Annemin bende yarattığı çocukluk travması

redvelvetcake

Ne mutlu Türk'üm diyene!
Kayıtlı Üye
3 Temmuz 2010
11.071
11.544
Bunu bu yaşlarımda yeni yeni fark ediyorum. Yaşım 24. Objektif olarak normal bir çocukluk geçirdim, herkes gibi. Bilincimin yerine gelmeye başladıgı zamanları hatırlıyorum, ilkokul zamanlarımı net hatırlıyorum.

Neyse, zaman geciyor, ilkokul 1'den 12 yasıma kadarki zaman aralıgı dıyelim. Annemle babam sürekli kavga ederdi. Babam bizim yanımızda kavga etmemeye calısırdı ama annem hep bizi kullanırdı, gelip sorardı kim haklı bilmem ne diye. Çok kücükken oluyor bunlar, ama annem sürekli ben sizin icin katlanıyorum, ben sunları yasadım, söyle böyle bagırıp dururdu surekli.
Ben burada cok kv görümce konusu okudugum icin artık herkesin aynı seyleri yasadıgını az cok göruyorum, annem anlattıgı zaman müthiş bir iskence gibi gelirdi ama cok sıradan ve herkesin yasadıgı seylermis meger. Annemin de anlattıkları hep aynıydı, babannen benden hizmet bekliyor, benim iki cocugum var iste kendi akrabalarını toplayıp bızım eve getiriyor, yok gün yapacagı zaman benden tatlı istiyor, yok yeni evlendigimizde her gun onlara giderdik falan. Sürekli biz kücükken babanneme, halama, amcama karsı kötü konusurdu anlatırdı. Doldururdu yani acık söylemek gerekirse.
Su an baba tarafından kimseyle görusmuyorum. Ne ben ne kardesim.

Ekleme: Anlattıgım seyleri herkesin yasaması annemin dertlerini kucultmez, yasadıklarını hafifletmez, ben de aynı seyleri yaşasam dunyayı yıkardım herhalde, ama demek istedigim suydu; ne yasarsan yasa benim kimseye karsı nefret dolu sekilde buyumemem gerekiyordu. Yaşanan bazı problemler kendileri arasında kalmalıydı.

Küçüklüğümden beri annem beynime bazı seyleri o kadar net yerlestirmis ki ben eskiden kendimizin cok fakir ve kötü durumda ve mutsuz oldugumuzu dusunurdum. Bütün cocuklugum annemlerin kavgalarını izlemekle gecti, evet her ailede olan seyler ama 8-9 yasında olunca bunun her ailede olan seyler oldugunu bilemiyorsun, o an ben o algıyı yerlestirmisim kafama ve hep onunla yasamısım. Hep cok mutsuz cok zor durumda oldugumuzu dusundum butun cocuklugum boyunca. Küçükken diyordum ki "ben ileride anne olmak istemiyorum, sonra babaya zorla katlanman gerekiyor"

Dusunuyorum, daha 99 yılıydı babamın ustu acık Mercedes i vardı, o zaman Mercedes almak ne kadar zor bir seydi halbuki, ama annem hep aglardı, hep mutsuzdu. Birlikte cekildigimiz fotograflarımız vardı, kendisinin oldugu fotografları cerceveletmezdi hic, ve her zaman suratı asıktı. Cok guzel deniz manzaralı buyuk bir evde oturuyorduk. Bakıyorum, simdi de cok guzel bir yerde ve evde oturuyoruz, istedigim her seyi alıyorum, benim de ustu acık Mercedesim var, arkadaslarımla tatile gidiyorum, mutluyum yani. Ama sanki hep bu mutluluk bana ait degil, bu hayat bana ait degil, ben mutsuz olmak zorundayım gibi hissediyorum. Bu aralar bu dusunce sürekli zihnimde zuhur etmeye basladı. Küçükken hep büyümek isterdim, gercekten cok haklıymışım, büyümek mutlulukmuş, cunku ben su an cok mutluyum, ama kucukken zihnime yerleşen o kodlar sayesinde gecmisteki o sonsuz mutsuzluk algısından kurtulamıyorum.

Geçen gun annem biraz söyleniyordu, dedem de kızdı (kendi babası) kızım senin stres yapıp sıkılacagın ne var yedigin önunde yemedigin arkanda ama surekli mutsuzsun yorgunsun, geriliyorum sıkılıyorum diyip duruyorsun hep sinirlisin dedi.

Biz ikimiz konusunca bana ben sürekli ezildim, sürekli agladım, hep sizin icin katlandım berbat bir hayatım oldu diye söylenir durur, ben de olmuş bitmiş şeyler 15 yıl once olan seyi su an tekrar dusunup kendini doldurma derim. Seni de görecegim evlenince, baban gibi biriyle evlenirsen görürsün, evlenince öyle olmuyor, öyle her gun her gun gezmeleri unut dedi. Ben de patladım artık, resmen ben mutsuz olayım da bak ben sana demiştim demek icin tetikte bekliyorsun oh olsun demek icin diye. Artık kendimi cok baskı altında hissediyorum, sanki yarışıyoruz sanki ileride ben onun yaşadıklarını yaşamak zorundayım, evlenen herkes bunları yaşamaya mecbur gibi. Sürekli gelecege dair bir korkutma ve tehdit icerisinde. Ve ben surekli mutsuz olacagımı, cocuklugumdaki annem gibi bir hayatım olacagını dusunup daha cok uzuluyorum. Senelerdir bu sekilde ve ben asla annemle bir sey paylasmıyorum, cunku nadiren de olsa paylastıgımda hep beni suclar, ve kötü bir sey yasadıgım zaman yenilgiye ugramıs gibi hissediyorum hep kendimi. O yuzden hicbir durumda ve hıcbır zaman ve kimseye karsı hatamı kabul etmedigimi fark ettim, yanlıs yapmaya hakkım yokmus gibi.

*Annem 23 yasında evlenmis, 25 yasındayken de ben dogmusum. Annemle babam cok sseverek evlenmis.

Sonuç: lütfen, erken yasta evlenmek icin evlenmeyin, hemen aşık olup evlenmeyin, evlenince mutsuzsanız cocuk dogurmayın, doguracaksanız da bunun buyuk bir sorumluluk oldugunu bilin, hicbir cocuk anne babasının mutsuzlugunu paylasmak icin bu dunyaya gelmiyor. Bana yoldaş olur diye cocuk dogurmayın. Mutsuzsanız psikologa gidin, cocuklarınızı pedagog yardımı ile yetistirin. Ben bu yasa geldim hala cocuklugumdaki mutsuz anne imajının yarattıgı etkiden kurtulmaya calısıyorum. Ben bunu basarmaya calısıyorum ama cocukken bunu yasamak cok daha agır oluyor, cunku farkına varacak bilincte olmuyoruz.

Cok uzun oldu biliyorum ama icimi dökmek istedim okuyan olursa simdiden tesekkur ederim.
 
Son düzenleme:
annenizin belki de kronik depresyon sorunu vs vardı. sürekli bi mutsuzluk sürekli şikayet... belki de karakterş böyleydi bilemeyiz. size iyi annelik edememiş malesef... ama siz de yavaş yavaş ona dönüşmeyin.
iyi annelik edememiş diyemem, bunu dusunmek bile beni cok üzer, cunku onu cok seviyorum. ama bunu hayatı boyunca bana ve kardesime yansıtmasının ne kadar yanlıs oldugunu her gecen yaşımda daha iyi anlıyorum. benim de tek istegim onun gibi mutsuz olmamak. dediginiz dogru olabilir, kronik depresyon, ben ona cok söyledim psikologa gitmesini ama ben de psikoloji okudum ben kendi kendimi tedavi edebilirim diyor hep.
 

iyi annelik edememiş bu kesin. sevgi başka bişey, ona bişey diyemem, ama sizi mutsuz etmiş sonuçta.
yalnız dediğim gibi evim şöyle arabam şöyle yine de mutsuzum diyorsunuz. o yüzdden dedim yavaş yavaş ona dönüşmeyin diye. hayattan zevk alın.
 
ben o konuda hic annem gibi degilim neyse ki, her gun uyandıgım zaman yüzümü yalayan bir köpeğimin olması, onunla sahilde yuruyuse gitmem, sonra sıcak ekmek alıp eve gelmek, camı acmak nefes almak, her sey bana mutluluk veriyor. Ama iste dedigim gibi sonra icten ice bir mutsuzluk ve sanki vicdan azabı cekiyorum. bu da cok sinirimi bozuyor.
 
Okudum maalesef anne baba olmak için ruhsat istenmiyor doğurganlık özelliğin varsa doğuruyorsun ve anne baba oluyorsun işte.. amaç çoğalmak, hayatta evlilikten sonraki adımı gerçekleştirmek oluyor. Hazır mıyım buna diye düşünmeden pat diye doğan çocuk ve şikayet şikayet şikayet....

Geçen bir konu vardı linç edildiğim. 3 aylık bebeği olan bir kadının bebeğinden şikayet ettiği 4. konusu! Meseleyi benim çocuğum olmayışına bağladı millet ama hiç alakası yok. Sorun işte burda senin anlattığın bölümde..

Benzer bir anneye sahibim. Hiç bir zaman dizine yatıp da ağlayamadım bir sorunum olduğunda. Evliliğimde de bazı problemler oldu yer yer en önce annemden sakladım bunu." Ben sana demiştim " demesin diye!

Seni çok iyi anlıyorum ama korkma.. ben de anneme bakınca hiç de berbat bir hayat yaşamadığını hayatı berbat edenin kendisi olduğunu görüyorum. Bunu görünce sorun büyük ölçüde azalıyor. Yıllarca elti kayın kv dedikodularına ben de maruz kaldım, baban beni öyle ezdi böyle ezdileri dinledim.. ama şimdi evim ayrı barkım ayrı. Annem kendini mutsuz edecek trilyon şey buluyor her saat.. şikayetlenmeye başladığında işe çağırıyorlar, yemek taştı, biri arıyor diye kapatıyorum tlfu
 

çalışıyor musunuz? bence sürekli bi meşgale ile kafanızı meşgul etmeniz lazım. rahat batıyo diycem nerdeyse :)
 
Demekki annenizi mercedesler mutlu etmiyormus.
Esiyle ettigi kavgalar ruhunda yaralar aciyormus belliki.mutsuz insan cevresindekileri de mutlu edemez.
Siz de mutsuzsunuz psikologa gidin bence.
ben mutsuz oldugumu dusunmuyorum gercekten su an yasadıgım hayattan cok memnunum. sadece hep bir mutsuzluga suruklenme korkusu var. bataklık gibi. psikolog konusunu ben de dusundum, faydası olabilir en azındn bu travma diye adlandırdıgım mutsuzluk korkusunu aşabilmek icin
 
Babanızın akrabalarıyla gorusmenizi isterdim.
babamın akrabaları cok da iyi insanlar degiller. hos, anneminkiler de degil. kim mükemmel ki? babanneme gittigim zaman uzuluyordum eskiden bu kadın beni seviyor aslında, acaba annem beni kandırıyor mu diye, 14-15 yaslarındayken daha. babamın akrabaları cok paragöz, surekli babamdan borc alıp odemeyen, bizim hakkımızı yiyen insanlar ve babam da buna ses cıkarmıyor maalesef. annemin öz kardesi, benim öz teyzem de aynı tarzda bir insan. babamın tarafıyla görusmüyorsam aslında teyzemle de görüsmemem lazım. o da annemin hakkını, bizim hakkımızı yiyor aslında.
babannem biz ev aldıgımızda bile hayırlı olsuna gelmedi, ben mezun oldum, kardesim mezun oldu, hic.. tebrik yok bir sey yok.. belki onlar da annemle aralarındaki husumetten dolayı artık bizimle görüsmek istemiyor. kim bilir. cok ikilemde kalıyorum bu konuda.
 
Demekki annenizi mercedesler mutlu etmiyormus.
Esiyle ettigi kavgalar ruhunda yaralar aciyormus belliki.mutsuz insan cevresindekileri de mutlu edemez.
Siz de mutsuzsunuz psikologa gidin bence.
Arkadaşın anlattığı durum anneme çok benzediği için yorum yapıyorum annem öğretmen maddi olarak gayet kimseye ihtiyacı olmayan bir insan. Evliliğinin ilk gününden itibaren evliliğinden şikayetçi ve bizim için katlandığını söyler. Ama işin ilginç tarafı 6 sene biz olmamışız
 
çalışıyor musunuz? bence sürekli bi meşgale ile kafanızı meşgul etmeniz lazım. rahat batıyo diycem nerdeyse :)
yok calısmıyorum. yani gönüllü olarak yaptıgım isler var, ders veriyorum, yaslı bir komsumuza yardıma gidiyorum, arkadasımın annesinin butiginin hesap islerini yapıyorum, arkadasımla ortak bir projemiz var kermeslere, derneklere gidiyoruz. öyle yani. ben seviyorum bu sekilde, ne bosum ne dolu. yuksek lisans yaptım avukatım. ama avukat olup dunyayı kurtarmayacagım icin bu sekilde faal olmak daha cok hosuma gidiyor :) fazla stresli bir is yapmak istemiyorum
 
Burada herkesin benzer şeyler yaşaması,annenin yaşadıklarını hafifletmezki.Babanla gerçek anlamda ne yaşadığını bilemezsin.Size anlattıklarının dışında buz dağının görünmeyen kısmı da vardır.Küçük evlenmiş,baba tarafı ezmiş,baba tam arkasında duramamış anladığım kadarıyla.Çocukluğunda gençliğinde ne yaşadığını da bilmiyoruz.Baban duygusal olarak yetememiş olabilir.Annen de sinir sahibi olmuş.Karamsar olmuş.Tabiki çocuklara yansıtması doğru değil ama kimse de dört dörtlük değil.O da öfkesini acısını bu şekilde çıkarmış.
Sonuç olarak,bunları geride bırakıp annene daha ılımlı daha onu anlar şekilde yaklaşmalısın.Bu konuyla ilgili kendini de üzme.İnan çocuklukta daha büyük travmalar şiddet taciz küfür geçim sıkıntısı çeken çocuklar da var.Acını küçümsemiyorum ama büyükte değil.Hemen hemen çoğu annenin tavırları bunlar.
 
aynen iste eskiden cok kucukken bunun icin kendimi cok suclardım. annemin mutsuzlugunun sebebi biz miyiz diye
 
Meğerse her evde olan şeylermiş diyorsunuz da kolay değil kv.görümce eziyetleri.Aile içi kavga da her ailede olunca hafiflemiyor ne yazıkki.Anneniz de durup dururken öyle olmuyordu mercedes,deniz manzarası mutlu olmaya yetmeyebiliyor.cocuklar babalarına çoğu zaman annelerinin penceresinden bakamıyor.demekki cok üzulmüş
 
aynen iste eskiden cok kucukken bunun icin kendimi cok suclardım. annemin mutsuzlugunun sebebi biz miyiz diye
Yok hiç boş yere suçlama kendini. Anneme "akşama ne yemek yapıcam" bile büyük dert. Bunun için oturur üzülür. Sebep çok yani.. en mutlu şeyden bile bir üzüntü sebebi bulur çıkarır. Ben kendimi hiç suçlamadım. Sen de olayları iyi analiz edersen çıkabilirsin bu ruh halinden. Annemin rivayet ettiği hiçbirşey de çıkmadı..
 
tesekkur ederim empati yapıp yorum yaptıgınız icin. aynen, tabii ki onun yasadıklarını kucumsemiyorum, ama onun 20 küsür yasında yasadıklarını bize daha cok kucukken yansıtması ne kadar yanlısmıs meger. annem üniversiteyi bitirip master yaparken evlenmis, aksine anneannemler yası kucuk diye evlenmesini istememis ama annem kendisi cok istemis cok da severek evlenmisler. ama bilmiyorum iste demek ki evlilik, cocuk, kv görümce agır gelmis zor gelmis olabilir tabii herkes burada neler yasıyor okuyoruz annem de bunları yasamıs. annem o kadar söylenirdi ki ben kendimi artık onun annesi gibi hissederdim, sanki o da cocuk. bu psikolojiyi yasamak biraz zor oldu benim icin. yoksa su an ben halimden memnunum, mutluyum da, sadece onun gibi olma korkusu, mutsuz olma korkusu cok var. ben de aynı seyleri yasamak ve yasatmak istemiyorum. bir sekilde de bunu yenmeye calısıyorum.
 
yuksek lisans yaptım avukatım. ama avukat olup dunyayı kurtarmayacagım için
Kimsenin hedefleri için amaçları için kariyer planlaması için dünyayı kurtarmaya gereksinimi yok.Bir yola baş koyduysan yükseğini yaptıysan bu gencecik yaşında hedefin mesleğin olmalı.Diğer saydığın şeyler her zaman yapılacak şeyler.Okul okuyup bu tazr sebelerden dolayı mesleğini yerine getirmeyenlerin,diğer çalışmak isteyn öğrencilerin kontenjan hakkını aldığını düşünüyorum üzgünüm.
Bu hayatta avukata da doktora da ihtiyaç duyacaksın.Senin işini hallettiklerinde dünyayı kurtarmışta olmayacaklar
 
Canım benim üşenmeden okudum , ve durumuna cok üzüldüm. Olaya iyi tarafından bakmaya calıs , BUNLAR YAŞANDI SEN DAHA GÜÇLÜ OLDUN , bunlar yaşandı SEN ASLA ÖYLE BİR ANNE OLMAYACAKSIN. ben öyle yapıyorum hayatında başarılar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…