Aldatmış kocama tekrar güvenebilir miyim

Cevapların bir kısmını okudum da boşanın da boşanın yazanlara hayret ediyorum.evet kesin doğrular vardır ama bir de kadının şartları var.kadın eşini her şeye rağmen seviyor.adamın fiili bir aldatması yok diyor.ilgisinden memnun ve 48 yaşında.mutlu geçmiş yıllar var.kadın kabul ediyorsa bu kadar yaralayıcı yorum yapmak ayıp bence.ve böyle adamlar gerçekten yaşlandıklarında kuzu oluyorlar.dedemden biliyorum yabancı uyruklu kadınlarla aldattı durdu babannemi.ama şimdi gözünün içine bakıyor o çapkınlıkları 10 yıl yaptıysa 20 yıldır babannemin dizinin dibinde köle.adamın oarası da varmış neden çoluk çocuğun hakkını yabancı kadınlar yesin.bu adam artık yaşlılık dönemine geçecek zaten yaş kaça geldi.
Kısmet bu belli olmaz ama 48yaşında bir kadın da menapoz dönemine gelmiştir ya da yaklaşmıştır.birini bulabilme olasılığı da düşük.yaşlılığında yalnız mı kalsın?
Boşanmak her durumda doğru olmayabilir.kadını boşanmazsa gurursuz onursuz gibi yaftalamayın.zaten zor yeterince
 
Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.


28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.


Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.

Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş

Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.

Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.

Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...

Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.


En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.


Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.

Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.

İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.

Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.

Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.

Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor

Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.

Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....

Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.

Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.

Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.

Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.

Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.

Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?

Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.

Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.

Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.

Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.

1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.

Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.

Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.

Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.

2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.

Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.

3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin

4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş

Bir de bu psikologlara sinir oldum.

Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.

Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.

Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.

Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana

Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.

Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.

Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.

Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Tamamını okudum !!
Eşiniz ya ciddi bir boşlukta ,depresyonda , andropoz da bilemedim .
Ama bu davranışlar kesinlikle normal değil..
Ben yaşlanmadım , hala ilgi duyuluyorum arzulanıyorum tatminini yaşatıyor kendine .
Bu saatten sonra düzeleceğini sanmıyorum . İnşallah daha da kötüye gitmez bu birincisi.
İkincisi siz bu adama bir daha asla güvenemezsiniz.
28 yıl uzun bir süre adamın aklı yaşlanıyorum birazda şu işlere el atayım modunda kalmış olabilir.
Ben boşarmıydım ?
Gelirim varsa ve hayat düzenim değişmeyecekse evet
Aksi türlüsünü inanın bilemedim .
Hakkınızda hayırlısı olsun ...
 
Cevapların bir kısmını okudum da boşanın da boşanın yazanlara hayret ediyorum.evet kesin doğrular vardır ama bir de kadının şartları var.kadın eşini her şeye rağmen seviyor.adamın fiili bir aldatması yok diyor.ilgisinden memnun ve 48 yaşında.mutlu geçmiş yıllar var.kadın kabul ediyorsa bu kadar yaralayıcı yorum yapmak ayıp bence.ve böyle adamlar gerçekten yaşlandıklarında kuzu oluyorlar.dedemden biliyorum yabancı uyruklu kadınlarla aldattı durdu babannemi.ama şimdi gözünün içine bakıyor o çapkınlıkları 10 yıl yaptıysa 20 yıldır babannemin dizinin dibinde köle.adamın oarası da varmış neden çoluk çocuğun hakkını yabancı kadınlar yesin.bu adam artık yaşlılık dönemine geçecek zaten yaş kaça geldi.
Kısmet bu belli olmaz ama 48yaşında bir kadın da menapoz dönemine gelmiştir ya da yaklaşmıştır.birini bulabilme olasılığı da düşük.yaşlılığında yalnız mı kalsın?
Boşanmak her durumda doğru olmayabilir.kadını boşanmazsa gurursuz onursuz gibi yaftalamayın.zaten zor yeterince

Sırf adamdan 3 kuruş para kalacak diye af mı etsin.
Bir insan yani benim cevremde böyle sizde nasıl işliyor bilemem onuru ve gururu için yaşar.
Kocanız başkasının yatağından çıkıp sizin müşterek yatağınıza girdiginde bunu mideniz alabilirse sirf o öldükten sonra mallarina baskasi konmasin diye bunlara susarsaniz size de pes derim
 
Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.


28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.


Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.

Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş

Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.

Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.

Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...

Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.


En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.


Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.

Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.

İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.

Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.

Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.

Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor

Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.

Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....

Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.

Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.

Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.

Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.

Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.

Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?

Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.

Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.

Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.

Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.

1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.

Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.

Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.

Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.

2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.

Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.

3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin

4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş

Bir de bu psikologlara sinir oldum.

Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.

Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.

Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.

Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana

Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.

Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.

Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.

Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.


Hepsini okuyamadım, okuduğum kadarıyla eşiniz karşısındaki kadınlara değer vermiş olacak ki evlatlarıyla olan fotoğraflarını paylaşmış, duygusallık bakımından yoğun arkadaşlık kurmuş her biriyle. Siz bu arkadaşlıkları kurmuş olsaydınız eşiniz ne yapardı sizce? Lütfen eşinizin kendine verdiği değer kadar siz de değer verin kendinize.
 
Ben ikili tartışmaya girmek istemiyorum.zor bir durum kesin yanıtlar verilemez.bu onursuzluk ya da gurursuzluk değildir.sadece paraya takılmayın yulların emeği var.o adamın bugünkü konumunda olmasında kadının emeği var.boşansın haklarını alsın o zaman derdim ben sadece parayı kastetseydim.
 
Affeden kadınlar da erkekler de var dünyada. İkisini de bizzat duydum. Kocamı affetmek istiyorum diyen bi şans vermek isteyen hiç bi kadın ezik şöyle böyle değildir. Kendinizi yerine koysanız aslında hayat ne zor anlarsınız. 48 yaşında kadın 28 yıllık kocası, hemen ayrılmak kolay mı? Yalnızlık var bu işin sonunda, bi yaştan sonra insanlar yalnız kalmaktan korkuyor. 30 yaşında koca boşamak inanın kolay ama 48 yaşında bu işler daha bi cesaret ister. Çoluk çocuk herkes kendi hayatını kurmuş gitmiş. Kadıncağız bi umut düzelir mi düzelmez mi bunu düşünüyor düzeltmenin çarelerini arıyor. İlgisiz bi eş de değilmiş mutsuz bi evlilik de değilmiş. Elinde ayrılmak için tutunacak yeterince bişey bulamıyor demekki.

Sen ben affetmeyecek olabiliriz şuanki düşüncemiz bu ben de affetmem ama affetmek isteyen bir kadına da “dur affetme” diyebilmek için ben bu konuda yazanları yeterli görmüyorum. Düzelme ihtimali olabilir adamın ve konu sahibi de düzelirse affetmek istiyor. Sadece 1 şansı bu yüzden vermiş diye düşünüyoru ve bu konuda bişeyler diyebilmek çok ama çok zor benim açımdan

Ve hayat siyah beyazlardan oluşmuyor işte hatta çoğunlukla grilerden oluşuyor.. size bir sitemim kötü lafım yok sadece açıklamak istedim umarım anlatabilmişimdir


Ablacım adam der ki şeytana uydum tek gecelik bir şeydi eyvallah bunu affetmeyi anlarım.
Ama bu adam bir rezil bir kepaze gayet planlı ve sistemli şekilde metres arıyor, konuşmadığı kadın kalmamış ki. Adam ortamalı olmuş yani artık o metres tipler de anlamış olacak ki onlar gelip 2.eş olmayı teklif ediyor. Ne düzelmesi yahu adam pişman değil ki gayet rahat önüne gelenle takılıyor.

Bunca rezilliği kabul edeceğine insan yalnız ölsün daha iyi. Adam resmen karşısındakini enayi yerine koyup şeyini eline almış geziyor. hangi nefis, hangi gurur şöyle bir şeyi kabul eder? Bu adamla aynı yatağa girmek, aynı yastığa baş koymak ciddi mide ister.
 
Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.


28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.


Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.

Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş

Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.

Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.

Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...

Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.


En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.


Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.

Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.

İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.

Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.

Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.

Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor

Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.

Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....

Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.

Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.

Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.

Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.

Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.

Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?

Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.

Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.

Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.

Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.

1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.

Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.

Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.

Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.

2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.

Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.

3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin

4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş

Bir de bu psikologlara sinir oldum.

Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.

Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.

Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.

Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana

Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.

Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.

Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.

Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Aklınızla zorunuz yoksa devam etmeyin Ayrıca karısını aldatan adam olmaz vs.. evet, olmaz nasıl bir rüyadasınız ya ya şu erkeklere boyun eğmekten vazgeçin artık ya seni aldatmış, bırak seni çocuklarını da aldatmış bence eşinizin düzeleceğini düşünene kadar kendiniz düzelin. Hastalanmışsınız yarın bir gün ele ayağa kalsanız sizi kim düşünecek acaba ve hayatınıza yön verin. Yapıcı yorum böyle olur uzatmayın bence yolunuzu bulun ve mutlu olun artık...
 
Ablacığım, kızın yaşında sayılırım,
Bu adamın bu ilk halt yemesi değil..
Evliliği boyunca bu şekilde yaşamış muhtemelen de siz bir kaçına denk gelmişsiniz.
Kimi böyle, bir çeşit alışkanlık/bagımlılık.
Sizi seviyor mu, alışkanlık mı bilmiyorum ama kaybetme pahasına vazgeçmez su halden.
Bir de kadına, ona buna takılmayın boşuna, Rus olmaz çek olur, Arap olmaz Çinli olur. Yani mesele memleketleri ve dinleri değil.
Sizin eşinizin egosunu okşamaları... eşinizin birileri ile daimi flört ihtiyacı.
Bence kendinizi böyle çok yıpratacaksınız.
Eskisi gibi olmaz. Böyle bir şey de unutulmaz.
Ya kabullenecekseniz bu adamın çapkınlıklarını, fiziksel şeyler yaşamadığını falan teselli olarak göreceksiniz (ki bilmiyoruz?)
Yada kendinize temiz bir sayfa, yeni bir hayat kurup en azından aptal yerine koyulmadıgınız bir hayat seçeceksiniz.
Ama eşinizin değişmesini yada olanları unutmayı hayal diyorsanız ikisi de olmaz.
 
Valla güvenmek için çok zorladığınız belli, yani kendinizi telkin etmek için birtakım bahaneler sunmaya çalışmışsınız şöyledir böyledir bu kadar uzun yazmanızın sebebi aslında bize açıklama yapmak değil, kendinize telkin vermek. Ancak aldatıldıktan sonra bir kere taviz verilirse o tavizin sonu gelmiyor. İstisnaları var ama böyle bir durum için yok yani kafanızı bulandırmak istemiyorum. Bana göre güvenilecek bir yanı yok, ben aldatıldığım zaman terk ettim. O yüzden benim buna cevabım olumsuz. Siz tekrarını kaldırabilecekseniz sıkıntı yok ki zaten bu adamın size kendini affettirme gibi bir niyeti de yok.
 
Anladığım kadarıyla eşiniz helal eş sitesinden kendine eş arıyor. Kadınlara bir şey diyemezsiniz, İslam'da 4 eşe kadar izin vardır ve pek cok Müslüman ülkede bu yasal zaten. Bizde Fransa'dan alınan medeni hukuk buna izin vermiyor. Ama Araplar bilmez bunla ilgilenmez, zaten onların kültüründe bu dogal bir şey. Evli adama asılma gibi bir durum yok. Onları suclayamazsınız.
24 yıl önce böyle bir iliski skandala yol açmış, is yerinde ortaklıktan atılmış, siz bunu bile umursamamıssınız ki, o zaman genctiniz. Eşiniz 24 yıldan beri hiç değişmemiş, nasılsa öyle gidiyor.O zaman umursamayıp da şimdi neden bu kadar onemsiyorsunuz ben ona anlam veremedim.
Eşinizin çok iyi geliri olduğunu tahmin ediyorum, böyle hem iyi gelirli hem capkin erkeklerin genelde baska ev tutup ,dayayip dosedigi, cebine harçlık koydugu imam nikahlı başka eşleri de olur. Belki de o siteden böyle bir eş arıyordu kendine.
 
“En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım.

Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok.

Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.”
(Buraya kadarı konu sahibinden alıntı)

Benim yorumum:
1. En tehlikelisi Rus değil, sizin eşiniz.
2. Helal aşk nedir? Hangi durumlarda aşk haram olur?
3. Adam kızı yaşındakilere mesaj atan, sübyancı bir tip. Onlarla tanışmak için ailesinin fotolarını kullanacak kadar da alçak.
4. Özünde çok iyi insanmış gerçekten, 28 yıllık evliliğiniz boyunca yemediği halt kalmamış.
5. Şeytan mı sizce evliliğinizi bozmak istiyor? Size her ayrıntıyı düşündürten mantığınız olmasın. Mantığınızı şeytan olmakla suçlamanız çok ilginç. (Şeytanın hayalî bir varlık olduğunu unutmayın!)
Bir anlık hata falan da değil bunlar. Yaş ilerledikçe bazı şeyleri kaldırmakta daha da çok zorlanıyor insan. Ben eşimin bazı ufak tefek saçma tavırlarını eskiden önemsemezken artık hiç kaldıramıyorum. 48 yaşında bu rezilliği nasıl kaldırıyorsunuz acaba? Bu adamdan ayrılıp daha düzgün biriyle evlenebilirsiniz bence yalnız kalmaktan korkuyorsanız. Kendinize saygı duyun. Bu rezillikleri çekmek zorunda değilsiniz.
 
Cevapların bir kısmını okudum da boşanın da boşanın yazanlara hayret ediyorum.evet kesin doğrular vardır ama bir de kadının şartları var.kadın eşini her şeye rağmen seviyor.adamın fiili bir aldatması yok diyor.ilgisinden memnun ve 48 yaşında.mutlu geçmiş yıllar var.kadın kabul ediyorsa bu kadar yaralayıcı yorum yapmak ayıp bence.ve böyle adamlar gerçekten yaşlandıklarında kuzu oluyorlar.dedemden biliyorum yabancı uyruklu kadınlarla aldattı durdu babannemi.ama şimdi gözünün içine bakıyor o çapkınlıkları 10 yıl yaptıysa 20 yıldır babannemin dizinin dibinde köle.adamın oarası da varmış neden çoluk çocuğun hakkını yabancı kadınlar yesin.bu adam artık yaşlılık dönemine geçecek zaten yaş kaça geldi.
Kısmet bu belli olmaz ama 48yaşında bir kadın da menapoz dönemine gelmiştir ya da yaklaşmıştır.birini bulabilme olasılığı da düşük.yaşlılığında yalnız mı kalsın?
Boşanmak her durumda doğru olmayabilir.kadını boşanmazsa gurursuz onursuz gibi yaftalamayın.zaten zor yeterince

Aldatmak için sevişmek şart değildir.
Bir kadın aldatıldığını bile bile neden o adamla aynı yatağa girer, aynı masada yemek yer, aynı yatakta sevişir. Nasıl midesi alır bütün bunları anlamam. Adamla sevişirken o adamın aklından kaç numaralı metres geçiyor diye düşünür bir kere.
Hiç bir kadının aldatmayı sineye çekmemesi gerekir. Erkeklerin %99 u aldatılmayı sineye çekmez ve bu yüzdendir ki kadınların aldatma oranı düşüktür.
Kadınların ise %99 u aldatılmayı sineye çeker. Bu yüzdendir ki erkeklerin %99 u kadınları aldatır.

Gençliğimde aldatılıp yaşlandığında posasına baktırmak için benim gözümün içine bakan adamı ne yapayım ben. Siz bunu sevgi veya kuzu olmak sanıyorsunuz ama maalesef o yaşları geçmiş adamlar sırf kendilerine baktırmak için karılarına kuzu olurlar. Genç bir kadın bunlara gel desin koşa koşa giderler.
Ayrıca maddi olaya hiç değinmek istemiyorum. Konu maddiyatsa, çoluk çocuk maldan mülkten medeni kanunların verdiği ölçüde hakkını alır. Ayrıca aldatılan ve elinde bu kadar delil olan kadın adamın donunu bile çeker alır.
 
Okudum.
Boşanın. Eskiden beri varmış bu eşinizde. Belki bilmediğiniz daha ne kadar flörtü oldu. Yazık hayatınıza. Neden onu affetmek için kendinizi zorluyorsunuz? Kadınlarla sohbet ederken, kızı yaşındakilere yazarken, fotoğraflarına bakarken sizi düşündü mü? Kaybetmeyi düşünse böyle olmazdı. Üzgünüm. Bırakın o hakettiğini yaşasın.
 
Ablacım, ben yazdıklarının tamamını sonuna kadar okudum.
Önceki evliliğimde senin yaşadıklarının aynısını yaşamış, sonrasında o biriken şeylerin patlaması olarak boşanmıştım.
Olayın üzerinden ne kadar geçti bilmiyorum ama ben 2,5 sene içinde yaşadıklarımı anlatayım sana.

Eski evlendiğim öküz, aynı senin kocan gibi makam mevki sahibiydi. Benim babam yakalamıştı bilgisayarda konuşmaları, şöyle ki, kendi bilgisayarını çıkartmayı üşenip, babamın bilgisayarındaki sype'dan konuşmuş ve oturumu kapatmadan bilgisayarı kapatmış ama babamda kişisel bilgisayarı olduğu için şifreleri kaydediyormuş. Biz memleketten döndükten sonra bilgisayarı otomatik açmış oturumu... Bir de ne görsün babam, hem kuzeniyle bu şekilde konuşmalar, bir tane rus bayanla, bir tane de liseden bir arkadaşı... Konuşmalar hep senin anlattığın şekilde...

O dönem benim için çok zor geçti, bebek yoktu, ailem boşanırsan arkandayız dedi ama ben savaşayım dedim vbir yuva kolay kurulmuyor dedim.
Aile terapistleri, ayrı ayrı gidilen terapiler... Aynı senin kocan gibi isteseydim cinsel de olurdu bu iş, ben istemedim, işte çok yoğundum o stresi atmak istedim.. açıklama hep bu...
KV'nin felan salak saçma oğlunu övmesi, özgüvenimin yerlere düşmesi, kendimi kaybetmem...

2 sene bunları sonuna kadar yaşadık... Daha sonra para ve mal kaçırmaya başlayıp evdeki huzur iyice elden gidince neden çekiyorum bu adamı dedim. İstediğinde gidip istedğinde döner olmuştu... Şu an üzerine fazla düşüyor olması seni yanıltmasın, senin üzüntü dönemin uzadıkça kocan da böyle olacak ne olur bana kırılma yaşayan biliyor...

Sonuç olarak boşandım... Evet ciddi bir maddi zorluk yaşadım, çünkü eski eşim benim 2 katım kazanıyordu, ama ben de mühendisim ben de hayatımı yeniden kurabilirim dedim...

O öküz hayatımdan çıktıktan sonra kendimi topladım ve şimdiki eşimle tanışıp evlendim.
Bendeki değişiklikler neler mi?
- Değer verilmesinin sözde değil, özde olduğunu yaşayarak öğrendim
- Eski eşimin aynı seninki gibi sürekli onu övme beklentilerinden kurtulunca kendi değerimi görür oldum
- Kız arkadaşlarımla ya da eşli buluşmalarda sürekli eski eşimin üzerindeydi gözüm çünkü gözleri fıldır fıldırdı, evli bekar herkesle aynı senin öküz gibi flörtleşiyordu, Allah'ım şimdi düşününce bile seneler geçti üstünden kan beynime sıçrıyor, boğazına yapışıp boğmak istiyorum onu.... Güveni öğrendim şimdiki eşimde, özünde seven erkeğin karıya kıza bakmadığını gördüm onların pis tabiriyle, sadece benle muhatap olduğunu, öğrendim.
- Eşimin iş seyahatleri benim ızdırabım değil artık, çünkü biliyorum, eşim yapmaz, çünkü kaypak değil eski öküz gibi...
- gece yarıları uyanıp telefon bilgisayar kurcalamıyorum, ya da casus program kurmuyorum elindeki aletlere çünkü adama güveniyorum, şerefsiz değil, yapmaz bir şey eski öküz gibi...
- kendi değerimi anladım, kendime kıymet vermeye başladım, sen şu an farkında değilsin ama hayattan bezmişlik var üzerinde, yani üzerimdeki o ölü toprağını sirkeledim...
-Gençleştim, umut doluyum, hayatta başıma ne gelirse gelsin yanımdaki eşin varlığı huzur veriyor...
-Pisliğin sanki çok özel bir insanmış gibi yaptığı tehditlerinden kurtuldum, neymiş, o kadar kıymet veriyormuş kli gitmemiş, o kadar huzursuzlanmama bu olayı geçmişte bırakıp önüme bakamamama rağmen benleymiş... lütfetmiş sanki öküz şerefsiz... Neymiş, elinde fırsatı varmış, yapmamış... Yapmamış değil yapamamış, sanki salağım ya yemiştim...
ama yetmişti... boşandım gitti hamd olsun Allah'a kurtardı beni...

Ablacım bak sen çok kıymetlisin, eğitimli kültürlüsün... Yapma kendine bu eziyeti, hayata bir kez geliyoruz, kıymetini bilmeyen bir adamla 28 seneni harcamışsın..Zararın neresinden dönsen kardır, kurtar kendini... Kızlarının eşlerine durumu duyurmadan ayrıl bu adamdan ve önüne bak.. Hayat hem çok kısa her an bitecek gibi hem de çok uzun senin kıymetini bilenlerle geçirecek kadar... Emekliliğini yaşlılığını huzur içinde geçir...

Kusura bakma, aynı şeyleri yaşamış, savaşmış bir kadın olarak istediklerini değil, tecrübelerimi söylemek zorundayım, zümrüdüanka gibi küllerinden yeniden doğmayı hakediyorsun, harcama bu adama ömrünün kalanını E ETY
 
Aldatmak için sevişmek şart değildir.
Bir kadın aldatıldığını bile bile neden o adamla aynı yatağa girer, aynı masada yemek yer, aynı yatakta sevişir. Nasıl midesi alır bütün bunları anlamam. Adamla sevişirken o adamın aklından kaç numaralı metres geçiyor diye düşünür bir kere.
Hiç bir kadının aldatmayı sineye çekmemesi gerekir. Erkeklerin %99 u aldatılmayı sineye çekmez ve bu yüzdendir ki kadınların aldatma oranı düşüktür.
Kadınların ise %99 u aldatılmayı sineye çeker. Bu yüzdendir ki erkeklerin %99 u kadınları aldatır.

Gençliğimde aldatılıp yaşlandığında posasına baktırmak için benim gözümün içine bakan adamı ne yapayım ben. Siz bunu sevgi veya kuzu olmak sanıyorsunuz ama maalesef o yaşları geçmiş adamlar sırf kendilerine baktırmak için karılarına kuzu olurlar. Genç bir kadın bunlara gel desin koşa koşa giderler.
Ayrıca maddi olaya hiç değinmek istemiyorum. Konu maddiyatsa, çoluk çocuk maldan mülkten medeni kanunların verdiği ölçüde hakkını alır. Ayrıca aldatılan ve elinde bu kadar delil olan kadın adamın donunu bile çeker alır.
Bir sonraki cevabımda aynısını yazdım mesele sadece maddiyat olsa alır diye.sorun sadece maddiyat değil.herkes aynı olmak zorunda değil.kadın affetmiş ve mutluymuş bu kadar yıl.önceden de yapmış.bu kadın mutlu ve eşine inanıyor.bu kadının yanında olması eşinin ona huzur veriyor.kadına hakaret edip boşan da boşan demek nedir ya hu.boşanmak istemiyor işte.herkesi kendiniz gibi düşünüp öyle olmayanları kötü,onursuz olarak yaftalayamazsınız.herkes aynı değil herkesi aynı hayatlar mutlu etmez.
 
Yazilan konunun hepsini okunaya çaliştim sonunda bitirdim
Bu soruya şöyle sorularimi daha eklemek istiyorum ve konu sahibinin bunu dusunmesini isterim tabi gorurse postumu

1-Tek bir hayatimiz var sana güvensizlik yaşatan içinde devamli şüphe duyacağin bir adama bu hayati son nefesini verene dek adamaya değer mi?

2-28 yil kolay olmasa gerek kocaman çocuklariniz var yaşlariniz itibari ile üretkenlik ve kendinizden gençlere klavuzluk dönemlerindesiniz eşiniz bu süreçleri nasil geçirdi? Bu yükümlülüklerini yerine getirdi mi?

3-Evliliğinizi devam ettirmeyi seçtiniz tekrar benzer olaylar yaşadiğinizda bunu nasil engelleyebileceğinizi düşüyorsunuz ?peki her şeyi kontrol edebileceğinize emin misiniz?
 
Dün okumuştum konunuzu ama yazmadım, bugün bir daha okudum ve çok basit yorumlayacağım ve yazınızdaki acayip yerlere takmayacağım, sinir-hüzün insana her lafı söyletir, her saçma gerekçeyi sunar:

Bu adam dikiş tutmaz çok iyi biliyorsunuz ve bu yüzden kendinizi ikna edemiyorsunuz, bir değil iki değil, üç değil... Bilmem kaç kadınla (Ki ortaya çıkmayanlar olduğuna da varsaymak lazım).
Zaman olarak derseniz, 24 sene evvelinden de varmış olaylar, siz üzerine varmama yolunu tercih etmişsiniz.
Sizi kıyaslama kısmı, diğer kadınların söylediğini iddia ettiği farazi şeyler zaten tamamen kendi iğrenç egosunu bilinçaltınıza "Ben gibi kıymetli birinin seni nikahlaması büyük şans" vurgusuyla yedirmekten ibaret.
Korkusu da "Dışarıya karşı düzgün, ahlaklı adam imajım sarsılır"dan başka bir şey değil; ne kızlarınız ne siz, "Kadın"ların hiçbiri umurunda değil o kendi eğlencesinde, adam hep böyleymiş, hep de böyle devam edecek. Bile göre kabulünüz, sadece daha aşikar hale getirecek, elini kolunu sallaya sallaya yapacak ve inkar göbek adı olacak.

Yalnız yaşlanma konusuna gelince, 3 tane aslan gibi evladınız var, okumuşlar, büyümüşler, ailelerini de kurmuşlar, torun sevecek zamanlara geliyorsunuz. Size onlar yeter, onların kalabalığı, onların şenliği zaten en büyük servetiniz. Adam da bunu sizin yanınızda yaşama garantisinin farkında ve rahat. Adamı bir de ödüllendirecek misiniz?
Teyzemden örnek vereceğim;
Ex eniştem olacak it, sizin eşinizin benzer bir versiyonu; herif bir aldattı, teyzem yakaladı pişmanlık özür bi daha olmazlar... Sonra aynı kadınla devam, üzerine bir çocuk çıktı geldi. Teyzem "Çocuklarımın kardeşidir" dedi öbür kadının çocuğuna kadar baktı, bu ruh halini aklınız alabilir mi bi düşünün. Tıpkı sizin gibi "Yalnız kalmak istemiyorum, en güvendiğim adam bile böyleyse, daha mı iyisi gelecek bu yaştan sonra" dedi kendini ikna etti. Olanı söyleyeyim; bir süre sonra çocuklarının saygısını yitirmeye başladı, kuzenlerim "Boşan çıkar hayatından bu adamı anne biz yeteriz sana" dediler, dinlemedi teyzem. Büyük oğlunun nefretini kazandı. Üzerine 2 farklı kadınla daha aldatıldı...
20 sene sonra ancak aklı başına geldi de boşandı.
Adamın umurunda mıydı? Başka kadınla evlendi ittir olup gitti.
Teyzem "Neden bu kadar bekledim?" diye pişmanlığın büyüğünü yaşadı.
Şimdi torun torba şen şakraklar.
Yalnızlığınızı zaten zihnen-kalben yanınızda olmayan biri ile bastıramazsınız.
Siz düşünüp derinleşirken, adam "Çözdük bu meseleyi yav" kadar rahat, çünkü bu rahatlığı sizden alıyor; sizin herkesin yerine düşündüğünüzü ve "Yuva" olgusunun ardına dini-örf adet yönlü tutunacağınızın bilincinde.

Yalnız sizin yuvanız baştan beri çocuklarınız ve sizden ibaret, adamınızın bu yuvada yeri sadece görüntüden ibaret. Sizi tehlikeye açmakta beis görmemiş, senelerce. Çok basit düşünün, bu iletişime geçtiği kadınlardan birinin manyak biri olduğunu ve takiple sizi bulduğunu, "Nikah kıymadı bana" diye çocuklarınızdan birine kıydığını mesela... Ya da bu adamın yakınlaştığı kişilerden birinden hastalık kaptığını, size bulaştırdığını ve rahminizin alınmasına kadar giden bir süreci düşünün. Yuvayı böyle tehlikelere açan adamın yuvaya dahil olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yuva dediğiniz şey en sağlam kaledir, bu adam duvarın tekinde delik açmış, hala bir "Yuvayı yıkmayayım"dır gidiyor.

İlaveten "Erkeğin fıtratıdır, karısını severken de aldatır, ama kadın bla bla" diyen tiplerin aile terapisti olmadığı, şarlatanlar olduğunu da söyleyeyim; biz de gittik doktora, çift terapisi aldık ve böyle bir cümlenin iması dahi geçmedi. Kadını-erkeği bu şekilde ayrılıp, erkeğin çküne göre esneyivermez insan ahlağı. O kendinin doktor mu terapist mi olduğunu iddia eden tipi şutlayın bi, salt kendiniz için destek alarak başlayın. Size doğru soruları soracak bir doktor bulun ve esas korkunuzla, kendinizle yüzleşin.
 
Son düzenleme:
Doğrusunuz. . Babasi küçükken vefat etmiş. Üvey baba da iyi birisi değildi. Annesinin de o dönemlerde pek oğlunun duygusal ihtiyaçlarini giderdigini düşünmüyorum. Gerçi evlendikten sonra çok kıymetli oldular birbirleri için ama o döndedeki ilgisizlikten ve sevgisizlikten şikayetçiydi. Ben de tam bu nedenlerden dolayı eşimin de psikologla görüşmesini istiyorum. İki kez de görüştü. Ama daha çok kendisini nasıl affettireceğini öğrenmek için sanırim. Bense onu bu yollara iten içindeki problemleri çözmesini istiyorumki birdaha benzeri birsey yaşamayalım.

Evet evet hepsinin pskolojisi bozuk yazık ya adamlara valla erkeklerin çoğunun ruhsal problemleri var zaten ya eşinizin size kendini affettirmesine gerek yok ki siz zaten affetmek için elinizden geleni yapıyorsunuz bide anlamadığım niye buraya affedilecekse bu kocalar konu açılır biz adama saldırdıkça savunma mekanizması oluşturup affetmek gibi bir yöntem mi icad edildi yaw
 
Bir sonraki cevabımda aynısını yazdım mesele sadece maddiyat olsa alır diye.sorun sadece maddiyat değil.herkes aynı olmak zorunda değil.kadın affetmiş ve mutluymuş bu kadar yıl.önceden de yapmış.bu kadın mutlu ve eşine inanıyor.bu kadının yanında olması eşinin ona huzur veriyor.kadına hakaret edip boşan da boşan demek nedir ya hu.boşanmak istemiyor işte.herkesi kendiniz gibi düşünüp öyle olmayanları kötü,onursuz olarak yaftalayamazsınız.herkes aynı değil herkesi aynı hayatlar mutlu etmez.

Boşanmayacaksa neden buraya uzuuunnn uzadıya yazıp bizden fikir istiyor.
Zaten hanımefendi konuyu açmış ve toplam 4 mesaj yazmış. Burada 12 sayfa dil dökmüşüz.
Forum sitesine yazı yazıyorsanız cevaplara da hazırlıklı olmalısınız.
Kimseye karışamayız. Affetmişse affetmiştir. O zaman buraya konu açıp tekrar güvenebilir miyim diye soru sormayacak.
Sorarsa da cevabına hazırlıklı olacak.
Herkes kendi doğrularını yazar. Kimsenin buna alınmaya hakkı yoktur.
 
X