- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.031
-
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #241
Şu an durum nedir. Özür dilemek,durumu düzeltmek ya da ne bileyim pişmanlık var mı adamda?
Bazı erkeklerin özür dileme yöntemi bu.Yok canım ne özürü. Bi aradı telefonla "nasıl oldun geçti mi hastalığın" diye "iyiyim sağol" deyince "çocuğa bakabilecek misin yani destek al istersen yukarıdan" diye pislikleşti yine. Ama sinirlenmiycem. Biliyor ben hastayken çocuğa nasıl bakılacak endişesinin dile getirilmesine sinir olduğumu. Sakinim.
Bence konu sahibi kendini boşanma fikriyle avutuyorsun. Şuan ki halinizden, konumunuzdan, hayatınızdan dolayı çok mutsuzsun. Boşanmayacağını (eşin şiddetle karşı çıkıyormuş) biliyorsun ama sana bu fikre tutunup tüm olumsuz şeyleri evliliğine yüklemek bir çıkış yolu gibi görünüyor. Ama burdan anlaşılan boşanmak senin için çözüm değil. Çünkü senin hayat öykünde çocukluğuna dair yüzleşemediğin daha derin şeyler olduğunu hissediyorum. Utanç duygun çok yoğun. Ebeveynlerinle kurmuş olduğun uyumsuz iletişim sende utanç duygusunu tetiklemiş, ve ebeveyn düşmanlığı ile birleşmiş. Sonra evlenince ebeveynin yerini eşin almış. Eşine saygı duymuyorsun çünkü içten içe seni seçen, seven birine saygı duyamıyorsun. Çünkü kendinden utanç duyuyorsun.
Şiddet var evliliğimizde demişsin. Geçen konularında keşke aldatma veya şiddet olsa da kendime bir sebebim olsa boşanmak için dememiş miydin? Hatalıysam uyar lütfen. Ben evliliğinde şiddete uğradığını düşünmüyorum. Karşılıklı şiddetli kavga etmişsiniz. O sana sen ona.
Diğer boşanma, şiddet, geçimsizlik konuları ile senin konunu aynı yere koyamadım maalesef. Senin durumun çok çok komplike bence. Daha çok yazmak istiyorum ama seni kırmaktan ve üzmekten korkuyorum. Yukarda yazdıklarımı konuna kayıtsız kalamadığım için yazdım. Kötü bir niyetim yok. Selametle...
Yaa bir kere kendini gömmeyi bırak artık.
Evlilik denen müessese içinde herkes bir parça '' gurursuz'' oluyor tamam mı?
Bir aslan burcu için gurursuz olmanın zorluğunu tartışmayalım istersen :)
Gurursuz oldum. Yapmam dediğim şeyi yaptım ağlaya zırlaya.
Durmam dediğim yerde de durdum, hala duruyorum.
Başkası anlatsa manyak mısın diyeceğim fedakarlıkları da yaptım.
Üç kuruş etmediğini düşündüğüm insanlarla selamlaştım, aynı masada oturup yedim içtim
neymiş? Eş ailesiymiş diye..
Sıradan bir insanken bunları yapmışken anne olsam neler yaparım kestiremiyorum :)
Neyse çok rica edeceğim. Kendine yüklenmeyi bırak.
Bir de mesela ailene, eşine yanlışları için fatura kes tamam.
Ama affedemediğimiz her şeyin bize bir yük olduğunu, sağlıklı
ilişki kurmamıza engel olduğunu da bil.
Sigara oğlun için değil, kendin için bırakman gereken bir şey.
Benim rahmetli babam ölümden dönüp bırakmak zorunda kaldı.
O bıraktıysa herkes bırakır.
Lütfen çabala..
Uzman yardımına saygım sonsuz. Ancak bence kişi önce yaşadığı ortama şifalı dokunuşları yapmalı.
Şöyle ki dayak yiyen bir kadın eşiyle evliliğine devam ederken yardım alsa ne olur?
Gündüz yardım akşam dayak. Anlatabiliyor muyum?
Belki bir dünya para ile almanız gereken yardımdan evvel hayatınıza şifalı dokunuşu yapsanız
o tedavilere gerek kalmayacak bile..
Boşanamıyorsan da eşinle iletişimini düzeltme yoluna gitmeli, veya tamamen kesmelisin
en azından kavga çıkmasın diye..
İçimize sinmese de mecburuz.
Kavgalar bir sonrakinde daha da çirkinleşir çünkü.
Yeterince berbat olan bir durumun içindeyken gerekli mi?
Kolaylıklar diliyorum.
Mutlu paylaşımlarını görmek istiyorum artık..
İnşallah.
İnançla.. :)
Bilmem biraz inadına yıkadım sanki. Çünkü ben hastayken onun ilgilenmesi be hayta yapılacak bir şey var mı diye sorması gerekirdi. Ben de sanırım kalan son gücümle kendi işimi yaparım sen de zıkkım ye demek istedim.
Bazı erkeklerin özür dileme yöntemi bu.
En azından arayıp,nasıl oldun?Demiş.
Bu da bir şey...
Ne olur bana kırılmayin ama madem annelik fedakarlık istiyor diyorsunuz , bosanamam şartların uygun değil diyorsunuz öyleyse daha yapıcı olmanız gerekmez mi ?
Sigarayı bırakmaktan daha önemli o evde iletişimi kurmaya çalışmak.
Tamam bağlar kopmuş , anlayabiliyorum ama inatlaşmak , daha da koruklemek niye ?
İktidar mücadelesi telefonda da devam ediyor yani.Normalde özür dilemeyi bilen biriydi. Yani ben dilemeyince vazgeçti. O şimdi vicdan azabı çekiyor içten içe biliyorum ama hak verse de "yine mi idrak haklı çıkacak hayır!" inadı yüzünden hak Vermez. Sidik yarışını sürdürür.
Uzun zamandır nasıl sıktıysam kendimi pekte gibiyim. Her yerim ağırıyor kıpırdayamıyorum. Sanki vücudum yıllardır hareketsiz kalmış gibi. Bir kalksam ayağa toparlarım elbet. Hiç bu kadar yorgun hissetmemiştim kendimi. Elim kolum kalkmıyor yahu. Orucu bile fark etmedim acıkmadım. Pek bir şey yemedim. Niye böyle oldu anlamadım ki.
Hepsini sonuna kadar okudum. Size o kadar üzüldüm kiMerhaba hanımlar
Konu gerçekten çok ama çok uzun olacak. Uzundu okumadım, destan yazsaydın, okumadım ki gibi akla ziyan yorumlarla kendinizi yormayın. Okumayın. Çünkü uzun.
Okuyabilecek kudrete ve isteğe sahip olanlar için de, gerçekten hiç olmadığım kadar kötüyüm. Bitik vaziyetteyim. Çok kısa zaman önce konu açtım onun da farkındayım. Ancak gerçek manada yalnızım. Konuşabileceğim daha doğrusu yaşadıklarımı anlatabileceğim kimse yok. İki ayrı mevzu var anlatmak istediğim. Esasında yardım ya da öneri de değil beklediğim. Yazmak istiyorum sadece. Hani ağlayarak geçer sandım ama geçmedi. İçim dışıma çıkana kadar ağladım ama geçmiyor. Yazarsam belki hafiflerim.
Dün öğlen vakti eşim demek istemediğim lakin hala eşim olan kişi eve erken geldi. Neyse ki oğlum okuldaydı... Saçma sapan bir sebep yüzünden beş yıllık evliliğimde hiç olmayan şeyler yaşandı. Yaşarken utandım, hatırladıkça utanıyorum, anlatmaya mecalim yok. Lütfen detay sormayın. Asla affedemeyeceğim sözler ve eylemlere maruz kalıp, asla affedilmeyecek karşılıklar verdim. Rezillik, saygısızlık... Ne söyleyeyim ki daha. Aile apartmanındayım ve herkes evime geldi. İlk Kez kendimi bu kadar aşağılanmış, çaresiz ve gurursuz hissettim. Anlatamıyorum bile... Evet biliyorum bu saatten sonra bu evlilikten bir cacık olmaz. Biliyorum saygı bitince hiçbir şey düzelmez. Hepsini biliyorum. En son kayınvalidem elimdeki valizi alıp "bizim hiç mi Hatırımız yok, bizim için kal Allah aşkına" diyordu bembeyaz suratı ile. Hani öyle bir rezillik. Neyse bu konuyu burada kesip neden bu hale gelmiş rezil bir evlilikten, onursuz bir tavır sergileyip gidemediğimi anlatayım.
Ben böyle bir günün ardından hemen ayağa kalkmalıydım çünkü aylardır randevu almak için kovaladığım, neredeyse her gün aradığım, oldukça iyi miktar ödemem gereken psikoloğa nihayet oğlumu götürecektim. Anneyken, kadın olmak unutulur mu? Unutulması gerekiyor işte bazen. İptal edemezdim... Bu lanet evden çekip gidemezdim de.
Oğlumu götürdüm. Uzun süren birebir seansın akabinde benimle görüşme süreci başladı. Aslında kendimi birçok şeye hazırlamıştım ama yine de kalbim kulaklarımda atıyordu dinlerken. Bilinen tanı şüphelerini saydı ve daha önce söylenmemiş bir teşhis daha ekledi listeye. Eksik kalmasındı çünkü. Karşı gelme bozukluğu. Nispeten daha tehlikeli bir durum diğerlerine kıyasla. Hiperaktivite, dürtü kontrol bozukluğu, dşkkat dağınıklığı vs. Kesin mi teşhis tabi ki değil. Bu muhtemel teşhislerin yelpazesinde salınıyormuş oğlum. Her ne olursa olsun benim oğlum o, mühim değil zaten teşhisin adı. Ancak mühim olan şu ki, aralıkları sıklaşacak bireysel terapilerin zorunlu olduğu bir sürece girmemiz gerektiğini söyledi. Bu terapiler için ciddi ödemeler gerekiyor ve ben bunları sakince dinlerken "şu durumda uzun mesaili çalışma hayatına dönmeniz de neredeyse imkansız. Yoğun İlgi ve zaman gerekiyor" cümlesini de duyuyorum. Tamam oldu o zaman. Peki.
Oğluma ara veriyorum ve kendime dönüyorum. Bari burada kendime döneyim. Geçirdiğim zorlu süreçte sakinleşmemi sağlayan ya da benim sığındığım tek şey sigaraydı. Bunu bırakmam gerek. Oğlum için bu zorunlu bir durum. Başka türlü masrafları karşılamamız imkansız. Çalışamam çünkü oğlumun önünde belirsiz bir süreç var. Terapi sıklığı bile belli değil henüz. Kaldı ki anlatmam imkansız yaşanması gerekir, oğlumla düzenli bir şekilde mesaiye gidip gelmem imkansız. İdrak sıkıştı dostlar, tam manasıyla sıkıştı. Ama sigarayı bırakmam lazım ben anneyim. Her durumda her şartta fedakarlık etmeliyim.
Hala bu evde ve bu evlilikte olduğum için kendimden nefret ediyorum. Ne gurursuzum ne de karaktersiz. Oğlum babasız kalmasın, aman oğlum için sürüyor bu evlilik demiyorum. Mecburum. Tam anlamıyla mecburum. Tedavi süreci masraflı, ailem ne beni anlayacak ne de destek olacak anlayışa sahip değil. Hadi öyleler diyelim, oğluma nasıl davranacaklarını kestirmek hiç zor değil. Oğlumun durumunu anlatmıyorum bile onlara. Sorunlu muamelesi yapmasınlar diye. Hoş zaten evlerinde kalacak yer bile yok. E hadi her şeyi göze aldım ayrı eve çıktım diyelim. Aldığım maaşla hem tedavi, hem ev geçimi, hem manevi sorumluluğu almak imkansız. Aa bak hatırladım şimdi oğlumla çalışmak da mümkün değildi. Hayal dünyasından uyan idrak. O kadar kolay değil...
Ne diyorduk annelik fedakarlık gerektirir. Yahu ben oğlumu yeterince seviyorum, ilgileniyorum, her hücremle kendimi ona adadım. Siz beni sevin ya. Bana şefkat gösterin, benimle ilgilenin, nasılsın deyin. Hala ölmedin değil mi deyin. Dur bir nefes al deyin ne bileyim en olmadı saçımı falan okşayın çok mu zor. Oğlumun seveni var ilgilenen bir annesi var. Onu değil siz beni düşünün. Diyebildim mi? Hayır. Demem mi gerekir ki acaba. İnsan olan, az biraz vicdanı olan düşünemez mi bunu? Bu kadın çaktırmadan ölüyor, öyle çaktırmıyor ki hala ayakta diye düşünmez mi insan?
İdrak bak sigarayı bırak. Kusura bakma ama annesin fedakarlık yapman lazım.
İdrak kusura bakma ama sizin yüzünüzden bu çocuk böyle oldu. Birbirinize İlginiz muhabbetiniz yok. Hem kadın evliliği ayakta tutar.
İdrak anne dediğin kendini yok sayar. Kusura bakma ama bu böyle.
Abartma idrak herkes zorluk çekiyor ne var.
İdrak oğlun nasıl? Bak oğlana iyi bak. İlgilen. İyi bak oğlana mutlaka. Bak tamam mı.
Bakıyorum yahu. Bakıyorum ben oğluma çok iyi bakıyorum. Bana niye kimse bakmıyor? Gıkımı çıkarmıyorum yıllardır şimdi çıkarsam "bencil" olur muyum mesela. Olurum bence. Oğlu bu durumdayken hala kendini düşünüyor derler biliyorum ben. Yuttuğum, anlatamadığım, yok saydığım onca acıya ve kırgınlığa rağmen ben oğluma iyi bakıyorum.
Bir ergenlik hezeyanı daha ekleyip susayım madem. Mümkünse çok yaşamak istemiyorum ama ölmeden önce "hayatımı mahveden aileme, eşime hatta herkese hakkımı helal etmiyorum" deme şansım olsun istiyorum. Hiç olmazsa az biraz vicdan azabı çeksinler istiyorum. Tam da bu yüzden mümkünse aniden ölmeyeyim. Durup konuşmaya vaktim olsun mesela. Uzatmalara kalayım ne bileyim son dakika golünü atıp öyle gideyim istiyorum.
İki patolojik vakanın birleşmesinden bir hayır gelmeyeceği belliymiş zaten. Bu evliliğin bir gün bu hale geleceği belliydi. Çok bile dayandı aslında. Kafam öyle karışık ki, konuya nereden girdim nereden çıktım bilmiyorum. Dua edin bana. En çok buna ihtiyacım var sanırım. Ayakta kalabilmem için dua edin. Vasat anneliğimi iyileştirmem için, sabredebilmem için dua edin. Lütfen.
Evet gangsta bacı da beklediğim yorumu yaptığına göre ufaktan aklımın iplerini salabilirim :)
Ne yalan söyleyeyim şaşırdım itmeli vurmalı kavga yaşamana. Herkes elit bir ben paçoz oldum sanıyordum ahsjsjjs. Bittabi aktarılmayan ve gizlenen birçok kötü olay yaşandığını biliyorum evliliklerde ama benim için kilit nokta, bunların bilinmesi.
Peki annen ve ailen başının etini yemedi mi aylarca? Niye bu haldesiniz sen delisin ondan böyle olmuştur. Ya da bu adamın seni mutsuz ettiği belliydi şeklinde ikinizi de gömen yorumlar gelmedi mi? Ben bunları duyardım kesin.
Şimdi hatırladım ben bu evdeki canlıya kavga anında "öl inşallah" dedim sanırım. Ondan sonra iyice delirdi. Ama o da kavgadan sonra oğlumla parka çıkarken "dikkat et sana bir bok olmaz da bu kafayla çocuğa dikkat etmezsin" dedi. Kim daha çok can yakarsa artık.
Düne göre daha sakinim ama bu kez çok kırıldım. İtiş kakışdan değil, aralarda bir yere yazdım bu Kez zihnimdeki "karakterli adam" fikrini de yerle bir etti.
Amiin çok teşekkür ederim. Burada yazmak o kadar iyi geliyor ki bana. Çözüm aramak değil derdim, anlatmak yazmak sesimi duyurmak. Kuyunun en divine inip yazarak geri çıkıyorum. İyi geliyor.
Bilmiyorum dünün ardından nasıl başardım bugün seansa gitmeyi. Deli kuvveti geldi sanırım. Ancak şu an her yerim ağırıyor. Çok sıkmışım kendimi sanırım anlamsız bir kas ağrısı var vücudumun her yerinde. Boynumu hareket ettiremiyorum. Niye böyle oldu ki.
:)) boşanacaksan boşan imkan yoksa sus otur yerinde diyorsun ki çok haklısın bence de. Tam bir sığır olduğum için arafta kalmaya bayılıyorum. Hayır yani durum belliyse ne boşanma lafını aç ne rezil ol değil mi. Yok illa kaşıycam kanayan yerleri ki irin aksın iyice.
Evet eşim birçok kadının rahatlıkla idare edebileceği ve hatta sevebileceği biri. Bazılarının da asla kabul etmeyip anında boşayacağı bir model. O bazıları azınlık ama varlar.
Ben ise maalesef zor insanım kabul ediyorum. Epey zor bir insanım. En azından ikili ilişkilerde. Anne olarak ne kadar verici isem eş olarak o kadar bencilim.
sonuna kadar okudum henüz netleşmesede konulması muhtemel tanıların hepsinin ialçlı yada psikolojik terapi ile çözümü var ve çocuğunuz çok ufak değilse bu çalışmanıza engel değil o engelli bir birey değil sadece diğerlerinden farklı bir çocuk sigaraya gelince kendiniz için bırakın derim...
birde anne olmanız demek tüm sorumluluğu üstünüze almanız demek değil, eşinizinde elini taşın altona koyması gerek, sadece maddiyatı karşılamakla olmaz o iş..
ben olsam önce kendimi düzeltmek için birşeyler yapardım, ilk iş evliliğimi sonlandırırdım, çocuk için nafakamı alırdım ek olarak sağlık ve eğitim giderlerini eşime bırakırdım... sonra bir işe girerdim ve çocuğumla kendime yeni bir düzen kurardım...
Benzer olayları yaşadık seninle zamanında. İçindeki öfke benzer benimkiyle :) ama senin yaşadığın daha ağır. En azından devam eden ödemeler öfkeni taze tutuyor. Bende o da yok ama ne hikmetse affedemedim.
Sigara konusunda dünden beri sadece üç tane içtim. Oruç vardı zaten içemedim ama normalde iftar sonrası abanırım ama içmedim. Yapabilirim belki de kimbilir :)
Annem senin gururun seni tüketti deyip durur. En azından bu konuda haklı sanırım.
Eşin karaktersizin önde gideymiş nasıl karısının geçmişini ısıtıp önüne koyar madem kaldıramıycaksın evlenmeseydin. Bence oturup kendine acıyacağına bu adamdan ne yap et kurtul terbiyesiz herif. Sen onun geçmişini biliyor musun peki o çok mu masummuş? İşte bu erkeklere yalan söyleyeceksin anlatmıycaksın geçmişini anladıkları bu istedikleri de. saf saf yaşayıp gidecekler ama biz naapıyoruz? Dürüstüz ya bu karaktersizlere koz veriyor sonra en hassas anımızda tokat gibi yüzümüze yiyoruzEşimi kışkırtıyor damarına basıyorum evet. Onun tabiriyle erkek gibi davranıyorum vs. Ancak o da masum değil. Söyleyip beni herkese rezil etmekle tehdit ettiği konu çok mahrem bir konu. Ailemin kaldıramayacağı, benim geçmişimle alakalı bir mevzu. Ben oldukça şeffaf bir insan olduğum için ve de yalandan tiksindiğim için insan ilişkilerinde ki evlilik de dahil "ben buyum. Doğrumla yanlışım ile buyum. Bil ona göre karar ver" diye yaklaştım. Pişman da değilim. O ise bugün bunu bana karşı kullandı. Demek ki dürüstlüğü hak etmeyen bir Karaktersizmiş. Hala çok gerginim ve sindiremiyorum beni mahrem sırlarımla tehdit etmesini.