- 14 Şubat 2011
- 1.983
- 1.553
- 133
Ben rahatsız olmadım aksine iyi geldi uyarısı,kaptırmış gidiyordum.sende zapıta memuru gibisin. bunuda gördük kkda. onu kaale alma onu görmezden gel. . buda iyiydi
sana demedi zatenBen rahatsız olmadım aksine iyi geldi uyarısı,kaptırmış gidiyordum.
Ben miyim konuyla alakasız tip?
İnsanlar senin şahsına söylediklerinde asıl sesin çıkmalıydı. Cesurca bunu yapmak yerine aynısını başkalarına yapmak için fırsat kolluyormuş.Aba altında sopa göstererek, isim vermeden aklınca şunu kaale alma diyor. Pardon, sen kimsin Mervecik?
Patlama konusunun altına 'Türkiyemisss bir numara olma yolunda eheheh' minvalinde yorum yapan Mervecik mi konuyla alakalı?
Gereksiz yorumları dikkate alma diye bana dedi,beni uyardı yani.sana demedi zaten
Bir zamanlar vatan diye bir kavram yoktu ama insanlar yine yaşamaya devam ediyordu. Devlet vatan falan bunlar hep sonradan daha kolay organize olalım diye bulduğumuz kavramlar. Yarın daha uygun kavramlar bulursak onları kullanırız."sanırım ben de dikta rejime karşı çıkmayı tercih ederdim" işte temelde ayrıldığımız nokta bu, "ya kuzgun leşe ya devlet başa" düşüncesini savunuyorum ben, diktatör yönetim ve vatansızlık karşılaştırması bana göre ekmek ve tatlı karşılaştırması gibi, özgürlük bir avuç toprak olmadan değersizdir, bunlar tamamlayıcı unsurlar. Siz bir eylemde ölen bir çocuğu hala unutamamışken, ülkenizde okulların bombalandığını düşünün.
Montaj mı değil mi hala tartıştığımıza göre operasyon başarılı olmuş demekki.
Sen hep yaz tamam mi?Bütün Devlet Sırları ortaya çıkana kadar sırdır. Ortaya çıktıktan sonra skandaldır. Haberci bunu öğrenirse yazar. Yazmam diyen haberci değildir.
Bu dünyanın tüm ülkelerinde böyledir.
ABD'nin PYD'ye, PKK'ya falan silah yardımı yaptığını nasıl öğreniyoruz sanıyorsunuz. Hep gazetecilerden.
Ve evet eğer bir ülkenin Mit'i ülke dışındaki silahlı bir örgüte silah gönderiyorsa ve jandarma da o tırı durduyorsa bu organizasyonsuzluk bile bir haberdir.
Madem o silahları çıkaracaksın o tırlar durmayacak. Öyle bir organize edeceksin ki falanca saatte şuradaki kontrolü kaldır dediğinde o kontrol kaldırılacak o tırlar da geçecek. Ya da falanca plaka numaralı araçları görmediniz diyeceksin ve görmeyecekler.
Ben de vatandaş olarak duymayacağım. Bilmediğim bir eyleme karşı çıkamam değil mi?
Türkiye Suriye'nin iç işlerine karışmadı mı sizce?
Gayet karıştı. Bu da ayrı bir etik tartışmanın konusu. Örneğin ben karışılabileceği fikrindeyim sandığınızın aksine.
Ama sorun şu ki Suriye'nin iç işlerine karışmanın normal olduğunu düşünenlerin çoğunluğunun sıra Türkiye'nin iç işlerine gelince kaplan kesilmesi.
Basit bir soru var.
X devlet Y devletin iç işlerine kendi çıkarı gereği karışabilir mi karışamaz mı?
Cevap evetse X, Y'nin hangi isimleri alacağı önemli değil.
Bir diğer sorun bu konuda.
Türkiye'nin kendi çıkarları gereği Suriye'nin içişlerine karışmasında bir sakınca yok. ABD'de durup durup bizim içişlerimize karışıyor ama sonuç olarak bizim iç meselelerimiz yüzünden ABD sokaklarında bomba patlamazken Türkiye sokaklarında bomba patlıyor.
Mesele öz olarak bu.
Eğer bir ülkenin içişlerine karışırken iç güvenliği tesis edemeyecekseniz, görmeyecek duymayacak, sadece savunmada kalacaksınız.
Yok karışacak, bölgenin abiliği rolünü üstelenecekseniz, o zaman evin kapısını kapatmayı unutmayacaksınız.
Üçüncü bir seçeneğimiz yok.
Özellikle türban meselesini verdim. Neden çıkmadınız? Hakkınızdı o eğitim sizin. Benim başım okumam kadar hakkınız vardı başınız kapalı okumaya.
Türbanlı kızlar yaka paça götürüldü. Şanslılarmış, en azından hayattalar. Bazıları o şansa bile sahip değil. Bazılarının gözleri kör oldu.
Elbette kalabalığın olduğu her yer risklidir. Futbol maçında bile ölebilirsiniz. Provokasyona elbette açık ortamlar ama burada yine devlet refleksi önemli. Madem provokasyonu önleyemiyorum o halde hepsini gazlayayım gibi bir devlet refleksi hukuka aykırıdır.
İnsanlar İstanbul'da 3 kişi yanyana yürüyünce gazlayan polis 2 Bayram üst üste IŞİD'in Türkiye kolunun toplu namaz kılmasına izin verdi. O yüzden ben inancımı daha masum meselelere saklamayı tercih ediyorum.
Benim karnım bu meselelerde fazla doydu.
Multecilere siginma hakki vermesi suc degil ki? Suc olan o sinirlari kevgire dondurup teroristlerin gecmesine musade etmesi. Yoksa benim eminim bu ulkedeki hic kimse cocuk ve kadin suruyelilere yardim edilmesinden sikayetci degil.onlar yine sanslilar biz onlarn durumuna dustugumuzde kim yardm edecek bakalim bizeTürkiye en başından beri Suriye'de söz hakkı olsun istedi çünkü Suriye den sonra sıranın Türkiye ye geleceği belliydi,ama malesef Suriye nin iç işlerine karışmakla suçlandı,bi de mit tırlarındaki silahlar basına sızdı herkesin ağzına sakız oldu. Diyorum ya hain de çok ajan da.sonrada bu insanlar yargılanınca Türkiye de demokrasi yok yaygarası. Ne yapsındı Türkiye her türlü suçlu. Mültecilere sığınma hakkı verir suçlu vermez suçlu. Bakın stratejik hata yapılmış olabilir yanlış adım atılmış olabilir ve eleştirilebilir ama Devlet sırrını afişe etmek normal mi sizce?
Bu dediğiniz manzaralar çok yaşandı türkiyede, türban yasağı için toplanan kızlar yaka paça göz altına alındı, joplandı. Bu demokratik bir hak olsa da bil fiil 4 yıl başımı açarak okula gittim, ne bir mitinge katıldım ne de başka birşey. O kadar kabullenmiştim devlette çalışamayacağımı formasyon bile almadım. Hatta özelde bile başörtülü çalıştıran bir iki kurum vardı sadece. Ben bu tarz eylemlerde insanın başına gelebilecekleri göze alması gerek diye düşünüyorum, tabiki başına birşey gelmemeli ama provokasyona çok açık mekanlar öyle yerler.
Hah işte elin kesildiğinde tekrar konuşuruz bu adil adalet konusunu. Elin kesildiğinde de bunu düşünürsen bakarız.Ya sen 'adil' olan adalete inanıyordun o tartışmada. Ben ise inanmıyorum. Ya konu dışı ama adil bir adaletin olmadıgını orada çok yazdıysam dabir örrnek vereyim küçük;
Şimdi geldi bir tanesi beni öldürdü dyelim, ya da ne bileyim elimi kesti...
Bana adil olanı kim verecek bu saatten sonra? Adama para cezası ver istedigin kadar bana ne, adamı hapse at bana ne, adamın elini kes bana ne, adamı idam et bana ne? Benim elim gittikten sonra adama ne oldugundan bana ne? Ben elimi geri isterim, adama o saatten sonra isterse ödül versinler zerre kadar umrumda degil. Benim için adil olan elime geri kavuşmak olurdu ama kimse bunu yapamayacak, bana adil olan adaleti kimse veremeyecek. Bu yüzden adalet denilen şeyin adil olmakla ilgisi yok. Hukuk adil olmak zorunda degil.
Devletin yaptıgı hukuksuzluklardan bahsedersek, örnegin 17 aralık meselesi... Ben bunun üzerinin kapatılması gerektigini savunuyorum çünkü üzerine farklı düşünüyorum. Daha önce az yazmıştım, kayıt dışı Arap paraları falan filan... o mesele.
Şimdi hukuksuzluk mudur, evet. Ama bir de şu var hukuk kimin elindeydi o sıralar, cemaatin degil mi? Cemaatin bir numaralı silahıdır zaten hukuk. Sürekli hukuk alanına yönlendirilen ögrencileri ise baya sarmışlardı ortalıgı. Yani adamlar hukukun sahibi bu yüzden hukuku bir süre yok saymak gerekliydi, aksi takdirde onlar kazanırdı çünkü işi kitabına iyice uydurmuşlardı.
Ha diyecekler ki hukuku cemaat ele geçirdiyse o zaman AKP sayesinde oldu bu. O da ayrı bi konu ama AKP zamanında başlayan bir şey degil bu, Ecevit bile Gülen hakkında ''çok mübarek adamdır'' falan gibi bir şeyler demiştir, Gülen'in kaçmasına yardım etmiştir falan, öyle diyorlar yani. Eski bir mesele bu, sırf AKP ile alakalı degil. AKP ise cemaati kendi için kullandı sonra da kazıgı attı.
Ama neyse bu başka bir konu ya dagılmasın konu iyice, zaten 'havanda su döven kadınlar portresi'ne dönmüş yine bir konu daha, iyice alakasız yere götürmiyim.
Katılmıyorum size,kendi ülkemin diktatörünü amerikalı demokratiklere tercih ederim. Bizde milattan önce bilmem kaçlara dayanıyor vatan kavramı,adı başka şey de olabilir, ama hiç devletsiz kalmamış bir milletiz.suriye ile Türkiye yi şuanda aynı kefeye mi koyuyorsun?allah bu ülkeyi o duruma düşürmesin. Birde sürekli montajdır diyorsun da bence farketmez.Bir zamanlar vatan diye bir kavram yoktu ama insanlar yine yaşamaya devam ediyordu. Devlet vatan falan bunlar hep sonradan daha kolay organize olalım diye bulduğumuz kavramlar. Yarın daha uygun kavramlar bulursak onları kullanırız.
Yaşam özgürlüğümün olmadığı bir devlet bana devlet değil ki. Ben devlet için yokum devlet teorisine göre devlet benim için var. Pratiğin bu olmaması pratiği doğru yapmaz.
Adam hem beni öldürecek, hapse atacak, üzerime bomba atacak, Gutemala gibi içeri atacak kimse benden haber alamayacak sonra da ama vatansızlık kötü.
Size bir sır vereyim nefes alamamak, ölüp gitmek ondan da kötü. Diktatörün olduğu yerde "benim vatanım" cümlesini kuramazsınız bile.
Çünkü o diktatör orada siz bile yoksunuz ki vatanınız olsun. Siz de ona aitsiniz vatan da ona ait.
Vatandaşa ne, vatan onun mu ki derdi onu gerecek, vatan kiminse o düşsün derdine.
Ülkemde okullar bombalanmıyor da Tren garı falan bombalanıyor yani öyle hayal gücümü çok da zorlamama gerek yok.
Algı opresyonu?
Dedim ya Montajdır o.
philosphy inanın bana hangi etnik kimliğe sahip olursanız olun tarihin bir noktasında vatan diye devlet diye bir kavram yoktu.Katılmıyorum size,kendi ülkemin diktatörünü amerikalı demokratiklere tercih ederim. Bizde milattan önce bilmem kaçlara dayanıyor vatan kavramı,adı başka şey de olabilir, ama hiç devletsiz kalmamış bir milletiz.suriye ile Türkiye yi şuanda aynı kefeye mi koyuyorsun?allah bu ülkeyi o duruma düşürmesin. Birde sürekli montajdır diyorsun da bence farketmez.
amerika ırak'a demokrasi getirdiğinde tecavüz edilen işkence edilen kadınlar çok konuşulmuştu, neyse evet tartışmanın bir anlamı yok. İyi geceler.philosphy inanın bana hangi etnik kimliğe sahip olursanız olun tarihin bir noktasında vatan diye devlet diye bir kavram yoktu.
Aile diye bir kavram bile yoktu. Bunun Türklükle bir alakası yok yani.
Vallaha Allah o duruma düşürmesin demekle olmuyor o işler. Allah'ın Suriye'ye garezi olduğundan Suriye o halde değil.
Suriye ile aynı kefeye mi koyuyorum?
Koymuyorum.
Hah ben de onu diyorum işte sizce fark etmediğinden uzun uzun anlatıp yorulmama gerek yok.
Tekrar yazalım.
"kendi ülkemin diktatörünü Amerikalı demokratiklere tercih ederim."
Kusura bakmayın benim için siyaset tartışması burada biter.
Çünkü dikta ve demokrasi birbirine ikame edilebilecek kavramlar değil. Gidin bu düşüncenizi bir diktatörün hapse attırıp orada gardiyanlara tecavüz ettirdiği kadına anlatın, konuşmanın sonunda o kadının yüzüne hala bakabiliyorsanız, ondan sonra tartışmaya devam ederiz.
Hah ben de bunu bekliyordum.amerika ırak'a demokrasi getirdiğinde tecavüz edilen işkence edilen kadınlar çok konuşulmuştu, neyse evet tartışmanın bir anlamı yok. İyi geceler.
Yani herkes kendi kendine mahkeme kursun, savci olup operasyon yapsin, karakol kurup sorgulama yapsin, hakim olup iceri atsin.. O da guzelmis.. Memlekette hukuk ve adalet ise yaramaz hale gelince..Orda marilyn dedi siz ve partililer en iyisi sorgulamayın diye, ben kendi adıma sorgularım dedim, partililer de sorgulasın tabi bu arada.ben kendi adıma cevap verdim sadece.
Devlet hukuksuzluk yapar, vatandas yapamaz diye birsey yok. ABDden ornek veriyorsun hep.. Amerika Irak'a girdi, kendi kafasina gore girmedi, BMlerden onay alarak girdi, NATO ulkeleri ile girdi, hatta bizden de tezkere istedi. Arinc'in cabalariyla oylamadan gecmedi, bugun Tayyip bin pisman, bahsettigin milyonlarca olum oldugu halde.. Ama yine de havaalanlarimizi kullandirdik. Amerikan askerleri sag salim evlerine donsunler diye duamizi da esirgemedik..Ben buna temelde karşıyım. Aksine vatandaş hukuksuzluk yapamaz, devlet hukuksuzluk yapar diyorum, ve bu zaten gerçeklik.
Vatandaş hukuksuzluk yaparsa cezasını çeker evet, çünkü hukuk ve ahlak kuralları daha çok sıradan insanları baglar. Yoksa devletleri ya da güçlü ve zengin kişileri bagladıgı nerde görülmüş? Zenginin ve güçlünün hukuku var ortada, hoşumuza gitsin ya da gitmesin. Devletler gider milyonları öldürür ama sorun olmaz, hırsızlıgın alasını sömürgelerle yapar sorun olmaz ama normal insan 3 kuruş çalsa hemen tepesine çöker hukuk sistemi. Ya da ünlülerin her gün sevgili degiştirmesi ahlaksızlık degildir ama sıradan insanlar yapsa ooo ahlaksızlıktır.... gibi.
Yani ahlaksızlık ve hukuksuzluk normal insanlar içindir, toplumu düzende tutmak içindir esasen. Geri kalanı ise hukuku ve ahlakı ya yönetmek için kullanır ya da fillerin tepişmesi gibi birbirleri üzerinden prim yapmak için...
Esasen ahlaksızlık, ilkesizlik ve hukuksuzluk hakkı devlete aittir. Yani en basitinden bir ABD; kendi vatandaşları adına yapar tüm hukuksuzlukları, ilkesizlikleri, sömürgeleri, iki yüzlülükleri... vs. Ve olması gereken de budur. Devlet, bütün (gerekli ya da gereksiz) pis işleri bizim yerimize yapar.
Mesele ise devletin yaptıgı hukuksuzlukların, iki yüzlülüklerin, ahlaksızlıkların sonucunun ne olacagıdır. Bize ne faydası oalcaktır? Mesela ABD'nin yaptıgı katliamlar, sömürgeler, onu bunu birbirine düşürmeler, iki yüzlülükler kendi ülkelerini bir numara yaptı. Ben ona bakarım.
Sonuç olarak ben siyasetçinin zeki, gerektiginde ahlaksız ve ilkesiz olanını severimİnsanlar katılmayabilir, onu bilemem.
sabah sabah çok güldüm bu msja :))))marilyn monroe Saraylim in yanına seni de ekliyorum ve yorumlarını ilgiyle takip ediyorum beybisi nerdeydin ne zamandır marilyn :))
ciddiyim he, sizinkiler cidden takip edilesi bilgi ve donanımlar..insanı cileden cıkaran objektiflik maskesi altına saklanan safsatalar degil..
Piiif, yine laf soktum, niye tutamıyorum kendimi
Sevgili marilyn elbette biliyorum demokrasi götürmediğini, ama kendi ülkenin yönetimi zayıfladığında,birsürü leş kargası senin tepene üşüşecek,ve tüm dünya bunu izleyecek.yani diktatör bir yönetimi demokrasiye tercih ettiğim anlamını çıkarmışsınız ama hayır,demokratik yönetim isteyen komşularımızın başına gelenlerden bahsediyorum.yani ben eylem yaparken üzerime toma ile su sıkılmasını,sokaklarda dilenen Suriyeli mültecilerin haline düşmekten yeğ tutarım her türlü.siz buna isterseniz diktatörlüğü demokrasiye tercih etmek deyin,farketmez.konuşuyorsunuz,hoş konuşuyorsunuz da hepsi teorik, bahsettiğiniz demokrasi kavramı türkiyede uygulanabilir değil. Biz bu topraklarda ancak güçlü bir yönetime sahip olursak barınabiliriz. Sizin için dünyanın neresinde olursanız olun farketmeyeceği için,demokratik istediğiniz kriterlerde herhangi bir ülkede yaşayabilirsiniz isterseniz.size bundan sonraki hayatınızda esenlik dilerim.Hah ben de bunu bekliyordum.
O demokrasi değil, petrol savaşıydı. Demokrasi dediğimiz başka şey zaten. Eğer şurada yazanların Amerika'nın Irak'a demokrasi götürdüğüne inandığını sanıyorsanız, bizi geri zekalı sanıyor olmalısınız. İşte temeliniz Amerika'nın Irak'a demokrasi götürmesi olunca diktatörü tercih etmeniz normal. Benim temelim o değil mesela o yüzden demokrasiyi tercih ediyorum.
Çünkü demokrasi dediğimiz kavram, sistemsel tüm sakatlıklarına rağmen, diktatörlükten yeğdir. Bizim bahsettiğimiz demokrasi zaten Amerika'nın bize getireceği demokrasi değil. O sizin varsaydığınız.
olur bizler yazmayalım sizler konuyu ele geçirin.. ne demek kaynak oldu.Aynen şuan kafam karıştı zaten, araya çok kaynak oldu.:)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?