Kıskançlık bir kurt ve ciddeninsani yiyor. Siz şartları bilerek kabuk etmişsiniz (asla sizisuçlamıyorum bu bir tercihtir). Bundan sonra kendinize sık sık o evlenmeden önceki adamdiyi hatırlatın. O eşiniz değildi. Sizi sevmeyen ilişkiye önem vermeyen adamdı . Ama şimdi sizin için pek çok fedakarlığı göze almış adam var. Üzmeye değer mi? Ikinize de yazik degik mi?Değerli üyeler, konum biraz uzun lütfen bana yardımcı olun, yorumlarınızı esirgemeyin.
Eşimle Yaklaşık 2-2,5 yıl önce görüşmeye ve flörte başladık. İlk başlarda ikimiz de amaan olursa olur olmazsa yolumuza bakarız modunda takılırken zamanla sevgililiğe dönüştü. ancak onda bendeki kadar hızlı gelişmedi, ben sevgili gibi takılırken o daha sorumsuzdu, örneğin arkadaş ortamına sokmuyor, buluştuktan sonra evime bırakmıyor, benim kadar sık arayıp sormuyordu, hani o ilişkide olmanın getirdiği, karşıdaki tarafından çok sevilen bir prenses olmaktan çok uzaktım. yavaş yavaş ilerliyorduk, zaman zaman da beni deli ederek iki ileri bir geri gittiğimiz bir hale gelmiştik. flörte başladıktan 1 yıl 2 ay sonra, 'ben senin kadar emin olamıyorum duygularımdan, 1 yılını aldım, kendimi de suçlu hissediyorum sana karşı, haksızlık ediyor hissediyorum, daha fazla vaktini almayayım, ayrılalım' dedi. ben zaten zor bir dönem geçiriyordum, işimle ilgili zorluklar, ailemle ilgili sağlık sorunları vs bir de bu bana ağır geldi, ilişkimi kaybetmek istemedim ve bir şans daha verelim birbirimize dedim, biraz da zorladım. o da kabul etti. bu süreçte bana göre ilişkimiz daha iyiye gidiyordu. ayrılma teklifini atlattıktan 2 ay sonra; şehirdışında kısa bir haftasonu gezisinde telefonunu karıştırmamla, arada görüştüğü arkadaş ortamındaki bir kadınla yazışmalarını, dahası birkaç gün önce buluştuklarını okudum. o an yaşadıklarımı, hissettiklerimi allah kimseye yaşatmasın. titremeye başladım, bas bas bağırıp onu banyodan çıkardım ve telefonu yüzüne vurdum 'bu ne' diye. önce suçluluk psikolojisiyle 'sen benim telefonumu nasıl karıştırırsın bik bik' etti. baktı ki geri adım atmıyorum. oturdu, geçen hafta toplu bir etkinlikleri vardı, orda yakınlaştık, ertesi gün buluştuk dedi. evde buluşmuşlar, hatta evde öpüşme oynaşma önsevişme bile olmuş. 'TAMAM' dedim, bitti. ben seninle daha fazla enerjimi, sevgimi emeğimi harcamayacağım sen de istediğinle öpüş oynaş. ben yaşadığım şehre dönüyorum. otobüs bileti buldum dönüş için, sessizce köşeye çekildi 'bitmesin' dedi sadece, sonra da kollarıma yapıştı gitme diye. ailem kız arkadaşımla gittiğimi sanıyordu, tatilin ilk 2 saati dönsem bir de onlara hesap vermem gerekecekti, kalıp ne yapacağımı düşünmeye karar verdim.sinir kriz geçirdim, telefonunu yere çarptım, kendisine fiziksel zarar verdim, arabasının anahtarını denize attım vs vs. kıza mesaj attım. kadın olarak yardım istiyorum diye. kız da anlattı herşeyi, senden haberim yoktu, kendimi çok kötü hissediyorum diye.
şehre dönüşte tekrar buluştuk, evine gittiğimde bütün evi aşağı indirdim, içkileri bardakları vs. bu da sürekli beni razı etmeye çalışıyor. 'ben seni böyle sevdiğimi bilmiyordum, öylesine gidiyor işte sanıyordum hatta ayrılmayı düşünüyordum seni kaybetme korkusu aklımı başıma getirdi, hiçbirşey eskisi gibi olmayacak' diye. 'evet hiçbirşey eskisi gibi olmayacak karşında o sevgi dolu, fedakar, ilişkisi için emek gösteren kadın yok artık. artık ben ve benim isteklerim var, karşılamadığın anda çekip gitmekle kalmaz, seni kendime aşık ederim, eski sevgilimle buluşurum, yatarım, öyle ayrılırım senden'. gözünün önünde eski sevgilime mesaj attım ne zaman buraya geleceksin görüşelim mi diye. herşeyi düzelteceğine annesinin üstüne yeminler etti. yalnız kalmak istemiyordum ve kızgınlığıma rağmen hem sevgim, hem de az da olsa bir umut vardı iyi bir çift olacağımıza mutlu günlerimiz olacağına dair,neyse devam ettik. herşey çok farklıydı, arayıp sormayan, buluştuktan sonra evime otobüsle dönmeme izin veren adam işyerime çiçekler göndermeye, arkadaşlarıyla beni tanıştırma organizayonlarına, instagrama facebooka oraya buraya fotoğrafımı koymaya başladı. bense kendimi çekiyor, eskisinden çok farklı davranıyordum, hatta eskiden nasıl olup da böyle bir ilişkiye izin verdiğime şaşırıyordum. kan kusturdum, ayrılma noktalarına geldik, affedemiyordum. o bu kadar üstüme düştükçe eskisinden güzel günler yaşamaya başladık. ve beni yurtdışına götürüp evlenme teklifi etti. çok güzeldi, mutluluk sarhoşluğu gibiydi ve kabul ettim.
bilmiyorum hata mı yaptım. tekliften sonra 7 ay içinde evlendik. gerçekten hiç sevilmediğim kadar sevildiğimi, önemsendiğimi, değer gördüğümü hissettim. şimdi 2 aylık evliyiz. herşey çok güzel gidiyor, ideal bir hayat arkadaşından bekleyeceğiniz ne varsa hepsini karşılıyor, isteklerime önem verir, benim fikrimi almadan karar vermez, ne istiyorsam onu yapmaya çalışır, birlikte yemek yaparız, temizliğime düzenime yardım eder birlikte dizi izlemeye vaktimiz kalsın diye. aileme karşı benden iyidir, çok keyifli aktiviteler yaparız, kazancı epey yüksek, bana harcamaktan hiç çekinmez, balayı için bir çırpıda dünyanın parasını gözden çıkardı ben orada balayı yapmak istiyorum diye, birlikte yürürken bile mutluyuz. ama... aklıma geldikçe, örneğin geçen gün kızın bana attığı mesajları silmek için tekrar gördüğümde, sinir krizi geçiriyorum. en başa dönüyor, o akşamı ayrıntılarıyla öğrenmek istiyorum. ve bunu yaptıkça da artık ona da evliliğime de zarar veriyorum. bana en sonunda 'ben herşey düzelecek sandım, evlenme teklifi ettim, hayatıma eş olarak seni seçtim, elimden geleni yaptım, maddi manevi, ama yaptığım herşey çöp olmuş gibi hissediyorum, defalarca anlattım, o zamanlar emin değildim, sana bunları yaşattığım için kahroluyorum, inan çok büyük vicdan azabı çektim, ama yanlış yaptım, yaptığım yanlışın diyetini de kat kat ödedim, artık bu noktadan sonra sen bunlara geri dönersen sen bu evliliği bitirmiş olacaksın. devam edeceksen avukatları arayalım, son bir kez ölelim, ama sonra yolumuza gidelim. içim kan ağlar, kahrolurum seni kaybettiğim için, ama yapacak birşey bırakmıyorsun bana' dedi.
kızlar, elimde değil, genelde herşey çok iyi, ama bir tetikleyici oluyor, en başa dönüyorum. ona da kendime de zarar vermek istiyorum. neden diyorum, neden neden. o kızı uzaktan tanıyorum, benimle yarışamaz, nasıl onu bana tercih eder diyorum, ilişkime o ana kadar verdiğim emekleri nasıl görmez diyorum. ben aldatılmayı kabul edecek kadar ezik biriymiydim diyorum, ya tekrar olursa diyorum. içimde bir şeytan var, durduramıyorum. evliliğimi bitirme noktasına geliyorum. en sonunda terapiye karar verdik, yakında başlayacağız.
ne olur fikir verin yardım edin bana.
Ben sizi haklı bulmadım kusura bakmayın madem aldatılmayı kabul etmiyorsunuz neden sürdürüp bir de bu adamla evleniyorsunuz okey adamın yaptığı iğrenç ama buna rağmen evlenip bu raddeye gelmek neden madem bu kadar mideniz almıyor ayrılsaydınız madem sindirdiniz on kere konuyu açmayın unutun gitsinDeğerli üyeler, konum biraz uzun lütfen bana yardımcı olun, yorumlarınızı esirgemeyin.
Eşimle Yaklaşık 2-2,5 yıl önce görüşmeye ve flörte başladık. İlk başlarda ikimiz de amaan olursa olur olmazsa yolumuza bakarız modunda takılırken zamanla sevgililiğe dönüştü. ancak onda bendeki kadar hızlı gelişmedi, ben sevgili gibi takılırken o daha sorumsuzdu, örneğin arkadaş ortamına sokmuyor, buluştuktan sonra evime bırakmıyor, benim kadar sık arayıp sormuyordu, hani o ilişkide olmanın getirdiği, karşıdaki tarafından çok sevilen bir prenses olmaktan çok uzaktım. yavaş yavaş ilerliyorduk, zaman zaman da beni deli ederek iki ileri bir geri gittiğimiz bir hale gelmiştik. flörte başladıktan 1 yıl 2 ay sonra, 'ben senin kadar emin olamıyorum duygularımdan, 1 yılını aldım, kendimi de suçlu hissediyorum sana karşı, haksızlık ediyor hissediyorum, daha fazla vaktini almayayım, ayrılalım' dedi. ben zaten zor bir dönem geçiriyordum, işimle ilgili zorluklar, ailemle ilgili sağlık sorunları vs bir de bu bana ağır geldi, ilişkimi kaybetmek istemedim ve bir şans daha verelim birbirimize dedim, biraz da zorladım. o da kabul etti. bu süreçte bana göre ilişkimiz daha iyiye gidiyordu. ayrılma teklifini atlattıktan 2 ay sonra; şehirdışında kısa bir haftasonu gezisinde telefonunu karıştırmamla, arada görüştüğü arkadaş ortamındaki bir kadınla yazışmalarını, dahası birkaç gün önce buluştuklarını okudum. o an yaşadıklarımı, hissettiklerimi allah kimseye yaşatmasın. titremeye başladım, bas bas bağırıp onu banyodan çıkardım ve telefonu yüzüne vurdum 'bu ne' diye. önce suçluluk psikolojisiyle 'sen benim telefonumu nasıl karıştırırsın bik bik' etti. baktı ki geri adım atmıyorum. oturdu, geçen hafta toplu bir etkinlikleri vardı, orda yakınlaştık, ertesi gün buluştuk dedi. evde buluşmuşlar, hatta evde öpüşme oynaşma önsevişme bile olmuş. 'TAMAM' dedim, bitti. ben seninle daha fazla enerjimi, sevgimi emeğimi harcamayacağım sen de istediğinle öpüş oynaş. ben yaşadığım şehre dönüyorum. otobüs bileti buldum dönüş için, sessizce köşeye çekildi 'bitmesin' dedi sadece, sonra da kollarıma yapıştı gitme diye. ailem kız arkadaşımla gittiğimi sanıyordu, tatilin ilk 2 saati dönsem bir de onlara hesap vermem gerekecekti, kalıp ne yapacağımı düşünmeye karar verdim.sinir kriz geçirdim, telefonunu yere çarptım, kendisine fiziksel zarar verdim, arabasının anahtarını denize attım vs vs. kıza mesaj attım. kadın olarak yardım istiyorum diye. kız da anlattı herşeyi, senden haberim yoktu, kendimi çok kötü hissediyorum diye.
şehre dönüşte tekrar buluştuk, evine gittiğimde bütün evi aşağı indirdim, içkileri bardakları vs. bu da sürekli beni razı etmeye çalışıyor. 'ben seni böyle sevdiğimi bilmiyordum, öylesine gidiyor işte sanıyordum hatta ayrılmayı düşünüyordum seni kaybetme korkusu aklımı başıma getirdi, hiçbirşey eskisi gibi olmayacak' diye. 'evet hiçbirşey eskisi gibi olmayacak karşında o sevgi dolu, fedakar, ilişkisi için emek gösteren kadın yok artık. artık ben ve benim isteklerim var, karşılamadığın anda çekip gitmekle kalmaz, seni kendime aşık ederim, eski sevgilimle buluşurum, yatarım, öyle ayrılırım senden'. gözünün önünde eski sevgilime mesaj attım ne zaman buraya geleceksin görüşelim mi diye. herşeyi düzelteceğine annesinin üstüne yeminler etti. yalnız kalmak istemiyordum ve kızgınlığıma rağmen hem sevgim, hem de az da olsa bir umut vardı iyi bir çift olacağımıza mutlu günlerimiz olacağına dair,neyse devam ettik. herşey çok farklıydı, arayıp sormayan, buluştuktan sonra evime otobüsle dönmeme izin veren adam işyerime çiçekler göndermeye, arkadaşlarıyla beni tanıştırma organizayonlarına, instagrama facebooka oraya buraya fotoğrafımı koymaya başladı. bense kendimi çekiyor, eskisinden çok farklı davranıyordum, hatta eskiden nasıl olup da böyle bir ilişkiye izin verdiğime şaşırıyordum. kan kusturdum, ayrılma noktalarına geldik, affedemiyordum. o bu kadar üstüme düştükçe eskisinden güzel günler yaşamaya başladık. ve beni yurtdışına götürüp evlenme teklifi etti. çok güzeldi, mutluluk sarhoşluğu gibiydi ve kabul ettim.
bilmiyorum hata mı yaptım. tekliften sonra 7 ay içinde evlendik. gerçekten hiç sevilmediğim kadar sevildiğimi, önemsendiğimi, değer gördüğümü hissettim. şimdi 2 aylık evliyiz. herşey çok güzel gidiyor, ideal bir hayat arkadaşından bekleyeceğiniz ne varsa hepsini karşılıyor, isteklerime önem verir, benim fikrimi almadan karar vermez, ne istiyorsam onu yapmaya çalışır, birlikte yemek yaparız, temizliğime düzenime yardım eder birlikte dizi izlemeye vaktimiz kalsın diye. aileme karşı benden iyidir, çok keyifli aktiviteler yaparız, kazancı epey yüksek, bana harcamaktan hiç çekinmez, balayı için bir çırpıda dünyanın parasını gözden çıkardı ben orada balayı yapmak istiyorum diye, birlikte yürürken bile mutluyuz. ama... aklıma geldikçe, örneğin geçen gün kızın bana attığı mesajları silmek için tekrar gördüğümde, sinir krizi geçiriyorum. en başa dönüyor, o akşamı ayrıntılarıyla öğrenmek istiyorum. ve bunu yaptıkça da artık ona da evliliğime de zarar veriyorum. bana en sonunda 'ben herşey düzelecek sandım, evlenme teklifi ettim, hayatıma eş olarak seni seçtim, elimden geleni yaptım, maddi manevi, ama yaptığım herşey çöp olmuş gibi hissediyorum, defalarca anlattım, o zamanlar emin değildim, sana bunları yaşattığım için kahroluyorum, inan çok büyük vicdan azabı çektim, ama yanlış yaptım, yaptığım yanlışın diyetini de kat kat ödedim, artık bu noktadan sonra sen bunlara geri dönersen sen bu evliliği bitirmiş olacaksın. devam edeceksen avukatları arayalım, son bir kez ölelim, ama sonra yolumuza gidelim. içim kan ağlar, kahrolurum seni kaybettiğim için, ama yapacak birşey bırakmıyorsun bana' dedi.
kızlar, elimde değil, genelde herşey çok iyi, ama bir tetikleyici oluyor, en başa dönüyorum. ona da kendime de zarar vermek istiyorum. neden diyorum, neden neden. o kızı uzaktan tanıyorum, benimle yarışamaz, nasıl onu bana tercih eder diyorum, ilişkime o ana kadar verdiğim emekleri nasıl görmez diyorum. ben aldatılmayı kabul edecek kadar ezik biriymiydim diyorum, ya tekrar olursa diyorum. içimde bir şeytan var, durduramıyorum. evliliğimi bitirme noktasına geliyorum. en sonunda terapiye karar verdik, yakında başlayacağız.
ne olur fikir verin yardım edin bana.
Bence şu anda takacak başka sorunun yok o yüzden buna takıyorsun.Madem unutamadın eski olayları neden evlendin.Eşinde problem Yok bence sen destek al.Umarım geçer bu düşüncelerin ve mutlu evliliğinin tadını çıkarırsın.Bak hayat çok kısa şu anın kıymetini bilDeğerli üyeler, konum biraz uzun lütfen bana yardımcı olun, yorumlarınızı esirgemeyin.
Eşimle Yaklaşık 2-2,5 yıl önce görüşmeye ve flörte başladık. İlk başlarda ikimiz de amaan olursa olur olmazsa yolumuza bakarız modunda takılırken zamanla sevgililiğe dönüştü. ancak onda bendeki kadar hızlı gelişmedi, ben sevgili gibi takılırken o daha sorumsuzdu, örneğin arkadaş ortamına sokmuyor, buluştuktan sonra evime bırakmıyor, benim kadar sık arayıp sormuyordu, hani o ilişkide olmanın getirdiği, karşıdaki tarafından çok sevilen bir prenses olmaktan çok uzaktım. yavaş yavaş ilerliyorduk, zaman zaman da beni deli ederek iki ileri bir geri gittiğimiz bir hale gelmiştik. flörte başladıktan 1 yıl 2 ay sonra, 'ben senin kadar emin olamıyorum duygularımdan, 1 yılını aldım, kendimi de suçlu hissediyorum sana karşı, haksızlık ediyor hissediyorum, daha fazla vaktini almayayım, ayrılalım' dedi. ben zaten zor bir dönem geçiriyordum, işimle ilgili zorluklar, ailemle ilgili sağlık sorunları vs bir de bu bana ağır geldi, ilişkimi kaybetmek istemedim ve bir şans daha verelim birbirimize dedim, biraz da zorladım. o da kabul etti. bu süreçte bana göre ilişkimiz daha iyiye gidiyordu. ayrılma teklifini atlattıktan 2 ay sonra; şehirdışında kısa bir haftasonu gezisinde telefonunu karıştırmamla, arada görüştüğü arkadaş ortamındaki bir kadınla yazışmalarını, dahası birkaç gün önce buluştuklarını okudum. o an yaşadıklarımı, hissettiklerimi allah kimseye yaşatmasın. titremeye başladım, bas bas bağırıp onu banyodan çıkardım ve telefonu yüzüne vurdum 'bu ne' diye. önce suçluluk psikolojisiyle 'sen benim telefonumu nasıl karıştırırsın bik bik' etti. baktı ki geri adım atmıyorum. oturdu, geçen hafta toplu bir etkinlikleri vardı, orda yakınlaştık, ertesi gün buluştuk dedi. evde buluşmuşlar, hatta evde öpüşme oynaşma önsevişme bile olmuş. 'TAMAM' dedim, bitti. ben seninle daha fazla enerjimi, sevgimi emeğimi harcamayacağım sen de istediğinle öpüş oynaş. ben yaşadığım şehre dönüyorum. otobüs bileti buldum dönüş için, sessizce köşeye çekildi 'bitmesin' dedi sadece, sonra da kollarıma yapıştı gitme diye. ailem kız arkadaşımla gittiğimi sanıyordu, tatilin ilk 2 saati dönsem bir de onlara hesap vermem gerekecekti, kalıp ne yapacağımı düşünmeye karar verdim.sinir kriz geçirdim, telefonunu yere çarptım, kendisine fiziksel zarar verdim, arabasının anahtarını denize attım vs vs. kıza mesaj attım. kadın olarak yardım istiyorum diye. kız da anlattı herşeyi, senden haberim yoktu, kendimi çok kötü hissediyorum diye.
şehre dönüşte tekrar buluştuk, evine gittiğimde bütün evi aşağı indirdim, içkileri bardakları vs. bu da sürekli beni razı etmeye çalışıyor. 'ben seni böyle sevdiğimi bilmiyordum, öylesine gidiyor işte sanıyordum hatta ayrılmayı düşünüyordum seni kaybetme korkusu aklımı başıma getirdi, hiçbirşey eskisi gibi olmayacak' diye. 'evet hiçbirşey eskisi gibi olmayacak karşında o sevgi dolu, fedakar, ilişkisi için emek gösteren kadın yok artık. artık ben ve benim isteklerim var, karşılamadığın anda çekip gitmekle kalmaz, seni kendime aşık ederim, eski sevgilimle buluşurum, yatarım, öyle ayrılırım senden'. gözünün önünde eski sevgilime mesaj attım ne zaman buraya geleceksin görüşelim mi diye. herşeyi düzelteceğine annesinin üstüne yeminler etti. yalnız kalmak istemiyordum ve kızgınlığıma rağmen hem sevgim, hem de az da olsa bir umut vardı iyi bir çift olacağımıza mutlu günlerimiz olacağına dair,neyse devam ettik. herşey çok farklıydı, arayıp sormayan, buluştuktan sonra evime otobüsle dönmeme izin veren adam işyerime çiçekler göndermeye, arkadaşlarıyla beni tanıştırma organizayonlarına, instagrama facebooka oraya buraya fotoğrafımı koymaya başladı. bense kendimi çekiyor, eskisinden çok farklı davranıyordum, hatta eskiden nasıl olup da böyle bir ilişkiye izin verdiğime şaşırıyordum. kan kusturdum, ayrılma noktalarına geldik, affedemiyordum. o bu kadar üstüme düştükçe eskisinden güzel günler yaşamaya başladık. ve beni yurtdışına götürüp evlenme teklifi etti. çok güzeldi, mutluluk sarhoşluğu gibiydi ve kabul ettim.
bilmiyorum hata mı yaptım. tekliften sonra 7 ay içinde evlendik. gerçekten hiç sevilmediğim kadar sevildiğimi, önemsendiğimi, değer gördüğümü hissettim. şimdi 2 aylık evliyiz. herşey çok güzel gidiyor, ideal bir hayat arkadaşından bekleyeceğiniz ne varsa hepsini karşılıyor, isteklerime önem verir, benim fikrimi almadan karar vermez, ne istiyorsam onu yapmaya çalışır, birlikte yemek yaparız, temizliğime düzenime yardım eder birlikte dizi izlemeye vaktimiz kalsın diye. aileme karşı benden iyidir, çok keyifli aktiviteler yaparız, kazancı epey yüksek, bana harcamaktan hiç çekinmez, balayı için bir çırpıda dünyanın parasını gözden çıkardı ben orada balayı yapmak istiyorum diye, birlikte yürürken bile mutluyuz. ama... aklıma geldikçe, örneğin geçen gün kızın bana attığı mesajları silmek için tekrar gördüğümde, sinir krizi geçiriyorum. en başa dönüyor, o akşamı ayrıntılarıyla öğrenmek istiyorum. ve bunu yaptıkça da artık ona da evliliğime de zarar veriyorum. bana en sonunda 'ben herşey düzelecek sandım, evlenme teklifi ettim, hayatıma eş olarak seni seçtim, elimden geleni yaptım, maddi manevi, ama yaptığım herşey çöp olmuş gibi hissediyorum, defalarca anlattım, o zamanlar emin değildim, sana bunları yaşattığım için kahroluyorum, inan çok büyük vicdan azabı çektim, ama yanlış yaptım, yaptığım yanlışın diyetini de kat kat ödedim, artık bu noktadan sonra sen bunlara geri dönersen sen bu evliliği bitirmiş olacaksın. devam edeceksen avukatları arayalım, son bir kez ölelim, ama sonra yolumuza gidelim. içim kan ağlar, kahrolurum seni kaybettiğim için, ama yapacak birşey bırakmıyorsun bana' dedi.
kızlar, elimde değil, genelde herşey çok iyi, ama bir tetikleyici oluyor, en başa dönüyorum. ona da kendime de zarar vermek istiyorum. neden diyorum, neden neden. o kızı uzaktan tanıyorum, benimle yarışamaz, nasıl onu bana tercih eder diyorum, ilişkime o ana kadar verdiğim emekleri nasıl görmez diyorum. ben aldatılmayı kabul edecek kadar ezik biriymiydim diyorum, ya tekrar olursa diyorum. içimde bir şeytan var, durduramıyorum. evliliğimi bitirme noktasına geliyorum. en sonunda terapiye karar verdik, yakında başlayacağız.
ne olur fikir verin yardım edin bana.
Adam haklıDeğerli üyeler, konum biraz uzun lütfen bana yardımcı olun, yorumlarınızı esirgemeyin.
Eşimle Yaklaşık 2-2,5 yıl önce görüşmeye ve flörte başladık. İlk başlarda ikimiz de amaan olursa olur olmazsa yolumuza bakarız modunda takılırken zamanla sevgililiğe dönüştü. ancak onda bendeki kadar hızlı gelişmedi, ben sevgili gibi takılırken o daha sorumsuzdu, örneğin arkadaş ortamına sokmuyor, buluştuktan sonra evime bırakmıyor, benim kadar sık arayıp sormuyordu, hani o ilişkide olmanın getirdiği, karşıdaki tarafından çok sevilen bir prenses olmaktan çok uzaktım. yavaş yavaş ilerliyorduk, zaman zaman da beni deli ederek iki ileri bir geri gittiğimiz bir hale gelmiştik. flörte başladıktan 1 yıl 2 ay sonra, 'ben senin kadar emin olamıyorum duygularımdan, 1 yılını aldım, kendimi de suçlu hissediyorum sana karşı, haksızlık ediyor hissediyorum, daha fazla vaktini almayayım, ayrılalım' dedi. ben zaten zor bir dönem geçiriyordum, işimle ilgili zorluklar, ailemle ilgili sağlık sorunları vs bir de bu bana ağır geldi, ilişkimi kaybetmek istemedim ve bir şans daha verelim birbirimize dedim, biraz da zorladım. o da kabul etti. bu süreçte bana göre ilişkimiz daha iyiye gidiyordu. ayrılma teklifini atlattıktan 2 ay sonra; şehirdışında kısa bir haftasonu gezisinde telefonunu karıştırmamla, arada görüştüğü arkadaş ortamındaki bir kadınla yazışmalarını, dahası birkaç gün önce buluştuklarını okudum. o an yaşadıklarımı, hissettiklerimi allah kimseye yaşatmasın. titremeye başladım, bas bas bağırıp onu banyodan çıkardım ve telefonu yüzüne vurdum 'bu ne' diye. önce suçluluk psikolojisiyle 'sen benim telefonumu nasıl karıştırırsın bik bik' etti. baktı ki geri adım atmıyorum. oturdu, geçen hafta toplu bir etkinlikleri vardı, orda yakınlaştık, ertesi gün buluştuk dedi. evde buluşmuşlar, hatta evde öpüşme oynaşma önsevişme bile olmuş. 'TAMAM' dedim, bitti. ben seninle daha fazla enerjimi, sevgimi emeğimi harcamayacağım sen de istediğinle öpüş oynaş. ben yaşadığım şehre dönüyorum. otobüs bileti buldum dönüş için, sessizce köşeye çekildi 'bitmesin' dedi sadece, sonra da kollarıma yapıştı gitme diye. ailem kız arkadaşımla gittiğimi sanıyordu, tatilin ilk 2 saati dönsem bir de onlara hesap vermem gerekecekti, kalıp ne yapacağımı düşünmeye karar verdim.sinir kriz geçirdim, telefonunu yere çarptım, kendisine fiziksel zarar verdim, arabasının anahtarını denize attım vs vs. kıza mesaj attım. kadın olarak yardım istiyorum diye. kız da anlattı herşeyi, senden haberim yoktu, kendimi çok kötü hissediyorum diye.
şehre dönüşte tekrar buluştuk, evine gittiğimde bütün evi aşağı indirdim, içkileri bardakları vs. bu da sürekli beni razı etmeye çalışıyor. 'ben seni böyle sevdiğimi bilmiyordum, öylesine gidiyor işte sanıyordum hatta ayrılmayı düşünüyordum seni kaybetme korkusu aklımı başıma getirdi, hiçbirşey eskisi gibi olmayacak' diye. 'evet hiçbirşey eskisi gibi olmayacak karşında o sevgi dolu, fedakar, ilişkisi için emek gösteren kadın yok artık. artık ben ve benim isteklerim var, karşılamadığın anda çekip gitmekle kalmaz, seni kendime aşık ederim, eski sevgilimle buluşurum, yatarım, öyle ayrılırım senden'. gözünün önünde eski sevgilime mesaj attım ne zaman buraya geleceksin görüşelim mi diye. herşeyi düzelteceğine annesinin üstüne yeminler etti. yalnız kalmak istemiyordum ve kızgınlığıma rağmen hem sevgim, hem de az da olsa bir umut vardı iyi bir çift olacağımıza mutlu günlerimiz olacağına dair,neyse devam ettik. herşey çok farklıydı, arayıp sormayan, buluştuktan sonra evime otobüsle dönmeme izin veren adam işyerime çiçekler göndermeye, arkadaşlarıyla beni tanıştırma organizayonlarına, instagrama facebooka oraya buraya fotoğrafımı koymaya başladı. bense kendimi çekiyor, eskisinden çok farklı davranıyordum, hatta eskiden nasıl olup da böyle bir ilişkiye izin verdiğime şaşırıyordum. kan kusturdum, ayrılma noktalarına geldik, affedemiyordum. o bu kadar üstüme düştükçe eskisinden güzel günler yaşamaya başladık. ve beni yurtdışına götürüp evlenme teklifi etti. çok güzeldi, mutluluk sarhoşluğu gibiydi ve kabul ettim.
bilmiyorum hata mı yaptım. tekliften sonra 7 ay içinde evlendik. gerçekten hiç sevilmediğim kadar sevildiğimi, önemsendiğimi, değer gördüğümü hissettim. şimdi 2 aylık evliyiz. herşey çok güzel gidiyor, ideal bir hayat arkadaşından bekleyeceğiniz ne varsa hepsini karşılıyor, isteklerime önem verir, benim fikrimi almadan karar vermez, ne istiyorsam onu yapmaya çalışır, birlikte yemek yaparız, temizliğime düzenime yardım eder birlikte dizi izlemeye vaktimiz kalsın diye. aileme karşı benden iyidir, çok keyifli aktiviteler yaparız, kazancı epey yüksek, bana harcamaktan hiç çekinmez, balayı için bir çırpıda dünyanın parasını gözden çıkardı ben orada balayı yapmak istiyorum diye, birlikte yürürken bile mutluyuz. ama... aklıma geldikçe, örneğin geçen gün kızın bana attığı mesajları silmek için tekrar gördüğümde, sinir krizi geçiriyorum. en başa dönüyor, o akşamı ayrıntılarıyla öğrenmek istiyorum. ve bunu yaptıkça da artık ona da evliliğime de zarar veriyorum. bana en sonunda 'ben herşey düzelecek sandım, evlenme teklifi ettim, hayatıma eş olarak seni seçtim, elimden geleni yaptım, maddi manevi, ama yaptığım herşey çöp olmuş gibi hissediyorum, defalarca anlattım, o zamanlar emin değildim, sana bunları yaşattığım için kahroluyorum, inan çok büyük vicdan azabı çektim, ama yanlış yaptım, yaptığım yanlışın diyetini de kat kat ödedim, artık bu noktadan sonra sen bunlara geri dönersen sen bu evliliği bitirmiş olacaksın. devam edeceksen avukatları arayalım, son bir kez ölelim, ama sonra yolumuza gidelim. içim kan ağlar, kahrolurum seni kaybettiğim için, ama yapacak birşey bırakmıyorsun bana' dedi.
kızlar, elimde değil, genelde herşey çok iyi, ama bir tetikleyici oluyor, en başa dönüyorum. ona da kendime de zarar vermek istiyorum. neden diyorum, neden neden. o kızı uzaktan tanıyorum, benimle yarışamaz, nasıl onu bana tercih eder diyorum, ilişkime o ana kadar verdiğim emekleri nasıl görmez diyorum. ben aldatılmayı kabul edecek kadar ezik biriymiydim diyorum, ya tekrar olursa diyorum. içimde bir şeytan var, durduramıyorum. evliliğimi bitirme noktasına geliyorum. en sonunda terapiye karar verdik, yakında başlayacağız.
ne olur fikir verin yardım edin bana.
Değerli üyeler, konum biraz uzun lütfen bana yardımcı olun, yorumlarınızı esirgemeyin.
Eşimle Yaklaşık 2-2,5 yıl önce görüşmeye ve flörte başladık. İlk başlarda ikimiz de amaan olursa olur olmazsa yolumuza bakarız modunda takılırken zamanla sevgililiğe dönüştü. ancak onda bendeki kadar hızlı gelişmedi, ben sevgili gibi takılırken o daha sorumsuzdu, örneğin arkadaş ortamına sokmuyor, buluştuktan sonra evime bırakmıyor, benim kadar sık arayıp sormuyordu, hani o ilişkide olmanın getirdiği, karşıdaki tarafından çok sevilen bir prenses olmaktan çok uzaktım. yavaş yavaş ilerliyorduk, zaman zaman da beni deli ederek iki ileri bir geri gittiğimiz bir hale gelmiştik. flörte başladıktan 1 yıl 2 ay sonra, 'ben senin kadar emin olamıyorum duygularımdan, 1 yılını aldım, kendimi de suçlu hissediyorum sana karşı, haksızlık ediyor hissediyorum, daha fazla vaktini almayayım, ayrılalım' dedi. ben zaten zor bir dönem geçiriyordum, işimle ilgili zorluklar, ailemle ilgili sağlık sorunları vs bir de bu bana ağır geldi, ilişkimi kaybetmek istemedim ve bir şans daha verelim birbirimize dedim, biraz da zorladım. o da kabul etti. bu süreçte bana göre ilişkimiz daha iyiye gidiyordu. ayrılma teklifini atlattıktan 2 ay sonra; şehirdışında kısa bir haftasonu gezisinde telefonunu karıştırmamla, arada görüştüğü arkadaş ortamındaki bir kadınla yazışmalarını, dahası birkaç gün önce buluştuklarını okudum. o an yaşadıklarımı, hissettiklerimi allah kimseye yaşatmasın. titremeye başladım, bas bas bağırıp onu banyodan çıkardım ve telefonu yüzüne vurdum 'bu ne' diye. önce suçluluk psikolojisiyle 'sen benim telefonumu nasıl karıştırırsın bik bik' etti. baktı ki geri adım atmıyorum. oturdu, geçen hafta toplu bir etkinlikleri vardı, orda yakınlaştık, ertesi gün buluştuk dedi. evde buluşmuşlar, hatta evde öpüşme oynaşma önsevişme bile olmuş. 'TAMAM' dedim, bitti. ben seninle daha fazla enerjimi, sevgimi emeğimi harcamayacağım sen de istediğinle öpüş oynaş. ben yaşadığım şehre dönüyorum. otobüs bileti buldum dönüş için, sessizce köşeye çekildi 'bitmesin' dedi sadece, sonra da kollarıma yapıştı gitme diye. ailem kız arkadaşımla gittiğimi sanıyordu, tatilin ilk 2 saati dönsem bir de onlara hesap vermem gerekecekti, kalıp ne yapacağımı düşünmeye karar verdim.sinir kriz geçirdim, telefonunu yere çarptım, kendisine fiziksel zarar verdim, arabasının anahtarını denize attım vs vs. kıza mesaj attım. kadın olarak yardım istiyorum diye. kız da anlattı herşeyi, senden haberim yoktu, kendimi çok kötü hissediyorum diye.
şehre dönüşte tekrar buluştuk, evine gittiğimde bütün evi aşağı indirdim, içkileri bardakları vs. bu da sürekli beni razı etmeye çalışıyor. 'ben seni böyle sevdiğimi bilmiyordum, öylesine gidiyor işte sanıyordum hatta ayrılmayı düşünüyordum seni kaybetme korkusu aklımı başıma getirdi, hiçbirşey eskisi gibi olmayacak' diye. 'evet hiçbirşey eskisi gibi olmayacak karşında o sevgi dolu, fedakar, ilişkisi için emek gösteren kadın yok artık. artık ben ve benim isteklerim var, karşılamadığın anda çekip gitmekle kalmaz, seni kendime aşık ederim, eski sevgilimle buluşurum, yatarım, öyle ayrılırım senden'. gözünün önünde eski sevgilime mesaj attım ne zaman buraya geleceksin görüşelim mi diye. herşeyi düzelteceğine annesinin üstüne yeminler etti. yalnız kalmak istemiyordum ve kızgınlığıma rağmen hem sevgim, hem de az da olsa bir umut vardı iyi bir çift olacağımıza mutlu günlerimiz olacağına dair,neyse devam ettik. herşey çok farklıydı, arayıp sormayan, buluştuktan sonra evime otobüsle dönmeme izin veren adam işyerime çiçekler göndermeye, arkadaşlarıyla beni tanıştırma organizayonlarına, instagrama facebooka oraya buraya fotoğrafımı koymaya başladı. bense kendimi çekiyor, eskisinden çok farklı davranıyordum, hatta eskiden nasıl olup da böyle bir ilişkiye izin verdiğime şaşırıyordum. kan kusturdum, ayrılma noktalarına geldik, affedemiyordum. o bu kadar üstüme düştükçe eskisinden güzel günler yaşamaya başladık. ve beni yurtdışına götürüp evlenme teklifi etti. çok güzeldi, mutluluk sarhoşluğu gibiydi ve kabul ettim.
bilmiyorum hata mı yaptım. tekliften sonra 7 ay içinde evlendik. gerçekten hiç sevilmediğim kadar sevildiğimi, önemsendiğimi, değer gördüğümü hissettim. şimdi 2 aylık evliyiz. herşey çok güzel gidiyor, ideal bir hayat arkadaşından bekleyeceğiniz ne varsa hepsini karşılıyor, isteklerime önem verir, benim fikrimi almadan karar vermez, ne istiyorsam onu yapmaya çalışır, birlikte yemek yaparız, temizliğime düzenime yardım eder birlikte dizi izlemeye vaktimiz kalsın diye. aileme karşı benden iyidir, çok keyifli aktiviteler yaparız, kazancı epey yüksek, bana harcamaktan hiç çekinmez, balayı için bir çırpıda dünyanın parasını gözden çıkardı ben orada balayı yapmak istiyorum diye, birlikte yürürken bile mutluyuz. ama... aklıma geldikçe, örneğin geçen gün kızın bana attığı mesajları silmek için tekrar gördüğümde, sinir krizi geçiriyorum. en başa dönüyor, o akşamı ayrıntılarıyla öğrenmek istiyorum. ve bunu yaptıkça da artık ona da evliliğime de zarar veriyorum. bana en sonunda 'ben herşey düzelecek sandım, evlenme teklifi ettim, hayatıma eş olarak seni seçtim, elimden geleni yaptım, maddi manevi, ama yaptığım herşey çöp olmuş gibi hissediyorum, defalarca anlattım, o zamanlar emin değildim, sana bunları yaşattığım için kahroluyorum, inan çok büyük vicdan azabı çektim, ama yanlış yaptım, yaptığım yanlışın diyetini de kat kat ödedim, artık bu noktadan sonra sen bunlara geri dönersen sen bu evliliği bitirmiş olacaksın. devam edeceksen avukatları arayalım, son bir kez ölelim, ama sonra yolumuza gidelim. içim kan ağlar, kahrolurum seni kaybettiğim için, ama yapacak birşey bırakmıyorsun bana' dedi.
kızlar, elimde değil, genelde herşey çok iyi, ama bir tetikleyici oluyor, en başa dönüyorum. ona da kendime de zarar vermek istiyorum. neden diyorum, neden neden. o kızı uzaktan tanıyorum, benimle yarışamaz, nasıl onu bana tercih eder diyorum, ilişkime o ana kadar verdiğim emekleri nasıl görmez diyorum. ben aldatılmayı kabul edecek kadar ezik biriymiydim diyorum, ya tekrar olursa diyorum. içimde bir şeytan var, durduramıyorum. evliliğimi bitirme noktasına geliyorum. en sonunda terapiye karar verdik, yakında başlayacağız.
ne olur fikir verin yardım edin bana.