Allah Sizin Üzerinizde Ne Sıkıntı Varsa Alır?

Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun.

Dilimizde ve kalbimizde olan bütün dualarımızı, duaların geri çevrilmeyeceği bugünde Rabbim kabul etsin. Bizleri rahmetinden mahrum bırakmasın. Ettiğimiz her dua derdimize deva, sağlığımıza şifa, gözümüze nur, gönlümüze , ailemize ve sevdiklerimize huzur getirsin. Rabbim evimizden bereketi ,dilimizden duayı, Kalbimizden Allah ve Resulünün sevgisini eksik etmesin.

Rabbim bizi doğru yoldan ayırmasın, Efendimiz (sav) e ümmet, Rabbimize hayırlı kullardan olabilmeyi nasip eylesin amin, ecmain..

Hayırlı cumalar..
 
Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun.

Rabbimiz Kehf Suresi -28. Ayette: “Rablarına sabah akşam dua eden ve O’na kavuşmak isteyenlerle birlikte Ey inananlar, Allah’ı çok zikredin.”

Al-i İmran Suresi- 191. Ayette: “Onlar ayakta, oturarak ve yanlarına yattıklarında Allah’ı zikrederler.”

Rad Suresi- 28. Ayette ise: “Bilin ki, kalpler Allah’ı zikir ile yumuşar.” buyuruyor.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), Mekke’ye girerken ashabına “Küçük cihattan büyük cihada gidiyoruz.” deyince daha kılıçlarındaki kanları kurumayan savaşçılar çok şaşırmışlar. Yüce Peygamberimiz (s.a.v) büyük savaşın nefsimizle olduğunu

açıklamışlar.

Dünyada hiç bir savaş bir ömür boyu sürmez. Bir gün mutlaka biter. Ama nefsimizle olan savaş bizler yaşadığımız sürece sürecektir. İşte nefis ile savaşa bu yüzden büyük cihat (savaş) denmiştir. Ve yaratılan her insan bu dünyaya bir bakıma nefsiyle savaşmaya gelmiştir. Yüce Kitabımız Kur’anı Kerim’de toplam 250 ayette zikirden bahsetmektedir. Diğer bir deyişle her 23-24 ayetin biri zikirden bahsetmektedir. Zikrin bu kadar önemli olmasının sebebi; nefsi yenmede en etkili mücadele silahı olmasındadır. Nefis ayrıca içimizdeki bir mahlûkattır, yani yaratılmıştır. Bizi, her an ve her yerde Allah’ımızın emirlerini yapmamaya, günah olanları da yapmaya, kötülükleri güzel göstermeye ve kötülüklerden zevk almaya çağırır. Diğer taraftan Yüce ve bir olan, eşi benzeri olmayan Allah’ımız; Kur’an ve Resulü ile bizleri nefsimizi yenmeye çağırmaktadır. Kararını ver; seni cehenneme götürecek nefsine mi uyacaksın yoksa Rabbine mi uyacaksın? Bir düşün!

Nefse uydukça kalp sertleşir, katılaşır ve mühürlenir. Böyle olmaktan Allah ’a sığınırız. Dedik ya nefsi ancak zikir (devamlı ve her gün yapılan zikir) kurtarır.Taştan daha sert, acımasız ve mühürlü olan kalpte, her gün yapılan zikirle (ayette belirtildiği gibi) sertlik gider ve yerine yumuşama gelir. Bunun sonunda yumuşama ve merhametli olma başlar. Sonunda nefis pişmanlık duymaya başlar. Daha sonrasında sırasıyla; kötülükten uzaklaşır, durulur ve insanda yükselme başlar. Kulda manen yükselme ve bunun neticesinde de kader ve kazaya karşı razı olma başlar.

Marifet Nedir?Marifet Allah ve Resulünü hiçbir karşılık beklemeden aşk ile sevmektir. Marifet Allah’a giden yolu Rabbin bildirmesi, Allah’tan ilim alabilmektir. Marifet aldığın ilmi anlayabilmek,idrak edebilmek ve hayatına sokabilmektir. Marifet aldığın ilmi hayatına soktuğunda bir başka kardeşin seni görünce “Ne güzel kul, inşallah bende böyle olurum” dedirtip başkalarına örnek olabilmektir. Marifet Allah’ın ilim denizinde yüzebilmek, Allah’ın ahlakıyla ahlaklana bilmektir. Cennetin sevinci veya cehennemin korkusuyla değil Yaratanı karşılıksız sevmedir.

Nefsini bilip onunla savaşmak onun esiri olmaktan kurtulup Rabbimizi karşılıksız bir beklenti içinde olmadan zikretmek ve sevmek için geç kalmadınız. İbadetin azda olsa sürekli olanı makbul dür.

YAŞAYIN VE GÖRÜN.
 
son zamanlarda ihmal ettim zikrimi en yakın zamanda yeniden toparlayacağım kendimi
 
Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun.


Niçin SALAT- I ŞERİFE?

“Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Sizde ona teslimiyetle salât ve selâm edin.”

Ahzab Suresi 56. Ayet

“Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.” Hadis-i Şerif

Yüceler Yücesi Rabbimiz: “Kim benim Habibime (Sevdiğime) bir salat ve selâm yollarsa; Ben ona 10 salat ve selâm veririm.”diyor. Bu demek ki Rabbimiz, Peygamber Efendimize (s.a.v) 1 salat ve selâm söyleyene 10 sevap veririm demektedir.

Yani 1’e 10 iyilik vermektedir. Rabbimizin cömertliğine bakın. Tövbe Estağfurullah ile günahımız silinerek bitmedi ise Salat- ı Şeriflerle de günahlarımız silinmeye devam eder. Yani bizlerin günde en az 100 salat ve selâm yollamamız sonucunda 100 x 10 = 1000 sevap alınır ve bin günahımız silinir. Rabbimizin merhametlilerin en merhametlisi oluşunun bir kez daha ispatının güzelliğine bir bakın.

Günahlardan arındıktan sonra bire on olan sevaplar biter mi hiç? Bu seferde amel defterlerimize 10’ ar iyilik olarak yazılır,cennet ehli oluncaya kadar devam eder. Bitti mi? Cennet ehli olduktan sonra da cennetteki makamının güzelleştirilmesi, bir başka deyişle daha iyi cennete yükselmeye yarar. Cennet makamımız bu dünyadaki amellerimize bağlı değil mi?

* Salat- ı Şerifeler Peygamberimizi ne kadar çok sevdiğimizin bir göstergesidir. (Kişi sevdiği ile beraberdir.)

* Peygamberimizin şefaat sancağı altında toplanmamızı sağlar.

* Yaklaşık 2000 adet Salat-ı Şerife var. Hangisi kolayına gelirse o Salat- ı Şerifeyi söyle. İster uzun isterse kısa olsun, fark etmez. İlle de hangisi dersen biz; “Allahümmesalli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina
Muhammed” deriz.


Niçin 11 İHLAS VE 1 FATİHA?


Yukarıda yazdıklarımız çok kimseler tarafından uygulanmaktadır.Bizim farkımız işte bu bölümde ortaya çıkmaktadır. 11 İhlas ve 1 Fatiha okuyup Peygamberimize (s.a.v), O’nun Yüce Akrabalarının ve arkadaşlarının (ashabının) mübarek ruhlarına hediye etmeyince Arşı melekler açmaz. Dolayısıyla salat ve selâmlar Rabbimize ulaşmamış olur. Bu yüce salat ve selâm arş ve arz arasında dolaşır durur. Pazartesi ve Perşembe gecelerinde ise hediye edilen salat ve selâmlar adı geçen salih kul- lara, peygamberlere ulaştırılır.

Peygamberler, Şanlı Peygamber Efendimizin huzuruna gelerek “Senin ne güzel ümmetin var. Sana salat ve selâm yolladıkları gibi bizlere de yolluyorlar. Kaldı ki; bizim ümmetlerimiz yok oldular, bizlere senin ümmetinden başka salat ve selâm yollayan kalmadı. Bizler senin ümmetinden razıyız, bu hayırda yarışanları seviyoruz.” derler.


Resulullah dişlerini gösterecek kadar gülümser. Şanlı Peygamber Efendimizi her daim gülümsetin. Gülümse
telim ki; O, Şanlı Peygamber Efendimiz bizleri hem bu dünyada, hem de ahirette himmetleri ile gülümsetsin.

Niçin TEVHİD (LA İLAHE İLLALLAH)?

Cenab-ı Hak: “Ey Musa! Gözünün akından karasında, dilindensözüne daha yakın olmamı ister misin?”

Hz. Musa: İsterim Rabbim! Cenab-ı Hak: “O zaman Habibim Muhammed Mustafa’ya (s.a.v) çokça salavat getir.”

Hz. Musa: Ya Rab! Bana öyle bir fiil göster ki, o bana verdiğin nimetler için şükür yerine geçsin.

Cenab-ı Hak: “La İlahe İllallah” söylemeye devam et.” buyurdu.

Hz. Musa fazlasını isteyince;

Cenab-ı Hak: “Ey Musa! Yerleri ve gökleri terazinin bir kefesine koysalar, tevhid kelimesi yine de onlardan ağır gelir.” buyurdu.
 
merhabalar,
ben bisey sorabilir miyim?
lohusalikta da zikre devam edilebilir mi?
benim dogumuma 1,5 ay Allah nasip ederse,Kuran okuyamayacagim namazda kilamam tabi,ama zikir yapabilir miyim?
 
Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun.

Allah'ın nuruyla, ümmetini selamlayan gül yüzlü nur Peygamberin (s.a.v) şefaati üzerimize olsun.

Allah’ım seni her şeyden daha çok seven ve nezdinde müstesna sevgine mazhar kılınmış kulların dan ,cennette cemalini görenlerden olmayı eyle.

Rabbim bizi doğru yoldan ayırmasın, Efendimiz (sav) e ümmet, Rabbimize hayırlı kullardan olabilmeyi nasip eylesin amin, ecmain..

Hayırlı cumalar..
 
R mrb çocuk olması için bi duaniz var mi
 
Çocuk yok diye kendimi eksik esime de haksızlık yaptığımı dusunuyo rum esimi seviyorum ama çocuk siz da olmaz diyorim çok depresyon dayim lütfen yardımcı olur musunuz
 
Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun.


İnşirah Suresinde Rabbim buyuruyor ki: “ biz senin sırtında sana eziyet veren yükü almadık mı?”. Alabiliriz, belki alırım, demiyor. Kesin söylüyor. Şöyle bir düşünün.z ikir öncesi korkularımız vardı. Acabalarımızın gücü büyüktü. Beklentilerimiz farklıydı. Doğru bildiğimiz yanlışlarımız vardı. Rabbim hep bunları aldı. Hatta o kadar ileri gitti ki, ölümcül rahatsızlıkları bile yok etti. Allah’ın bundan muradı ne? Diye sorsak kendimize; O, kulunun acı çekmesini istemeyecek kadar, akılların almayacağı kadar büyük bir merhamet sahibi. Kulum zikrederken acısını, korkusunu, yanlışını düşünmesin. Beni sevsin, beni sevmeye gayret etsin diye sizin sırtınızda o size eziyet veren yükleri aldı. Ama kimden aldı? Tevhid zikrini yapanlardan, Resulullah’a (s.a.v) salatı selam gönderenlerden aldı.

Hz. Musa Allah’ a güvendi gitti. Ertesi gün Firavun ile yarışması var, Nil Nehrini ters akıtacaklar. Hz. Musa ağacın altında gölgede uyudu. Firavun da sakalından kendini astı. “ Senin Allah olduğunu biliyorum ama beni bu peygamberin karşısında küçük düşürme dedi, ben hayatım boyunca hiçbir şey istemedim senden. Musa’nın hayatını ben kurtardım, O’nu ben büyüttüm. Bunun bir bedeli olmalı. O bedele karşılık, yaptığım iyiliklere karşılık beni Musa’nın karşısında küçük düşürme, bana da nehri geri akıttır dedi. Rabbi ona o izni verdi. İkisi de nehiri geri akıttığında, Hz. Musa şaşırdı. “Rabbim ben senin peygamberinim, ben Firavun’u yenmek için gönderildim. Ondan halkımı, kavmimi kurtarmak için gönderildim, niye beni onunla berabere bıraktın” dediğinde. Rabbimin kelamına bakar mısınız, merhametine: “ Ey Musa, bilmez misin, ben senin de Allah’ınım, Firavun’ un da Allah’ıyım diyor. Benden yardım isteyene yardım ederim” diyor. “Sen bana güvendin, gittin ağacın altında yattın. O bir gayret etti, sabaha kadar benden yardım istedi, ben de yardım isteğine icabet ettim” diyor. Şöyle düşünelim o zaman. Bir Firavuna yardım eden Allah, kendini seven bir kulunu inanın orta yerde bırakmaz.

Zikre başladıktan sonra sıkıntıları alınan , manevi tedavi olan ve manevi amelyat olan kardeşlerimiz var.Yeni başlayacak olan yada yeni başlayan kardeşlerimize YAŞA ve GÖR diyoruz.

Zikrimizi bir beklenti içinde olmadan Allaha tam teslimiyet ile yapalım.Dilden kalbe insin.

Rabbim tüm kullarını zikredenlerden olmayı nasip eylesin inşallah
 
Mrb rahatsızlık veriyor sam kusura bakmayın sizinle telefon gorusme şansımız var mı çok ihtiyacım var numaranizi yazayım mi
 
Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun.

Yunus Emre: “Şol dereleri, ırmakları geçtik Elhamdülillah.”derken geçtiği bu dünyadaki ırmaklar değil ki? O sıratı, cehennemin ateşini gürül gürül akan nehir olarak gördü. Ateşi buz gibi sular görerek geçti.

Akıl ve hayaller gerçekler karşısında çaresizdir. Bu öyle bir dünya ki bu yolun yolcuları akıl, tedbir, hayal gibi bu dünyada bizlere ne verildiyse bunlarla idrak edemez. Yalnızca ruhunu dinle ve niçin yaratıldığını, bu âleme niye gönderildiğini gör. Bunları öğrenince kim olduğunu anlayacaksın. Her gün hayrettesin ama hayret aslında yeni başlayacak. Çok yollar alacak ve her gün yepyeni hayretler de kalacaksın.

Tevbe ile dünde ki günahların mutlaka yok edilir. Bugünkü günahlardan korunur ve kaderinde sana yazılan sıkıntılar, iman ve aşkına göre minimuma indirilir veya hiç hissetmeden yaşatılır ve geçiştirilir. Tevbe ile dünde işlemiş olduğun bütün gü-nahların affedilmişti. O günahlar da sevaba döndürülür. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?

Rabbimiz ne kadar muhteşem değil mi? Ya O’nun sevgili kulları sana öğretmeye başladıklarında, yaşattıklarında neler öğrenecek ve ne güzellikler yaşayacaksın. Allah’a giden bu yolu geçmişte ve günümüzde Âlimler gruplara ayırmışlar. Ben sadece “hayret” diyorum.

Kulluk Makamı sonrası tek makam var o da Hayret Makamıdır. Ne oluyorsa ne gerçekleşiyorsa hayret verici oluyor. Bedenlerimizden ruhumuzun kabzedilmesi, Berzah Âlemine gidip tekrar dirilecek olmamız, ahireti görmek ve orada olacak olanlardan sonra gidilecek yer ve vardıktan sonra sonsuz yaşam ve her an bir başka değişiklikte Rabbimizi seyretmek. Bunların hepsi hayret ki ne hayret. Hayretler karşısında bize düşen ise sadece gayrettir.

zikirlerimizi aksatmadan düzenli okumaya gayret edelim. İbadetin az ama sürekli olanı makbuldür. Bizler Rabbimizin lütuflarını yaşadık yaşıyoruz sizlerde yeni başlayan kardeşlerimizde yaşayacaksınız.
 
Kün feyekün (Rabbim ol der olur ) tevhit okuyan bir kardeşimizin yaşadıkları

Allah'ın Resulünün ve sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun kardeşlerim

Ben yaşadığım mucizeyi dilim döndüğünce klavyeme dökmek üzere siz can kardeşlerimle paylaşmak istedim ..

Oğlum sol ayağından sıkıntılı idi, sol ayağının doğuştan İşlevi azdı, şu an oğlum 10 yaşında. Yıllardır bir çok doktor, hastane gezdik derdimize derman aradık hep ameliyat yanıtını aldık. İstemeye istemeye 3 ay önce özel bir hastanede ameliyatı yapılıp kıkırdak eklemesi gerçekleşti, ama öyle aman aman bir düzelme olmadı. Hâlâ yürümesi aksıyordu. Maddi manevi bayağı uğraştık. Üzülüyordum ama artık kabullendim, gerisi takdiri İlahi, elimizden geleni yaptık...

Ben zikrime başlayalı henüz yaklaşık 25 gün oldu ve bir önceki gece sabaha karşı uyandım zikrimi okurken oğlumun ayağı gösterildi. Kısa bir görüntü idi, ezan okundu sabah namazımı kıldım, içim geçti uzandım ....

Oğlum kucağıma oturmuş ayağını temiz yüzlü bir doktor eline aldi elinde neşter hafif hafif sanki sıyırdı, uyandim bi anlam veremedim.

Akşam aklıma geldi oğlum yürü bakayım dedim, sanki hiç ameliyat olmamış ayağı hiç bir sıkıntı olmamış gibi dümdüz yürüdü!

Hislerimi anlatamam! O an anladım ki oğlum manevi ameliyat edilmiş tedavi olmuştu.

Rabbim sevdiği kulunu ve sevdiklerinide okadar çok seviyor ve koruyor ki kuluna rüyada ona hissettirmeden şifa veriyor.
 
Rabbim ne kadar büyüksün
Bende manevi ameliyat edilmiş biri olarak çok Mutlu oldum
Rabbim sevdiği kulunun yükünü alıyor yada imtihanını kolaylaştırıyor
 
Allah'ın ve Resulünün selam ve bereketi üzerinize olsun

Allah peygamber efendimize şöyle buyurmuştur : Sana yedi şey ihsan ettim ki , hiç kimseye bu şekilde ihsanda bulunmadım.

1. Yerde ve gökte senden güzel , üstün varlık yaratmadım.

2. Bütün peygamberler seni ve ümmetini görmeye can atarlar.

3. Ümmetine, kıyamette hesapları çok olmasın diye az dünyalık verdim.

4. Günahları çok olmasın diye ömürlerini uzatmadım.

5. Tanrılık davasında bulunmasınlar diye onlara çok kuvvet vermedim.

6. Önceki milletler gibi, her günahtan dolayı üzerlerine azap göndermedim.

7. Yer altında çok yatmasınlar diye onları ahir zamandan getirdim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…