Anne olmak fedakarlık gerektirir hatta bazen hiç olmayı da gerektirir.

Bunu duymaya ve buna inanmaya çok ihtiyacım vardı. Çok sağol Milana. Şu egodan sıyrılmam gerek. Belki de anneliğimi en çok yaralayan şey bu. Daha sağlıklı olabilmem için gurur ve egodan bir miktar sıyrılmam gerek.
Siyril sekerim siyril , ben 41 yasina 2 ay kala daha bugun ne kesfettim biliyor musun? Hergun kafayi yukari kaldirip , ben ne yaptim da bana bu cocugu verdin sorusunu yoneltip hic cevap alamiyorken bugun cevabi kesfettim
40 sene 10 ay boyunca gurur , kibir ve ego abidesiyken , bunlarin ucunden de kurtulmama vesile oldugunu fark ettim milanin
Yakin bir gecmiste seninkine benzer olmasa da ( bizde kavga , sideet , kufur , bagris cagris yoktu) esim bir sinir krizine girdi , cok detaya girip konunu baltalamak istemiyorum ama cok kotu bir hafta gecirdim , ve normalde milana ceker giderdi , hemde bir saniye durmazdi ama gunlerce kendimle bogustum , caresizlik kalbimi , beynimi kemirdi , gidemedim , cocuklarim yuzunden gidemedim ki konunun benle hic alakasi yoktu neyse uzatmiyim , bugun sabah nedense bir aydinlanma geldi , bende ne gurur kalmis ne ego ne kibir dedim , ay cok uzattim , yani cocuklar bunu yapabiliyor , annelik baska bir sorumluluk , dunyada anlamasi rn zor , en karmasik olay bence anne olmak
Tum karakterini degistiriyor insanin
 
Sen fedakar olmakla beraber ayrıca çokk güçlü bir annesin bunu unutma ! Çocuğunun da mutlu , güçlü ve sağlıklı olmasını istiyorsan kendinden vazgeçmemelisin. Çünkü oğlunuzun herşeyden çok size ihtiyacı var onu mutlu eden şey sizin yüzünüzdeki küçücük tebessüm bunu unutmayın. Umut edin oğlunuz tez vakitte iyi olsun ve siz de dilediğiniz hayatı yaşayın...
 
Şu kadınlara yüklenen koca bakıcılığınrolü o kadar ağır ki evladına bile gerekli ilgiyi gösteremiyorsun

Kocandır alttan al
Kadınsın sus
Kocaya hesap sorulmaz
Kadınsın evi temizle
Kocaya iş yaptırılma
Kadınsın çocuk tek senin sorumluluğun
Koca kucağına çocuk alınca ayy bak babası oğlum büyümüş baba olmuş da çocuk seviyor ayy ayy

Ne deyim bilmiyorum ki..
Allah kolaylık versin
Bence çocuğunuzun düzelmeyecek bi rahatsızlığı yok gibi görünüyo
Bu süreçte sizin de desteğinizle altından kalkarsınız bunun

Ancak kendiniz için de birşeyler yapın zira o yavrunun her şeyden önce her durumda dim dik duran bi anneye daha çok ihtiyacı olacak

Allah kolaylıklar versin
İtiş kakış karşılıklı olunca insan kim suçlu kim haklı ayırt edemiyor değil mi:KK43:
 
Şuan sadece senle hiç konuşmadan sana sarılıp aglamak geldi icimden bu kadar yuklenme kendine.Ne çekiyosun be sen güclü kadın ne yipratmissin kendini sen mukemmel bir annesin ne diycek bi söz geliyo dilime ne başka bir sey sadece su derdinin icinde bir destegim olabilsin isterdim :cry: Büyüklerimiz bu gunler icin var ama yok oluyolar bir anda iste Rabbim sana peygamber sabri versin.Güc kuvvet versin inşallah
 
Az evvel bir yerde okudum.. bazen imtihan hafif olur, çünkü kaybedeceği bellidir...kaldiramaz..
imtihani agir olan özel secilir, güçlüdür, dik duracaktır.. imttihanlardan iyi not alacak, başaracaktır..
iste bu sizsiniz.. burada derdini anlatan, olmayacak sikintilari çeken annelerdir, turlu turlu hastalıklara sabredenlerdir belki de..
sizi buradan tanıyıp gördüğümüzle kadarıyla, siz güçlüsünüz... konu evlat olunca, tum analar gibi daha da güçlüsünüz..
Allah yardimciniz olsun,sabrinizi arttırsın.. her şey hal yoluna girsin en yakin zamanda..
 
Peki içimi kemiren "sen bu kadar onursuz ve gurursuz bir kadın misin?" sorusu ne olacak. Nasıl başa çıkacağım ben bununla hiç bilmiyorum.

Sartlarıniz uygun olsa en eyvallahi olmayan kadınlardan olurdunuz eminim. Sadece kendinizi düsünmeniz gerekse ne maddiyat, ne sevgi tutmazdi sizi. O yüzden şu gurursuzluk, onursuzluk kelimelerini kendine yaklaştırma bile.

Senin forumlarını her okuduğumda yaşamına karanlık bir perdenin ardından baktığını, tüm bakış açını kapattığını inatla onu açmadığını düsünüyorum. Herseye simsiyah bir gözlüğün ardından bakıyorsun sanki, renkleri görmüyorsun. Sen çocugun icin kendi hayatını diyet yaparken nasıl kötü bir anne olabilirsin. Kötü olsaydın herseyi ardında bırakır kacardın ki bunu yapanlar var.

Yasamayan bilemez gercekten bir insani tüm rolleriyle zorlayacak şeyler yaşıyorsun. Ama mutlaka siyah yada beyaz degil, bir orta yolu vardır.

Bir cevabında aile apartmanında oturdugunu, görümcenin oğlunla ilgilendigini yazmışsın. Tüm gün olmasada, kendi mesleğinde olmasa bile part time bir iş yapabilirsin. Hem sana iyi gelir, hem bir miktar kazancın olur.

Eşinle ayrılik kararından eminsen, aynı evi paylaşmak zorunda değilsin artık. Oğlunuzla ilgili zorunluluklardan dolayı olması gereken gibi bir bosanma olamayacağını ikinizde farkındasınız. Sen evini sartlarını değistirmeden, oğlunla aynı şartlarda yaşamaya devam edip eşin ailesi ile yaşamaya başlayabilir. Hem ayrıliği denemis olursunuz. Kendinize kalıp sakin kafaya geleceğinizi düşünebilirsiniz. Aynı evde yaşayarak, birbirinize psikolojik baskı yapar gibi inatla olayların üzerine giderek çözemiyorsunuz. Durup düsünme izni vermiyorsunuz, sürekli kışkırtıyorsunuz. Nacizane önerim.

Son olarak ben çok zor dönemler yaşadıgın ama artık astıgın icin şükrettigin bir hayatın olacağina inanıyorum. İcime dogan bu güzel enerjiyi, dualarımla birlikte gönderiyorum sana.
 
anneligin vasat falan degil. mukemmel bir annesin... gunluk 10 lira ile (bir paket ictigini varsayiyorum) aile butcesi kurtulacaksa adam ek is buluversin bi zahmet ya da o bembeyaz suratibile hatir soran babane elini cebine ativersin.
 
Lütfen kendine dikkat et. Önce kendin için iyi geleni bul sonra oğluna iyi gelirsin zaten. Çocuklar anlamıyormuş gibi dururlar ama hissederler, anne karnından hissetmeye başlarlar, hayatları boyu hissederler. Kendin için bir b planın olsun. Uzun vadede düşün.
Elin yatkınsa evdeysen el işi yapıp satabilirsin, yabancı dilin varsa çeviri yapabilirsin. Boşanacağın zaman nafaka talep edebilirsin. Kendine bir yol çiz ama içinde Umut olsun. Sen çok iyi bir annesin bunu burada bir sürü kadın hissetmiş. Bunu aynaya baktığında kendine de hatırlat ama dediğim gibi kendine bir b planı oluştur, anladığım kadarıyla evli kalmak senin kendine olan saygını azaltıyor yapma bunu. Part-time işlere bakabilirsin, düzenini oğluna göre ayarlayabilirsin. Kadınlar erkeklerden çok daha güçlüdür. Aynaya bak, iyi bir anne olduğunu kabul et ve kendini kimsenin seni sevmediği kadar çok sev. Sonra gözünden bir perde kalkar belki ve güzel bir yol önüne çıkar.
 
İdrak, anladığım kadarıyla sigortalı değilsin. Galiba çalışmadığın için sigortan da yok. Pek, ciddi bir hastalık olursa (Allah korusun) masrafların altından nasıl kalkabilirsin? Ayrıca çalışmak gerekliliğini uzun vadede de bir düşünsen? Özellikle kadınların kendi kazandıkları, az veya çok, bir gelirlerinin olması gerek. Hayat boyu eşinin eline bakmak istemezsin değil mi?

Oğlumun yanıda yüksek ses, kavga vs'e izin vermeyiz, diyorsun. Tamam, bu güzel bir davranış. Ama emin ol, oğlun aranızdaki gerginliği, sevgisizliği hissediyordur.

Artık gerçek manada anneyim diyorsun ya...fedakarlıklarımı daha da arttırmam gerek diyorsun. Muhtemelen oğlun, senin fedakarlıklarını derinden hissedecek veya görecek. Ancak bu noktada kritik bir durum ortaya çıkabilir; oğlun için aşırı, yani kendini yok sayarcasına yapacağın fedakarlıklarınla, oğlunun üzerinde çok büyük bir yük oluşturabilirsin. Bunun karşılığında oğlun, zaman içersinde sağlıksız bir şekilde kendisini sana adayabilir. Çünkü bilecek ki, kendisi için annesi tamamen kendisinden vazgeçmişti ve bir çocuk-genç bu ağır sorumluluğun altından kolay kalkamaz.

Psikoloğun yanındayken, oğlunun kahkahalar atması bana ilginç geldi. Sanki oğlunun sorunu ailesi ile ilgili olabilirmiş gibi. Psikolog, bu ihtimali de değerlendiriyordur umarım.

Sigortam var eşimin üzerinden. Hastanelere gidebiliyorum :) o kadar vahim değil durum yahu :)

Çalışmayı sonsuza kadar ertelemedim tabi ki. İlk fırsatta döneceğim işe. Sadece bu hemen olsun istiyordum ancak görünen o ki az daha ertelenecek.

Oğlum bana bağımlı olsun asla istemem. Hatta bu konuda anneme o kadar kızgınım ki, sizin için katlandım lafını o kadar çok duydum ki asla yapmam bunu oğluma. O benden bağımsız, sağlıklı bir birey olsun diye tüm çabam.

Oğlum benimleyken de çok kahkaha atar. Eğleniriz. Genel olarak mutlu bir çocuk. Hatta öğretmeni evde ne yapıyorsunuz da eve gitmeye bu kadar hevesli bu çocuk diye soruyor. Hep güler, mutludur. Psikologda mutluydu diye belirtmemin sebebi, önceki Psikolog tecrübelerinde çok mutsuz ve hırçın olmasıydı. Bu kez öyle olmadı dedim sadece.
 
Dediğiniz gibi geri çekilmeyi susmayı başaramadım. Belki başarsaydım farklı olabilirdi. Ancak "neden susan ve alttan alan ben olayım. Yeterince zorluk çekmiyor muyum zaten" düşüncesi ya da egosu engel oldu bunu yapmama. Hatasız olduğumu asla söylemiyorum ama dün yaşananlarda üslubumu saymazsak hatalı değildim. He eşim birikmiş be patlamış mıdır belki. Ancak asla affedilebilir şeyler değil söylediği ve yaptıkları.
kırgın ve yorgunsunuz ama yavrunuz için sabretmelisiniz. Malesef anne olmak bazen insanı gurursuz yapabiliyor
 
Ne diyeceğimi bilemedim. Yazdım. Sonra olmadı sildim. Karar veremedim.

Çok üzüldüm. Bir çözüm olsaydı arkadaşlar zaten tavsiye ederdi. Gerçekten çaresizliğini burdan hissettim..

Eşinizle kötü gittiğini biliyordum ama düzeleceginden o kadar emindim ki. Açıkçası üzerinde durmaya lüzum görmedim. Ama komşuların daha şahit olması ümidimi yok etti.

Evlat hatrına insan neye katlanmaz neye tahammül edemez ki.. hiçbir şeye. Anne değilim ama bir annenin evladıyım. Gözüm görüyor. Anlayabiliyorum ne kadar kıymetli olduğumu.

Allah yardımcınız olsun. Hangi şehirde olduğunuzu bilseydik burdan size iyidostlar çıkardı.

En azından manevi bir destek olurdu. Size bizim yerimize kocaman sarılırdı..
 
İyi düşünün iyi olsun dicem inanmayacaksınız ama öyle gerçekten ! Herşeyin çok güzel olacağını söyleyin kendinize karamsar oldukça daha kötü oluyor. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın umarım sizin için herşey çok güzel olur ki olacak kötü günler güzel günlerin habercisidir ❤️
 
İdrakcim hemen hemen her konunu okudum .Çok mantıklı çok akıllı bir insansın.
Tek kusurun tabiri caizse kusur kelimesini kullanıyorum ,geçmişi yaşadıklarını bir çuvala koymuş sürekli sırtında taşıyorsun.
Yapma arkadaşım !
32 yaşında ne anası ne babasi ne akrabası olan bir insanım .
Sadece eşim ve çocuklarım var.Bu yaşa kadar yaşadıklarımı yazsam yeminle kaç cilt roman çıkar..
At o cuvali sirtindan arkadaşım seni cokeltikce cokeltiyor ..
Senin kendini tedavi etmen gerekiyor önce ..
Yoksa yeni karşılaştığın zorluklar eklenince iyice cokuyorsun..
Şimdiye ana odaklan ..
Çocuğunun öyle çok büyük bir derdi yok hamd olsun.
Çaresi var çok şükür ..
Sen kendinide evladını da iyilestirebilecek guctesin buna ben inanıyorum..
Eşin ile kaldigin içinde hiç öyle kendini gurursuz gorme ..
Tedaviye odaklan biraz akışına bırak hayatını..
Allah yar ve yardımcın olsun hayatının geri kalani yaşadıklarından kat be kat güzel olsun inşallah arkadaşım dualarimdasin.
 
Ne diyeceğimi bilemedim. Yazdım. Sonra olmadı sildim. Karar veremedim.

Çok üzüldüm. Bir çözüm olsaydı arkadaşlar zaten tavsiye ederdi. Gerçekten çaresizliğini burdan hissettim..

Eşinizle kötü gittiğini biliyordum ama düzeleceginden o kadar emindim ki. Açıkçası üzerinde durmaya lüzum görmedim. Ama komşuların daha şahit olması ümidimi yok etti.

Evlat hatrına insan neye katlanmaz neye tahammül edemez ki.. hiçbir şeye. Anne değilim ama bir annenin evladıyım. Gözüm görüyor. Anlayabiliyorum ne kadar kıymetli olduğumu.

Allah yardımcınız olsun. Hangi şehirde olduğunuzu bilseydik burdan size iyidostlar çıkardı.

En azından manevi bir destek olurdu. Size bizim yerimize kocaman sarılırdı..
Valla ben ayni sehirde olsam atlar giderdim sabah kahvesine , hep oyle bir hayale daliyorum idrak'in konularini okurken , milayla idrak'in oglan evin altini ustune getirirken biz oturmusuz mutfakta kahve icip sohbet ediyoruz
 
Ah be idrak ah be kuzum gozlerim doldu
Bak seni hic gormedim ama ben seni seviyorum be kuzu , sen bencil degilsin , sen sahane bir annesin

Bir de nacizane tavsiye , nedense okurken icimden gecti ki boyle gelen hislerim hep gercek olur , o tedaviye baslamadan once baska uzmana git , nedense para icin onermisler gibi geldi , hatta nedense pedagogu da taniyornusum hissine kapildim , tovbe est , ozelden bi ismini yaziversene bana
Ayy inanmıyorum aynı şeyi hissettim biliyor musunuz. Garip bir biçimde bu geçti içimden
 
Merhaba hanımlar
Konu gerçekten çok ama çok uzun olacak. Uzundu okumadım, destan yazsaydın, okumadım ki gibi akla ziyan yorumlarla kendinizi yormayın. Okumayın. Çünkü uzun.

Okuyabilecek kudrete ve isteğe sahip olanlar için de, gerçekten hiç olmadığım kadar kötüyüm. Bitik vaziyetteyim. Çok kısa zaman önce konu açtım onun da farkındayım. Ancak gerçek manada yalnızım. Konuşabileceğim daha doğrusu yaşadıklarımı anlatabileceğim kimse yok. İki ayrı mevzu var anlatmak istediğim. Esasında yardım ya da öneri de değil beklediğim. Yazmak istiyorum sadece. Hani ağlayarak geçer sandım ama geçmedi. İçim dışıma çıkana kadar ağladım ama geçmiyor. Yazarsam belki hafiflerim.

Dün öğlen vakti eşim demek istemediğim lakin hala eşim olan kişi eve erken geldi. Neyse ki oğlum okuldaydı... Saçma sapan bir sebep yüzünden beş yıllık evliliğimde hiç olmayan şeyler yaşandı. Yaşarken utandım, hatırladıkça utanıyorum, anlatmaya mecalim yok. Lütfen detay sormayın. Asla affedemeyeceğim sözler ve eylemlere maruz kalıp, asla affedilmeyecek karşılıklar verdim. Rezillik, saygısızlık... Ne söyleyeyim ki daha. Aile apartmanındayım ve herkes evime geldi. İlk Kez kendimi bu kadar aşağılanmış, çaresiz ve gurursuz hissettim. Anlatamıyorum bile... Evet biliyorum bu saatten sonra bu evlilikten bir cacık olmaz. Biliyorum saygı bitince hiçbir şey düzelmez. Hepsini biliyorum. En son kayınvalidem elimdeki valizi alıp "bizim hiç mi Hatırımız yok, bizim için kal Allah aşkına" diyordu bembeyaz suratı ile. Hani öyle bir rezillik. Neyse bu konuyu burada kesip neden bu hale gelmiş rezil bir evlilikten, onursuz bir tavır sergileyip gidemediğimi anlatayım.

Ben böyle bir günün ardından hemen ayağa kalkmalıydım çünkü aylardır randevu almak için kovaladığım, neredeyse her gün aradığım, oldukça iyi miktar ödemem gereken psikoloğa nihayet oğlumu götürecektim. Anneyken, kadın olmak unutulur mu? Unutulması gerekiyor işte bazen. İptal edemezdim... Bu lanet evden çekip gidemezdim de.

Oğlumu götürdüm. Uzun süren birebir seansın akabinde benimle görüşme süreci başladı. Aslında kendimi birçok şeye hazırlamıştım ama yine de kalbim kulaklarımda atıyordu dinlerken. Bilinen tanı şüphelerini saydı ve daha önce söylenmemiş bir teşhis daha ekledi listeye. Eksik kalmasındı çünkü. Karşı gelme bozukluğu. Nispeten daha tehlikeli bir durum diğerlerine kıyasla. Hiperaktivite, dürtü kontrol bozukluğu, dşkkat dağınıklığı vs. Kesin mi teşhis tabi ki değil. Bu muhtemel teşhislerin yelpazesinde salınıyormuş oğlum. Her ne olursa olsun benim oğlum o, mühim değil zaten teşhisin adı. Ancak mühim olan şu ki, aralıkları sıklaşacak bireysel terapilerin zorunlu olduğu bir sürece girmemiz gerektiğini söyledi. Bu terapiler için ciddi ödemeler gerekiyor ve ben bunları sakince dinlerken "şu durumda uzun mesaili çalışma hayatına dönmeniz de neredeyse imkansız. Yoğun İlgi ve zaman gerekiyor" cümlesini de duyuyorum. Tamam oldu o zaman. Peki.

Oğluma ara veriyorum ve kendime dönüyorum. Bari burada kendime döneyim. Geçirdiğim zorlu süreçte sakinleşmemi sağlayan ya da benim sığındığım tek şey sigaraydı. Bunu bırakmam gerek. Oğlum için bu zorunlu bir durum. Başka türlü masrafları karşılamamız imkansız. Çalışamam çünkü oğlumun önünde belirsiz bir süreç var. Terapi sıklığı bile belli değil henüz. Kaldı ki anlatmam imkansız yaşanması gerekir, oğlumla düzenli bir şekilde mesaiye gidip gelmem imkansız. İdrak sıkıştı dostlar, tam manasıyla sıkıştı. Ama sigarayı bırakmam lazım ben anneyim. Her durumda her şartta fedakarlık etmeliyim.

Hala bu evde ve bu evlilikte olduğum için kendimden nefret ediyorum. Ne gurursuzum ne de karaktersiz. Oğlum babasız kalmasın, aman oğlum için sürüyor bu evlilik demiyorum. Mecburum. Tam anlamıyla mecburum. Tedavi süreci masraflı, ailem ne beni anlayacak ne de destek olacak anlayışa sahip değil. Hadi öyleler diyelim, oğluma nasıl davranacaklarını kestirmek hiç zor değil. Oğlumun durumunu anlatmıyorum bile onlara. Sorunlu muamelesi yapmasınlar diye. Hoş zaten evlerinde kalacak yer bile yok. E hadi her şeyi göze aldım ayrı eve çıktım diyelim. Aldığım maaşla hem tedavi, hem ev geçimi, hem manevi sorumluluğu almak imkansız. Aa bak hatırladım şimdi oğlumla çalışmak da mümkün değildi. Hayal dünyasından uyan idrak. O kadar kolay değil...

Ne diyorduk annelik fedakarlık gerektirir. Yahu ben oğlumu yeterince seviyorum, ilgileniyorum, her hücremle kendimi ona adadım. Siz beni sevin ya. Bana şefkat gösterin, benimle ilgilenin, nasılsın deyin. Hala ölmedin değil mi deyin. Dur bir nefes al deyin ne bileyim en olmadı saçımı falan okşayın çok mu zor. Oğlumun seveni var ilgilenen bir annesi var. Onu değil siz beni düşünün. Diyebildim mi? Hayır. Demem mi gerekir ki acaba. İnsan olan, az biraz vicdanı olan düşünemez mi bunu? Bu kadın çaktırmadan ölüyor, öyle çaktırmıyor ki hala ayakta diye düşünmez mi insan?

İdrak bak sigarayı bırak. Kusura bakma ama annesin fedakarlık yapman lazım.
İdrak kusura bakma ama sizin yüzünüzden bu çocuk böyle oldu. Birbirinize İlginiz muhabbetiniz yok. Hem kadın evliliği ayakta tutar.
İdrak anne dediğin kendini yok sayar. Kusura bakma ama bu böyle.
Abartma idrak herkes zorluk çekiyor ne var.
İdrak oğlun nasıl? Bak oğlana iyi bak. İlgilen. İyi bak oğlana mutlaka. Bak tamam mı.

Bakıyorum yahu. Bakıyorum ben oğluma çok iyi bakıyorum. Bana niye kimse bakmıyor? Gıkımı çıkarmıyorum yıllardır şimdi çıkarsam "bencil" olur muyum mesela. Olurum bence. Oğlu bu durumdayken hala kendini düşünüyor derler biliyorum ben. Yuttuğum, anlatamadığım, yok saydığım onca acıya ve kırgınlığa rağmen ben oğluma iyi bakıyorum.

Bir ergenlik hezeyanı daha ekleyip susayım madem. Mümkünse çok yaşamak istemiyorum ama ölmeden önce "hayatımı mahveden aileme, eşime hatta herkese hakkımı helal etmiyorum" deme şansım olsun istiyorum. Hiç olmazsa az biraz vicdan azabı çeksinler istiyorum. Tam da bu yüzden mümkünse aniden ölmeyeyim. Durup konuşmaya vaktim olsun mesela. Uzatmalara kalayım ne bileyim son dakika golünü atıp öyle gideyim istiyorum.

İki patolojik vakanın birleşmesinden bir hayır gelmeyeceği belliymiş zaten. Bu evliliğin bir gün bu hale geleceği belliydi. Çok bile dayandı aslında. Kafam öyle karışık ki, konuya nereden girdim nereden çıktım bilmiyorum. Dua edin bana. En çok buna ihtiyacım var sanırım. Ayakta kalabilmem için dua edin. Vasat anneliğimi iyileştirmem için, sabredebilmem için dua edin. Lütfen.
Burda millete çocuk için evlilik mi sürdürülür. Boşanamıyorsan bahane üretme.. Demeye benzemiyormuş dimi.. Eğer yaşadığınız şey şiddetse...duruşunuz itibariyle evi terk etmeniz lazımdı... Sizin gibi kendini iyi ifade edemeyen aynı şeyi yaşayanlar çocuk bahane sen kocanı bırakamıyorsun söylemlerine maruz kalıyor, hatta belki bunu söyleyenlerden biri belki de sizdiniz...Dedipğm gibi yaşadığınız şey şiddetse gitmek gerekirdi.. Değilse diğer sebepler hallolur.
 
Siz bir tartışmaya evden gidecek biri değilsiniz. Aklıma kötü şeyler geliyor, ama sormak istemiyorum. Daha fazla üzülmeyin.
Şuan uyumam lazım ama sizi düşünmekten uyuyamıyorum. Çok dokundu bana.
Sizin için dua ediyorum. İnşAllah çocuğunuz iyileşir ve hayatınızda herşey yolunda gider.
Çocukluk hayalim psikolog olmaktı. Gülmeyin ama keşke olsaydım. Her türlü yanınızda olurdum o zaman.
Ben bu günleri de atlatacağınıza inanıyorum. Allah yardımcınız olsun.
 
X