayın. Ben kabul etmiyorum deyin nişanlınızla karşı karşıya getirmeyin. Yalnız kalma korkum ne demek, niye böyle bir korkunuz var? Okul iş hayatı boyunca hiç mi dostunuz arkadaşınız olmadı? Annemin beni yalnız bırakmasından korkuyorum diyorsunuz ama zaten yanınızda değil. Sizi özgüvensiz kendine bağımlı yapmış. Yanınızda durup destek olmuyor, kararlarınızı zevklerinizi sorgulatıp aşağı çekiyor sizi.benim evim ona da karisamazsin dedim mesela bugün karisirim dedi.. evlendikten sonra kapımı kapatıp gerekirse eşim izin vermiyor bahanesine siginacagim galiba
Anneniz camdaki kizdaki nalanin annesi gibi sizi yönetmeye çalışıyor...bence artık bir dur deme zamanı gelmiş eger şimdiden böyle herşeye karıştırırsan herseye burun bukerse kusura bakma ama evliliğindede mutsuz eder seni canim.. sen kendi bildiğin gibi yap annenin psikolojik baskisina boyun eğmeherkese merhabalar. şimdiden kusura bakmayın uzun bir konu olacak gibi duruyor.
nişanlımla bu yaz ortası evleniyoruz nasip olursa. nikah tarihi ve düğün yeri belirlendi. hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz şu süreçte.
evlilik yoluna ilk girdiğimizde annem bana çok destek oluyordu. çeyiz alışverişinde, maddi ve manevi konularda çok destek oldu sağolsun. nişanlımı çok sevdi. ailesi güzel bir ilk intiba bırakmıştı onda. ama son zamanlarda bana inanılmaz baskı kuruyor ve gelecekteki ev düzenime dahi şimdiden karışıyor. bu arada ön bilgi olarak, annem ve babam 17 yıl önce boşandı. ikisi de yeniden evlendi. ben ilk günden beri annemle yaşıyorum.
ilk problem düğün salonunda ortaya çıktı. nişanlımın ailesi o dönemde de şimdi de her şeyi kendiniz halledin diyor. illa şu olacak vs diye baskı kurmuyorlar. biz düğün salonu konusunda da inanılmaz acemiydik. bir yer kafamıza yatar gibi olmuştu, ailelerimize siz de bir bakın dedik. iki aile gidip baktılar. maddi olarak çok uygun bir yerdi ama konumundan düzeninden vs dolayı annem beğenmedi. çok daha maliyetli yerleri beğenmişti, beğenebilir çok normal. ancak nişanlımın ailesi çok orta halli insanlar. ellerinde avuçlarında ne varsa düğüne döküp somut şeylere yatırım yapmamalarını istemedim. bu sorun yaklaşık 1 ay sürdü. çok para hesabı yapıyorlar, düğün salonu diye beni götürdükleri yere bak, sen şunu istiyorum diyeceksin o olacak diye diye 1 ayım zehir oldu. neyse ki sonunda orta halli bir kır düğün salonu ile anlaşıldı ve bu sorun çözüldü. düğün salonunu netleştirmek için kayınvalidem annemi aradığında altın konusunda da istekleri olmuş karşı taraftan. ilk başta siz durumunuza göre yapın demişti. isteklerini kabul etmiş, tabii yaparız demiş kayınvalidem.
diğer problem nişan elbisem konusunda yaşandı. çok tatlı çağla yeşili renginde uçuş uçuş bir elbise beğendim. en azından bana göre tatlı:) çevremde gösterdiğim yakın/uzak herkes çok beğendi. nişanlımın bakışını hala unutamıyorum mesela. anneme gösterdiğimde "hımm iyi, ben trendleri bilmiyorum yorum yapamam" diye bir tepki verdi. ertesi gün ben işteyken aradı ve bu sefer de "elbisen çok kötü çok ucuz duruyor, daha pahalı görünen şık bir şey alabilirdin sana yakışmış ama fiziğin iyi olduğu için yakışmış güzel bir elbise almamışsın o kadar parayı boşa vermişsiniz" dedi. inanılmaz moralim bozuldu tabi. açıp açıp elbiseye bakıyorum kusur buluyorum içime sinen ve muhteşem bulduğum elbise o kadar kafama takıldı ki. birkaç gün sonra yakın arkadaşlarından aldığı yorumla elbisemi beğenmeye başladı..
bu ve benzeri o kadar çok şey yaşıyoruz ki. haftasonu nişanlımla ikimiz mobilya almaya çıktık. henüz ev belli değil. büyük ihtimalle 2+1 evde kiracı olacağız. onun için her eve uyum sağlayacak şeyler seçmeye çalıştım. k*l*b*k isimli markadan salon, yemek odası yatak odası takımlarını aldık (marka belirtme sebebim annemin o konuda da baskı yapması. ona göre kaliteli gelmezse sorun çıkacaktı, bu marka çok şükür kafasına yattı). hepsi aynı serinin ürünleri. sadece tv ünitesi almadık, onun yerine konsol kullanırım diye düşündüm (çünkü evi bilmiyorum ve rahat sığar mıyım meçhul). ve bir de yemek odası takımının ayak kısımlarını beğenmediğimiz için "aynı ahşap" renginde (kesinlikle uyum sağlıyor, en çok dikkat ettiğim şey ahşap rengiydi) masa ve sandalye seçtik. bugün "konsolu tv ünitesi olarak kullandırmam sana tv ünitesi al" diyor. masa konusunda bir sürü laf işittim dünden beri. yani benim evim ben seçtim karışamazsın diyesim geliyor ama diyemiyorum.
bu konuda başka başka sorunlar da yaşadık. her seferinde beni yalnız bırakmakla tehdit ediyor. "yapayalnızsın, baban ülkenin bir ucunda benden başka kimsen yok ben de artık yokum" diyor. cidden çok yoruldum. eften püften şeyleri artık kaldıramayacak duruma geldim. insan bu dönemde en ufak şeyleri bile inanılmaz dert ediyormuş.
5 ayımız kaldı yaklaşık. bu dönemi daha tatlı ve mutlu geçirmek isterdim. duymazlıktan gelmem lazım ama çok zorlanıyorum. sizlerle paylaşmak istedim. yorumlar için teşekkürler.
Sakın TV ünitesi alma. Evim büyük olmasına ve parçaları kitaplığa dönüştürülebilir olmasına rağmen ünite içimi sıkıyor. Çok eşya insanın üstüne üstüne geliyor evde. Anneni dinleme eski nesil evleri gösteriş ve insanların beğenisine göre döşüyordu. Şimdi ise her şey kullanışlılığa göre seçiliyor.herkese merhabalar. şimdiden kusura bakmayın uzun bir konu olacak gibi duruyor.
nişanlımla bu yaz ortası evleniyoruz nasip olursa. nikah tarihi ve düğün yeri belirlendi. hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz şu süreçte.
evlilik yoluna ilk girdiğimizde annem bana çok destek oluyordu. çeyiz alışverişinde, maddi ve manevi konularda çok destek oldu sağolsun. nişanlımı çok sevdi. ailesi güzel bir ilk intiba bırakmıştı onda. ama son zamanlarda bana inanılmaz baskı kuruyor ve gelecekteki ev düzenime dahi şimdiden karışıyor. bu arada ön bilgi olarak, annem ve babam 17 yıl önce boşandı. ikisi de yeniden evlendi. ben ilk günden beri annemle yaşıyorum.
ilk problem düğün salonunda ortaya çıktı. nişanlımın ailesi o dönemde de şimdi de her şeyi kendiniz halledin diyor. illa şu olacak vs diye baskı kurmuyorlar. biz düğün salonu konusunda da inanılmaz acemiydik. bir yer kafamıza yatar gibi olmuştu, ailelerimize siz de bir bakın dedik. iki aile gidip baktılar. maddi olarak çok uygun bir yerdi ama konumundan düzeninden vs dolayı annem beğenmedi. çok daha maliyetli yerleri beğenmişti, beğenebilir çok normal. ancak nişanlımın ailesi çok orta halli insanlar. ellerinde avuçlarında ne varsa düğüne döküp somut şeylere yatırım yapmamalarını istemedim. bu sorun yaklaşık 1 ay sürdü. çok para hesabı yapıyorlar, düğün salonu diye beni götürdükleri yere bak, sen şunu istiyorum diyeceksin o olacak diye diye 1 ayım zehir oldu. neyse ki sonunda orta halli bir kır düğün salonu ile anlaşıldı ve bu sorun çözüldü. düğün salonunu netleştirmek için kayınvalidem annemi aradığında altın konusunda da istekleri olmuş karşı taraftan. ilk başta siz durumunuza göre yapın demişti. isteklerini kabul etmiş, tabii yaparız demiş kayınvalidem.
diğer problem nişan elbisem konusunda yaşandı. çok tatlı çağla yeşili renginde uçuş uçuş bir elbise beğendim. en azından bana göre tatlı:) çevremde gösterdiğim yakın/uzak herkes çok beğendi. nişanlımın bakışını hala unutamıyorum mesela. anneme gösterdiğimde "hımm iyi, ben trendleri bilmiyorum yorum yapamam" diye bir tepki verdi. ertesi gün ben işteyken aradı ve bu sefer de "elbisen çok kötü çok ucuz duruyor, daha pahalı görünen şık bir şey alabilirdin sana yakışmış ama fiziğin iyi olduğu için yakışmış güzel bir elbise almamışsın o kadar parayı boşa vermişsiniz" dedi. inanılmaz moralim bozuldu tabi. açıp açıp elbiseye bakıyorum kusur buluyorum içime sinen ve muhteşem bulduğum elbise o kadar kafama takıldı ki. birkaç gün sonra yakın arkadaşlarından aldığı yorumla elbisemi beğenmeye başladı..
bu ve benzeri o kadar çok şey yaşıyoruz ki. haftasonu nişanlımla ikimiz mobilya almaya çıktık. henüz ev belli değil. büyük ihtimalle 2+1 evde kiracı olacağız. onun için her eve uyum sağlayacak şeyler seçmeye çalıştım. k*l*b*k isimli markadan salon, yemek odası yatak odası takımlarını aldık (marka belirtme sebebim annemin o konuda da baskı yapması. ona göre kaliteli gelmezse sorun çıkacaktı, bu marka çok şükür kafasına yattı). hepsi aynı serinin ürünleri. sadece tv ünitesi almadık, onun yerine konsol kullanırım diye düşündüm (çünkü evi bilmiyorum ve rahat sığar mıyım meçhul). ve bir de yemek odası takımının ayak kısımlarını beğenmediğimiz için "aynı ahşap" renginde (kesinlikle uyum sağlıyor, en çok dikkat ettiğim şey ahşap rengiydi) masa ve sandalye seçtik. bugün "konsolu tv ünitesi olarak kullandırmam sana tv ünitesi al" diyor. masa konusunda bir sürü laf işittim dünden beri. yani benim evim ben seçtim karışamazsın diyesim geliyor ama diyemiyorum.
bu konuda başka başka sorunlar da yaşadık. her seferinde beni yalnız bırakmakla tehdit ediyor. "yapayalnızsın, baban ülkenin bir ucunda benden başka kimsen yok ben de artık yokum" diyor. cidden çok yoruldum. eften püften şeyleri artık kaldıramayacak duruma geldim. insan bu dönemde en ufak şeyleri bile inanılmaz dert ediyormuş.
5 ayımız kaldı yaklaşık. bu dönemi daha tatlı ve mutlu geçirmek isterdim. duymazlıktan gelmem lazım ama çok zorlanıyorum. sizlerle paylaşmak istedim. yorumlar için teşekkürler.
ben etmiyorum kendisi dahil oluyor. çok büyük tartışmalar da yaşadık. bu sefer yalnız kalma korkumu kullanıyor. tamam ben yokum kendin ne halin varsa gör diyor
Benim annem de, bu kadar olmasa da, böyleydi. Bir örnek verirsem; gelinliğimi özel yaptırdım, annem o kadar beğenmedi ki teslim alacağım oncesi gece neredeyse modelini değiştiriyordum. Neyse ki bir prova daha yapalım öyle karar verelim dediler de son halini giyince gelinliğime aşık olup provaya diye gittiğim gelinliğimi teslim alıp dönmüştüm. Herkes de bayıldı, tabi annem de. Evet annem hep konuştu ama ben hiç dinlemedim, neticede her şey hayal ettiğimin ötesinde oldu. 3 yıldır evliyim, hala daha konuşuyor ama artık bana karisamayacagini bildiği için üzerime gelmiyor. Çoğunlukla böyle yapma nedeni de benim icinde bulunduğum duruma ayak uydurup kendi zevklerimin gerisinde kaldigimi düşünmesi, yani benim için zihninde tasarladigi standartların altında kalıyor olmam. Annelerimiz bizlerin kendilerinden daha iyi şartlarda yaşamamizi istiyorlar. Yapacaginiz şey ya annenizi kıracaksınızya da annenizle güzelce konuşup orta yol bulacaksanız olmuyorsa da soylediklerini duymayacaksınız. Bu asamalar genelde sorun cikiyor umarım halledersiniz ve her şey gönlünüzce olur.herkese merhabalar. şimdiden kusura bakmayın uzun bir konu olacak gibi duruyor.
nişanlımla bu yaz ortası evleniyoruz nasip olursa. nikah tarihi ve düğün yeri belirlendi. hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz şu süreçte.
evlilik yoluna ilk girdiğimizde annem bana çok destek oluyordu. çeyiz alışverişinde, maddi ve manevi konularda çok destek oldu sağolsun. nişanlımı çok sevdi. ailesi güzel bir ilk intiba bırakmıştı onda. ama son zamanlarda bana inanılmaz baskı kuruyor ve gelecekteki ev düzenime dahi şimdiden karışıyor. bu arada ön bilgi olarak, annem ve babam 17 yıl önce boşandı. ikisi de yeniden evlendi. ben ilk günden beri annemle yaşıyorum.
ilk problem düğün salonunda ortaya çıktı. nişanlımın ailesi o dönemde de şimdi de her şeyi kendiniz halledin diyor. illa şu olacak vs diye baskı kurmuyorlar. biz düğün salonu konusunda da inanılmaz acemiydik. bir yer kafamıza yatar gibi olmuştu, ailelerimize siz de bir bakın dedik. iki aile gidip baktılar. maddi olarak çok uygun bir yerdi ama konumundan düzeninden vs dolayı annem beğenmedi. çok daha maliyetli yerleri beğenmişti, beğenebilir çok normal. ancak nişanlımın ailesi çok orta halli insanlar. ellerinde avuçlarında ne varsa düğüne döküp somut şeylere yatırım yapmamalarını istemedim. bu sorun yaklaşık 1 ay sürdü. çok para hesabı yapıyorlar, düğün salonu diye beni götürdükleri yere bak, sen şunu istiyorum diyeceksin o olacak diye diye 1 ayım zehir oldu. neyse ki sonunda orta halli bir kır düğün salonu ile anlaşıldı ve bu sorun çözüldü. düğün salonunu netleştirmek için kayınvalidem annemi aradığında altın konusunda da istekleri olmuş karşı taraftan. ilk başta siz durumunuza göre yapın demişti. isteklerini kabul etmiş, tabii yaparız demiş kayınvalidem.
diğer problem nişan elbisem konusunda yaşandı. çok tatlı çağla yeşili renginde uçuş uçuş bir elbise beğendim. en azından bana göre tatlı:) çevremde gösterdiğim yakın/uzak herkes çok beğendi. nişanlımın bakışını hala unutamıyorum mesela. anneme gösterdiğimde "hımm iyi, ben trendleri bilmiyorum yorum yapamam" diye bir tepki verdi. ertesi gün ben işteyken aradı ve bu sefer de "elbisen çok kötü çok ucuz duruyor, daha pahalı görünen şık bir şey alabilirdin sana yakışmış ama fiziğin iyi olduğu için yakışmış güzel bir elbise almamışsın o kadar parayı boşa vermişsiniz" dedi. inanılmaz moralim bozuldu tabi. açıp açıp elbiseye bakıyorum kusur buluyorum içime sinen ve muhteşem bulduğum elbise o kadar kafama takıldı ki. birkaç gün sonra yakın arkadaşlarından aldığı yorumla elbisemi beğenmeye başladı..
bu ve benzeri o kadar çok şey yaşıyoruz ki. haftasonu nişanlımla ikimiz mobilya almaya çıktık. henüz ev belli değil. büyük ihtimalle 2+1 evde kiracı olacağız. onun için her eve uyum sağlayacak şeyler seçmeye çalıştım. k*l*b*k isimli markadan salon, yemek odası yatak odası takımlarını aldık (marka belirtme sebebim annemin o konuda da baskı yapması. ona göre kaliteli gelmezse sorun çıkacaktı, bu marka çok şükür kafasına yattı). hepsi aynı serinin ürünleri. sadece tv ünitesi almadık, onun yerine konsol kullanırım diye düşündüm (çünkü evi bilmiyorum ve rahat sığar mıyım meçhul). ve bir de yemek odası takımının ayak kısımlarını beğenmediğimiz için "aynı ahşap" renginde (kesinlikle uyum sağlıyor, en çok dikkat ettiğim şey ahşap rengiydi) masa ve sandalye seçtik. bugün "konsolu tv ünitesi olarak kullandırmam sana tv ünitesi al" diyor. masa konusunda bir sürü laf işittim dünden beri. yani benim evim ben seçtim karışamazsın diyesim geliyor ama diyemiyorum.
bu konuda başka başka sorunlar da yaşadık. her seferinde beni yalnız bırakmakla tehdit ediyor. "yapayalnızsın, baban ülkenin bir ucunda benden başka kimsen yok ben de artık yokum" diyor. cidden çok yoruldum. eften püften şeyleri artık kaldıramayacak duruma geldim. insan bu dönemde en ufak şeyleri bile inanılmaz dert ediyormuş.
5 ayımız kaldı yaklaşık. bu dönemi daha tatlı ve mutlu geçirmek isterdim. duymazlıktan gelmem lazım ama çok zorlanıyorum. sizlerle paylaşmak istedim. yorumlar için teşekkürler.