- 30 Nisan 2014
- 2.654
- 9.816
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #81
Psikolog güven vermedi. Nasıl tek görüşmede onca teşhis koyabiliyor? Bu normal değil bence başka yere de götürmelisin çocuğu.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Oncelikle Allah kolaylik versin. Sabirlar versin size. Özel çocuk annesi olmak cok zordur dogru. Çocuğundan cok insanlar yorar sizi.Merhaba hanımlar
Konu gerçekten çok ama çok uzun olacak. Uzundu okumadım, destan yazsaydın, okumadım ki gibi akla ziyan yorumlarla kendinizi yormayın. Okumayın. Çünkü uzun.
Okuyabilecek kudrete ve isteğe sahip olanlar için de, gerçekten hiç olmadığım kadar kötüyüm. Bitik vaziyetteyim. Çok kısa zaman önce konu açtım onun da farkındayım. Ancak gerçek manada yalnızım. Konuşabileceğim daha doğrusu yaşadıklarımı anlatabileceğim kimse yok. İki ayrı mevzu var anlatmak istediğim. Esasında yardım ya da öneri de değil beklediğim. Yazmak istiyorum sadece. Hani ağlayarak geçer sandım ama geçmedi. İçim dışıma çıkana kadar ağladım ama geçmiyor. Yazarsam belki hafiflerim.
Dün öğlen vakti eşim demek istemediğim lakin hala eşim olan kişi eve erken geldi. Neyse ki oğlum okuldaydı... Saçma sapan bir sebep yüzünden beş yıllık evliliğimde hiç olmayan şeyler yaşandı. Yaşarken utandım, hatırladıkça utanıyorum, anlatmaya mecalim yok. Lütfen detay sormayın. Asla affedemeyeceğim sözler ve eylemlere maruz kalıp, asla affedilmeyecek karşılıklar verdim. Rezillik, saygısızlık... Ne söyleyeyim ki daha. Aile apartmanındayım ve herkes evime geldi. İlk Kez kendimi bu kadar aşağılanmış, çaresiz ve gurursuz hissettim. Anlatamıyorum bile... Evet biliyorum bu saatten sonra bu evlilikten bir cacık olmaz. Biliyorum saygı bitince hiçbir şey düzelmez. Hepsini biliyorum. En son kayınvalidem elimdeki valizi alıp "bizim hiç mi Hatırımız yok, bizim için kal Allah aşkına" diyordu bembeyaz suratı ile. Hani öyle bir rezillik. Neyse bu konuyu burada kesip neden bu hale gelmiş rezil bir evlilikten, onursuz bir tavır sergileyip gidemediğimi anlatayım.
Ben böyle bir günün ardından hemen ayağa kalkmalıydım çünkü aylardır randevu almak için kovaladığım, neredeyse her gün aradığım, oldukça iyi miktar ödemem gereken psikoloğa nihayet oğlumu götürecektim. Anneyken, kadın olmak unutulur mu? Unutulması gerekiyor işte bazen. İptal edemezdim... Bu lanet evden çekip gidemezdim de.
Oğlumu götürdüm. Uzun süren birebir seansın akabinde benimle görüşme süreci başladı. Aslında kendimi birçok şeye hazırlamıştım ama yine de kalbim kulaklarımda atıyordu dinlerken. Bilinen tanı şüphelerini saydı ve daha önce söylenmemiş bir teşhis daha ekledi listeye. Eksik kalmasındı çünkü. Karşı gelme bozukluğu. Nispeten daha tehlikeli bir durum diğerlerine kıyasla. Hiperaktivite, dürtü kontrol bozukluğu, dşkkat dağınıklığı vs. Kesin mi teşhis tabi ki değil. Bu muhtemel teşhislerin yelpazesinde salınıyormuş oğlum. Her ne olursa olsun benim oğlum o, mühim değil zaten teşhisin adı. Ancak mühim olan şu ki, aralıkları sıklaşacak bireysel terapilerin zorunlu olduğu bir sürece girmemiz gerektiğini söyledi. Bu terapiler için ciddi ödemeler gerekiyor ve ben bunları sakince dinlerken "şu durumda uzun mesaili çalışma hayatına dönmeniz de neredeyse imkansız. Yoğun İlgi ve zaman gerekiyor" cümlesini de duyuyorum. Tamam oldu o zaman. Peki.
Oğluma ara veriyorum ve kendime dönüyorum. Bari burada kendime döneyim. Geçirdiğim zorlu süreçte sakinleşmemi sağlayan ya da benim sığındığım tek şey sigaraydı. Bunu bırakmam gerek. Oğlum için bu zorunlu bir durum. Başka türlü masrafları karşılamamız imkansız. Çalışamam çünkü oğlumun önünde belirsiz bir süreç var. Terapi sıklığı bile belli değil henüz. Kaldı ki anlatmam imkansız yaşanması gerekir, oğlumla düzenli bir şekilde mesaiye gidip gelmem imkansız. İdrak sıkıştı dostlar, tam manasıyla sıkıştı. Ama sigarayı bırakmam lazım ben anneyim. Her durumda her şartta fedakarlık etmeliyim.
Hala bu evde ve bu evlilikte olduğum için kendimden nefret ediyorum. Ne gurursuzum ne de karaktersiz. Oğlum babasız kalmasın, aman oğlum için sürüyor bu evlilik demiyorum. Mecburum. Tam anlamıyla mecburum. Tedavi süreci masraflı, ailem ne beni anlayacak ne de destek olacak anlayışa sahip değil. Hadi öyleler diyelim, oğluma nasıl davranacaklarını kestirmek hiç zor değil. Oğlumun durumunu anlatmıyorum bile onlara. Sorunlu muamelesi yapmasınlar diye. Hoş zaten evlerinde kalacak yer bile yok. E hadi her şeyi göze aldım ayrı eve çıktım diyelim. Aldığım maaşla hem tedavi, hem ev geçimi, hem manevi sorumluluğu almak imkansız. Aa bak hatırladım şimdi oğlumla çalışmak da mümkün değildi. Hayal dünyasından uyan idrak. O kadar kolay değil...
Ne diyorduk annelik fedakarlık gerektirir. Yahu ben oğlumu yeterince seviyorum, ilgileniyorum, her hücremle kendimi ona adadım. Siz beni sevin ya. Bana şefkat gösterin, benimle ilgilenin, nasılsın deyin. Hala ölmedin değil mi deyin. Dur bir nefes al deyin ne bileyim en olmadı saçımı falan okşayın çok mu zor. Oğlumun seveni var ilgilenen bir annesi var. Onu değil siz beni düşünün. Diyebildim mi? Hayır. Demem mi gerekir ki acaba. İnsan olan, az biraz vicdanı olan düşünemez mi bunu? Bu kadın çaktırmadan ölüyor, öyle çaktırmıyor ki hala ayakta diye düşünmez mi insan?
İdrak bak sigarayı bırak. Kusura bakma ama annesin fedakarlık yapman lazım.
İdrak kusura bakma ama sizin yüzünüzden bu çocuk böyle oldu. Birbirinize İlginiz muhabbetiniz yok. Hem kadın evliliği ayakta tutar.
İdrak anne dediğin kendini yok sayar. Kusura bakma ama bu böyle.
Abartma idrak herkes zorluk çekiyor ne var.
İdrak oğlun nasıl? Bak oğlana iyi bak. İlgilen. İyi bak oğlana mutlaka. Bak tamam mı.
Bakıyorum yahu. Bakıyorum ben oğluma çok iyi bakıyorum. Bana niye kimse bakmıyor? Gıkımı çıkarmıyorum yıllardır şimdi çıkarsam "bencil" olur muyum mesela. Olurum bence. Oğlu bu durumdayken hala kendini düşünüyor derler biliyorum ben. Yuttuğum, anlatamadığım, yok saydığım onca acıya ve kırgınlığa rağmen ben oğluma iyi bakıyorum.
Bir ergenlik hezeyanı daha ekleyip susayım madem. Mümkünse çok yaşamak istemiyorum ama ölmeden önce "hayatımı mahveden aileme, eşime hatta herkese hakkımı helal etmiyorum" deme şansım olsun istiyorum. Hiç olmazsa az biraz vicdan azabı çeksinler istiyorum. Tam da bu yüzden mümkünse aniden ölmeyeyim. Durup konuşmaya vaktim olsun mesela. Uzatmalara kalayım ne bileyim son dakika golünü atıp öyle gideyim istiyorum.
İki patolojik vakanın birleşmesinden bir hayır gelmeyeceği belliymiş zaten. Bu evliliğin bir gün bu hale geleceği belliydi. Çok bile dayandı aslında. Kafam öyle karışık ki, konuya nereden girdim nereden çıktım bilmiyorum. Dua edin bana. En çok buna ihtiyacım var sanırım. Ayakta kalabilmem için dua edin. Vasat anneliğimi iyileştirmem için, sabredebilmem için dua edin. Lütfen.
Biz iyi olmadığımız sürece çocuğumuzun iyi olması ne kadar mümkün?
Kendinizi o kadar çok çocuğunuza adamış durumdasıniz ki nefes alamıyor olmanız biraz da bundan kaynaklı diye düşünüyorum..
Elbette ki evlat Candan öte,her şeyiyle ilgilenmek vazifemiz. Annelik zor.. bunlar hep olması gereken ama dozunda olmalı ki sağlıklı olsun..
Eşinizle yaşanan sorunları ama bilerek ama bilmeyerek hep geride bırakıyorsunuz. Defalarca eşinizle aynı evde ama sizin oğlunuzla farklı bir hayat yaşadığınızdan bahseder yorumlarınız var...
Mesela neden böyle, niye bir aile ortamı yaratamiyorsunuz? Neden sizin ayrı bir dünyaniz var? Niçin siz sürekli oyun arkadaşı modundasiniz.. çocuğunuzun gelişimi kadar evliliginizin sağlığı için de uğrasmak gerekmez mi??
Kadın olan idrak nerede? Eş olan idrak nerede? İnsan olan idrak nerede ?
Niye sürekli anne olan idrak var.
Neden sadece anne kimliğiniz ile yaşam sürüyorsunuz.. ?
Sürekli güçlü olmak zorunda mısınız? Ben her şeyle başa çıkarım diye etrafa görünmek bu kadar önemli mi mesela?
Evet anneyiz ama insanız da.
Yoruldum diyip bazı şeyleri erteleme hakkımız olamaz mı?
Boşanacak imkânlarımız yoksa eğer çözüm aynı evde farklı hayatlar sürmek mı yani ?
Boşanmayi gerektiren sorunları çözemez miyiz?
Olmuyor çünkü.. ne kadar oluyor sansaniz da olmuyor...
Aynı evde farklı iki hayat olmuyor..
Benim oğlumla başka bir dünyam var biz böyle mutluyuz aslında diyerek kendinizi kandırıyorsunuz..
Anneler evlatları ile elbette mutludur . Ama bir yere kadar . İnsan sadece anne olarak yaratılmadi ki.. kadınlık insanlık nerede? O duygularınız nasıl tatmin olacak? Evlat hem her şeyimiz hem de değil...
Bence biraz insan olduğunuzu kendinize hatırlatın. Siz hatırlatın ki diğerleri de hatırlasin..
İdrak sadece anne değil..
O da bir evlat o da bir eş o da bir kadın. O da bir gelin. O da bir insan...
Ruhunuza kalbinize huzur diliyorum.Merhaba hanımlar
Konu gerçekten çok ama çok uzun olacak. Uzundu okumadım, destan yazsaydın, okumadım ki gibi akla ziyan yorumlarla kendinizi yormayın. Okumayın. Çünkü uzun.
Okuyabilecek kudrete ve isteğe sahip olanlar için de, gerçekten hiç olmadığım kadar kötüyüm. Bitik vaziyetteyim. Çok kısa zaman önce konu açtım onun da farkındayım. Ancak gerçek manada yalnızım. Konuşabileceğim daha doğrusu yaşadıklarımı anlatabileceğim kimse yok. İki ayrı mevzu var anlatmak istediğim. Esasında yardım ya da öneri de değil beklediğim. Yazmak istiyorum sadece. Hani ağlayarak geçer sandım ama geçmedi. İçim dışıma çıkana kadar ağladım ama geçmiyor. Yazarsam belki hafiflerim.
Dün öğlen vakti eşim demek istemediğim lakin hala eşim olan kişi eve erken geldi. Neyse ki oğlum okuldaydı... Saçma sapan bir sebep yüzünden beş yıllık evliliğimde hiç olmayan şeyler yaşandı. Yaşarken utandım, hatırladıkça utanıyorum, anlatmaya mecalim yok. Lütfen detay sormayın. Asla affedemeyeceğim sözler ve eylemlere maruz kalıp, asla affedilmeyecek karşılıklar verdim. Rezillik, saygısızlık... Ne söyleyeyim ki daha. Aile apartmanındayım ve herkes evime geldi. İlk Kez kendimi bu kadar aşağılanmış, çaresiz ve gurursuz hissettim. Anlatamıyorum bile... Evet biliyorum bu saatten sonra bu evlilikten bir cacık olmaz. Biliyorum saygı bitince hiçbir şey düzelmez. Hepsini biliyorum. En son kayınvalidem elimdeki valizi alıp "bizim hiç mi Hatırımız yok, bizim için kal Allah aşkına" diyordu bembeyaz suratı ile. Hani öyle bir rezillik. Neyse bu konuyu burada kesip neden bu hale gelmiş rezil bir evlilikten, onursuz bir tavır sergileyip gidemediğimi anlatayım.
Ben böyle bir günün ardından hemen ayağa kalkmalıydım çünkü aylardır randevu almak için kovaladığım, neredeyse her gün aradığım, oldukça iyi miktar ödemem gereken psikoloğa nihayet oğlumu götürecektim. Anneyken, kadın olmak unutulur mu? Unutulması gerekiyor işte bazen. İptal edemezdim... Bu lanet evden çekip gidemezdim de.
Oğlumu götürdüm. Uzun süren birebir seansın akabinde benimle görüşme süreci başladı. Aslında kendimi birçok şeye hazırlamıştım ama yine de kalbim kulaklarımda atıyordu dinlerken. Bilinen tanı şüphelerini saydı ve daha önce söylenmemiş bir teşhis daha ekledi listeye. Eksik kalmasındı çünkü. Karşı gelme bozukluğu. Nispeten daha tehlikeli bir durum diğerlerine kıyasla. Hiperaktivite, dürtü kontrol bozukluğu, dşkkat dağınıklığı vs. Kesin mi teşhis tabi ki değil. Bu muhtemel teşhislerin yelpazesinde salınıyormuş oğlum. Her ne olursa olsun benim oğlum o, mühim değil zaten teşhisin adı. Ancak mühim olan şu ki, aralıkları sıklaşacak bireysel terapilerin zorunlu olduğu bir sürece girmemiz gerektiğini söyledi. Bu terapiler için ciddi ödemeler gerekiyor ve ben bunları sakince dinlerken "şu durumda uzun mesaili çalışma hayatına dönmeniz de neredeyse imkansız. Yoğun İlgi ve zaman gerekiyor" cümlesini de duyuyorum. Tamam oldu o zaman. Peki.
Oğluma ara veriyorum ve kendime dönüyorum. Bari burada kendime döneyim. Geçirdiğim zorlu süreçte sakinleşmemi sağlayan ya da benim sığındığım tek şey sigaraydı. Bunu bırakmam gerek. Oğlum için bu zorunlu bir durum. Başka türlü masrafları karşılamamız imkansız. Çalışamam çünkü oğlumun önünde belirsiz bir süreç var. Terapi sıklığı bile belli değil henüz. Kaldı ki anlatmam imkansız yaşanması gerekir, oğlumla düzenli bir şekilde mesaiye gidip gelmem imkansız. İdrak sıkıştı dostlar, tam manasıyla sıkıştı. Ama sigarayı bırakmam lazım ben anneyim. Her durumda her şartta fedakarlık etmeliyim.
Hala bu evde ve bu evlilikte olduğum için kendimden nefret ediyorum. Ne gurursuzum ne de karaktersiz. Oğlum babasız kalmasın, aman oğlum için sürüyor bu evlilik demiyorum. Mecburum. Tam anlamıyla mecburum. Tedavi süreci masraflı, ailem ne beni anlayacak ne de destek olacak anlayışa sahip değil. Hadi öyleler diyelim, oğluma nasıl davranacaklarını kestirmek hiç zor değil. Oğlumun durumunu anlatmıyorum bile onlara. Sorunlu muamelesi yapmasınlar diye. Hoş zaten evlerinde kalacak yer bile yok. E hadi her şeyi göze aldım ayrı eve çıktım diyelim. Aldığım maaşla hem tedavi, hem ev geçimi, hem manevi sorumluluğu almak imkansız. Aa bak hatırladım şimdi oğlumla çalışmak da mümkün değildi. Hayal dünyasından uyan idrak. O kadar kolay değil...
Ne diyorduk annelik fedakarlık gerektirir. Yahu ben oğlumu yeterince seviyorum, ilgileniyorum, her hücremle kendimi ona adadım. Siz beni sevin ya. Bana şefkat gösterin, benimle ilgilenin, nasılsın deyin. Hala ölmedin değil mi deyin. Dur bir nefes al deyin ne bileyim en olmadı saçımı falan okşayın çok mu zor. Oğlumun seveni var ilgilenen bir annesi var. Onu değil siz beni düşünün. Diyebildim mi? Hayır. Demem mi gerekir ki acaba. İnsan olan, az biraz vicdanı olan düşünemez mi bunu? Bu kadın çaktırmadan ölüyor, öyle çaktırmıyor ki hala ayakta diye düşünmez mi insan?
İdrak bak sigarayı bırak. Kusura bakma ama annesin fedakarlık yapman lazım.
İdrak kusura bakma ama sizin yüzünüzden bu çocuk böyle oldu. Birbirinize İlginiz muhabbetiniz yok. Hem kadın evliliği ayakta tutar.
İdrak anne dediğin kendini yok sayar. Kusura bakma ama bu böyle.
Abartma idrak herkes zorluk çekiyor ne var.
İdrak oğlun nasıl? Bak oğlana iyi bak. İlgilen. İyi bak oğlana mutlaka. Bak tamam mı.
Bakıyorum yahu. Bakıyorum ben oğluma çok iyi bakıyorum. Bana niye kimse bakmıyor? Gıkımı çıkarmıyorum yıllardır şimdi çıkarsam "bencil" olur muyum mesela. Olurum bence. Oğlu bu durumdayken hala kendini düşünüyor derler biliyorum ben. Yuttuğum, anlatamadığım, yok saydığım onca acıya ve kırgınlığa rağmen ben oğluma iyi bakıyorum.
Bir ergenlik hezeyanı daha ekleyip susayım madem. Mümkünse çok yaşamak istemiyorum ama ölmeden önce "hayatımı mahveden aileme, eşime hatta herkese hakkımı helal etmiyorum" deme şansım olsun istiyorum. Hiç olmazsa az biraz vicdan azabı çeksinler istiyorum. Tam da bu yüzden mümkünse aniden ölmeyeyim. Durup konuşmaya vaktim olsun mesela. Uzatmalara kalayım ne bileyim son dakika golünü atıp öyle gideyim istiyorum.
İki patolojik vakanın birleşmesinden bir hayır gelmeyeceği belliymiş zaten. Bu evliliğin bir gün bu hale geleceği belliydi. Çok bile dayandı aslında. Kafam öyle karışık ki, konuya nereden girdim nereden çıktım bilmiyorum. Dua edin bana. En çok buna ihtiyacım var sanırım. Ayakta kalabilmem için dua edin. Vasat anneliğimi iyileştirmem için, sabredebilmem için dua edin. Lütfen.
rica ederim , aşağıda paylaştığım numaralar istanbul ilçe sağlık müdürlüğüne ait , oradan hangi ilçede ilacin bulundugunu sorgulayabilirsiniz , bir ilcede var ise o ilçe toplum sağlık merkezini arayaram aynı gün gitme sansiniz var ise ilacı size ayirmalarini rica edebilirsiniz ki tahminim ayiracaklari yönünde
0212 638 30 00 - 638 33 99 - 511 89 20 - 588 43 00 - 409 20 00 - 413 05 00
Hayir sonuc bu degil , senin gidememe sebebin bambaska , ben anneligi kutsallastiran bir kadin degilim ama dogurduysan da sahip cikacak en iyi sekilde bakacaksin arkadas , eger baska alternatifin yoksa da kalacaksin bu gurursuzluk degil
Su durumda sen ne calisabiliyorsun , ne kocan sana yetecek nafaka verecek durumda ne de ailende is var
Oglun icin kaliyorsun , kalacaksin , bu gurursuzluk diil kuzum bu gercekten annelik
rica ederim , umarım en kısa sürede bırakmanız dilegiyle .Çok çok teşekkür ederim gerçekten çok yardımınız oldu. Beynim öyle doldu ki düşünemedim bile ne yapacağımı. Tekrar teşekkür ederim yarın ilk işim aramak olacak.
Her actigin konuda acaba ne oldu diye okumaya basliyorum. Bi ara baya baya esinle duzeliyorsun sanmistim.. sen yaziyorsun ben agliyorum..
Psikolog güven vermedi. Nasıl tek görüşmede onca teşhis koyabiliyor? Bu normal değil bence başka yere de götürmelisin çocuğu.
Hangi sehirdesin? Buyuk sehirlerde devlet hastanelerinde cok iyi cocuk psikologlari pedagoglari bulabilirsin en azindan isin maddiyat kismini halletmene yardimci olur.
Esinle bu kez neler oldu bilmiyorum, uzuldum cok;( iliskiniz zaten uzun suredir sallaniyordu ipler kopsa iyi de anlattigina gore cocuk icin bir arada durmaniz lazim simdi. Sen de destek al diyecegim de saglikli psikoloji para olmadan olmuyor terapi fiyatlari malum... kendi kendinin psikologu olmak zorundasin idrak.
Ne kadar yoruldugunu gorebiliyorum, sana diyebilecegim cok birsey yok, ama 31 yillik omrumde edindigim tecrubeye gore sunu soyleyebilirim, aldatma, siddet vs yoksa kurtarilmayacak evlilik yok, saglik sorunu olmadigi surece her dert gecicidir...
Ben cok eminim ki oglun kisa bir surede ihtimal olan her sorunun ustesinden gelecek. Sen full destek tam destek bir annesin cunku sevgi herseyi iyilestirir...
Dualarimdasin
Şu kadarını söyleyeyim dünkü kavganın çıkma sebebi benim yoruldum deyip geri çekilmem. İnsanlıktan nasibini almamış olan zat, o kadar alışkın değil ki buna bir yaratığa dönüştü. Elbette hata bende. En başından ne olursa olsun ayaktayım sana ihtiyacım yok demeseydim, gerçekten ona ihtiyacım olduğunu anlardı. Merhametsiz bir bencile dönüşmezdi.
Kadınlığı unutmam benim hatamdı ancak eşim de bu durumu besledi. Evet ben güçlüyüm kimseye ihtiyacım yok diye gövde gösterisi yapmaya çalışmasaydım yıllarca eşim bir kadına nasıl yaklaşması gerektiğini, ilgiye şefkate ihtiyacı olabileceğini unutmazdı.
Lakin artık çok geç. Ne ben kadın olabilirim, ne o kadın olduğumu hatırlar. Unuttu çünkü, unutturdum ya da onun da işine geldi. Artık gerçek manada sadece anneyim.
Oncelikle Allah kolaylik versin. Sabirlar versin size. Özel çocuk annesi olmak cok zordur dogru. Çocuğundan cok insanlar yorar sizi.
Benim annem otizmli oglunu büyüttü. Erkekler calisir para getirir, kadın evi temizler, yemek yapar, cocuguyla ilgilenir. Hele ozel cocuk demek 3 cocuga da bedel gibidir. Özel eğitim masrafları zaten apayrı bir mevzu. Sizin eşinizleolan tartismanizi acik yazmadiginiz icin yorumlayamiyorum. Annemle babaminda cok kavgalari olsada asiri buyuk olaylar yaşanmadı. Ama babamın ailesi kardeşimin otizmli olmasini bile anneme bağladılar. Hep bunun ceremesini çektik.
Şuan yapacağınız ilk şey kendiniz için sigarayi birakmak. Saglikli ugraslar bulmak. Cocugunuzla ve kendinizle ilgilenip. Esinizle sorunlarınızı şimdilik rafa kaldırmanız. Cunku cocuk illaki etkilenir boşanma durumu olursa. Şuan ilgi sevgi ve egitimin en cok almasi gereken bir donemindeyse bu cok olumsuz etkiler onu. Kac yasinda daha nasil sorunlari var bilemiyorum. Benim kardesim 4 5 yasina kadar hiç konuşmadı. Hem otizm hem zeka geriligi vardi. Yillar sonra ogrendikki beyninde tümör var.
Yasadiginiz sıkıntılı durumu anlayabiliyorum. Ama sağlık ve evlat herşeyden daha önemli. Oglunuzun sevgisi herseyden degerli
Kötü körüne emin olamam tabi. Ama iki üç seans şans verip gözlemleyeceğim. Oğlum ilk kez bir psikolog görüşmesinde mutluydu :) birebir görüşmede kahkaha sesleri geliyordu odadan. Anneme gidicem eve gidicem diye tutturmadı. Diğer görüşmelerde çok rahatsızdı ve görüşme bitmeden ağlayarak çıkmaya çalıştı odadan. Biraz da bu yüzden içim rahat. Oğlum mutluysa soru işaretleri silikleşiyor zihnimde.
Doğru ifade etmemiş de olabilirim. Ağlıyordum yazarken ne yazdım bilmiyorum da. Teşhisin kesinleşmemesinin sebebi şu, tüm bunlar tek bir teşhisin etkileri de olabilir ayrı ayrı ele alınması gereken durumlar da olabilir dedi. Ben size durum şu derim bu kolay olan. Ben size diyorum ki görüşmelerin ardından bir yol izleyelim. Zira bu uzun bir zaman alsa da kalıcı olmayan bir durum da olabilir diyor.
Gittim kliniğe. İlaç da yazdı doktor. Ancak nasıl bir cenabetlikse bendeki, ilaç gelmiyor toplum sağlığı merkezine. Gelemedi bir türlü. Ucuz da bir şey değil ki eczaneden alayım. 400 TL bir kutusu. Hala bekliyorum ilacın gelmesini.
İdrak, anladığım kadarıyla sigortalı değilsin. Galiba çalışmadığın için sigortan da yok. Pek, ciddi bir hastalık olursa (Allah korusun) masrafların altından nasıl kalkabilirsin? Ayrıca çalışmak gerekliliğini uzun vadede de bir düşünsen? Özellikle kadınların kendi kazandıkları, az veya çok, bir gelirlerinin olması gerek. Hayat boyu eşinin eline bakmak istemezsin değil mi?Şu kadarını söyleyeyim dünkü kavganın çıkma sebebi benim yoruldum deyip geri çekilmem. İnsanlıktan nasibini almamış olan zat, o kadar alışkın değil ki buna bir yaratığa dönüştü. Elbette hata bende. En başından ne olursa olsun ayaktayım sana ihtiyacım yok demeseydim, gerçekten ona ihtiyacım olduğunu anlardı. Merhametsiz bir bencile dönüşmezdi.
Kadınlığı unutmam benim hatamdı ancak eşim de bu durumu besledi. Evet ben güçlüyüm kimseye ihtiyacım yok diye gövde gösterisi yapmaya çalışmasaydım yıllarca eşim bir kadına nasıl yaklaşması gerektiğini, ilgiye şefkate ihtiyacı olabileceğini unutmazdı.
Lakin artık çok geç. Ne ben kadın olabilirim, ne o kadın olduğumu hatırlar. Unuttu çünkü, unutturdum ya da onun da işine geldi. Artık gerçek manada sadece anneyim.
Ruhunuza kalbinize huzur diliyorum.
Öyle içten ve anlaşilir yaziyorsunuz ki.
Bir öneri;
Hep yazin,içinizi dökün.anlatin anlatin.ssyfalar defterler doldurun.sonra bunlari sizin gibi olanlar için -aa benim gibileri de varmiş,ben tek değilmişim- diyenlere yardim,ışık amaçli kitap yaptirin.çünkü herkes sizin kadar güçlü olamiyor,pes ediyor.
Bakin bu halde bile başkalarina yardiminiz dokunacak.
Allah yardimciniz olsun.
O kötülükse benim yatacak yerim yokBreaking bad dizisindeki bir sahne geliyor aklıma sürekli. Kadın adamın gözünün içine bakıp "ölmeni bekliyorum" demişti. Olağanca sakinliği ile. Çaresizlik bazen kötüleştiriyor insanı. Henüz o kadar kötü olmadım ama o kadının çaresizliğini derinden hissettim.
Evet maalesef bir kesim kadına saçını süpürge et fedakarlık yap ne olursa olsun evine sahip çık diye dikte ederken, başka bir kesim hakarete uğradığın mutsuz olduğun evde durma. Duruyorsan kendine saygın yok böceksin böyle kadınlara acınmaz gibi can yakıcı şeyler söylüyor. Çünkü herkes herkesi kendi şartlarına göre yargılıyor. Maalesef ölçüp tartmadan bunu birçoğumuz yapıyoruz. Önemli olan senin ne hissettiğin. Annelik vicdan işi elinden gelenin en iyisi yapmaya çalışıyorsan o çocuk için en iyi en mükemmel anne sensin. Boşanıp boşanmamak tamamen şartlarla ilgili yoksa kimse mutsuz olduğu bir evde kalmak istemez