Anne olmak fedakarlık gerektirir hatta bazen hiç olmayı da gerektirir.


Ben de çok teşekkür ederim.

Aslında kastettiğim haklı/haksızdan ziyade doğru kelimeyi seçebilecek miyim bilmiyorum ama bir sorun varsa ikinizde de var, sen tek başına yüklenme bazı şeyleri desteği vermeye çalışmaktı "adam da haksız"daki niyetim.
Elbette haksız/haklı ayrımı ancak kısa vadeli ve günlük muhabbet kadarcık çözümlü bir şey.

Öte yandan benim gözlemlerime göre İdrak bu ruh haline bebeğiyle birlikte girdi.
O noktada çok benziyoruz İdrakle.
Ben de çocuklarımdan önce ailemle ya da kendimle/eşimle/dünyayla daha iyi anlaşıyorken çocuklarla birlikte eşime ve diğer her şeye sarmaya, kendi içimde mutsuz olmaya başladım.

İdrak da biraz benim gibi kendiyle sorunlu biri.
Sorumlulukları arasında boğuluyor çoğu zaman.
Eşinin hareketlerini beğenmiyor evet ama kendinden de istediği ölçüde memnun değil, mükemmeliyetçi çünkü, bazı gıcık olmalarının eşiyle bir ilgisi yok çoğu zaman (eşi de bazen az gıcık değilse de) ve o bu farkındalığa ulaştı bence.

Kiminle evlenmiş olursak olalım önce kendi iç dünyamızı dizayn etmemiz gerek.

Tek başına bir dönüşüm mü yaşayacak eşi de ona umarım ayak uydurabilecek mi, zamanla göreceğiz.
Bir eşikten geçiyorlar.

İdrak en azından inşallah kendi içinde mutlu olmayı başarabilen biri olur diyeyim en son.
 
o kadar kötü hissettim ki okurken.. hayatın telaşı içinde kaybolup gidiyor gibi hissediyorum bende bazen, kendimi düşünmeye firsat olmadan ömür bitiriyoruz. Hödük adamların elinde hiç olup gidiyoruz . Esinize içten içe çok öfkelendim. Umarım kaybettigin yaşama sevincini bir an önce bulursun dostum.
 
Aynısını söyledim.. Hanımefendi kendisini iyi ifade ettiği için sanırsam... Bağırmaya şiddet diyen hanımlar saç çekmeye, itişip kalkmaya şiddet dememişler.. Vay be şaşırdım.
Normalde çocuğun arkasına saklanma diyenler.. Otur oturduğun yerde demişler.. Bu platformda bile çifte standart..
 
Atladığınız bir şey var,burda tek taraflı bir şiddet yok,karşılıklı itişme-çekiştirme-vurma-sıkma var.
Konu sahibi kocasından dayak yemedi.
Bunu da konu sahibi,açık bir şekilde yazdı.
Ben de ona bağırdım,vurdum dedi.
Bu platformda çifte standart olduğu yönündeki düşüncenize ise bu konu haricinde katılıyorum.
 
Şiddet gören her kadın tabi ki karşısında put gibi durmuyor karşı tarafın.. Ama bu onun kendisinden epey güçlü bir canlıdan şiddet gördüğü gerçeğini değiştirmez i kere orantısız güç var.. Adam itişip kalkışmak, saç çekmek yerine çekip gidebilirdi ya da bugüne kadar saçı çekilmemiş hanımların eşleri gibi davranabilir.. Adam şiddeti tercih etmiş.. Anlatmaya çalıştığım bu hanımefendinin ki yumuşatılıyor.. Ki öyle olsun.. Hep yapıcı yorumlar yapılsın ama herkese.. Gidemiyorum o zaman gurursuzsun denmesin..
 
Konu sahibi benimde daha önceki konularından başka konularda ki yorumlardan beğendiğim üyelerdedir ancak konu aynı şekliyle kalsaydı da konuyu yazan başka biri olsaydı verilen cevaplarin çok daha farklı olacağı noktasına sonuna kadar katılıyorum.

Bunda daha önce açtığı konuların, dediğiniz gibi kendi güzel ifade edişinin ve sevilen bir üye oluşunun etkileri var. Yani gerçek hayatta da sanal dünyada da çifte standart her türlü oluyor.
 
Benim gözlemim daha çok sistematik şiddeti
ve aldatmayı sineye çeken kadınlara, gurursuzluktan dem vurulup,
olumsuz yorum yapılıyor.
Ha bir de en ufak olayda 'boşan' yorumu yapanlar var,onlar ayrı bir inceleme konusu.
Bir kısmının evli olmadığına eminim.
Davulun sesi uzaktan hoş geliyor onlara.

Herkese,her zaman yapıcı yorum yapılması yönündeki isteğiniz ne yazık ki gerçekçi bir beklenti değil.
Hepimizin mizacı,hayata ve olaylara bakışı,
tepkilerini gösterme şekli,evlilik dinamikleri ve evlilikten beklentisi birbirinden farklı.
Bu farklılıklar şekillendiriyor yorumlarımızı.
Ayrıca bu platformda birbirinden hoşlanmayan veya birbirine sempati duyan üyeler var ki
bu da etkiliyor yorumları ve beğenileri.
 

Tam konudan ve dert bölümünden az uzak durayım beynim eriyecek diye düşünürken yorumunuzu gördüm. Cevap vermeden geçemedim.

Şimdi çifte standart hayatın her yerinde var. Bunu kabul edelim. Ben burada hiç kimsenin telefon numarasını bilmem, adını bilmem, özel olarak görüştüğüm hiç kimse yok. Hani çifte standart varsa bile bunun sebebi arkadaşlık olduğu için kayırma hali değil bundan emin olun. Belki beni evvelden beri bilip okudukları için, kişisel hatalarımın da olduğunu bildikleri için böyle yumuşak yorumlar yapıyorlardır. Bir de bugüne kadar kaç konu açtıysam hepsinde olduğu gibi, kendimi de haksız görerek ve hatalarımı açıkça yazarak anlattım durumu. Burada şiddet içerikli birçok konuda "eşim bana vurdu Allah kahretsin onu" şeklinde sadece karşı tarafı suçlayan biçimde yazıldığı için ona göre tepkiler veriliyor. Daha doğrusu hemen hemen her konuda sadece karşı tarafın hataları yazılıyor.

Gelelim şiddet mevzusuna. Şiddetin azı çoğu yoktur. Olmamalıdır. Bugüne kadar şiddet gören her insana destek oldum. Bakın kadın değil insan diyorum. Benim durumuma objektif olarak bakacak olursam, eşim o kastettiğiniz orantısız gücü gerçekten kullanmak istese ve kullansaydı ben şu an ne bu evde olurdum ne de bu konuda. Darp raporu almış boşanma aşamasına çoktan geçmiştim. Hatta bana gelene kadar eşimin ailesi onu parçalardı. Eşimin başlattığı şiddet canımı neredeyse hiç yakmayacak ölçüdeydi. Evet canım acıdı ama oğlumun tırmalamalarından daha fazla değil. Evet erkek ve kadının gücü bir değil. Bu yüzden diyorum amacı şiddet göstermek olsaydı hasarsız atlatamazdım. O yüzden bu konu kadına şiddet gösterilen bir konu değil. Karşılıklı şiddet gösterilen bir konu. Hoş mu? Değil. Rezalet ve utanç verici bir durum.

Lakin şu an benim bu kadar bitik vaziyette olmamın sebebi eşimin saçımı çekmesi değil. He mesela erkek kuvveti diyorsunuz ya, onu uygulasaydı kafamda saç kalmazdı. Kimse kimseyi kayırmıyor. Buradakiler az çok beni tanıyor. Samimi ve dürüstüm yazdıklarımda. Ne kendimi ne de eşim olacak adamı savunmuyor haklı çıkarmak için çabalamıyorum. Bu yüzden belki de diğer şiddet konularından farklıdır aldığım tepkiler.
 

Teşekkür ederim hakkımdaki güzel düşünceleriniz için. Mesela bu bakış açısına kendi adıma cevap vereyim.

Hatırladığım bir iki konu var bununla ilgili. Bir kadın şöyle diyordu konusunda "evlendiğimiz ilk ay şiddet gördüm. Kocamı çok seviyorum aslında normalde çok iyi biridir. Sonra defalarca şiddet gösterdi ama affettim. Hamileyim yine dövdü ama çok seviyorum ne yapayım"

Ben bu kadına çok kızmıştım mesela. Çünkü kendini geçtim karnındaki çocuğu düşünmesi gerekiyor ama düşünmüyor çünkü seviyormuş. Ben bu konuya "eşim bana vurdu çocuğumu da vurdu" yazsaydım beni sevenler bile çık git o evden derdi. Ya da tüm bu rezillikler oğlumun yanında oldu çok korktu ağladı deseydim yine aynı şeyi söylerlerdi. Boşanma diyorlar çünkü dünyanın en kötü karı kocası olsak da asla ama asla oğlumuzun yanında bunu yapmazdık. Ne o ne de ben. Açılan tüm şiddet konularının ortak noktası ne? Çocukların yanında defalarca şiddet gördüm. Çocuğum korktu vs.

Çifte standarttan ziyade hepimizin zayıf noktası çocuklar. Dolayısıyla konu içeriğinde bu ayrıntı olunca akla gelen ilk şey "ne biçim kadınsın hadi gurur yok annesin çocuğuna yazık değil mi" oluyor.

Aldatma mevzusuna gelelim. Ben bu konuya aldatıldığımı yazsam kaç kadın bana "olsun affet" derdi. Hiçbiri demezdi. Evet bu hayatta maalesef çifte standart var ama kesinlikle benim konum burada açılan şiddet ve aldatma konuları ile aynı değil. Bunu kabul etmiyorum. Bitmesi gereken bir evlilik olduğunu ben de kabul ediyorum ama sebebi şiddet görmem değil. Eşim bana gerçekten şiddet göstermek isteseydi benim ona karşılık verecek mecalim bile kalmazdı ki ben epey karşılık verdim.
 
Son düzenleme:
Bende sizinle aksi düşünmüyorum ama açılan birçok konuya çok acımasız yorumlar oluyor, verdiğiniz örnekler konuşmaya gerek bile yok zaten.

İlk aklıma gelen küçük çocuğu olduğu için sahurda eşine yemek hazırlayamayan bir üye vardı, konuyu açtığına pişman ettiler konu sahibini, neden ikinciyi çocuğu doğurdun sorusuna kazayla oldu diye cevap verdi diye resmen dalga geçen yorumlar vardı.
Yine 2 çocukla eşinin yardım etmeyişini şikayet eden bir üyeye de doğan çocuğun hesabını sorup, yaşadığı hayatın kötülüğünü lohusa olan konu sahibinin gözüne sokuyorlardı.

Bunlar yakın zamanda aklıma gelenler, şiddetle ilgili herhangi bir söylemleri olmamasına rağmen sizden daha fazla tepki aldılar.

Bunda sizin yapabileceğiniz herhangi birşey elbette yok ama sevilen bir üye olunca yorumlar çok daha dikkatli ve yapıcı oluyor. Belki bende farketmeden bu dediklerimi yapıyorumdur kendimi ayrı tutmuyorum ama nasıl ki normal hayatta sevdiğimiz bir insana yaklaşımımız ve özenimiz,onun hatalarına karşı tahammüllümüz, sevmediğimiz yada nötr olduğumuz insandan daha fazla oluyorsa burada da benzer şey oluyor. Sizin konunuzda bu dediğime güzel bir örnek.
 
Son düzenleme:
Aynen bahsettiğim bu objektif yorum yapılmıyor.. Bugüne kadar kimse kimseyi tanımıyor öyle yapılıyor sanıyordum.. Yani aynı kişinin aynı konuda y kişisine ve z kişisine gösterdiği yol farklı oluyor.. Biri gaza gelip yuvasını dağıtıyor biri gaza gelip dağıtıyor... Bu üyenin sevildiğini az çok görüyorum.. Kendini çok iyi ifade ediyor, seviliyor ben de seviyorum ama yorumlar adil ve tarafsız olmalı..ben birini seviyorum diye hırsızlığı meşrulaştıramam misal.. Hırsızlık kötüyse kötüdür.. Ayrı bir konu açayım kocam saçımı çekti bu şiddet midir yüzde yüz tabi şiddettir denilecek.. Yani şiddet kötüyse kötüdür, olmuşsa olmuştur..
 

Bu forumda daha doğrusu bu dünyada çok tuhaf bir kitle var. Düşünmeden konuşan, hatta sadece konuşmuş olmak için konuşan, bol keseden atıp tutan, kendini ispat etmek için karşısındaki insana ne söylediğini ve neye yol açtığını düşünmeyen bir kitle. Muhtemeldir ki çoğu da acınası bir halde.

Sizce hemen hemen her konuya "boşan ben olsam boşanırdım" yazan kişilerin sevgi ve saygı dolu bir evlilikleri mi var? Aksine ben gerçek hayatta var olamadıkları için sanal platformda bu denli dik olduklarını düşünüyorum.

Benim de üslubumu eleştirenler çok oluyor. Hatta bazen hakaret ediyorlar :) dikkat çekmeye çalıştığımı söyleyen de oluyor, konu açarken bile isteye kasıtlı olarak bu dili kullandığımı söyleyen de. Halbuki az zahmet edip itham etmeden önce geçmiş yorumlarıma baksalar, evvelden beri aynı üslup var.

Diyeceğim o ki, bu kendinden coşkulu kitle konusunda haklısınız. Ama yapacak bir şey yok. Dik durmak gerekiyor hayatın her alanında. Çoğu kadın fazlaca kırılgan. Konularında az biraz tepki alınca ya çirkin cevaplar veriyorlar ya da mevzuyu aklamaya çalışıyorlar. Birçoğu da eleştiri kabul etmiyor

Ben sizi anladım, ne kastettiğinizi de algıladım. Ancak klavye delikanlılığının önüne geçilemiyor. Bana nickimden dolayı ucuz ucuz laf sokanlar da oluyor mesela. Cevap verme gereği hissetmiyorum bile. Söylediğiniz konuları hatırladım gibi sanki. Muhtemelen konu sahibi fazla hassas davranmıştır verilen cevaplar karşısında. Öyle olunca daha da panter kesiliyor "boşa bunu" diyen ablalar.
 
Bi kac ay once filmdelisi galiba nicki oyleydi.. onun konusundada boyle kayirma ithamlari olmustu bizlerden icin.. aynen bu konu sahibinde oldugu gibi ne arkadaslik ne de baska bir durum mevzu bahisti.

Bu konu sahibini cogu kisi seviyor ve taniyor yorumlardan konulardan bu yuzden..

Ha ama kocasi bu kadina siddet uyguladiysa bu kadinda kocasina uygulamis.. yani karsilikli.. cinnet ani
 
Kesinlikle sizin evliliğiniz kurtarılabilinir bi evlilik, yapı o yorumlara sonuna kadar katılmakla beraber isme bakılmazsa keşke yorum yapılırken diye içimden geçirdim.. Evet dediğim gibi ben bu konuyu açsam kocam bana vurdu diye açardım, haliyle topa tutulurdum.. Ki kocam bana vurdu ve boşanıyorum.. Burdakilerin gazına da az gelmedim değil.. İşte beni harcadılar mı diye düşünmüyor değilim..
 
Her kitap tavsiyenizi not alıyorum teşekkürler
 
Kişisel olarak ben bahsettiğiniz grupta olmadığımı düşünüyorum.
Ne düşünüyorsam,kırıcı olmamaya gayret ederek açıkca yazarım.
İdrak'e de en çok yüklenenlerden biriyim.

Bununla birlikte İdrak'e daha yapıcı yorumlar yapılmasının temel sebebi şu bana göre:
Yaşadıklarını çok açık ve net,
olduğu gibi anlatıyor.
Kendi yanlışı varsa bunu da açık yüreklilikle kabul ediyor,hatta bazen kendi kendini acımasızca eleştirebiliyor.
Eşini,kayınvalidesini eleştirirken bile
hakkaniyeti elden bırakmıyor ve şu huyları
da iyidir diyebiliyor.
Kendisine yöneltilen eleştiriler karşısında agresifleşmediği gibi muhatabının haklılık payı varsa bunu kabul ediyor.

Kısacası İdrak iletişime açık biri ve zoru görünce,eleştiri alınca kıvırıp,kaçak güreşmiyor.
Doğal olarak,kendisine yorum yapanlar da bu tarza ve çizgiye uymak durumunda kalıyorlar.
Etkiye tepkiyi gözardı etmemek lazım.

Bu arada sizin konunuzu hatırlamıyorum,
o nedenle sizi tenzih ederim.
Yukardaki tespitleri siz böyle yazmadınız,
ondan dolayı olumsuz tepkiler aldınız demek için yapmadım.
İdrak'e özel bir tespit benimkisi.
 

:) kıyamam yahu öyle düşünmeyin. Bakın şiddet görüp affetmeyi seçseniz bile bu sizi onursuz ya da kötü biri yapmaz. Tercihiniz budur ve kimseyi de ilgilendirmez. Ben aldatılıp affetmeyi seçen kadına da bir şey demiyorum. Kendi problemi, benim en fazla fikrimi söyleme hakkım var. Onun üzerinden kadınlığımı övmem yahut hakarete varan cümleler sarf etmem. Ama mesela şuna kızıyorum. "eşim bana vurdu ama şiddet sayılmaz." ya da "mütemadiyen vuruyor ama çok seviyorum". "aldatıldım kaşar kadın kocamı ayarttı" yok ya, kocan ne yaptı o arada?

Ben konulara yorum yazarken samimiyet ve farkındalık arıyorum. Bulamayınca geriliyor ve farklı yorumlar yapıyorum. Eğer bir kadın "evet ben şiddet gördüm veya aldatıldım. Eşim yüzde yüz hatalı ama affetmeyi deneyeceğim" derse siz bilirsiniz der geçerim. Ama burada çoğunlukla aldatılan kadın öteki kadını suçluyor adamı aklıyor, şiddet gören hala çok seviyorum diyor. Çok sevmek nedir yahu. Canınıza kastınız mı var diyoruz haliyle. Anlatabildim umarım :)

Size gelince kimsenin sözüyle hareket etmeyin. Fikir alın, ama iç sesinize güvenip karar alın. Sanal platformda yazılan her şeye de inanmayın. Benim bir tanıdığım sürekli kadına şiddet konusunda atıp tutardı sanal ortamda. Kadının mütemadiyen dayak yediğini bilmesem gerçek hayatta, vay be ne güçlü kadın diye düşünebilirdim.
 

biraz da neden bu kadar sevildi diye düşünmek lazım belki de? biri seviliyor ve ona daha hassas davranılıyor diye düşünüyorsanız, onun adına sevinin.

sadece bu konunun ve konu sahibinin özelinde söylemiyorum.
gerçek hayatta hiç tanımıyor olmama rağmen, hatta aralarında taban tabana zıt yaşantılarımızın da olduğu, sevdiğim 7-8 üye var. ve evet onların konularında onlara karşı daha hassas davranıyorum elimde olmayarak.

he idrak in önceki konularında defalarca yazdım,
her halta boşan diyen kk üyeleri sende ve kocanda ne görüyor bilmiyorum bu kadar kurtulacağına inanıyorlar evliliğinin diye.

ve bana sorarsanız sonunda da zaten boşanacak.
sadece şimdilik şartları uygun degil.

bazı sınırlar var onlar aşıldığında bugün olmazsa yarın, bu sene olmazsa 3 sene sonra o evlilik bitiyor.



imkanı olan kaçınılmaz sonu ertelemeden kendine yeni bir hayat kurmanın peşine düşmeli diye dusunuyorum.

eğer bu yola körlemesine girmediyseniz, kendinizi harcamadınız.
sadece olan imkanınızı kullandınız ve boşa gidecek yıllarınızı kurtardınız.
yani şanslısınız.
umarım güzel bir hayatınız olur.
 
Evet ben de sizi hiç tanımıyorum.
Bununla birlikte çocuğa,öğrenciye şiddet konularında ne kadar duyarlı ve bilinçli olduğunuzu görünce doğal olarak bir sempati geliştirdim size karşı.
O konularda birbirimizi destekleyen yorumlar yaptık.

Başka bir konuda ilk yorumlarda bir meslektaşımla zıt düştük,
karşılıklı birbirimizi alıntılayıp tartıştık.
Sonuçta uzlaştık ve sonrasında bir sempati geliştirdik birbirimize.

Bir konuda fikrime karşı çıkan bir üye,
cevap olarak,af buyrun, 'Oha!' diye başladı yorumuna.
Nickini not ettim zihnimin bir tarafına.
Kendisiyle muhatap olmuyorum.
Çünkü benim tarzım ve üslubum böyle bir cevabı haketmiyor ayrıca benim bildiğim bu kelime hayvanları durdurmak için kullanılır.
Eleştiriye ve itiraza,itirazım yok ama üslup ve tavır çok önemli benim içim.

Kısacası bizi,tavrımızı,yorumlarımızı çok farklı etkenler etkiliyor.
 
Konu açarken eleştiriye açık olunmalı kısmında çok haklısınız sizin eleştirlere verdiğiniz cevaplar da çok güzel oluyor mesela. Yada bu olaya rağmen eşinize söylenen bir iki olumsuz kelimeye yine dee öyle söylemesek diye cevap verisinizi tebessüm ederek okudum. Aslında olaylara ve eşinize de hakkaniyetli yaklaştığınız çok ortada.

Ben ilk başlarda çok daha fazla yorum yapıyordum ama son zamanlarda şunu farkettim kendim aynı durumda olsam ne yapacağımı bilemediğim konularda peşin hüküm vermek aslında çok kolay ve aynı şekilde yanlış. Çok genel geçer konular haricinde yaşamadığımız birşey için vay efendim sen nasıl katlanıyorsun buna demek kolay olanı ama yasarken birşeyleri kesip atmak öyle basit değil. Burası gerçek hayat değil evet ama yapmam dediğimiz şeyleri yapıp şişman dediğimiz şeylere susabildigimiz gerçek ve kolay olmayan bir hayatta yaşıyoruz.

Neyse çok uzattım ve dağıttim konuyu :)

Ben son konuya rağmen evliliğinizin düzelebilecegini düşünüyorum, umuyorum. Oglunuzdan önce kendinizi iyileştirmek için ugrasmalisınız bence ki hem oğlunuzu hem evliliğinizi iyilestirebilesiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…