Dün akşam içimdekileri kustum resmen ama tabii ki uslubunla.
Eşim ve ben çocuklar uyuduktan sonra kayınvalide ve kayınpeder ile konuştuk.
Bende ağzımı açtım yumdum gözümü tabiri caizse:
"Bu böyle olmaz, nereye kadar? Geçici çözümler sizi bir yere vardırmayacak.
Şimdi evinize gitseniz, kaldığınız yerden devam, burada sıcakta oturduğunuz için yüzünüz gözünüz yerine geldi.
Ama ev yine soğuk neticede, oraya gidince hastalıklarınız yine azacak, burada kalıp düzeldiğiniz süreç boşa geçmiş olacak, artık kesin bir sonuç bulmanız gerek.
Seçenekleriniz belli, ya evi satacaksınız, elde avuçta para olmadığına göre, yeni bir daire alacaksınız.
Ya da oturduğunuz evi satmak istemiyorsanız, bu hali ile kiraya vereceksiniz, zaten evin hali ortada, kendiniz kiraya çıkacaksınız. Başka yolu yok.
Doğal gaz koydurayım derseniz de, bende kalın bir süre daha evi komple yaptırın.
Ama yok maddi açıdan bizi zarara çok sokacak diyorsanız da evi satın.
Elinizde birşey olmasa anlarım, kiradasındır, evin barkın yoktur, mecburiyetin vardır.
Elinizde bir ev var neticede, hiç yoktan para eden bir ev.
Bulunduğu konum ve muhitten dolayı ölüsü para ediyor, 4 duvarı para eden bir yer.
O yüzden bu kadar ahlanıp vahlanacağınıza bir an önce çözüm üretin.
Ne ben çocuklarımla sana bir oturmaya gelebiliyorum, ne de torunlarını "babaannelerini ziyaret etsin" diye gönderebiliyorum, çünkü kusura bakma dam gibi evin var. Kendi yaşamayacağım yere de çocuklarımı göndermem.
Sert konuşmak istemiyorum ama senin yaşadığın koşullar ve şartlarda benim kocam beni yaşatamaz buna müsade etmem, bu şartlarda yaşamaya itiraz ederim, sen iyi dayanmışsın."
Bunları dedim ve kayınpederim ortamı terk etti.
Sonra da haydi yatalım dedi, çünkü söylediklerim hoşuna gitmedi.
Eşim ile başbaşa kalınca da, dedim eşime, kusura bakma sen ve abin bir çözüm bulmak zorundasınız.
Bende kalıyorlar tamam, annen babandır çocuklarıma da emekleri çok başımızın üstünde yerleri var.
Ancak nereye kadar böyle? Ev üstüne ev olmuyor kendinde görüyorsun, ne senin ne de benim özel bir alanımız kaldı.
Çoluk çocuk düzenimiz alt üst oldu, yine de dediğim gibi sorun değil, hasta olup daha beter uğraşmaktansa kalsınlar.
Fakat, kalıcı çözüm bulmak zorundasınız, yoksa diyorum sana annen ölür gider o buz gibi evde.
Sonra daha beter içiniz acır, ha ömrü veren Allah kimse bilemez kimin ne zaman göçeceğini, ancak rahat yaşamak var bi de eziyetli yaşayarak ölmek var.
Bu yaşadıkları yaş kadar yaşayamayacaklarına göre, bari geri kalan hayatlarını konforlu sürsünler...
Eşim de beni haklı buldu.
Bu bahar çözecekler inşallah.
Şimdilik bendeler, haftasonu gitmeyi planlıyorlar.
Eşim de soğuk eve gitmeyin gidin biraz abimde kalın, yoksa beter hasta olacaksınız dedi.
Bakalım ne yapacaklar göreceğiz, zaman gösterecek artık.