Teşekkürler, attığınız yazıyı daha sonra okuyacağım. Gönül ilişkim falan yok zaten. Çok çalışmaktan başka çaremin olmadığının ben de farkındayım. Temelim var o yüzden halledeceğime inanıyorum. Kulak tıkacı almayı düşünüyorum bugün. Ne kadar işe yarar bilmiyorum ama uzun zamandır aklımdaydı. Evde çok kavga oluyor. Hiçbir şey duymazsam moralim bozulmaz ve aynı tempoyla çalışabilirim, kavgalar benim motivasyonumu çok düşürüyor. Kendimce bu yöntemi buldum işte. Hem yurda gidersem orda da işime yarar diye düşünüyorum.bence bu yasinizda annenizi ailenizi atamazsiniz. yasiniz kucuk, tecrubesizsiniz. gercek dunya cok daha acimasiz, annenizi mumla ararsniz. o yuzden derslerinize dort elle sarilin, gonul isleri vs hepsini bir kenara atin ve iyi bir bolumu kazanmaya calisin (mezun olunca birikim olmadan hemen is bulabileceginiz bir bolum). annenizle de iliskinizi minimuma indirin, onun sinirlerini bozmadan gorunmez olmaya calisin. cok zor biliyorum ama baska yollar daha zor olur bence. bizim kulturumuzde herkes inkar ediyor ama ingilizce toxic anneler icin cok fazla kaynak var, onlara bakabilirsiniz
10 Tips for Coping with Toxic Parents
Do interactions with your parents leave you frustrated and confused? Here are 10 ways to cope with toxic parents.psychcentral.com
+sonsuzYani yaşadıklarınız kolay değil ama ben eminim benim jeneresyonumdaki (35 yaşımdayım) çoğu kadın yaşamıştır az çok sizin yaşadıklarınızı. Çünkü o zaman ailelerde boşanma tüh kakaydı ve mutsuz evlilikler içinde hırslarını, hınçlarını çıkardıkları stres topları biz çocuklarıydık
Biz o zaman nasıl başa çıktık acaba şimdi geriye bakınca baya güçlü gördüm kendimizi
Şimdi herkesin ağzında depresyon, kaygı bozukluğu, ansiyete, bipolar bozukluk, panik atakNeden ailede görülen psikolojik, fiziksel şiddet Biz tillahını gördük ama çalıştık kazandık bişeyleri başardık. Sizi daha fazla hırslandırması gerekmez mi bu durum? Kurtulmak için çabalamak gerekir unutma
Annem hayırdan anlamıyor. Üstelik yaşlandığı için midir nedir çocuk gibi ve bir anı bir anını tutmuyor. Defalarca oturup konuşmayı denedim ama anlamıyor. Üstelik bir de bunu herkese telefondan abartıp abartıp anlatıyor. Akrabalar ve komşulara. Oysa ki ben evin bir şeyini söylesem yemediğim dayak kalmaz. Arkadaşlarımdan bile uzaklaştırdı beni. Hiç arkadaşım kalmadı. Çünkü onlara annemin gerçek yüzünü anlatınca aynı sizler gibi olabildiğince az yüz göz olmamı, ondan kaçınmamı söylüyorlar diye hepsi kötü arkadaş oldu. Gizlice telefonumu alıp mesajları okur sabah olunca da beni ağlatırdı. Kendimi suçlu gibi hissederdim. Şimdi geriye bakınca bir arkadaşım bile kalmadı. Her seferinde bana anlat diyor ama ben sonucun ne olacağını bildiğimden anlatmıyorum. Evet daha kötü anneler var biliyorum o yüzden en azından başımı sokacağım ve yemek yiyebileceğim bir ev olduğunu bilerek üstelik de dershaneye gönderdi ki bu bir çok kişinin ulaşamadığı bir imkan (sonuçta giden çok var ama gidemeyen de büyük bir kesim var) olduğunu bilerek sadece derslerime konsantre olmaya çalışacağım. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet gibi hemen belli olmuyor. Yavaş yavaş ve daha kalıcı, iyileşmesi daha zor oluyor bunu da bildiğimden artık pek yanaşmak istemiyorum ona. Geç saatlere kadar dışarıda çalışıp eve gelince uyumayı düşünüyorum.Yani bende çocukken çok şiddet gördüm annemden ama oda sizinki gibi hastanede tedavi gördü annesini kötü bi şekilde kaybedince ve buna bizzat şahit olunca haklı olarak psikolojisi alt üst oldu. 1 sene yattı hastanede tabi psikolojik tedaviler fiziksel hastalığa göre çok daha zor ve geç iyileşme döneminden geçiyor maalesef hatta çoğu zaman kalıcı oluyor neredeyse. Ama ben lisenin ortalarında durdurmuştum artık müsade etmiyordum nasıl desem hem onun iyi bir anne olmadığını özgüvenimi mahvettiğini söylediğimde çok pişman oldu hemde hiçbir şekilde temas etmesine izin vermiyordum artık böyle bi durumda gideceğimi de bilir muhtemelen kaybetme korkusuyla durdu o dönemde. Hak verdiğim yanları vardı ama bizlerde stres topu değiliz sonuçta. Siz artık ergenlik dönemini de bitirmiş olgunluk çağına adım atmış bir birey olacaksınız. Üniversite hayatınızı değiştirecektir çok çalışın uzaklaşın derim söz konusu aile olunca insan konuşma diyemiyor yaşınızda küçük. Benim hayatımın en büyük dönüm noktası üniversiteye başladığım dönemdi. Özgüvenim, iletişim gücüm, bakış açım bu dönemde arttı ve gelişti. İyi ki de gitmiştim dedim. Aslında annemle arkadaş gibiydik öyle bi kısıtlaması da yoktu ama ailen dört dörtlükte olsa bence tamda sizin yaşlarınızda artık yeni bi hayata geçilmeli. Üniversiteye çok sıkı çalışın gideceğinize inanarak çalışırsanız daha çok motive olursunuz. Ama yaşadığınız şehri yazmayın derim imkanınız varsa tabi. İnanın bana ilerleyen zamanlarda buna müsade etmeyeceksiniz. Ben hayatınızda görebileceğin en korkak, özgüvensiz bir çocuktum şimdi karşımda ne akrabalarım bana laf edebilir ne de annem. Bir sınırın oluyor ve artık orayı aştıklarında onlar senden kaçmak zorunda kalıyor.
Aynen olabildiğince az iletişim kur taki üniversite kazanıp meslek sahibi olana kadar ..Asgari ücret hem dershane masrafıma hem kirama hem de faturalarıma yetmeyebilir. Şimdilik onunla olabildiğince az görüşmeyi deneyeceğim. Saat akşam ona kadar kütüphanede çalışırım. Sonra direk uyur sabah beş gibi kalkıp tekrar çalışırım zaten sekiz gibi dershaneye gidiyorum. Bu şekilde olacak gibi görünüyor. Onunla yüz yüze gelmek istemiyorum.
Herkesin ağzında psikolojik fiziksel şiddet? Gerçekten bakış açınız üzücü. Biz nasıl yaptık diyorsunuz ya, yapamadık ki. Bakın etraf psikopat kaynıyor. Şiddet, tecavüz, cinayet. Diğerleriyse psikolojik rahatsızlıklara boğuşuyor. Sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi bir de biz nasıl yaptık diyorsunuz. Üniversite mezunu olup akademik başarıya sahip olmak, bir işe girmek hayatta mutlu ve başarılı olmak demek değildir.Yani yaşadıklarınız kolay değil ama ben eminim benim jeneresyonumdaki (35 yaşımdayım) çoğu kadın yaşamıştır az çok sizin yaşadıklarınızı. Çünkü o zaman ailelerde boşanma tüh kakaydı ve mutsuz evlilikler içinde hırslarını, hınçlarını çıkardıkları stres topları biz çocuklarıydık
Biz o zaman nasıl başa çıktık acaba şimdi geriye bakınca baya güçlü gördüm kendimizi
Şimdi herkesin ağzında depresyon, kaygı bozukluğu, ansiyete, bipolar bozukluk, panik atakNeden ailede görülen psikolojik, fiziksel şiddet Biz tillahını gördük ama çalıştık kazandık bişeyleri başardık. Sizi daha fazla hırslandırması gerekmez mi bu durum? Kurtulmak için çabalamak gerekir unutma
Ama şiddeti gösteren el olan anne suçsuz yani. Kusura bakmayın bir anne olarak annelerin kutsallaştırılmasına şiddetle karşı çıkıyorum. Bu şiddeti uygulayanlar 14 yaşında değil 30-40 yaşında koca kadınlar. Boşanmak, tedavi olmak, çözüm aramak yerine kolay yolu seçip konfor alanından ayrılmadan çocuğa şiddet uygulayan kişi aklanmamalı. Anne demek kanatsız melek demek değildir, bu konudaki gibi kötü anneler de vardır.+sonsuz
Suçun büyüğü hem ailelerde hem evin babasında.
Benim annemde bu kadın kadar olmasa da tam bi manyaktı, çok dayak yedim çok kavgalar ettim kendisiyle. Ama ona kusamıyorum. 2 küçük çocuk, kapana kısılmıştır kolu bağlı evinde gram huzur olmayan bir kadındı. Velhasıl babam gittikten sonra o sinirli, etrafa bağıran Çağıran kadın minik kediye dönüştü. Şuan biz sesimizi yükseltsek biraz sessiz olun, saygılı davranın diye bizi azarlar. Herşey birey olmayı bilmeyen babalarda, evladı mutsuz olduğu halde boşanmayı ölüm gören kız ailelerinde.
İzninizle altına imzamı atıp çekiliyorum.Ama şiddeti gösteren el olan anne suçsuz yani. Kusura bakmayın bir anne olarak annelerin kutsallaştırılmasına şiddetle karşı çıkıyorum. Bu şiddeti uygulayanlar 14 yaşında değil 30-40 yaşında koca kadınlar. Boşanmak, tedavi olmak, çözüm aramak yerine kolay yolu seçip konfor alanından ayrılmadan çocuğa şiddet uygulayan kişi aklanmamalı. Anne demek kanatsız melek demek değildir, bu konudaki gibi kötü anneler de vardır.
Benim için tanıdık bir hikaye anlatıyorsun. Çok benzer şeyler yaşadım. Benimkinin özel dayak sopası vardı. Gerisini sen hayal et. Şu an için tek çaren sınava odaklanmak. Evde huzurun yoksa dersanede etüt odasında ya da halk kütüphanesinde ders çalışmayı deneyebilirsin. En azından o süreyi huzurlu geçirirsin. Tek çaren ekonomik özgürlüğünü kazanıp evini ayırmak, başka türlü kurtulma şansın yokMerhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım.
Herkesin ağzında psikolojik fiziksel şiddet? Gerçekten bakış açınız üzücü. Biz nasıl yaptık diyorsunuz ya, yapamadık ki. Bakın etraf psikopat kaynıyor. Şiddet, tecavüz, cinayet. Diğerleriyse psikolojik rahatsızlıklara boğuşuyor. Sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi bir de biz nasıl yaptık diyorsunuz. Üniversite mezunu olup akademik başarıya sahip olmak, bir işe girmek hayatta mutlu ve başarılı olmak demek değildir.
Ben annem suçsuz dedim mi? Neden lafı istediğiniz gibi anlıyorsunuz? Kendimce onun koşullarını baz aldığımda onu anlamayı tercih ettim, bu benim tercihimdir. Bana göre de benim annem kutsaldır, zira 5 parasız hem çocuk bakıp hem kendine birşeyler katmak, 0 iş tecrübesiyle kendisini yoktan var etmek onu kutsal görmeme yeter de artar. Ama evet benim annem suçsuz, bir suçlu varsa onun “ayrılmak istiyorsan çocuklarını bırak gel, babanın evinden çocukla çıkmadın” diyen annesi babası, psikolojik şiddetin tamamını uygulayan, bizim gözümüzün önünde kafasına silah dayayan, hepimizi öldürmekle tehdit eden kocası. Bir zahmet hayatını bilmediğiniz insan hakkında yorum yapmayın. Zira annem gerçekten kanatsız melek gibidir. O dönem kapana kısılması, bunun yüzünden sürekli sinir krizleri geçirmesi ben bunu anlayabiliyorum. O zamanla bu zamanın imkanı bir değil, şuan kadınlar 10 15 yıl öncesine göre çok daha güçlü.Ama şiddeti gösteren el olan anne suçsuz yani. Kusura bakmayın bir anne olarak annelerin kutsallaştırılmasına şiddetle karşı çıkıyorum. Bu şiddeti uygulayanlar 14 yaşında değil 30-40 yaşında koca kadınlar. Boşanmak, tedavi olmak, çözüm aramak yerine kolay yolu seçip konfor alanından ayrılmadan çocuğa şiddet uygulayan kişi aklanmamalı. Anne demek kanatsız melek demek değildir, bu konudaki gibi kötü anneler de vardır.
Bazıları kızmış ama çok haklısınız ben de çok psikolojik şiddet gördümYani yaşadıklarınız kolay değil ama ben eminim benim jeneresyonumdaki (35 yaşımdayım) çoğu kadın yaşamıştır az çok sizin yaşadıklarınızı. Çünkü o zaman ailelerde boşanma tüh kakaydı ve mutsuz evlilikler içinde hırslarını, hınçlarını çıkardıkları stres topları biz çocuklarıydık
Biz o zaman nasıl başa çıktık acaba şimdi geriye bakınca baya güçlü gördüm kendimizi
Şimdi herkesin ağzında depresyon, kaygı bozukluğu, ansiyete, bipolar bozukluk, panik atakNeden ailede görülen psikolojik, fiziksel şiddet Biz tillahını gördük ama çalıştık kazandık bişeyleri başardık. Sizi daha fazla hırslandırması gerekmez mi bu durum? Kurtulmak için çabalamak gerekir unutma
Bazıları kızmış ama çok haklısınız ben de çok psikolojik şiddet gördüm
Kız çocuğundan bi b.. olmaz diyen cahillerin içinden çıktım öğretmen oldum..
Babamla annem o kadar çok kavga ederdi ki altıma korkudan işemeden yattığım günlerin sayısı çok azdır
Birgün babam annemi saçlarından tutup yerden yere atarken o esnada balkona çıkıp çocuk aklımla imdat demiştim (6-7 yaşında varım yokum belki) babam gelip beni kucağına alıp balkonda salladı atayım mı seni sus dedi yoksa bi dahakinde sormam direkt atarım dedi ve fırlattı beni yere,yerde eski naylon hasır vardı yüzüm değmişti alın ve yanak bölgem günlerce yaraydı çok iyi hatırlıyorum..
O gün ve diğer benzeri bin gün yüzünden dedim ki okuyup kurtulmam lazım bu evden ya da benzeri bi adamla evlenirim ben de aynı şeyleri yaşayabilirim…
Evlenmek çare değil kadın için tek çare okumak meslek sahibi olmak.Hı ben de evlendim ama asla kendimi ezdirmedim ezdirmem.
Konu sahibi! Lütfen bunun için çabala,daha kötü günler gördüm ama öğretmenimin bana söylediği o cümleye tutundum (annem dayak yemiş ambulansla gidiyordu öğretmenim beni teselli ediyordu)
“Güneşli günler gelecek sabret ama önce gayret et” demişti.
Kendini çok güzel ifade etmişsin.Yaşadıkların hiç normal değil.Hatta korkunç o derece.Annen rahatsız demek ki.Tedavi olması lazım.Ama bizim insanımız da hemen ben deliyi miyim diyor.Onun için kendini kurtarmaya bak.Öncelikle akıllı bir gençsin bu aklını kendin için kullan boşver evdekileri.Merhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım
Akademik başarıya sahip olmak her şey değilse bile başınıza gelecek çoğu şey için bariyer.Herkesin ağzında psikolojik fiziksel şiddet? Gerçekten bakış açınız üzücü. Biz nasıl yaptık diyorsunuz ya, yapamadık ki. Bakın etraf psikopat kaynıyor. Şiddet, tecavüz, cinayet. Diğerleriyse psikolojik rahatsızlıklara boğuşuyor. Sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi bir de biz nasıl yaptık diyorsunuz. Üniversite mezunu olup akademik başarıya sahip olmak, bir işe girmek hayatta mutlu ve başarılı olmak demek değildir.
Suçlu, birey olamayan erkekler ve kadınların aileleri dediğiniz için annenizi akladığınızı düşündüm. Siz melek olarak görebilirsiniz, ben sizin annenizden bahsetmiyorum. Yorumum geneldir. Ben dayak atan kişiye hele ki kendisinden çok güçsüz ve muhtaç birine yapıyorsa hoşgörü gösteremem, bahane bulamam. Son olarak da burası bir forum. Bir zahmet hayatınız hakkında yorum istemiyorsanız hayatınızdan bahsetmeyiverin. Gizlice telefon konuşmanızı dinlemiyoruz, herkese açık bir yere yazıyorsunuz.Ben annem suçsuz dedim mi? Neden lafı istediğiniz gibi anlıyorsunuz? Kendimce onun koşullarını baz aldığımda onu anlamayı tercih ettim, bu benim tercihimdir. Bana göre de benim annem kutsaldır, zira 5 parasız hem çocuk bakıp hem kendine birşeyler katmak, 0 iş tecrübesiyle kendisini yoktan var etmek onu kutsal görmeme yeter de artar. Ama evet benim annem suçsuz, bir suçlu varsa onun “ayrılmak istiyorsan çocuklarını bırak gel, babanın evinden çocukla çıkmadın” diyen annesi babası, psikolojik şiddetin tamamını uygulayan, bizim gözümüzün önünde kafasına silah dayayan, hepimizi öldürmekle tehdit eden kocası. Bir zahmet hayatını bilmediğiniz insan hakkında yorum yapmayın. Zira annem gerçekten kanatsız melek gibidir. O dönem kapana kısılması, bunun yüzünden sürekli sinir krizleri geçirmesi ben bunu anlayabiliyorum. O zamanla bu zamanın imkanı bir değil, şuan kadınlar 10 15 yıl öncesine göre çok daha güçlü.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?