• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

annelik anlatıldığı gibi değilmiş

Sayisiz bitkisel kur 2 aşılama 1 tüp bebek sonucu bebeğim oldu şükürler olsun. Ama konu sahibinin yaşadıklarını ben de yaşadım hala da yaşıyorum çabuk hamile kalmakla kolay doğumla ilgisi yok bu işin. Destek var mı? Bebek kolik mı? Süt geliyo mu vs pek çok etken var. Allah size de nasip etsin ama sizin de yaşamayacağınız garanti degil
tabii ki garantisi yok. ama minicik bebek sonuçta ağlayack uykusuz da bırakacak. önemli olan sağliklî olması bebeğin. Annelik anlatıldığı gibi değil diyecek kadar da mutsuz olmamalı. Anneler günü yarın. Çocuğu da kucağında Allahdaha da sağlık versin inşallah. insan birazdahayata dolu tarafıNdan bakacak. başka türlü yaşanacak hayat olmaz
 
Canım kendi kendime kızdım ama kusura bakma. Hassasim bu aralar. Kürtaj olalıi on gün oldu daha. ben çevremdebirçok çocuk da şahit oldum. Nazar duası falan okusun bilen biri çocuğa. Nazar olduğu zamanda çatlayacak gibi ağlar
 
Canım kendi kendime kızdım ama kusura bakma. Hassasim bu aralar. Kürtaj olalıi on gün oldu daha. ben çevremdebirçok çocuk da şahit oldum. Nazar duası falan okusun bilen biri çocuğa. Nazar olduğu zamanda çatlayacak gibi ağlar
Senin ve tüm isteyenler için mini mini güzel bebekler diliyorum bu mübarek günlerde...:anneadayı:
 
Karsilastirdiginiz seyin sacmaligina bakin
22 aylik 60 gunluk bebeginizin olmasi neyi kanitliyor bu arada ? Bebegin psikolojisini dusunemiyorum bile kesin depresyondadir su an
Hahaha önce okumayı öğrenin biri 22 aylık biri 60 günlük dedim. Kanıtladığı şey hariçten gazel okumadığım, ben de biliyorum bebek bakımının zorluklarını, şu anda da yaşıyorum. Bebeklerimi soracak olursanız çok mutlu ve neşeli ve sosyal bebekler. Neden depresyonda olsunlar? Hangi yazdığımdan bebeklerimin depresyonda olduğuna kanaat getirdiniz?
Allah size akıl fikir versin :) evet bebeğe tokat atmakla, onun suratına bakıp onun yüzünden mutsuz olduğunu söylemek aynı derecede ağırdır, biri fiziksel biri duygusal şiddettir. Neresini saçma buldunuz?
Güldürdünüz beni, okuma bilmiyorsanız burda fazla takılmayın :)
Not: Soru işaretlerini dikkate alıp cevap vermeye kalkmayın. Selametle
 
Hahaha önce okumayı öğrenin biri 22 aylık biri 60 günlük dedim. Kanıtladığı şey hariçten gazel okumadığım, ben de biliyorum bebek bakımının zorluklarını, şu anda da yaşıyorum. Bebeklerimi soracak olursanız çok mutlu ve neşeli ve sosyal bebekler. Neden depresyonda olsunlar? Hangi yazdığımdan bebeklerimin depresyonda olduğuna kanaat getirdiniz?
Allah size akıl fikir versin :) evet bebeğe tokat atmakla, onun suratına bakıp onun yüzünden mutsuz olduğunu söylemek aynı derecede ağırdır, biri fiziksel biri duygusal şiddettir. Neresini saçma buldunuz?
Güldürdünüz beni, okuma bilmiyorsanız burda fazla takılmayın :)
Not: Soru işaretlerini dikkate alıp cevap vermeye kalkmayın. Selametle

Bence sen okumayi bilmiyorsun , birincisi ben iki bebegini kastettim 22 aylik 60 gunluk diyerek , ikincisi senin bebeklerinin psikolojisini sormadim , yazinda depresyonlu bir anneye ahkam kestigin - o bebegin psikolojisini dusunemiyorum -dedigin bebek hakkinda konusuyorum.Senin bebeklerinin psikolojisini niye sorayim senin gibi sadece okudugu ile bile teshis koyabilen psikologculuk oynamaya merakli muhtesem bir anneleri var iste daha ne olsun.
 
Bence sen okumayi bilmiyorsun , birincisi ben iki bebegini kastettim 22 aylik 60 gunluk diyerek , ikincisi senin bebeklerinin psikolojisini sormadim , yazinda depresyonlu bir anneye ahkam kestigin - o bebegin psikolojisini dusunemiyorum -dedigin bebek hakkinda konusuyorum.Senin bebeklerinin psikolojisini niye sorayim senin gibi sadece okudugu ile bile teshis koyabilen psikologculuk oynamaya merakli muhtesem bir anneleri var iste daha ne olsun.
Hanımefendi sanırım Türkçenizde bir sıkıntı var, kötü niyetle söylemiyorum ama yazdıklarınızdan bir sıkıntı olduğu anlaşılıyor. Çünkü adeta başka birine cevap veriyorsunuz.
Nerede, kime, ne teşhis koymuşum? Lütfen artık konu kapansın, oturup sizinle çene yarıştıramayacağım zira söylediklerimi anlamıyorsunuz ve kendinizi de bence iyi ifade edemiyorsunuz. Mesajımı alıntılayarak bu polemiği başlatan sizsiniz, fakat ben bu polemiğin bir yere gitmeyeceğini ve faydalı olmayacağını düşündüğümden kapatmayı seçiyorum. Lütfen tekrar cevap vermeyiniz. Çünkü siz verseniz dahi ben herhangi bir cevap vermeyeceğim artık.
Benim anneliğime laf edebiliyorsunuz, bunu benin hangi söylemime dayanarak yapıyorsunuz? Ben mükkemmelim diye nerede yazdım? Bana da gösterin lütfen.
Sizin için üzüldüm belli ki bu konuda bir yaranız var, hiç bir annenin üzülmesini istemem bu sebeple bu konu artık kapansın, sizi saldırganlaştıran problem her neyse umarım çözülür.
 
Hanımefendi sanırım Türkçenizde bir sıkıntı var, kötü niyetle söylemiyorum ama yazdıklarınızdan bir sıkıntı olduğu anlaşılıyor. Çünkü adeta başka birine cevap veriyorsunuz.
Nerede, kime, ne teşhis koymuşum? Lütfen artık konu kapansın, oturup sizinle çene yarıştıramayacağım zira söylediklerimi anlamıyorsunuz ve kendinizi de bence iyi ifade edemiyorsunuz. Mesajımı alıntılayarak bu polemiği başlatan sizsiniz, fakat ben bu polemiğin bir yere gitmeyeceğini ve faydalı olmayacağını düşündüğümden kapatmayı seçiyorum. Lütfen tekrar cevap vermeyiniz. Çünkü siz verseniz dahi ben herhangi bir cevap vermeyeceğim artık.
Benim anneliğime laf edebiliyorsunuz, bunu benin hangi söylemime dayanarak yapıyorsunuz? Ben mükkemmelim diye nerede yazdım? Bana da gösterin lütfen.
Sizin için üzüldüm belli ki bu konuda bir yaranız var, hiç bir annenin üzülmesini istemem bu sebeple bu konu artık kapansın, sizi saldırganlaştıran problem her neyse umarım çözülür.
 
O tepeden inme cümle kuranlar ya hiç çocuk sahibi olmamış olanlar, ya da kendi bebeklerinde çektikleri sıkıntıların vicdan muhasebesini senin üzerinden yapıp kendilerini aklıyorlar. Onlara en büyük beddua, inşallah kolik bir bebeğiniz olur diye dilemek. Hoş benim bebeğim kolik değil, o bile beni Moral olarak çökertti resmen. 2 buçuk aydır Uykusuzum ve 7 kiloluk bir tosunu sakinleştirmek için kucağıma aldığımdan boynum ağrıyor. saat sekizden beri bebeğimi uyutmaya çalışıyorum; defalarca tekrar ve tekrar uyandı. Sat 10 oldu hala ayağımda sallama pozisyonundayım. Kahvaltıdan 3 kere kalktım. Kalkmasam bile ay şimdi uyanır mı stresiyle yaşıyorum hayatımı. Bunalıma girmeme az kaldı benim de. Geçecek diyorlar da, insanı tüketerek geçiyor zaman.

Hamilelik de zor bir süreç. Ben nerede hamile görsem üzülüyorum artık, ilk 40 günü çekecek, neye uğradığını şaşıracak, aile içi kavgalar, kv, eş, anne bir taraftan... kimse yeni doğum yapmış dikişli kadını anlamayacak. O kadına muhtaç bir bebe, süt ister, uyumak ister, sakinleşmek ister. Çok zor çok... ben 3. Aya girmek üzereyim belki biraz hafifledi, dikişler düştü, vücudum toparlandı ama kronikleşiyor her şey bebeler büyüyene kadar. Neyse, bebeği hasta olan, zorluklar yaşayan nice kadınlar var. Elden ne gelir? Onları anlıyorum ve dileğim, bu vakitleri hasarsız atlatmalarıdır.
Benim gibi hisseden biri daha varmış nerede hamile birini görsem ya da birinin doğum yaptığını duysam onun adına üzülüyorum ve bir kez daha kendim için üzülüyorum.
40 günle bitse çok iyi canım bitmiyor
Ve bence çoğu kişi anneliğine leke gelmesin diye kendiyle ilgili yaşadığı sıkıntıları anlatmıyor.
Anlatanlarda taşlanıyor.
 
Benim gibi hisseden biri daha varmış nerede hamile birini görsem ya da birinin doğum yaptığını duysam onun adına üzülüyorum ve bir kez daha kendim için üzülüyorum.
40 günle bitse çok iyi canım bitmiyor
Bence anneler anlatmalı kızlarına. Doğumun, doğum sonrası evrenin neler olduğunu. Ama kadınlar nedense yapmıyor bunu. Benim oğlum oldu. Karısı olursa bir gün ona anlatacağım. Böyle böyle, dikişlerin şöyle acıyacak, göğüs ucun yara olacak, karnın ilk 1 ay işkembe gibi aşağıya sarkacak, herkes seni eleştirecek bebeği uyut, emzir, aç bırakmışsın vs diye, eve gelenler sana sen uyu bebeğe bakayım demeyecke habire konuşacak, habire konuşacak, gözlerin uykusuzluktan çökecek, uykusuz kalacakskn, uykusuz kalacaksın, uykusuzluktan beynin sütlaç gibi olacak, eşin seni anlamayacak, uzuuun zaman sonra eve gelen ailesinin derdine düşecek, dolduruşa gelecek, kalbini kıracak, eve gelenler sürekli konuşacak, senden başka herkes lohusa sendromuna girecek senin girme lüksün olmayacak. ve sen beynine ölene dek bu anları kazıyacak ve unutmayacaksın.

Tüm bunlar olurken ben oğlumdan önce senin yanında olacağım o bebeği alıp senin biraz yürümene, duşa girmene vesile olacağım, kendini dinlemeni, insanca yaşamanı sağlaycağım, sana şevkat göstereceğim ki sen de bebeğini sev vs vs...

Neyse ki benim tosun şimdilik uykusunu, huyunu suyunu oturttu. Bakalım artık ileride neler olacak. Çocuk büyütmek zor iş ve o bizi büyütenler bizi hiç bu konuda eğitmiyor.
 
Son düzenleme:
Konunun kapanmasini istiyorsaniz niye ikidebir cevap veriyorsunuz.Bir de cevaplariniz manasiz , ne yazdiginizi da bilmiyorsunuz ki.Size onerim bir daha konu sahibinin yazdigi mesaja verdiginiz cevabi okumaniz.Eger biraz olsun olaylari objektif suzgecten gecirebiliyorsaniz kim saldirgan gorursunuz.Kendinizi bu kadar mukemmel gormeseniz biraz empati yapabilirdiniz belki depresyonda olan bir anneyle.
Bir de kendiniz baskalarinin anneligine laf edeceksiniz biri kalkip size bu yaptiginiz yanlis deyince de boyle polemiklerin icinde yer almak istemiyorum da bilmemne diyeceksiniz...O anne bebegi ile iliskisini duzeltir merak etmeyin ama toplumun bu zihniyetten, kadini yargilamaktan , kadini mukemmeliyet sablonundan cikarip insan yerine koymasi gerekiyor.
 
Konunun kapanmasini istiyorsaniz niye ikidebir cevap veriyorsunuz.Bir de cevaplariniz manasiz , ne yazdiginizi da bilmiyorsunuz ki.Size onerim bir daha konu sahibinin yazdigi mesaja verdiginiz cevabi okumaniz.Eger biraz olsun olaylari objektif suzgecten gecirebiliyorsaniz kim saldirgan gorursunuz.Kendinizi bu kadar mukemmel gormeseniz biraz empati yapabilirdiniz belki depresyonda olan bir anneyle.
Bir de kendiniz baskalarinin anneligine laf edeceksiniz biri kalkip size bu yaptiginiz yanlis deyince de boyle polemiklerin icinde yer almak istemiyorum da bilmemne diyeceksiniz...O anne bebegi ile iliskisini duzeltir merak etmeyin ama toplumun bu zihniyetten, kadini yargilamaktan , kadini mukemmeliyet sablonundan cikarip insan yerine koymasi gerekiyor.
:KK55:
 
Bence sen okumayi bilmiyorsun , birincisi ben iki bebegini kastettim 22 aylik 60 gunluk diyerek , ikincisi senin bebeklerinin psikolojisini sormadim , yazinda depresyonlu bir anneye ahkam kestigin - o bebegin psikolojisini dusunemiyorum -dedigin bebek hakkinda konusuyorum.Senin bebeklerinin psikolojisini niye sorayim senin gibi sadece okudugu ile bile teshis koyabilen psikologculuk oynamaya merakli muhtesem bir anneleri var iste daha ne olsun.

Katılıyorum. Zor durumda olan yeni anneye ahkam kesmek yerine bildiklerini anlatmaya, yardımcı olmaya çalışan anneler, komşular, arkadaşlar, kayınvalideler olsa, anneler daha çabuk toparlanacak aslında. Ama kadınlar kendi çektikleri acının daha fazlasını çekmesini istiyor yeni annenin. Ben artık buna inandım. Ben de çektim ve Çok üzülüyorum lohusalara.
 
Z zelzeleee D Defne1980
Benim mükemmellik tasladığımı vs neye dayanarak yazıyorsunuz. Çocuğa şiddet uygulanması mı normal? Ne zaman ay lohusalık çok kolay yazdım? Konu sahibinin depresyonda olmasının normal olduğunu söyledim. Kafanızdaki profile beni oturtup hakkıma giriyorsunuz. Konu sahibi bir soru sorup yorum istediği için ona düşüncemizi yazmaya hakkımız var. Ama sizin kendi kendize yazmadığım şeyler üzerinden bana iftira atmaya ve ithamlarda bulunmaya hakkınız yok. Size kim böyle davrandıysa gidip hıncınızı ondan alın lütfen.
Lohusa sayılır bir anne olarak ben de size kesinlikle ama kesinlikle hakkımı helal etmiyorum.
Canınız kavga istiyor, hayatınızdaki insanlara bunu söyleyememişsiniz, sanki ben depresyona girdi diye konu sahibini ayıplamışım gibi yorum yazıyorsunuz. Evet dediğiniz gibi insanlar var, ben böyle davranacak belki de son insanım. Tanımadan ahkam kesen sizsiniz.
Yeter artık cevap yazma dedikçe yazıyorsunuz. İlk mesajı siz attığınız için cevap hakkım doğuyor. Biraz matematik lütfen.
Neyse kısaca hakkım size helal değil. Lütfen daha fazla yazmayın
 
Z zelzeleee D Defne1980 daha önce gönderdiğim bu mesajı okursanız eğer ne kadar yanıldığınızı daha iyi anlarsınız.
Canım aslında bu konuda benim bazı söylemek istediklerim var. Bu konuyu doğumdan önce çok araştırmış çok kaynak okumuştum. Bebek doğduğunda anneye aşık olarak doğar, varsa yoksa annedir onun için, onu ister, kokusuyla sakinleşir, anne onun herşeyi ve tek aşkıdır. Bu içgüdü yaşamını sürdürmesi için ona verilmiştir, çünkü yaşamı başka bir kişinin yaşamına ve bakımına bağlıdır.
Ama bu durum anne için böyle değil, bize her ne kadar bebeği ilk görünce aşk yaşanır, herşey unutulur dense de bu bir yalan. Anne bebeğin doğumuna kadar geçmişi olan, belli bir karaktere sahip, kaygıları, düşünceleri olan, en önemlisi de hayatı bebeğin hayatına bağlı olmayan bir varlık.
Bebek doğunca tüm kaygı ve düşünceler bir anda silinmez, hatta anne bebeği çok beğenmeyip hayal kırıklığı bile yaşayabilir, bebeği ona çok sarışın, çok esmer, çok saçlı, çok kel, çok beyaz, çok tipsiz vs gelebilir. Anne olmak sihirli bir değnek değil ve bir yetişkinin kendi çocuğu da olsa bir yabancıyla, özellikle de ona muhtaç ve sıkıntıya sebep olacak bir yabancıyla bir anda aşka düşmesi çok olası değil.
İşte lohusa depresyonu bu noktada başlıyor, anne diyor ki ben nasıl bir kadınım, nasıl olur da bebeğime aşık olmadım, neden onun hakkında olumsuz bazı düşüncelerim var, neden böyleyim, acaba böyleyim diye mi sütüm gelmiyor, bir bebeğe bile bakamadım, bak şu internetteki doğum fotoğraflarına, hikayelerine herkes nasıl herşeyi unutmuş nasıl da görür görmez aşık olmuşlar, ben nasıl anneyim vs vs vs derken ve yadırganmak korkusuyla kimseyle paylaşılamadığından nur topu gibi bir depresyona adım atılıyor.
Halbuki bu düşünceler normal, yetişkin bireyleriz ve kendi bebeğimiz de olsa ona objektif bakabiliriz, kusurları görebiliriz, gün geçtikçe, iletişim ilerledikçe çoğu sağlıklı anne başta beğenmediği kel kafaya aşık olmaya başlar, bebeğin her kıvrımı her mimiği aşk ve mutluluk kaynağı olur. Bu yabancı için herşeyden, gerekirse hayatından vazgeçme gücü bulur anne. Ama bunun için bence az da olsa zaman gerekli, aksini beklemek maalesef lohusa depresyonuna sebebiyet verebiliyor.
Kısacası beklentiyi çok büyük tutmamak lazım ilk aşamada.
 
Ben bu konu altında göremedim bu mesajınızı. Ben mi tam bakamadım acaba? Sadece konu sahibini yeren, ona kızan mesajlarınızı okudum.
O mesaj 2017 mart anneleri grubunda başka bir üyenin mesajına karşılık yazılmış. Bu konuda değil. 2016 yılında yazılmış. Baktım ben
 
Bence anneler anlatmalı kızlarına. Doğumun, doğum sonrası evrenin neler olduğunu. Ama kadınlar nedense yapmıyor bunu. Benim oğlum oldu. Karısı olursa bir gün ona anlatacağım. Böyle böyle, dikişlerin şöyle acıyacak, göğüs ucun yara olacak, karnın ilk 1 ay işkembe gibi aşağıya sarkacak, herkes seni eleştirecek bebeği uyut, emzir, aç bırakmışsın vs diye, eve gelenler sana sen uyu bebeğe bakayım demeyecke habire konuşacak, habire konuşacak, gözlerin uykusuzluktan çökecek, uykusuz kalacakskn, uykusuz kalacaksın, uykusuzluktan beynin sütlaç gibi olacak, eşin seni anlamayacak, uzuuun zaman sonra eve gelen ailesinin derdine düşecek, dolduruşa gelecek, kalbini kıracak, eve gelenler sürekli konuşacak, senden başka herkes lohusa sendromuna girecek senin girme lüksün olmayacak. ve sen beynine ölene dek bu anları kazıyacak ve unutmayacaksın.

Tüm bunlar olurken ben oğlumdan önce senin yanında olacağım o bebeği alıp senin biraz yürümene, duşa girmene vesile olacağım, kendini dinlemeni, insanca yaşamanı sağlaycağım, sana şevkat göstereceğim ki sen de bebeğini sev vs vs...

Neyse ki benim tosun şimdilik uykusunu, huyunu suyunu oturttu. Bakalım artık ileride neler olacak. Çocuk büyütmek zor iş ve o bizi büyütenler bizi hiç bu konuda eğitmiyor.
Çok güzel söylüyorsun ağzına sağlık ama malesef birinci derece akrabalar özellikle kvler destek değil köstek olmak için varlar.
Doğum yapan biziz onlara o dönemde deli birşeyler oluyor.
Bazen diyorum lohusa depresyona girmez onu özellikle sıkıntıya sokmak için çabalayan bir grup insan vardır.
En acısı da eşin seni anlamaması.
Ve malesef doğum sonrası dönemde yaşanılan hiçbir şey unutulmuyor.
 
Çok güzel söylüyorsun ağzına sağlık ama malesef birinci derece akrabalar özellikle kvler destek değil köstek olmak için varlar.
Doğum yapan biziz onlara o dönemde deli birşeyler oluyor.
Bazen diyorum lohusa depresyona girmez onu özellikle sıkıntıya sokmak için çabalayan bir grup insan vardır.
En acısı da eşin seni anlamaması.
Ve malesef doğum sonrası dönemde yaşanılan hiçbir şey unutulmuyor.
Ben de onu diyorum. Benim akraba çevrem de köstekti maalesef. Dediğin gibi doğumdan bir müddet sonra her şey tatlıya bağlansa da kadın en aciz anında yaşadığı şeyleri unutmuyor. Travmatik bir süreç bu. Doğum yaparken kimseyi yanına yaklaştırmayan hayvanları anlıyorum şimdi. Köpeğim doğum yaparken yardım etmek için yanına sokulduğumda bana hırlamıştı. Kadın ve çocuk dürtüleriyle halledecek bu işi. Evde olanlar ev işi, yemek bulaşık, ne kadar angarya varsa onla ilgilenecek. Deneyimli kadınlar yol göstermeli diyeceğim ama tek bildikleri, sevmek için kucaklarına aldıkları bebek ağladığında, tekrar lohusanın kucağına atıp ''acıkmış bu emzir'' demek. Benim kv nin doğumumdan sonraki misyonu buydu mesela.

Ben de olur da ikinciyi yaparsam kimseyi evime sokmayacağım. Gerçi ikinciyi yapmayacağım ama kendimi bu şekilde avutuyorum işte.
O lohusa döneminde köprüleri attığım insanlar oldu maalesef.
 
Back