• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ankara'da askeri lojmanlar bölgesinde patlama: Yaralılar var!

benim 17 aralık meselesinde takıldığım nokta ses kayıtlarının doğruluğu veya yanlışlığı değil,cemaat_akp ilişkisi nasıl bu noktaya geldi. Kim kimi sattı,neden sattı. Montaj veya değil o kısmıyla ilgilenmiyorum.

Yolsuzluk var mı yok mu umurunuzda değil yani? Asıl merak ettiğiniz olayın magazin kısmı. Kim kimi nasıl sattı?

O da iyiymiş.
 
"tarafsızlık bir düş dürüstlükse erdemdir." tarafsız olmaya çalışıyorum ya da en azından olaylara tarafsız bakmaya, yazdıklarınızdan öyle anladım çünkü bir vatandaş, dışarıya karşı hata da yapsa ülkesini savunmalı bana göre. Herkes bütün olayları anlamak zorunda değil ki,bu dediğiniz eylemler haklı olabilir ama kişisel olarak bu tarz eylemler bana anlamsız geliyor, yine de saygı duyuyorum insanların bakış açılarına. Ben öyle düşünmesemde insanların hassas oldukları bazı noktalara dokunmak istemiyorum. Tekrar ediyorum,yasaldır,demokratiktir ama bence anlamsız.
benim 17 aralık meselesinde takıldığım nokta ses kayıtlarının doğruluğu veya yanlışlığı değil,cemaat_akp ilişkisi nasıl bu noktaya geldi. Kim kimi sattı,neden sattı. Montaj veya değil o kısmıyla ilgilenmiyorum.
Neden montaj mı değil ilgilenmiyorsunuz? Merak ettim.
Bir vatandaş hata da yapsa dışarıya karşı ülkesini savunmalı.
Bu mantıkla Almanların Hitleri Yahudilerin İsrail'i, Amerikalı'ların ABD'yi,
ve işte zurnanın zırt dediği yer
Suriyeli'lerin Esad'ı savunması lazım.
Yanlış, yanlıştır.
Bazen Kral Çıplak diye bağırmak şarttır.
 
Yolsuzluk var mı yok mu umurunuzda değil yani? Asıl merak ettiğiniz olayın magazin kısmı. Kim kimi nasıl sattı?

O da iyiymiş.
olayların görünen değil görünmeyen kısımları daha çok ilgimi çeker,halka bu olayın yolsuzluk olarak yutturulması istendi ama esas amaç neydi? Siz isterseniz magazin deyin.
 
olayların görünen değil görünmeyen kısımları daha çok ilgimi çeker,halka bu olayın yolsuzluk olarak yutturulması istendi ama esas amaç neydi? Siz isterseniz magazin deyin.

Bende görünen, görünmeyen kısımlarla değil de gerçeklere ilgi duyuyorum. Devlet kasasından örtülü ödenek adı altında çıkan paralar kimlerin cebine girdi mesela? Soruşturmaların üzeri neden kapatıldı? Neden kimse halka hesap vermedi? Benim cevabını merak ettiğim sorular da bunlar.
 
Muthis bir kavram karmasasi yarattin, buna ragmen sana cevap yaziyor arkadas.. MIT'in tirlarla yasa disi orgutlere silah kacirmasini aklamaya calisiyorsun, kadin bari organizasyonu dogru yapip jandarmaya yakalanmasalardi diyor, ama sen hala "organizasyonun isleyisine engel olanlar kim?" diye soruyorsun, insan yazdiklarini okurken kafayi siyirir.:confused:

Bir de gezi hakkinda yazdiklarin var, 17-25 Eylul var, bunlari darbe girisimi olarak gormen bir yana, 17 araliki vatandas olarak sorgulanmasini ama partilerin buna karismamasini istemen karsisinda diyecek laf bulamiyorum. Parti dediklerin de halk olusumudur zaten, halktan kopuk degillerdir. Ben bileyim, baskasi bilmesin demek gibi birsey.. Bir yandan Tayyipi destekleyip olayi arastiran savcilarin hakimlerin surdurulmesini hakli gorurken bir yandan olayin aydinlanmasini istemek ne bicim bir celiskidir?
Yani yazsam hangi birine laf yetistirecem, en iyisi yazmamak..
Orda marilyn dedi siz ve partililer en iyisi sorgulamayın diye, ben kendi adıma sorgularım dedim, partililer de sorgulasın tabi bu arada.ben kendi adıma cevap verdim sadece.
 
Bakın en temeli şu;
Devlet ne kadarını hoş görecek sorusu bir muammadır. Bu soruyu bir milliyetçiye sorarsanız sizi bu hendeklere gömeceğiz sözünü baz alır ve Devlet orayı dümdüz etmeli der.
Bu soruyu mesela bir din düşmanına sorarsanız İslam Cumhuriyeti gelecek diyeni gömelim der (Peh din düşmanı ne ya, benim devreler mi yandı ne ki :) )
Bu yüzden bize hukuk lazım.
Vatandaş hukuksuzluk yapabilir.
Devlet/Devleti yönetenler yapamaz. Çünkü eşyanın tabiatı gereği Kanunu koyan devlettir. Vatandaş suç işlerse cezasını çeker ama Devlet suç işlerse ne olacak?
Fakat bazı uygulamalar suç işleyen kamu görevlisini koruma yönünde.
Ve kendi adıma konuşursam benim için bunun partilerle particilikle ilgisi yok, Suç işleyen kamu görevlisini koruyan Devlet uygulamasını eleştiririm.

Bakın dış siyaset hassas bir denge gerektirir. Elbette hiçbir devlet sınırına uluslararası hukukun izin verdiği durumlar hariç müdahaleyi hoş görmez. Türkiye de görmemeli.
Ancak bu devlet sınırlar ihlal edildi diye orada burada kamp bombalayıp da sonra kevgire girmiş sınırdan geçen adamların beni öldürmesine müdahale edemiyorsa o zaman sınır ihlalini görmezden gelmek daha mantıklı bir seçenek. İkisi bir yapılabiliyorsa başım gözüm üstüne ama şu durumda yapılamadığını gördük. Yani sonuçta vatandaşını korumak daha önemli değil mi?

Bunun dışında mevcut sorunlara çözüm bulmak Hükümetin görevidir, Hükümet ve Muhalefetin ortak görevi değil. Nasıl ki yol yapıldı diye gidip CHP'ye ya da HDP'ye oy vermiyorsanız, mevcut bir sorun çözülemediğinde de CHP'ye ya da HDP'ye ya da MHP'ye değil AKP'ye bakacaksınız.
Nimet kiminse külfet de onun.
Hükümet kurulamaması meselesini 1920 yılını baz alırsak 95 yıldır ilk defa gerçekleşen ekstrem bir olay. Daha önce hiçbir örneği yok siyasi tarihimizde.
Türkiyedeki siyasi sorunlar Parlamenter Sistemle ilgili değil, demokrasi kültürüyle alakalı, o yüzden de Başkanlık Sistemi gelince sorunlar çözülmeyecek.
En basitinden Parlamenter Sistem yumuşak ve kontrollü bir Kuvvetler Ayrılığı öngörür
Başkanlık Sisteminde ise katı bir Kuvvetler Ayrılığı vardır.
Yani öyle çıkıp "Eyyyy Anayasa Mahkemesi" diyemez Başkan. Zaten mahkeme üyelerini de kendisi atamaz, halk seçer hakimleri savcıları falan.
Zaten sorun da burada çıkar. Bu kuvvetlerin hiçbiri birbirini azledemezken, çıkan sorunlar nasıl çözülüyor biliyor musunuz?
Güney Amerikadaysanız ordu darbe yapıyor, ABD'de iseniz Başkan ya da parlamento istifa ediyor.
Yoksa ekonomi göçüyor, Kara Pazartesi, Kara Cumartesi falan oluyor, CİA alaveredalavere yapıp bir işler karıştıyor, birilerini istifaya zorluyor falan.
Başkanlık Sistemi tam da bu katı Kuvvetler Ayrılığı sebebiyle Topal Ördek Sendromuna kapılır.
Kuvvetleri o kadar sert ayırmayalım o zaman dediğinizde de onun adı Başkanlık Sistemi olmuyor zaten.

Ben buna temelde karşıyım. Aksine vatandaş hukuksuzluk yapamaz, devlet hukuksuzluk yapar diyorum, ve bu zaten gerçeklik.

Vatandaş hukuksuzluk yaparsa cezasını çeker evet, çünkü hukuk ve ahlak kuralları daha çok sıradan insanları baglar. Yoksa devletleri ya da güçlü ve zengin kişileri bagladıgı nerde görülmüş? Zenginin ve güçlünün hukuku var ortada, hoşumuza gitsin ya da gitmesin. Devletler gider milyonları öldürür ama sorun olmaz, hırsızlıgın alasını sömürgelerle yapar sorun olmaz ama normal insan 3 kuruş çalsa hemen tepesine çöker hukuk sistemi. Ya da ünlülerin her gün sevgili degiştirmesi ahlaksızlık degildir ama sıradan insanlar yapsa ooo ahlaksızlıktır.... gibi.

Yani ahlaksızlık ve hukuksuzluk normal insanlar içindir, toplumu düzende tutmak içindir esasen. Geri kalanı ise hukuku ve ahlakı ya yönetmek için kullanır ya da fillerin tepişmesi gibi birbirleri üzerinden prim yapmak için...

Esasen ahlaksızlık, ilkesizlik ve hukuksuzluk hakkı devlete aittir. Yani en basitinden bir ABD; kendi vatandaşları adına yapar tüm hukuksuzlukları, ilkesizlikleri, sömürgeleri, iki yüzlülükleri... vs. Ve olması gereken de budur. Devlet, bütün (gerekli ya da gereksiz) pis işleri bizim yerimize yapar.

Mesele ise devletin yaptıgı hukuksuzlukların, iki yüzlülüklerin, ahlaksızlıkların sonucunun ne olacagıdır. Bize ne faydası oalcaktır? Mesela ABD'nin yaptıgı katliamlar, sömürgeler, onu bunu birbirine düşürmeler, iki yüzlülükler kendi ülkelerini bir numara yaptı. Ben ona bakarım.

Sonuç olarak ben siyasetçinin zeki, gerektiginde ahlaksız ve ilkesiz olanını severim :KK45: İnsanlar katılmayabilir, onu bilemem.
 
Neden montaj mı değil ilgilenmiyorsunuz? Merak ettim.
Bir vatandaş hata da yapsa dışarıya karşı ülkesini savunmalı.
Bu mantıkla Almanların Hitleri Yahudilerin İsrail'i, Amerikalı'ların ABD'yi,
ve işte zurnanın zırt dediği yer
Suriyeli'lerin Esad'ı savunması lazım.
Yanlış, yanlıştır.
Bazen Kral Çıplak diye bağırmak şarttır.
Çünkü algı operasyonlarıyla insanlara istedikleri herşeyi düşündürebiliyorlar,siyasette esasında bir oyalanma aracı bence.
Bahsettiğimiz meselede ülkesinin çıkarları için yapılan ama yanlış sonuçlanan bir olay var,her ne olursa olsun "dışarıya karşı " vatandaşların devletlerini koruması gerekir diye düşünüyorum.zamanında Suriyeli'ler esadı savunsaydı belki diktatör bir yöneticileri ama en azından bir de vatanları olurdu.
 
Ben buna temelde karşıyım. Aksine vatandaş hukuksuzluk yapamaz, devlet hukuksuzluk yapar diyorum, ve bu zaten gerçeklik.

Vatandaş hukuksuzluk yaparsa cezasını çeker evet, çünkü hukuk ve ahlak kuralları daha çok sıradan insanları baglar. Yoksa devletleri ya da güçlü ve zengin kişileri bagladıgı nerde görülmüş? Zenginin ve güçlünün hukuku var ortada, hoşumuza gitsin ya da gitmesin. Devletler gider milyonları öldürür ama sorun olmaz, hırsızlıgın alasını sömürgelerle yapar sorun olmaz ama normal insan 3 kuruş çalsa hemen tepesine çöker hukuk sistemi. Ya da ünlülerin her gün sevgili degiştirmesi ahlaksızlık degildir ama sıradan insanlar yapsa ooo ahlaksızlıktır.... gibi.

Yani ahlaksızlık ve hukuksuzluk normal insanlar içindir, toplumu düzende tutmak içindir esasen. Geri kalanı ise hukuku ve ahlakı ya yönetmek için kullanır ya da fillerin tepişmesi gibi birbirleri üzerinden prim yapmak için...

Esas ahlaksız, ilkesiz ve hukuksuzluk hakkı devlete aittir. Yani en basitinden bir ABD; kendi vatandaşları adına yapar tüm hukuksuzlukları, ilkesizlikleri, sömürgeleri, iki yüzlülükleri... vs. Ve olması gereken de budur. Devlet, bütün (gerekli ya da gereksiz) pis işleri bizim yerimize yapar.

Mesele ise devletin yaptıgı hukuksuzlukların, iki yüzlülüklerin, ahlaksızlıkların sonucunun ne olacagıdır. Bize ne faydası oalcaktır? Mesela ABD'nin yaptıgı katliamlar, sömürgeler, onu bunu birbirine düşürmeler, iki yüzlülükler kendi ülkelerini bir numara yaptı. Ben ona bakarım.

Sonuç olarak ben siyasetçinin zeki, gerektiginde ahlaksız ve ilkesiz olanını severim :KK45: İnsanlar katılmayabilir, onu bilemem.
Hmmm seninle mi yapmıştık İdeal Hukuk tartışmasını?
Devletler de mevcut sistemde Hukuksuzluk yapamaz mervecik. Örneğin İsrail milyonlarca insan öldürebilir ama Saddam öldürdüğünde ülkesine girerler.
Eğer hukuk sistemine inancımı sorguluyorsan.
Yok öyle bir şey.
Teorik kavramlardan yürüyen bir tartışmaydı o. Pratikte işler başka yürüyor. Sıradan insanlar için de sıradan devletler için de.
Devlet benim adıma hukuksuzluk yapar mı ya da yapmalı mı?
Yapar.
Yapmalı mı, başka bir etik tartışmasının konusu. Orada "etik" kavramına hangi açıdan baktığın önem kazanıyor, ya da böyle bir kavramın varlığına inanıp inanmadığın.
Her devlet zorbadır.
İsteyelim ya da istemeyelim bize cebri kurallar koyan yapıya devlet diyoruz, bunu da bizim güvenliğimiz/refahımız adına yaptığını söylüyor üstelik.
Modern insan burada durur ve düşünür eğer güvende ve refahtaysa devletin yaptığı hukuksuzluğu görmezden gelir/gelebilir
güvende ya da refahta değilse o devlet için güzel bir sözümüz var
hem dersine çalışmamış hem şişman herkesten.
 
Ben buna temelde karşıyım. Aksine vatandaş hukuksuzluk yapamaz, devlet hukuksuzluk yapar diyorum, ve bu zaten gerçeklik.

Vatandaş hukuksuzluk yaparsa cezasını çeker evet, çünkü hukuk ve ahlak kuralları daha çok sıradan insanları baglar. Yoksa devletleri ya da güçlü ve zengin kişileri bagladıgı nerde görülmüş? Zenginin ve güçlünün hukuku var ortada, hoşumuza gitsin ya da gitmesin. Devletler gider milyonları öldürür ama sorun olmaz, hırsızlıgın alasını sömürgelerle yapar sorun olmaz ama normal insan 3 kuruş çalsa hemen tepesine çöker hukuk sistemi. Ya da ünlülerin her gün sevgili degiştirmesi ahlaksızlık degildir ama sıradan insanlar yapsa ooo ahlaksızlıktır.... gibi.

Yani ahlaksızlık ve hukuksuzluk normal insanlar içindir, toplumu düzende tutmak içindir esasen. Geri kalanı ise hukuku ve ahlakı ya yönetmek için kullanır ya da fillerin tepişmesi gibi birbirleri üzerinden prim yapmak için...

Esasen ahlaksızlık, ilkesizlik ve hukuksuzluk hakkı devlete aittir. Yani en basitinden bir ABD; kendi vatandaşları adına yapar tüm hukuksuzlukları, ilkesizlikleri, sömürgeleri, iki yüzlülükleri... vs. Ve olması gereken de budur. Devlet, bütün (gerekli ya da gereksiz) pis işleri bizim yerimize yapar.

Mesele ise devletin yaptıgı hukuksuzlukların, iki yüzlülüklerin, ahlaksızlıkların sonucunun ne olacagıdır. Bize ne faydası oalcaktır? Mesela ABD'nin yaptıgı katliamlar, sömürgeler, onu bunu birbirine düşürmeler, iki yüzlülükler kendi ülkelerini bir numara yaptı. Ben ona bakarım.

Sonuç olarak ben siyasetçinin zeki, gerektiginde ahlaksız ve ilkesiz olanını severim :KK45: İnsanlar katılmayabilir, onu bilemem.

Bu tezini şu başlığın altında bari savunma. Başkentin göbeğinde patlama olmuş. Devlet vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmek için hukuksuzluk yapabilir mi tartışılır ama bunun olması için önce vatandaşların can güvenliğini sağlaması gerekiyor. Hayatta olmayan insanların ülkesi bir numara mıolacakmış? Hayal dünyalarınız ne geniş. Memleket Suriye'ye dönmüş, hala ABD üzerinden örnekler veriyorsunuz.
 
Çünkü algı operasyonlarıyla insanlara istedikleri herşeyi düşündürebiliyorlar,siyasette esasında bir oyalanma aracı bence.
Bahsettiğimiz meselede ülkesinin çıkarları için yapılan ama yanlış sonuçlanan bir olay var,her ne olursa olsun "dışarıya karşı " vatandaşların devletlerini koruması gerekir diye düşünüyorum.zamanında Suriyeli'ler esadı savunsaydı belki diktatör bir yöneticileri ama en azından bir de vatanları olurdu.
Algı operasyonu.
Bunlar çok öğrenilmiş tamlamalar. Bunun algı operasyonu olacak bir tarafı yok. Ya montajdır ya değildir. Son derece bilimsel bir olay.
Ülkesinin çıkarları için yapılan...
Sorgulamadan ülke çıkarı mı şahsi beka mı olduğunu nereden bileceğiz, bu birinci sorum.
Özgürlük bir avuç topraktan daha mı az değerlidir, bu da ikinci sorum.
Diktatör vs vatansızlık ya kırk katır ya kırk satır gibi olmuş.
Sanırım ben de dikta rejime karşı çıkmayı tercih ederdim.
 
Algı operasyonu.
Bunlar çok öğrenilmiş tamlamalar. Bunun algı operasyonu olacak bir tarafı yok. Ya montajdır ya değildir. Son derece bilimsel bir olay.
Ülkesinin çıkarları için yapılan...
Sorgulamadan ülke çıkarı mı şahsi beka mı olduğunu nereden bileceğiz, bu birinci sorum.
Özgürlük bir avuç topraktan daha mı az değerlidir, bu da ikinci sorum.
Diktatör vs vatansızlık ya kırk katır ya kırk satır gibi olmuş.
Sanırım ben de dikta rejime karşı çıkmayı tercih ederdim.
"sanırım ben de dikta rejime karşı çıkmayı tercih ederdim" işte temelde ayrıldığımız nokta bu, "ya kuzgun leşe ya devlet başa" düşüncesini savunuyorum ben, diktatör yönetim ve vatansızlık karşılaştırması bana göre ekmek ve tatlı karşılaştırması gibi, özgürlük bir avuç toprak olmadan değersizdir, bunlar tamamlayıcı unsurlar. Siz bir eylemde ölen bir çocuğu hala unutamamışken, ülkenizde okulların bombalandığını düşünün.
Montaj mı değil mi hala tartıştığımıza göre operasyon başarılı olmuş demekki.
 
Son düzenleme:
sende zapıta memuru gibisin. bunuda gördük kkda. onu kaale alma onu görmezden gel. . buda iyiydi

yuh ya ilk defa yazdım belki de bunu. İnsanlar bi garip he. Aksine bu hep bana yapılır; ''mervecik01 i kaale almayın, cevap vermeyin yaaa şuna'' falan filan. yüzlerce defa maruz kalmışımdır hem de direkt şahsıma karşı :D

Ben bir şey demedim hiç bu laflara ama şimdi aynısını ben diyince olay oldu komediye bak! Üstelik ben isim bile vermedim, laf sokmaya çalışan konuyla alakasız tipleri görmezden gel dedim philosophy ye.

amaaaan insanlara yaranamazsın zaten
 
yuh ya ilk defa yazdım belki de bunu. İnsanlar bi garip he. Aksine bu hep bana yapılır; ''mervecik01 i kaale almayın, cevap vermeyin yaaa şuna'' falan filan. yüzlerce defa maruz kalmışımdır hem de direkt şahsıma karşı :KK70:

Ben bir şey demedim hiç bu laflara ama şimdi aynısını ben diyince olay oldu komediye bak! Üstelik ben isim bile vermedim, laf sokmaya çalışan konuyla alakasız tipleri görmezden gel dedim philosophy ye.

amaaaan insanlara yaranamazsın zaten

Ben miyim konuyla alakasız tip?

İnsanlar senin şahsına söylediklerinde asıl sesin çıkmalıydı. Cesurca bunu yapmak yerine aynısını başkalarına yapmak için fırsat kolluyormuş. :D Aba altında sopa göstererek, isim vermeden aklınca şunu kaale alma diyor. Pardon, sen kimsin Mervecik?

Patlama konusunun altına 'Türkiyemisss bir numara olma yolunda eheheh' minvalinde yorum yapan Mervecik mi konuyla alakalı?
 
168765.jpg

Resmimi göstermeye geldim.Ya gevşeyin nolur.
 
Hmmm seninle mi yapmıştık İdeal Hukuk tartışmasını?
Devletler de mevcut sistemde Hukuksuzluk yapamaz mervecik. Örneğin İsrail milyonlarca insan öldürebilir ama Saddam öldürdüğünde ülkesine girerler.
Eğer hukuk sistemine inancımı sorguluyorsan.
Yok öyle bir şey.
Teorik kavramlardan yürüyen bir tartışmaydı o. Pratikte işler başka yürüyor. Sıradan insanlar için de sıradan devletler için de.
Devlet benim adıma hukuksuzluk yapar mı ya da yapmalı mı?
Yapar.
Yapmalı mı, başka bir etik tartışmasının konusu. Orada "etik" kavramına hangi açıdan baktığın önem kazanıyor, ya da böyle bir kavramın varlığına inanıp inanmadığın.
Her devlet zorbadır.
İsteyelim ya da istemeyelim bize cebri kurallar koyan yapıya devlet diyoruz, bunu da bizim güvenliğimiz/refahımız adına yaptığını söylüyor üstelik.
Modern insan burada durur ve düşünür eğer güvende ve refahtaysa devletin yaptığı hukuksuzluğu görmezden gelir/gelebilir
güvende ya da refahta değilse o devlet için güzel bir sözümüz var
hem dersine çalışmamış hem şişman herkesten.

Ya sen 'adil' olan adalete inanıyordun o tartışmada. Ben ise inanmıyorum. Ya konu dışı ama adil bir adaletin olmadıgını orada çok yazdıysam dabir örrnek vereyim küçük;

Şimdi geldi bir tanesi beni öldürdü dyelim, ya da ne bileyim elimi kesti...

Bana adil olanı kim verecek bu saatten sonra? Adama para cezası ver istedigin kadar bana ne, adamı hapse at bana ne, adamın elini kes bana ne, adamı idam et bana ne? Benim elim gittikten sonra adama ne oldugundan bana ne? Ben elimi geri isterim, adama o saatten sonra isterse ödül versinler zerre kadar umrumda degil. Benim için adil olan elime geri kavuşmak olurdu ama kimse bunu yapamayacak, bana adil olan adaleti kimse veremeyecek. Bu yüzden adalet denilen şeyin adil olmakla ilgisi yok. Hukuk adil olmak zorunda degil.

Devletin yaptıgı hukuksuzluklardan bahsedersek, örnegin 17 aralık meselesi... Ben bunun üzerinin kapatılması gerektigini savunuyorum çünkü üzerine farklı düşünüyorum. Daha önce az yazmıştım, kayıt dışı Arap paraları falan filan... o mesele.

Şimdi hukuksuzluk mudur, evet. Ama bir de şu var hukuk kimin elindeydi o sıralar, cemaatin degil mi? Cemaatin bir numaralı silahıdır zaten hukuk. Sürekli hukuk alanına yönlendirilen ögrencileri ise baya sarmışlardı ortalıgı. Yani adamlar hukukun sahibi bu yüzden hukuku bir süre yok saymak gerekliydi, aksi takdirde onlar kazanırdı çünkü işi kitabına iyice uydurmuşlardı.

Ha diyecekler ki hukuku cemaat ele geçirdiyse o zaman AKP sayesinde oldu bu. O da ayrı bi konu ama AKP zamanında başlayan bir şey degil bu, Ecevit bile Gülen hakkında ''çok mübarek adamdır'' falan gibi bir şeyler demiştir, Gülen'in kaçmasına yardım etmiştir falan, öyle diyorlar yani. Eski bir mesele bu, sırf AKP ile alakalı degil. AKP ise cemaati kendi için kullandı sonra da kazıgı attı.

Ama neyse bu başka bir konu ya dagılmasın konu iyice, zaten 'havanda su döven kadınlar portresi'ne dönmüş yine bir konu daha, iyice alakasız yere götürmiyim.
 
Back