benim 17 aralık meselesinde takıldığım nokta ses kayıtlarının doğruluğu veya yanlışlığı değil,cemaat_akp ilişkisi nasıl bu noktaya geldi. Kim kimi sattı,neden sattı. Montaj veya değil o kısmıyla ilgilenmiyorum.
Laf mı soktunuz şimdi bana,rahatladınız umarım.
Neden montaj mı değil ilgilenmiyorsunuz? Merak ettim."tarafsızlık bir düş dürüstlükse erdemdir." tarafsız olmaya çalışıyorum ya da en azından olaylara tarafsız bakmaya, yazdıklarınızdan öyle anladım çünkü bir vatandaş, dışarıya karşı hata da yapsa ülkesini savunmalı bana göre. Herkes bütün olayları anlamak zorunda değil ki,bu dediğiniz eylemler haklı olabilir ama kişisel olarak bu tarz eylemler bana anlamsız geliyor, yine de saygı duyuyorum insanların bakış açılarına. Ben öyle düşünmesemde insanların hassas oldukları bazı noktalara dokunmak istemiyorum. Tekrar ediyorum,yasaldır,demokratiktir ama bence anlamsız.
benim 17 aralık meselesinde takıldığım nokta ses kayıtlarının doğruluğu veya yanlışlığı değil,cemaat_akp ilişkisi nasıl bu noktaya geldi. Kim kimi sattı,neden sattı. Montaj veya değil o kısmıyla ilgilenmiyorum.
olayların görünen değil görünmeyen kısımları daha çok ilgimi çeker,halka bu olayın yolsuzluk olarak yutturulması istendi ama esas amaç neydi? Siz isterseniz magazin deyin.Yolsuzluk var mı yok mu umurunuzda değil yani? Asıl merak ettiğiniz olayın magazin kısmı. Kim kimi nasıl sattı?
O da iyiymiş.
Ne alaka ben gayette dikkate alıyorum ve önemsiyorum marilyn in yazdıklarını, Sizin cinler niye tepeye çıktı anlamadım.
olayların görünen değil görünmeyen kısımları daha çok ilgimi çeker,halka bu olayın yolsuzluk olarak yutturulması istendi ama esas amaç neydi? Siz isterseniz magazin deyin.
Orda marilyn dedi siz ve partililer en iyisi sorgulamayın diye, ben kendi adıma sorgularım dedim, partililer de sorgulasın tabi bu arada.ben kendi adıma cevap verdim sadece.Muthis bir kavram karmasasi yarattin, buna ragmen sana cevap yaziyor arkadas.. MIT'in tirlarla yasa disi orgutlere silah kacirmasini aklamaya calisiyorsun, kadin bari organizasyonu dogru yapip jandarmaya yakalanmasalardi diyor, ama sen hala "organizasyonun isleyisine engel olanlar kim?" diye soruyorsun, insan yazdiklarini okurken kafayi siyirir.
Bir de gezi hakkinda yazdiklarin var, 17-25 Eylul var, bunlari darbe girisimi olarak gormen bir yana, 17 araliki vatandas olarak sorgulanmasini ama partilerin buna karismamasini istemen karsisinda diyecek laf bulamiyorum. Parti dediklerin de halk olusumudur zaten, halktan kopuk degillerdir. Ben bileyim, baskasi bilmesin demek gibi birsey.. Bir yandan Tayyipi destekleyip olayi arastiran savcilarin hakimlerin surdurulmesini hakli gorurken bir yandan olayin aydinlanmasini istemek ne bicim bir celiskidir?
Yani yazsam hangi birine laf yetistirecem, en iyisi yazmamak..
Aynen şuan kafam karıştı zaten, araya çok kaynak oldu.:)Herkese cevap yetiştirmeye çalışma, düzgün yorumları kaale al, gerisini görmezden gel. Boşuna yorma kendini.
Bakın en temeli şu;
Devlet ne kadarını hoş görecek sorusu bir muammadır. Bu soruyu bir milliyetçiye sorarsanız sizi bu hendeklere gömeceğiz sözünü baz alır ve Devlet orayı dümdüz etmeli der.
Bu soruyu mesela bir din düşmanına sorarsanız İslam Cumhuriyeti gelecek diyeni gömelim der (Peh din düşmanı ne ya, benim devreler mi yandı ne ki :) )
Bu yüzden bize hukuk lazım.
Vatandaş hukuksuzluk yapabilir.
Devlet/Devleti yönetenler yapamaz. Çünkü eşyanın tabiatı gereği Kanunu koyan devlettir. Vatandaş suç işlerse cezasını çeker ama Devlet suç işlerse ne olacak?
Fakat bazı uygulamalar suç işleyen kamu görevlisini koruma yönünde.
Ve kendi adıma konuşursam benim için bunun partilerle particilikle ilgisi yok, Suç işleyen kamu görevlisini koruyan Devlet uygulamasını eleştiririm.
Bakın dış siyaset hassas bir denge gerektirir. Elbette hiçbir devlet sınırına uluslararası hukukun izin verdiği durumlar hariç müdahaleyi hoş görmez. Türkiye de görmemeli.
Ancak bu devlet sınırlar ihlal edildi diye orada burada kamp bombalayıp da sonra kevgire girmiş sınırdan geçen adamların beni öldürmesine müdahale edemiyorsa o zaman sınır ihlalini görmezden gelmek daha mantıklı bir seçenek. İkisi bir yapılabiliyorsa başım gözüm üstüne ama şu durumda yapılamadığını gördük. Yani sonuçta vatandaşını korumak daha önemli değil mi?
Bunun dışında mevcut sorunlara çözüm bulmak Hükümetin görevidir, Hükümet ve Muhalefetin ortak görevi değil. Nasıl ki yol yapıldı diye gidip CHP'ye ya da HDP'ye oy vermiyorsanız, mevcut bir sorun çözülemediğinde de CHP'ye ya da HDP'ye ya da MHP'ye değil AKP'ye bakacaksınız.
Nimet kiminse külfet de onun.
Hükümet kurulamaması meselesini 1920 yılını baz alırsak 95 yıldır ilk defa gerçekleşen ekstrem bir olay. Daha önce hiçbir örneği yok siyasi tarihimizde.
Türkiyedeki siyasi sorunlar Parlamenter Sistemle ilgili değil, demokrasi kültürüyle alakalı, o yüzden de Başkanlık Sistemi gelince sorunlar çözülmeyecek.
En basitinden Parlamenter Sistem yumuşak ve kontrollü bir Kuvvetler Ayrılığı öngörür
Başkanlık Sisteminde ise katı bir Kuvvetler Ayrılığı vardır.
Yani öyle çıkıp "Eyyyy Anayasa Mahkemesi" diyemez Başkan. Zaten mahkeme üyelerini de kendisi atamaz, halk seçer hakimleri savcıları falan.
Zaten sorun da burada çıkar. Bu kuvvetlerin hiçbiri birbirini azledemezken, çıkan sorunlar nasıl çözülüyor biliyor musunuz?
Güney Amerikadaysanız ordu darbe yapıyor, ABD'de iseniz Başkan ya da parlamento istifa ediyor.
Yoksa ekonomi göçüyor, Kara Pazartesi, Kara Cumartesi falan oluyor, CİA alaveredalavere yapıp bir işler karıştıyor, birilerini istifaya zorluyor falan.
Başkanlık Sistemi tam da bu katı Kuvvetler Ayrılığı sebebiyle Topal Ördek Sendromuna kapılır.
Kuvvetleri o kadar sert ayırmayalım o zaman dediğinizde de onun adı Başkanlık Sistemi olmuyor zaten.
Çünkü algı operasyonlarıyla insanlara istedikleri herşeyi düşündürebiliyorlar,siyasette esasında bir oyalanma aracı bence.Neden montaj mı değil ilgilenmiyorsunuz? Merak ettim.
Bir vatandaş hata da yapsa dışarıya karşı ülkesini savunmalı.
Bu mantıkla Almanların Hitleri Yahudilerin İsrail'i, Amerikalı'ların ABD'yi,
ve işte zurnanın zırt dediği yer
Suriyeli'lerin Esad'ı savunması lazım.
Yanlış, yanlıştır.
Bazen Kral Çıplak diye bağırmak şarttır.
Hmmm seninle mi yapmıştık İdeal Hukuk tartışmasını?Ben buna temelde karşıyım. Aksine vatandaş hukuksuzluk yapamaz, devlet hukuksuzluk yapar diyorum, ve bu zaten gerçeklik.
Vatandaş hukuksuzluk yaparsa cezasını çeker evet, çünkü hukuk ve ahlak kuralları daha çok sıradan insanları baglar. Yoksa devletleri ya da güçlü ve zengin kişileri bagladıgı nerde görülmüş? Zenginin ve güçlünün hukuku var ortada, hoşumuza gitsin ya da gitmesin. Devletler gider milyonları öldürür ama sorun olmaz, hırsızlıgın alasını sömürgelerle yapar sorun olmaz ama normal insan 3 kuruş çalsa hemen tepesine çöker hukuk sistemi. Ya da ünlülerin her gün sevgili degiştirmesi ahlaksızlık degildir ama sıradan insanlar yapsa ooo ahlaksızlıktır.... gibi.
Yani ahlaksızlık ve hukuksuzluk normal insanlar içindir, toplumu düzende tutmak içindir esasen. Geri kalanı ise hukuku ve ahlakı ya yönetmek için kullanır ya da fillerin tepişmesi gibi birbirleri üzerinden prim yapmak için...
Esas ahlaksız, ilkesiz ve hukuksuzluk hakkı devlete aittir. Yani en basitinden bir ABD; kendi vatandaşları adına yapar tüm hukuksuzlukları, ilkesizlikleri, sömürgeleri, iki yüzlülükleri... vs. Ve olması gereken de budur. Devlet, bütün (gerekli ya da gereksiz) pis işleri bizim yerimize yapar.
Mesele ise devletin yaptıgı hukuksuzlukların, iki yüzlülüklerin, ahlaksızlıkların sonucunun ne olacagıdır. Bize ne faydası oalcaktır? Mesela ABD'nin yaptıgı katliamlar, sömürgeler, onu bunu birbirine düşürmeler, iki yüzlülükler kendi ülkelerini bir numara yaptı. Ben ona bakarım.
Sonuç olarak ben siyasetçinin zeki, gerektiginde ahlaksız ve ilkesiz olanını severimİnsanlar katılmayabilir, onu bilemem.
Ben buna temelde karşıyım. Aksine vatandaş hukuksuzluk yapamaz, devlet hukuksuzluk yapar diyorum, ve bu zaten gerçeklik.
Vatandaş hukuksuzluk yaparsa cezasını çeker evet, çünkü hukuk ve ahlak kuralları daha çok sıradan insanları baglar. Yoksa devletleri ya da güçlü ve zengin kişileri bagladıgı nerde görülmüş? Zenginin ve güçlünün hukuku var ortada, hoşumuza gitsin ya da gitmesin. Devletler gider milyonları öldürür ama sorun olmaz, hırsızlıgın alasını sömürgelerle yapar sorun olmaz ama normal insan 3 kuruş çalsa hemen tepesine çöker hukuk sistemi. Ya da ünlülerin her gün sevgili degiştirmesi ahlaksızlık degildir ama sıradan insanlar yapsa ooo ahlaksızlıktır.... gibi.
Yani ahlaksızlık ve hukuksuzluk normal insanlar içindir, toplumu düzende tutmak içindir esasen. Geri kalanı ise hukuku ve ahlakı ya yönetmek için kullanır ya da fillerin tepişmesi gibi birbirleri üzerinden prim yapmak için...
Esasen ahlaksızlık, ilkesizlik ve hukuksuzluk hakkı devlete aittir. Yani en basitinden bir ABD; kendi vatandaşları adına yapar tüm hukuksuzlukları, ilkesizlikleri, sömürgeleri, iki yüzlülükleri... vs. Ve olması gereken de budur. Devlet, bütün (gerekli ya da gereksiz) pis işleri bizim yerimize yapar.
Mesele ise devletin yaptıgı hukuksuzlukların, iki yüzlülüklerin, ahlaksızlıkların sonucunun ne olacagıdır. Bize ne faydası oalcaktır? Mesela ABD'nin yaptıgı katliamlar, sömürgeler, onu bunu birbirine düşürmeler, iki yüzlülükler kendi ülkelerini bir numara yaptı. Ben ona bakarım.
Sonuç olarak ben siyasetçinin zeki, gerektiginde ahlaksız ve ilkesiz olanını severimİnsanlar katılmayabilir, onu bilemem.
Algı operasyonu.Çünkü algı operasyonlarıyla insanlara istedikleri herşeyi düşündürebiliyorlar,siyasette esasında bir oyalanma aracı bence.
Bahsettiğimiz meselede ülkesinin çıkarları için yapılan ama yanlış sonuçlanan bir olay var,her ne olursa olsun "dışarıya karşı " vatandaşların devletlerini koruması gerekir diye düşünüyorum.zamanında Suriyeli'ler esadı savunsaydı belki diktatör bir yöneticileri ama en azından bir de vatanları olurdu.
"sanırım ben de dikta rejime karşı çıkmayı tercih ederdim" işte temelde ayrıldığımız nokta bu, "ya kuzgun leşe ya devlet başa" düşüncesini savunuyorum ben, diktatör yönetim ve vatansızlık karşılaştırması bana göre ekmek ve tatlı karşılaştırması gibi, özgürlük bir avuç toprak olmadan değersizdir, bunlar tamamlayıcı unsurlar. Siz bir eylemde ölen bir çocuğu hala unutamamışken, ülkenizde okulların bombalandığını düşünün.Algı operasyonu.
Bunlar çok öğrenilmiş tamlamalar. Bunun algı operasyonu olacak bir tarafı yok. Ya montajdır ya değildir. Son derece bilimsel bir olay.
Ülkesinin çıkarları için yapılan...
Sorgulamadan ülke çıkarı mı şahsi beka mı olduğunu nereden bileceğiz, bu birinci sorum.
Özgürlük bir avuç topraktan daha mı az değerlidir, bu da ikinci sorum.
Diktatör vs vatansızlık ya kırk katır ya kırk satır gibi olmuş.
Sanırım ben de dikta rejime karşı çıkmayı tercih ederdim.
sende zapıta memuru gibisin. bunuda gördük kkda. onu kaale alma onu görmezden gel. . buda iyiydiHerkese cevap yetiştirmeye çalışma, düzgün yorumları kaale al, gerisini görmezden gel. Boşuna yorma kendini.
sende zapıta memuru gibisin. bunuda gördük kkda. onu kaale alma onu görmezden gel. . buda iyiydi
yuh ya ilk defa yazdım belki de bunu. İnsanlar bi garip he. Aksine bu hep bana yapılır; ''mervecik01 i kaale almayın, cevap vermeyin yaaa şuna'' falan filan. yüzlerce defa maruz kalmışımdır hem de direkt şahsıma karşı
Ben bir şey demedim hiç bu laflara ama şimdi aynısını ben diyince olay oldu komediye bak! Üstelik ben isim bile vermedim, laf sokmaya çalışan konuyla alakasız tipleri görmezden gel dedim philosophy ye.
amaaaan insanlara yaranamazsın zaten
Hmmm seninle mi yapmıştık İdeal Hukuk tartışmasını?
Devletler de mevcut sistemde Hukuksuzluk yapamaz mervecik. Örneğin İsrail milyonlarca insan öldürebilir ama Saddam öldürdüğünde ülkesine girerler.
Eğer hukuk sistemine inancımı sorguluyorsan.
Yok öyle bir şey.
Teorik kavramlardan yürüyen bir tartışmaydı o. Pratikte işler başka yürüyor. Sıradan insanlar için de sıradan devletler için de.
Devlet benim adıma hukuksuzluk yapar mı ya da yapmalı mı?
Yapar.
Yapmalı mı, başka bir etik tartışmasının konusu. Orada "etik" kavramına hangi açıdan baktığın önem kazanıyor, ya da böyle bir kavramın varlığına inanıp inanmadığın.
Her devlet zorbadır.
İsteyelim ya da istemeyelim bize cebri kurallar koyan yapıya devlet diyoruz, bunu da bizim güvenliğimiz/refahımız adına yaptığını söylüyor üstelik.
Modern insan burada durur ve düşünür eğer güvende ve refahtaysa devletin yaptığı hukuksuzluğu görmezden gelir/gelebilir
güvende ya da refahta değilse o devlet için güzel bir sözümüz var
hem dersine çalışmamış hem şişman herkesten.
Siz nerelerdeydiniz bugüne kadar ya. Ausencia'nin yanına sizi de ekliyorum ve yorumlarınızı büyük bir ilgiyle takip ediyorum :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?