Yaşadığım hayat bana o kadar zor geliyor ki bir gün akli dengem tamamen bozulacak diye endişe ediyorum. İlk doğumumda normal doğum yapmayı çok çok istediğim halde bebeğim karnımda ters olduğu için sezeryan olmak zorunda kaldım. Aylarca keşke dedim, hep içimde kaldı. 2.ye hiç hazır değildim korunuyorduk, 1 kez dahi korunmasız olmadı ama yine hamile kaldım. Eşimle özellikle annesinden bunaldığım için çok kavgalar, sorunlar yaşadık. Annesi kadar itici, insanı rahatsız eden bi kaynana daha yoktur heralde. Günde on sefer eşimi arar. Önceden beni arardı artık açmaya açmaya oğlunu arıyor. Ben istediği gibi konuşurken oğluyla bazen haftada 1 bile konuşmazdı, sonradan ben bıkıp kendimi çektikçe onu sabah kalkar kalkmaz aramaya başladı. Gün içinde defalarca arar saat başı, bazen saat geçmeden bile arar, evdeki her durumu sorar. Kaçta uyudunuz, uyandınız, çocuğu aç bırakmayın, o saatte yemeyin, o saatte uyumayın, marketten ne aldınız, bana turşu al gel, bana meyve suyu al gel her gün eşimi çağırdı korona zamanı basit şeyler yüzünden. Evden her gün dışarı çıkan bekar bir kaynım var bir de. Sürekli bizimle yaşamak için bahaneler üretti. Yok kaynım makarnayı niye o tencerede yaptın demiş, yok niye bakkala gittin ekmek almadın demiş. Bunlara ağlayıp eşimi arayıp beni burdan kurtar yanına al diyordu sürekli.aynı evde asla çekilecek insan değil aşırı derecede pis. Yaptığım yemeklere resmen elini sokuyor makarnayı salatayı parmaklarıyla alıp yiyor, gözüm gördüğü halde söylediğim zaman yemedim diyor. Yaptığı yemek zaten yenecek gibi değil yemeğe oturmadan pişirirken kaşık kaşık yer. Sarma saracak olsak bir kaşık ağzına koyar bir kaşık yaprağın içine koyar, sardıklarımızın yarısını daha ocağa koymadan yer. Hiç bir dakika ama bir dakika bile susmaz ard arda yüzlerce soru sorar onun sorularından başım dönüyor, beynimin yandığını hissederim. Yanından ayrılınca kendime gelmem 1 gündem fazla sürer. Çok şükür köye gitti ama sürekli aradı. Şimdi doğuma annemin yanına geldim doğum için. Kayınvalidem böyle anormalken, annemin yanında nefes alırım sanarken annem beni çok şaşırttı. Ben evlenince kendine yeni huy edinmişti, hurda toplayıp satmaya başlamıştı. Şimdi geldiğimde gördüm ki iş o kadar çığırından çıkmış ki evde iş yapmayı tamamen bırakmış. Eskiden zaten yapmıyordu, babam sağken çalışmaz eve bakmazdı. Annem ev işine giderek bize baktı. Ozaman çalışıyor diye yapmadığını düşünür, evin işleriyle baş etmeye çalışırdım yıllarca. Şimdi sabahtan gidip çöpleri karıştırıyor, eve sürekli saçma sapan eşyalar getiriyor. Tavukları da var, onların pisliği ve hurda dolu evin önleri. Milletin attığı anlamsız gereksiz tonla eşya hem evin önünde hem içeride yığılı. Ev çöp ev, hayat çekilmez bi duruma gelmiş annemin evinde. Ben burdayken gitmez sandım ama gün içinde 2 3 sefer her biri en az 2 saat sürecek şekilde gitti. Hamileliğim ağır geçiyor, kendi evimde çok özenli, titiz biriyim, hep sinir içinde geçti burda günlerim. Yarın hastaneye gidiyorum, bu psikolojiyle doğuma gireceğim. Sezeryan olmayı da hiç istemezdim. Hayat bana o kadar zor ki hiç keyif almıyorum. Evime dönsem bir gün kaynanam benimle yaşayacak korkusu, zaten sürekli gelip 5 dakikalık yerde yatılı kaldı, onun verdiği sinir. Burda böyle rezil bi hayat.. Hep başkalarının hayatına bakıp kendi hayatımdan isyan edecek duruma geliyorum. Siz benim yerime olsanız ne düşünürsünüz kendinizi bu olumsuz düşüncelerden kurtarmak için?? Hakkınızı helal edin gözlerinizi baya yordum çok uzun oldu