Sorunlarımı bilenler bilir, son dönemlerde gerçekten gergin şeyler yaşadım.
Üzerine bir de kendi sağlık sorunlarım çıktı, daha sonuçları belli değil.
Sabırla gün sayıyorum ki sonuçlarım çıksın ben de hayırlısı ile neyim var neyim yok öğreneyim...
Nitekim zaman zaman güçsüzlük, uyku hali, el & kol uyuşmaları ve halsizlik yaşıyorum.
Bazen ayaklarımdan birine bazen elime kramp girebiliyor.
Hayırlısı Allah'tan artık diyorum...
Geleyim konumuza.
Kayınvalidemler bende.
Evlerinde ısıtma sistemi yok.
Zamanında ellerine yüklü miktarda para geçmesine rağmen ısıtma sistemini yaptırmadılar.
Doğal gaz kapılarında, ancak ne projeler çizildi, neler yapıldı, o kapıdan içeriye giremedi doğal gaz.
Kayınvalidem hasta, ciddi hastalıkları var.
Tahlilleri felaket ötesi geliyor, düzenli olarak doktor kontrolüne gitmesi lazım.
Ancak türlü türlü alerjileri var, bunlardan bir tanesi de ilaç alerjisi.
O yüzden doktordan, ameliyattan, herhangi bir ilaç uygulamasından korkuyor (çok haklı)
En son bir ilaç içmesi gerekiyordu, hastanenin aciline gidiyor (tahlil için gereken bir ilaçtı) orada ilacını içiyor 1 saat bekliyor, tepki vermezse ilaç eve geliyor.
Gerçekten kalitesiz ve zor bir yaşam ve psikolojisi de çok bozuk son zamanlarda.
Soğuğa karşı da alerjisi var ve elleri bacakları soğuk değen neresi varsa, yüzü, boynu vs. aşırı kızarıp kabarıyor. Ancak bu bilindik bir rahatsızlığı ve yapılacak birşey yok.
Böbrek sorunu var, ancak tomografi ve MR çektiremiyor.
Klastrofobisi var, tomogrofi çekimi sanırım bu akşam olacak, bakalım sonuçlar ne gelecek.
Kısaca duyan gelmiş cinsinden.
İhmal de cabası.
Ben neden bunları yazıyorum?
Benim de psikolojim bozuk sanırım, herşeye sarıyorum.
Anlatma ihtiyacı duyuyorum ve anlatacak içimi boşaltacak yer arıyorum, hatta akıl rica ediyorum.
Zira benim aklım ermiyor artık.
Kayınpederimin sorumsuzlukları geliyor bizi rahatsız ediyor çünkü.
Hava aşırı soğuk olduğu için, ben buyrun gelin dedim.
Çünkü zamanında çok sorunlar yaşadık onlardan dolayı.
Yine de ben kendi kafasızlığıma tüküreyim diyorum, yine evimi açtım.
İnsan zannediyor ki, yaşandı bitti, biraz insanlar birşeylerden ders aldı.
Yok anacım almıyorlarmış, tecrübe ettim bir daha.
Psikolojisi bozuk diye üzerine varmıyorum.
Çalışan bir kadınım ve 2 çocuğum var.
Kayınvalideme dedim "senden ne yemek ne temizlik ne de başka birşey bekliyorum, soğukta öleceğine gelin de bizde biraz kemikleriniz ısınsın" demez olaydım.
Nitekim, eve gittiğimde klasik rutinime devam ediyorum.
Ancak çocuklarda bir haller var, ben eve gittiğim an beni bırakmıyorlar.
Anne diye bir başlıyorlar akşam yatana kadar, haliyle bunalıyorum bir noktada.
Çocukları ile ilgilenmeyen anne-baba da değiliz.
Hayatımız zaten onların etrafında dönüyor.
5 yaşında oğlumu yalnız yakalayamıyorum ki sorayım neden böyle davranıyor.
Ancak kayınvalidemler gider gitmez yapacağım ilk şey bu olacak.
Merak ediyorum ne olduğunu.
Yaşadıklarımı kısaca özetleyeyim bizde kaldıkları süreç boyunca (hala da kalmaya devam ediyorlar ne zaman gidecekleri belli değil, ben git diyebilecek bir tip değilim, sonuçta anne babam aynı durumda olsa onları yalnız bırakmazdım, eşimin de hakkıdır diyerek susuyorum)
Akşam eve geliyorum işten, yemekler beni bekliyor, yemek yapıyorum, bir gün önceden yemek kalmışsa, ek olarak illa ya bir çorba eksik oluyor, ya bir pilav/makarna, ne lazımsa yapıyorum.
Yemekleri önceden çıkartıyorum, kayınvalide ne sıcak nede soğuk yiyebiliyor, orta ısıda yemekleri yediğinden yemekleri ısıtırken ayrıca onun yemeklerini içinden ayırmayı ihmal etmiyorum.
Sofra hazırlıyorum, haliyle çoğaldık, 4 biz, 2 onlar olduk 6 kişi.
Yemek çabuk bitiyor, yemek sofrasının derdi de ayrı bir zahmet.
Kur kaldır baya vaktimi alıyor.
Haftasonu ne evimi süpürebildim, ne silebildim.
Ev kalabalık olunca, hiç birşey yapamadım bir tek nevresimleri değiştirebildim.
Ha bu arada annem de desteğe geliyor ben işteyken, kayınvalidem rahatsız olduğu için.
Kayınvalidem türlü şekillerde laf sokma peşinde.
Durmadan bana laf sokuyor veya herhangi bir yaptığım işe müdahale peşinde.
Sinir harbi yaşıyorum gerçekten.
Evde söz hakkını salt kendinde görüyor her ne hikmetse, ben de hadi hasta hadi morali bozuk, hadi öleceğini falan mı zannediyor nedir diye tutuyorum kendimi.
1 gram huzurum kalmadı.
Gece yatarken de ayrı bir terane.
Büyük oğlum benimle uyumak istiyor, onu uyutup ardından da ufaklığı uyutuyorum.
Büyük olanın erken uyuması lazım ki ertesi gün sabah kreşe gidiyor, geç uyuduğunda çok huysuz oluyor.
Vaktinde uyutmaya çalışıyorum ama o arada azman ufaklık yapmadığını bırakmıyor.
Bir kaç sefer ağlaya ağlaya çocuğu uyuttuğunu duydum, eşime çıkıştım niye müsade ediyorsun diye.
Hoş, o da yersiz bir çıkışma oldu, sanki oğlunu dinleyecekte.
Diğer yandan oğlunun uyarılarını bile takmayan biri var karşımda, beni mi takacak?
Ne düzenim kaldı ne huzurum.
Gece yatıyoruz, el feneri ile evin içinde gezinen biri var.
Eşim bir gün dedi "ne geziniyorsun gece gece yatıp uyusana".
En sinir olduğum konu ise, eşim evdeyken farklı, eşim yokken farklı davranması.
Evde kamera sistemi var, bende eşime dedim, lütfen kamerayı aç ve haber vermeden aç.
Sonra sen çık git evden, ardından da otur dışarda izle nasılsa izleyebiliyorsun.
Şöyle bir çözüm de buldum kendimce, ama doğru olmadığını biliyorum, gerçekten zor durumda kalırsam da yaparım.
Annem yürüme mesafesinde oturuyor, eşime de dedim, ailenin durumu hoş değil.
Bu havada soğukta evlerinde oturamazlar ikisi de hasta.
Ancak ben onların hizmetçisi değilim, sabahın köründe işe gidip akşam geliyorum.
Buna rağmen gıkımı çıkartmadan ev hanımı hallerinde koşuşturuyorum.
Bütün düzenim alt üst oldu ve evimde söz hakkını bırak, neredeyse yaşayamaz hale geldim.
Alır çocukları anneme geçerim, sende anne babanla oturursun sıcacık.
Ben onlara git diyemem ben gel dedim, sen de git diyemezsin annen baban.
Anlamalarını bekliyorum ancak anlayacaklarını sanmıyorum, bir insan ne ise o, değişmeyecekler.
Benim de şu akıl almaz vicdanımda el vermez bu soğukta evlerine gitmelerine.
En son kayınvalidelerin evine 1 ay önce gittim.
Yemin ederim sokaktan içeri girince, içerisinin dışarıdan farkı yok.
Şoka girmiştim o zaman siz nasıl böyle yaşıyorsunuz diye.
Dayanamadım eve davet ettim.
Eltimin görüşü konu ile alakalı olarak: haklısın, eşin ile huzur arıyorsun. Haklısın çünkü çok iyi niyetlisin. Ancak senin iyi niyetini anlayacak insanlar yok karşında, nankörler ve bir gün de demezler "sağolasın sen de zor zamanımızda yanımızda oldun" tam tersine arıza çıkartırlar ilk fırsatta demişti.
Neyse içimi döktüm. Yorumlarınıza açığım.
Ancak kırıcı olmazsanız sevinirim.
Zaten yeterince badire atlattım, net olarak derdimi de anlattım mı onun bile farkında değilim.
Bir çok yorum yapıyoruz bir çok konuda, ama kendi çorabımızın söküğüne gelince, durup kalıyoruz öylece.
Okuduğunuz için bile şimdiden teşekkür ederim.