- 25 Aralık 2007
- 2.184
- 8.426
- Konu Sahibi Cicekliboncuk
- #21
Öncelikle çok uzun ama oldukça akıcı yazmışsınız, kendinizi çok güzel ifade etmişsiniz bir çırpıda okuyuverdim.
Ben de benzerini yaşadım, annemin benden başka kimsesi yok, tek çocuğum babamı erken kaybettik vs. Sevgilim olmasına hiç karışmadı ama nasıl ki ciddiyiz dedim orada dur bakalım dedi. Bir sürü bahane buldu tanımamasına rağmen, koskocaman kadın hayır hayır diye ağladı. Aynen senin annenin dediği her şeyi dedi, inanamazsın. Ne ailelerimizin denk olmayışı kaldı ne de mesleğinin kusurları. Ortalığı bulandıran bir sürü insan dahil oldu bu sürece. "bak kızım anneler haklıdır hep hayrını görmezsin, hem o memleketin insanı sinirli olur" diyenler hiç eksik olmadı. Birbirimizi o kadar yedik ki annemle, o kadar ağladım ki. Ama hep kararlı durdum sevgilime bunları hiç yansıtmadım. Bir gün "ben bugün evlenmek istemiyorum, bir şans ver beraber tanıyalım biraz ciddi bir yola devam edelim ki sen de görerek bana fikir ver, senin onayın olmadan ailesiyle tanışmak istemiyorum ve ailesini tanısam onunla ilgili daha net fikrim olacak" dedim. Bu arada annem panik atak için psikolojik destek almaya başlamıştı, terapilerin de etkisiyle biz annemle bu sorunu aştık ve annem eşimi tanımaya karar verdi. Eşim de ona güven veren çok güzel bir konuşma yapmıştı. Ben sizden evladınızı almak değil size ikinci bir evlat olmak niyetindeyim minvalinde konuşmuştu. Sonra ailesini tanıdı. Şuan o söylediklerine öyle pişman ki çünkü hepsi boş çıktı. Eşimi oğlummm diye seven, dünürleriyle bal kaymak gibi geçinen bir annem var. Çünkü bunların hepsinin sebebi benim evden gitmem onun yalnız kalmaktan ve benim mutsuz olmamdan korkmasıymış. Çok yıprandık ama çok şükür biz sonunu tatlıya bağladık, darısı size olsun.
Ben de benzerini yaşadım, annemin benden başka kimsesi yok, tek çocuğum babamı erken kaybettik vs. Sevgilim olmasına hiç karışmadı ama nasıl ki ciddiyiz dedim orada dur bakalım dedi. Bir sürü bahane buldu tanımamasına rağmen, koskocaman kadın hayır hayır diye ağladı. Aynen senin annenin dediği her şeyi dedi, inanamazsın. Ne ailelerimizin denk olmayışı kaldı ne de mesleğinin kusurları. Ortalığı bulandıran bir sürü insan dahil oldu bu sürece. "bak kızım anneler haklıdır hep hayrını görmezsin, hem o memleketin insanı sinirli olur" diyenler hiç eksik olmadı. Birbirimizi o kadar yedik ki annemle, o kadar ağladım ki. Ama hep kararlı durdum sevgilime bunları hiç yansıtmadım. Bir gün "ben bugün evlenmek istemiyorum, bir şans ver beraber tanıyalım biraz ciddi bir yola devam edelim ki sen de görerek bana fikir ver, senin onayın olmadan ailesiyle tanışmak istemiyorum ve ailesini tanısam onunla ilgili daha net fikrim olacak" dedim. Bu arada annem panik atak için psikolojik destek almaya başlamıştı, terapilerin de etkisiyle biz annemle bu sorunu aştık ve annem eşimi tanımaya karar verdi. Eşim de ona güven veren çok güzel bir konuşma yapmıştı. Ben sizden evladınızı almak değil size ikinci bir evlat olmak niyetindeyim minvalinde konuşmuştu. Sonra ailesini tanıdı. Şuan o söylediklerine öyle pişman ki çünkü hepsi boş çıktı. Eşimi oğlummm diye seven, dünürleriyle bal kaymak gibi geçinen bir annem var. Çünkü bunların hepsinin sebebi benim evden gitmem onun yalnız kalmaktan ve benim mutsuz olmamdan korkmasıymış. Çok yıprandık ama çok şükür biz sonunu tatlıya bağladık, darısı size olsun.