• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ailesi eşimi elimden aldı!

Abeta; mahkeme celbi gelince çok şaşırabilirsin;buna hazırlıklı ol;abartılı hatta yalanlı bir suç kağıdı halinde önüne yığılabilir;''vayy be ben neler yapmışım'' diyebilirsin.Çok düzgün görünen kişiler bile bu mahkeme döneminde çok çirkefleşebilir..
Bu dönemde onunla çirkefli bir diyaloğa girmemeni dilerim.Herşeyini mahkemeyle hallet.Ona karşı sessiz kal..Asaleteni korumayı unutma..
İnşallah herşey düzelir;en hafifiyle atlatırsın..Dua ile..
 
Abeta, merhaba.. umarım yurtdışında kafanı dinleyebiliyorsundur.. senin için serinleme süresi olacak bu.. inşallah hakkında hayırlısı olur.. dua etmeyi ve ne olursa olsun her zaman şükretmeyi unutma:))
 
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.
 
yukarda rouge'ın yazdıklarına kulak asma ne demek erkeğe hesap sorulmaz öyle bir sorulur ki. Ben senin yaptıklrında en ufak bir suç bile bulmuyorum. Tabiki evlilik bu iyi günde kötü günde demiş her zaman iyi başlayacak diye bir kaide yok bazen evlilikler kötü başlar borç içinde başlar bir çok badireler atlatılır ama devam eder sevgi ayakta tutar. Bazen evlilikler çok iyi başlar ama kötü devam eder.

konuyu başta sonra okudum gerçekten çok üzüldüm. Bende eşimi deli gibi seviyorum senin ne yaşadığını çok iyi anlıyorum. o da bna durduk yere bitti dese inan senin kadar güçlü olamayabilirdim. hatta ben çok asarım keserimciyimdir. Arkama bile bakmam, aramam sormam silerim derim mutlaka. ama seviyorken zor arkadaş. O kahrolasıca umut bir an çıkmaz insanın içinden. Bir yudum sevgi kalıntısı ararsın davranışlarında. unutmaki senin sevgin yaşatır onun anısıını sadece yani o sevgiye son verirsen onada son verirsin acısınada.

bu dönemde sana verebileceğim en güzel tavsiye bağrına taş basman . Güzel günleri hatırlayıp onlarla mutlu olup,geleceğinde de seni gerçekten seven biriyle olabilecğeine inanmanı isterim. Bence senin kocan beş para etmez biri. Ne kadar ailesinin gazıylada bir şeyler yapmış olsada senin bayıldığını gören birinin tepkisiz kalmasını anlayamıyorum. Dönüp dönecemeyeceğini pişman olup olamayacağını bilemeyiz hatta yarın hemen bir kadınla evlendirmek isteyebilrler. Demek istediğim kendini iyi sonuçlara değil kötü sonuçlara hazırlaman ve mutlaka güçlü durup bağrına taş basıp unutman. Unutmaya çaleş bence.

onun yanında nasıl davranacağını inan kestiremiyorum fakat sonuçta herkes bilirki insan mutlu olmak için sevdiği için evlenir ve bu sevgi 3 ay içinde karşıdaki istedi diye bitmez. Herkes senin ne kadar acı cektiğinin farkındadır. Bu acıyı yaşama demek saçmalık olur sadece küçük düşürmeden kendini olgunlukla yaşa.

belki kalbini yeni aşkalarada açabilrsin sakın sakın onu kıskandırmak için değil mutlu olmak için. Çivi çiviyi söker demişler.
 
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.

ne alaka yaaa,anlayamadım ben,o nun erkek olarak,yaradılış olarak ihtiyacı varsa,bizim insan olarak bişeylere ihtiyacımız yok mu yani?
en azından bi açıklama yapması gerekmez miydi?
bunu kişilik kanıtlaması savaşına dönüştürmek yerine,en azından zamanında sevdiğim insandı diye düşünerek hareket etse taraflar,zaten hiç bi ilişki bu duruma gelmez.
ama bu ilişkide zaten kişilik kavgası yok,aile var ve aile hiç etkilemese bile çok etkiliyo ilişkileri,bazen bir telefonları bile yetebiliyo erkeğin kafasını kullanamamasına.
 
ben de rouges adlı kullanıcıya katılmıyorum... erkeğe hesap sorulmaz diye bir şey olamaz ki. hatası varsa sorulur. erkek el üstünde tutulunca malesef şımarıyor. altta yorum yapan bir arkadaş var "erkeklerin ihtiyaçları varsa bizim de var.....bayıldığını gören eski eş bile olsa tepkisiz kalmaz" demiş gerçekten doğru.. insanlık adına olsa bile yardım etmesi yardım etmeyi istemiyorsa bile sorması gerekiyordu. abeta gerçekten sen bu adamı hakketmiyorsun.. sen daha iyilerine layıksın. senın değerini bilen birine.. ailesine inanıp da sana inanmayan adama değil. bu hayat yoluna o zaman ailesiyle devam etsin. rouges adlı kullanıcı böyle birini sevemezsin diye bir cümle de kurmuş... malesef karşınızdaki insan ne kadar size kötülük yapmış olsa da olsun, yaşadığınız şeyler onu unutmaya yetmiyor malesef... abeta hayatına eşiyle devam ettiği takdirde eşinin tekrar ailesinin yarattığı bir konuya inanıp eşine inanmaması da söz konusu olacaktır.. en sağlam kararı bu hususta abeta verecektir... boşanmak ya da boşanmamak.:36:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.

oldu canım şöyle mi deseydi,ah canım sen bitanesin,harikasın.ah ne iyi ettinde sebep göstermeden beni bıraktın.muhteşemsin :34::34:
 
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.

Şu erkek egosuyla ilgili kısımla , beni evlilikten soğuttunuz ya
Erkek egosu pohpoflanacakta , kadın ne olacak o ezilecekmi ?
 
Son düzenleme:
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. Düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
Ben bu işin bittiğini düşünüyorum. Geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
Bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
Yaşın genç. Yolun çok başındasın. Eşin de öyle. Bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
Yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. Sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
Geri dönmesini neden istiyorsun ki. Kendine gerçeği söyle. Onu sevdiğin için mi. Bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. Gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
Düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. Bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
Onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. Peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
Bu işin artık tadı kaçmış canım.
Bırak gitsin. Eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
Asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. Bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. Erkekler emir almak istemez. Sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. Erkekler azarlanmak istemez. Bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. Erkekler egosunun okşanmasını ister. Hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. Bunu kaldıramazlar. Kocaya hesap sorulmaz.
O isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. Sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. Ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. Erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. Yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. Canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
Bunlar naçizane benim fikirlerim. Kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. Kolaylıklar diliyorum sana.

ne güzel bi hayatmış bu canım maşallah kadının rolü hayatta var oluş amacı erkekleri pohpohlamak ömürleri boyunca onların istediği muhteşem eş olabilmek için çabalayıp durmak mı sence çok yanlış :20: Beni yok sayan bana saygı duymayan erkek varsın olmasın hayat çok kısa :19:
 
abeta,
en başından beri takip ettim konuyu. düşündüklerimi açıkça yazacağım lütfen kızma ve kırılma
çok zor bir dönem geçirdiğini anlıyorum. çok da haklısın.
ben bu işin bittiğini düşünüyorum. geri dönecek pişman olacak kapında ağlayacak gibi türk filmi senaryoları ile kendini avutmaya çalışma.
bu beklentiler sana acı vermekten ve gerçeklerle yüzleşmeni güçleştirmekten başka bir işe yaramaz.
yaşın genç. yolun çok başındasın. eşin de öyle. bu tecrübesizlik ve toylukla bu yükün altından kalkamazsınız.
yapılan yorumlar ve tavsiyeler çok yanlış geldi bana. sen uğraşıp dursan ve onu geri getirtmeyi başarsan bile gene yürütemezsiniz.
geri dönmesini neden istiyorsun ki. kendine gerçeği söyle. onu sevdiğin için mi. bence bu şekilde terk eden bir adamı seviyor olman mümkün değil. gururun kırılmış hırslanmış durumdasın ve sana çektirdiği acının intikamını almak , onu cezalandırmak için dönmesini istiyorsun.
düşündün mü peki, bakalım geri dönmüş bu adamla mutlu olabilecekmisin o senin gözünde ezik kişiliksiz zavallı biri olacak. bu mu yani hayat boyu yanında görmek istediğin adam.
onun gözünde ise sen sözlerinle ya da tavırlarınla yaşadıklarını onun yüzüne vuran güçlü gaddar galip gelmiş kadın olacaksın. peki onun ihtiyacı olan eş bu mu sence.
bu işin artık tadı kaçmış canım.
bırak gitsin. eminim ki ilerde iyi ki bitmiş diyeceğin bir zaman gelecektir.
asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.

bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.

tabi canım.
kadının belinden sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
koca gezecek, tozacak, gününü gün edecek; sen hiç bir şekilde ne hesap soracaksın, ne de surat asacaksın.
senin asli görevin kocanın gönlünü etmek, çamaşırlarını temiz ve ütülü tutmak, karnını aç bırakmamak, çocuklarını büyütmek.

o sana istediğini söyleyecek, bir güler yüz bile göstermeyecek;
sen "tamam kocacım, haklısın kocacım" diyerek onun egosunu okşayacaksın.
hatta onun yanında sana bir şey sorduklarında
"ben bilmem, beyim bilir" diyerek bir kenara çekileceksin.

ideal evlilik bu, yoksa evlenmeyin sakın ha.....
Not: tüm bunları yapınca sakın kocam beni aldatmaz, evine sadakatsizlik yapmaz diye düşünmeyin. erkektir yapar, elinin kiridir. onu da görmezden geleceksin.

 
Son düzenleme:
eşinin kafası çalışmıyormu ailesi elinden almamış onun böyle işine glmiş seni istemeyeni sende isteme ....ailesi seni istemedi diye ben mutluyum yuva yıkmam diyememişmi ,insanlar ailelerine sırt dönüyr yuvasını yıkmamak için !!
3 ay içinde hiçbir sorun yokken yuva yıkabilen bi adam yuh dedirtti...
yapacağın tek şey eşin düşüncesinden vazgeçmezse alabileceğin bütün maddi ve manevi tazminatları talep etmek süründür onları...hiçbir şey yerini doldurmaz ama yapacak bişey yok...sürünsün inş yuva yıkanlar ....
ayrıca geri gelse bile isteme derim bayılmışsın ve uyandığında yanında yok insan olan insan merak eder ,aynı yastığa baş koymuşsun adi adam ayıldıktan sonra gitseydi iyi olduğunu görüp ,kusura bakma ama kocan beş para etmez bi insanmışş....
geçmiş olsun...
 
bana kalırsa rouges'in yazdıklarını anlamamışsınız..
köle olun, ağzınızı açmayın demiyor ki..

iletişim kurmayı öğrenin diyor..

evet, erkekler onaylanmak kabul görmek, sıcaklık görmek ister.. eğer bunu verirseniz karşılığını da kat be kat alırsınız..

ha kimi erkek vardır o emir almaktan bağırılıp çağrılmaktan azarlanmaktan hoşlanır.. light selami örneğidir onlar ama çok azdır..

dominant kadını öyle her erkek çekmez kısacası..

rouges tavsiyede bulunmuş, öfke kontrolünü öğren ve etkili iletişim kur diye.. bunun anlamı "tamam kocacım haklısın kocacım" demek değildir.
 
bana kalırsa rouges'in yazdıklarını anlamamışsınız..
köle olun, ağzınızı açmayın demiyor ki..

iletişim kurmayı öğrenin diyor..

evet, erkekler onaylanmak kabul görmek, sıcaklık görmek ister.. eğer bunu verirseniz karşılığını da kat be kat alırsınız..

ha kimi erkek vardır o emir almaktan bağırılıp çağrılmaktan azarlanmaktan hoşlanır.. light selami örneğidir onlar ama çok azdır..

dominant kadını öyle her erkek çekmez kısacası..

rouges tavsiyede bulunmuş, öfke kontrolünü öğren ve etkili iletişim kur diye.. bunun anlamı "tamam kocacım haklısın kocacım" demek değildir.

kesinlikle katılıyorum saray kedisine..

rouges'ın yazdıkları çok yanlış yerlere çekilmiş..

evet erkek yaratılışı gereği kontrolü kaldırmaz. bunu abetaya ben de başta söylemiştim. yaptıklarının her normal (sağlıklı) erkeği itecek hareketler olduğunu..

bu erkeği üstün görmek demek değildir, bu erkeği anlamak demektir. siz erkeği anlamaya çalışmak zorundasınız, erkek de sizi.. bu kimseye hak vermek, hak almak olayı değildir. hemen kadın eziliyor tribine girmişsiniz..

erkeğin fıtratı ile kadının fıtratı bambaşkadır. önemli olan empati yaparak bu iki tarafın birbirini anlamasıdır. ki gördüğünüz üzere abetanın eşi de bu durumdan kaçışta bulmuştur çareyi.. çünkü abeta kontrolleri ile erkeğinin doğasına aykırı hareket ederek onu kendinden sonsuza kadar uzaklaştırmış.. adamın abetasız gülüp eğlenmesi tesadüf mü? değil..

şimdi abetanın arayıp "adamsan gelir anlatırsın" demesi de hatalarından hiç bir ders çıkarmadığının kanıtıdır. evet, erkeğin adamlığıyla erkekliğiyle ilgili laflar söylenmez..

nasıl ki bir kadının kadınlık onuru zedelenemezse, erkeğinde erkeklik gururu zedelenemez..

bekar arkadaşlar, rouges'ın yazdıklarını okumuş da evlilikten soğudum triplerine girmiş.. evet canlarım, evlenince karşınızdaki adam size sevgiliyken "aşkitoaamm yerim seniiii" diyen adam olmayacak.. rol kesmeyi bırakıp özüne dönen bir "erkek" olacak.. onu anlayamayıp, ona yasaklar koyarak, sabahları (nişanlılık döneminde ailesi sizi üzdü diye) bağırıp çağırarak horlarsanız, sonunuz abeta gibi olacak..

abeta seni üzmek istemem.. ama bir şekilde insanların yüzeysel yorumlarına dayanamıyorum.. senin üzerinden örneklemem gerektiği için üzgünüm..

sen de hala hatalarına devam ettiğin için (adamsan gelir karşıma konuşursun vs demişsin) sana da kızıyorum..
 
abeta,

asıl yzamak istediğim şu; senin yazdıklarından biraz asabi ve dominant bir rolde olduğun anlaşılıyor. bir kadın kaç yıllık evli olurlarsa olsun kocasına 'sana .......yı yasaklıyorum' diyemez. erkekler emir almak istemez. sabahları sinirli kalkıyorum diye sebepsiz yere kocasını azarlayamaz. erkekler azarlanmak istemez. bilakis eşlerinden güler yüz, şevkat ve ev yemeği bekler. 'adamsan'... 'erkeksen' gibi sözler asla ve asla kocaya söylenmez. erkekler egosunun okşanmasını ister. hadi bunu yapamıyorsan bari egosunu çiğnemeseydin. bunu kaldıramazlar. kocaya hesap sorulmaz.
o isterse anlatır. ( gördüğün gibi istemeyince ne yapsan anlatmaz konuşmaz. sen üstüne gittiğinle kalırsın) şimdi erkekler onu istemez bunu istemez deyip duruyorsun benim isteklerim ne olacak diyebilirsin. ama benim burda istek diye bahsettiğim şeyler aslında erkeklerin ihtiyaçlarıdır. erkeklerin fıtratları gereği eşlerinin gözünde güçlü sözü dinlenen sevilen sayılan hayranlık duyulan taktir edilen koca olmaya ihtiyaçları vardır. yani bekar kızlara tavsiyem, kocanıza bunları karşılıksız olarak verebilecek olgunluğa henüz erişmediyseniz evliliğe hazır değilsiniz demektir. canınız evcilik oynamak istemiyorsanız eğer evlenmeyin derim.
bunlar naçizane benim fikirlerim. kesinlikle seni yargılamak ya da üzmek değil büyüğün olarak evliliğe bakışında başka bir pencere açmak istedim. kolaylıklar diliyorum sana.

bana kalırsa rouges'in yazdıklarını anlamamışsınız..
köle olun, ağzınızı açmayın demiyor ki..

iletişim kurmayı öğrenin diyor..

evet, erkekler onaylanmak kabul görmek, sıcaklık görmek ister.. eğer bunu verirseniz karşılığını da kat be kat alırsınız..

ha kimi erkek vardır o emir almaktan bağırılıp çağrılmaktan azarlanmaktan hoşlanır.. light selami örneğidir onlar ama çok azdır..

dominant kadını öyle her erkek çekmez kısacası..

rouges tavsiyede bulunmuş, öfke kontrolünü öğren ve etkili iletişim kur diye.. bunun anlamı "tamam kocacım haklısın kocacım" demek değildir.

bir kez daha okudum.
öfke kontrolü ve etkili iletişim ile ilgili neyi kaçırdım acaba gözden, neyi yanlış anladım diye.

benim algılarım epey kapalı sanırım bu sabah.

kimse erkeği ezmekten, kocayı "light" yapıp, kendini "dominant" göstermekten bahsetmiyor ki.
ancak kocaya hesap sormamak (ki bence bu yanlış bir kime kimse kimseye hesap sormamalı), mütemadiyen onun egosunu okşamak, hep sen bilirsin demek kesinlikle bir çözüm değil.
evlilikte tüm roller eşit olmalı bana kalırsa.
her iki taraf da birbirini taşıyabilmeli.
kimi zaman kadın bir çocuk gibi nazlanmalı, kimi zaman erkek bir baba şevkati göstermeli.
pek tabii ki burada bahsettiğimiz eli oklavalı bir kadın değil.
bunun zaten olması mümkün değil.
ancak eşler konuşmalı, paylaşmalı, sorunların üstüne gitmeli.

her zaman erkek haklı olamaz, her zaman kadının haklı olamayacağı gibi.
ancak ben bu konunun erkeğin egosunun okşanıp, sadece onun duymak istediği cümleler kullanılarak çözülebileceğine inanmıyorum.
ben hiç bir evliliğin böyle yürüyeceğine inanmıyorum.
yürürse de onun adı evlilik değil, çıkar ilişkisidir zaten.

erkek egosu okşandığı, el üstünde tutulduğu, bir dediği iki edilmediği için o evde kalır.

peki ya sorun çıktığı zaman? kadının bir şey söyleme hakkı var mıdır? o değilmidir erkeği bu kadar yüceltip kendini bu derece küçülten?

benim evlilik anlayışım bu değil.
kimbilir belki de sorun bende...
 
kesinlikle katılıyorum saray kedisine..

rouges'ın yazdıkları çok yanlış yerlere çekilmiş..

evet erkek yaratılışı gereği kontrolü kaldırmaz. bunu abetaya ben de başta söylemiştim. yaptıklarının her normal (sağlıklı) erkeği itecek hareketler olduğunu..

bu erkeği üstün görmek demek değildir, bu erkeği anlamak demektir. siz erkeği anlamaya çalışmak zorundasınız, erkek de sizi.. bu kimseye hak vermek, hak almak olayı değildir. hemen kadın eziliyor tribine girmişsiniz..

erkeğin fıtratı ile kadının fıtratı bambaşkadır. önemli olan empati yaparak bu iki tarafın birbirini anlamasıdır. ki gördüğünüz üzere abetanın eşi de bu durumdan kaçışta bulmuştur çareyi.. çünkü abeta kontrolleri ile erkeğinin doğasına aykırı hareket ederek onu kendinden sonsuza kadar uzaklaştırmış.. adamın abetasız gülüp eğlenmesi tesadüf mü? değil..

şimdi abetanın arayıp "adamsan gelir anlatırsın" demesi de hatalarından hiç bir ders çıkarmadığının kanıtıdır. evet, erkeğin adamlığıyla erkekliğiyle ilgili laflar söylenmez..

nasıl ki bir kadının kadınlık onuru zedelenemezse, erkeğinde erkeklik gururu zedelenemez..

bekar arkadaşlar, rouges'ın yazdıklarını okumuş da evlilikten soğudum triplerine girmiş.. evet canlarım, evlenince karşınızdaki adam size sevgiliyken "aşkitoaamm yerim seniiii" diyen adam olmayacak.. rol kesmeyi bırakıp özüne dönen bir "erkek" olacak.. onu anlayamayıp, ona yasaklar koyarak, sabahları (nişanlılık döneminde ailesi sizi üzdü diye) bağırıp çağırarak horlarsanız, sonunuz abeta gibi olacak..

abeta seni üzmek istemem.. ama bir şekilde insanların yüzeysel yorumlarına dayanamıyorum.. senin üzerinden örneklemem gerektiği için üzgünüm..

sen de hala hatalarına devam ettiğin için (adamsan gelir karşıma konuşursun vs demişsin) sana da kızıyorum..

beğen butonu! beğen butonu! beğen butonu!

csi, inan bana ben de sürekli alttan alan, aman kocam canım kocam diyenlerden değilim. eşimin hatalarına göz de yummam.. gerektiğinde özür de dilettiririm.

ama ben sinirli bir insanım diye ona bağırıp çağırmam.. evliliğin sağlıklı yürümesini istiyorsan önce karşındaki insana saygı duyacaksın. sen kadın olarak ezil büzül değildir o sana bağırsın çağırsın filan değildir bunun anlamı..

ben evliliğimde hiç ezildiğimi düşünmüyorum. bunu sağlayan benden çok da eşimdir üstelik. onun sayesinde öfkemi kontrol edebilen, sinirlerine hakim olabilen biri oldum. telefonda beni anlamıyor diye bağırdığımı bilirim ona, ses gitmiyorsa onun ne suçu var? ama şimdi eşime "saçmalama" bile demem.. o da bana demez çünkü..

bana kalırsa, rouges de senden çok farklı bir noktadan bakmıyor olaya csi..
 
bekar arkadaşlar, rouges'ın yazdıklarını okumuş da evlilikten soğudum triplerine girmiş.. evet canlarım, evlenince karşınızdaki adam size sevgiliyken "aşkitoaamm yerim seniiii" diyen adam olmayacak.. rol kesmeyi bırakıp özüne dönen bir "erkek" olacak.. onu anlayamayıp, ona yasaklar koyarak, sabahları (nişanlılık döneminde ailesi sizi üzdü diye) bağırıp çağırarak horlarsanız, sonunuz abeta gibi olacak..

Bu kısım bana yazılmış
Triplere girmedim :27:
Ben hayatı toz pembe görmüyorum
Yok erkeklik miş erkeğe şu söylenmez bu yapılmazmış mış mış mış
Ben bunları sevmiyorum , Adam olan sevgiliykende , nişanlık döneminde de , evlenincede aynı olur
Ne yani bu erkeklerin huyları , karakterleri değişiyormu bazı dönemlere göre
Erkekler çocuk değil , onlara çocuk gibi davranmayın !
 

Bu kısım bana yazılmış
Triplere girmedim :27:
Ben hayatı toz pembe görmüyorum
Yok erkeklik miş erkeğe şu söylenmez bu yapılmazmış mış mış mış
Ben bunları sevmiyorum , Adam olan sevgiliykende , nişanlık döneminde de , evlenincede aynı olur
Ne yani bu erkeklerin huyları , karakterleri değişiyormu bazı dönemlere göre
Erkekler çocuk değil , onlara çocuk gibi davranmayın !

hayal dünyanız çok güzelmiş, güle güle kullanın :1:

ben bekarken bambaşka bir sevgiliydim, evlendikten sonra bambaşka bir "kadın" oldum..

kadın da değişir, erkek de değişir.. konuyu "adamlığa" bağlamayın..

erkekler çocuk değilmişmiş.. hmm.. yazdıklarımı iyi okumanızı (?) tavsiye ederim. orada erkek çocuktur, aptaldır, ona bir idiota yaklaşır gibi yaklaşın diye bir ibare mi var?

evlilik, içine girmeyenlerin hakkında ahkam kesebileceği türden bir kurum değildir.. ünlemli cümlelerinizi kaldırın çeyiz sandığınıza saklayın, evlenince eşinize karşı kullanırsınız, 3 ay sonra da gelir burada konu açarsınız..
 
Son düzenleme:
beğen butonu! beğen butonu! beğen butonu!

csi, inan bana ben de sürekli alttan alan, aman kocam canım kocam diyenlerden değilim. eşimin hatalarına göz de yummam.. gerektiğinde özür de dilettiririm.

ama ben sinirli bir insanım diye ona bağırıp çağırmam.. evliliğin sağlıklı yürümesini istiyorsan önce karşındaki insana saygı duyacaksın. sen kadın olarak ezil büzül değildir o sana bağırsın çağırsın filan değildir bunun anlamı..

ben evliliğimde hiç ezildiğimi düşünmüyorum. bunu sağlayan benden çok da eşimdir üstelik. onun sayesinde öfkemi kontrol edebilen, sinirlerine hakim olabilen biri oldum. telefonda beni anlamıyor diye bağırdığımı bilirim ona, ses gitmiyorsa onun ne suçu var? ama şimdi eşime "saçmalama" bile demem.. o da bana demez çünkü..

bana kalırsa, rouges de senden çok farklı bir noktadan bakmıyor olaya csi..

aslında hepimiz aynı yönden bakıyoruz.
sadece kullandığımız kelimeler farklı demek ki.
(bunu sana ve asude'ye söylüyorum. rouges gerçekten çok keskin yorum yaptı. henüz onunla aynı noktada buluşamadık)

ben tam tersiyim biliyormusun?
hayatımın merkezinde eşim vardır.
önceliklerim eşim ve istekleridir.
bir şey yaparken, bir şey alırken, bir yere giderken önce onu düşünürüm.
"eşine bağımlı" derler benim için, "eşine bağlı" değil!!!!

tabii ki de kadın erkeğe bağırıp çağırmamalıdır, erkek de kadına.
bu en önce saygının getirisidir zaten. aşksız evlilik yürüyebilir, sevgisiz de yürüyebilir ancak saygısız bir evlilik asla yürüyemez. asla!

benim takıldığım nokta; eşin sürekli pohpohlanması , kayıtsız şartsız el üstünde tutulması, hesap sorulmaması (bu lafa hala takığım bence kelime olarak yanlış bir kelime)...
böyle bir şey yok.. olamaz, olmamalı.
erkeğin fıtratı gereği deniyor; peki, kabul. ama ya kadının fıtratının getirdikleri?

tekrar ediyorum.
evlilikte ne erkek ne de kadın karşı cinsi aşağılayacak kelimeler asla kullanmamalı, emir cümleleri kurmamalıdır.
ancak kayıtsız şartsız erkeğin egosunu okşamak da bana göre değil.
bir şey yanlışsa, aksıyorsa bunu söylemek önceliğimdir.
sonucu her ne olursa olsun.
 
Son düzenleme:
hayal dünyanız çok güzelmiş, güle güle kullanın :1:

ben bekarken bambaşka bir sevgiliydim, evlendikten sonra bambaşka bir "kadın" oldum..

kadın da değişir, erkek de değişir.. konuyu "adamlığa" bağlamayın..

erkekler çocuk değilmişmiş.. hmm.. yazdıklarımı iyi okumanızı (?) tavsiye ederim. orada erkek çocuktur, aptaldır, ona bir idiota yaklaşır gibi yaklaşın diye bir ibare mi var?

evlilik, içine girmeyenlerin hakkında ahkam kesebileceği türden bir kurum değildir.. ünlemli cümlelerinizi kaldırın çeyiz sandığınıza saklayın, evlenince eşinize karşı kullanırsınız, 3 ay sonra da gelir burada konu açarsınız..

kesinlikle evliliğin getirdiği değişimin "adamlık"la hiç ilgisi yok.. ve bu değişim kaçınılmaz.. ve kesinlikle berkarken sarfettiğim sözlerin ne kadar havada kaldığına şahit oluyorum yaşadıkça..
 
Back