abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. Düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
Ben bu işin bittiğini düşünüyorum. Geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
Bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
Yaşın genç. Yolun çok başındasın. Eşin de öyle. Bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
Yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. Sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
Geri dönmesini neden istiyorsun ki. Kendine gerçeği söyle. Onu sevdiğin için mi. Bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. Gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
Düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. Bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
Onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. Peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
Bu işin artık tadı kaçmış canım.
Bırak gitsin. Eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
Asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. Bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. Erkekler emir almak istemez. Sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. Erkekler azarlanmak istemez. Bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. Erkekler egosunun okşanmasını ister. Hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. Bunu kaldıramazlar. Kocaya hesap sorulmaz.
O isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. Sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. Ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. Erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. Yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. Canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
Bunlar naçizane benim fikirlerim. Kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. Kolaylıklar diliyorum sana.
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.
bana kalırsa rouges'in yazdıklarını anlamamışsınız..
köle olun, ağzınızı açmayın demiyor ki..
iletişim kurmayı öğrenin diyor..
evet, erkekler onaylanmak kabul görmek, sıcaklık görmek ister.. eğer bunu verirseniz karşılığını da kat be kat alırsınız..
ha kimi erkek vardır o emir almaktan bağırılıp çağrılmaktan azarlanmaktan hoşlanır.. light selami örneğidir onlar ama çok azdır..
dominant kadını öyle her erkek çekmez kısacası..
rouges tavsiyede bulunmuş, öfke kontrolünü öğren ve etkili iletişim kur diye.. bunun anlamı "tamam kocacım haklısın kocacım" demek değildir.
abeta,
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.
bana kalırsa rouges'in yazdıklarını anlamamışsınız..
köle olun, ağzınızı açmayın demiyor ki..
iletişim kurmayı öğrenin diyor..
evet, erkekler onaylanmak kabul görmek, sıcaklık görmek ister.. eğer bunu verirseniz karşılığını da kat be kat alırsınız..
ha kimi erkek vardır o emir almaktan bağırılıp çağrılmaktan azarlanmaktan hoşlanır.. light selami örneğidir onlar ama çok azdır..
dominant kadını öyle her erkek çekmez kısacası..
rouges tavsiyede bulunmuş, öfke kontrolünü öğren ve etkili iletişim kur diye.. bunun anlamı "tamam kocacım haklısın kocacım" demek değildir.
kesinlikle katılıyorum saray kedisine..
rouges'ın yazdıkları çok yanlış yerlere çekilmiş..
evet erkek yaratılışı gereği kontrolü kaldırmaz. bunu abetaya ben de başta söylemiştim. yaptıklarının her normal (sağlıklı) erkeği itecek hareketler olduğunu..
bu erkeği üstün görmek demek değildir, bu erkeği anlamak demektir. siz erkeği anlamaya çalışmak zorundasınız, erkek de sizi.. bu kimseye hak vermek, hak almak olayı değildir. hemen kadın eziliyor tribine girmişsiniz..
erkeğin fıtratı ile kadının fıtratı bambaşkadır. önemli olan empati yaparak bu iki tarafın birbirini anlamasıdır. ki gördüğünüz üzere abetanın eşi de bu durumdan kaçışta bulmuştur çareyi.. çünkü abeta kontrolleri ile erkeğinin doğasına aykırı hareket ederek onu kendinden sonsuza kadar uzaklaştırmış.. adamın abetasız gülüp eğlenmesi tesadüf mü? değil..
şimdi abetanın arayıp "adamsan gelir anlatırsın" demesi de hatalarından hiç bir ders çıkarmadığının kanıtıdır. evet, erkeğin adamlığıyla erkekliğiyle ilgili laflar söylenmez..
nasıl ki bir kadının kadınlık onuru zedelenemezse, erkeğinde erkeklik gururu zedelenemez..
bekar arkadaşlar, rouges'ın yazdıklarını okumuş da evlilikten soğudum triplerine girmiş.. evet canlarım, evlenince karşınızdaki adam size sevgiliyken "aşkitoaamm yerim seniiii" diyen adam olmayacak.. rol kesmeyi bırakıp özüne dönen bir "erkek" olacak.. onu anlayamayıp, ona yasaklar koyarak, sabahları (nişanlılık döneminde ailesi sizi üzdü diye) bağırıp çağırarak horlarsanız, sonunuz abeta gibi olacak..
abeta seni üzmek istemem.. ama bir şekilde insanların yüzeysel yorumlarına dayanamıyorum.. senin üzerinden örneklemem gerektiği için üzgünüm..
sen de hala hatalarına devam ettiğin için (adamsan gelir karşıma konuşursun vs demişsin) sana da kızıyorum..
bekar arkadaşlar, rouges'ın yazdıklarını okumuş da evlilikten soğudum triplerine girmiş.. evet canlarım, evlenince karşınızdaki adam size sevgiliyken "aşkitoaamm yerim seniiii" diyen adam olmayacak.. rol kesmeyi bırakıp özüne dönen bir "erkek" olacak.. onu anlayamayıp, ona yasaklar koyarak, sabahları (nişanlılık döneminde ailesi sizi üzdü diye) bağırıp çağırarak horlarsanız, sonunuz abeta gibi olacak..
Bu kısım bana yazılmış
Triplere girmedim
Ben hayatı toz pembe görmüyorum
Yok erkeklik miş erkeğe şu söylenmez bu yapılmazmış mış mış mış
Ben bunları sevmiyorum , Adam olan sevgiliykende , nişanlık döneminde de , evlenincede aynı olur
Ne yani bu erkeklerin huyları , karakterleri değişiyormu bazı dönemlere göre
Erkekler çocuk değil , onlara çocuk gibi davranmayın !
beğen butonu! beğen butonu! beğen butonu!
csi, inan bana ben de sürekli alttan alan, aman kocam canım kocam diyenlerden değilim. eşimin hatalarına göz de yummam.. gerektiğinde özür de dilettiririm.
ama ben sinirli bir insanım diye ona bağırıp çağırmam.. evliliğin sağlıklı yürümesini istiyorsan önce karşındaki insana saygı duyacaksın. sen kadın olarak ezil büzül değildir o sana bağırsın çağırsın filan değildir bunun anlamı..
ben evliliğimde hiç ezildiğimi düşünmüyorum. bunu sağlayan benden çok da eşimdir üstelik. onun sayesinde öfkemi kontrol edebilen, sinirlerine hakim olabilen biri oldum. telefonda beni anlamıyor diye bağırdığımı bilirim ona, ses gitmiyorsa onun ne suçu var? ama şimdi eşime "saçmalama" bile demem.. o da bana demez çünkü..
bana kalırsa, rouges de senden çok farklı bir noktadan bakmıyor olaya csi..
hayal dünyanız çok güzelmiş, güle güle kullanın
ben bekarken bambaşka bir sevgiliydim, evlendikten sonra bambaşka bir "kadın" oldum..
kadın da değişir, erkek de değişir.. konuyu "adamlığa" bağlamayın..
erkekler çocuk değilmişmiş.. hmm.. yazdıklarımı iyi okumanızı (?) tavsiye ederim. orada erkek çocuktur, aptaldır, ona bir idiota yaklaşır gibi yaklaşın diye bir ibare mi var?
evlilik, içine girmeyenlerin hakkında ahkam kesebileceği türden bir kurum değildir.. ünlemli cümlelerinizi kaldırın çeyiz sandığınıza saklayın, evlenince eşinize karşı kullanırsınız, 3 ay sonra da gelir burada konu açarsınız..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?