Ailemle her günüm kavga..

Ailen kısmen yeni eve çıkma fikrine de iyi bakmayacaktır. Başka bir yeri yazsan onda da sessiz kalacaklarını düşünmüyorum. Kesinlikle senin çizgini belirlemen lazım. Tamam annelerde bir koruma içgüdüsü var merak etme var ama ararsın haber verirsin olur biter. Bu kadarı 28 yaşında bir genç kız için fazla. Kırmadan al karşına konuş derim ben . Çabalamaktan zarar gelmez.
 
Bir bakıma haklısın aslında bir taraftan da onların gözünden bakıyorum da dışarda bir çok olaylar yaşanıyor malum özgecanımız gibi.. bu tür olaylarda belki ailenin bu denli üzerinde baskıcı sahiplenici olmalarını tetikliyor olabilir.. 28 yaşındasın özgür olmak istiyorsan bu senin tabii hakkın ama anneler babalar ister ki çocukları onlardan her konuda izin alsın herşeylerini bize danışsın.. Belki de bunları yapmadığın için ailenle zıt gidiyorsunuz.. Yapmak zorunda değilsin yapıcaksın demiyorum ama ailen için mesela onların gönlü olsun diye isteklerini yapmanda bi sakınca yok bu arada aranızdaki buzlarda erir hem.. birbirinizi daha iyi anlamaya çalışırsınız belki de.. kendin açından değilde onların açısından bak olaya birazcık.. Aile hiçbirzaman çocuğunun kötülüğünü istemez çünki.. :)
 

Yeni eve çıkmak pek mümkün gözükmüyor ama il dışı için çabalayacağım.. şimdi daha güçlü hissediyorum.. kendimde kabahat buluyordum ama yok. Onların beklentileri fazla ve ben oyle mutlu değilim.. umarım bi gün beni anlarlar..
 

Aslında anlamaya çalışıyorum onları ama dışarı çıktığımda arayıp anne ben bi iki saat gecikicem diyorum "doymadn di mi" diyip kapatıyor telefonu. Bi erkek arkadaşım var işletme mezunu diye beğenmiyor. Bi tanı hırlı mı, hırsız mı, ayyaş mı, yankesici mi bi anla ama yok.. kıyametler koptu sana hakkımı helal etmem diye.. anlayış sıfır vallahi.. gizli iş yapmak zorunda kalıyorum..
 
Oyle haklısınız ki.. evde oturdum diye yaranamıyorum bile.. hayat akıp gidiyo ve ben karışamıyorum..

Zaten mecburi hizmetler, sınavlar, doktorluk yoğun bir yaşam stili; kalan az zamanı öz bir biçimde, içinden geldiği gibi değerlendirmelisin. Zaman ilerledikçe, yaşımız arttıkça hayat zaten bize yeni yeni sorumluluklar yüklüyor, anın tadını yaşamak lazım. Lisede üni sınavı, ünide finaller, ilerde tus kpss, yüksek lisanslar evililik , çocuk, artan iş yoğunluğu.. Her fırsatta kalan zamanı en iyi şekilde dinlendirip motivasyonu arttırmak, enerjiyle dolmak, dinlenmek lazım. Ailenin kendilernce haklı sebepleri olabilir ama herkesin sebebi kendini etkilemeli, onların düşünceleri senin düşüncelerini, onların istekleri senin isteklerini etkilemesin.

Ukte kalacağına kendi isteğin doğrultusunda pişman olmak daha iyidir.

Meslek seçiminde, yaşam stilinde, düşüncelerde.. Zaten dünyadaki tüm karşıt görüşlüler kendi filrini karşıya empoze etmeye çalıştığı gibi, bu durum aile büyüğünde de olunca iyice zorunlu bir dayatma haline geliyor.

3 günlük dünyayı, dilediğin gibi, kendi isteklerine düşüncelerine uygun olarak yaşamak varken.. Neden zorunluluklarla yaşayasın ki. Ki isteklerin absürt şeyler de değil. Herkesin yaptığı, yapma hakkı olduğu normal şeyler. Sen sokakta donla gezicem, evde kaplan besliyecem gibi şeyler demiyorsun ki, karşı çıkılabilsin.

Adı üstünde, senin hayatın. :)
 
Anneniz sizi sevmiyor değil tam aksi aşırı seviyor ...Bende bir anneyim kızım kaç yaşına girerse girsin azıcık geç kalsa korkarım ,etraf o kadar kötü ki...Otur annenle konuş burada nasıl anlatıyorsan öyle anlat...Yoksa il dışına tayin isterim ne yaptığımı nasıl olduğumu hiç bilemezsin de...
 
Uzmanlık sınavına girdim. Tercih yapıp gideceğim artık. Yerleşemezsem de bi duruş sergilemeliyim farkındayım..
bu durum sizi arkadaslariniza karsida kucuk dusurur bence. bir kahvaltiya bir yemege gidiyorsuz. bakin mesals bugun benim kardesim saat 6 da arkadaslariyla yemege gitti. ustelik bugun siyasi olmasin diye soylemiyecem yasak cunku bugun gunlerden ne annem dikkatli ol kizim dedi. endiselendi biraz. ama ne isin var demedi. benim annem babamda cok duskun bize. ama bu kadari olmaz. aileniz cok baskin asiri baskici bir aile bazi aileler evlatlari uzerinde baski kurmayi severler. benim cevremde bu tip aileler var
 
guncelleme:benim arkadasimin ailede boyleydi kiz en son isyan bayragini cikti gitti sevdigi adamla evlendi gitti.
 

Artık arkadaşlarım bile anlamaya başladı.. valla bu akşam nöbetteyim sabahtan ilk iş konuşucam zaten. Artk bi sonu olmalı
 
Anladım canım birazda seni anlamalarını istiyosun ee haklısın da.. Ablan nasıl davranıyor anneye karşı senin aksine merak ettim ? Nasıl oluyorda sen hayırsız evlat moduna giriyorsun en ufak bi olayda.. Hiç annenle ciddi ciddi konuştun mu "işimde gücümde mesleğimi sağlamlaştırmaya çalışan akşam oldumu tıpış tıpış eve gelen sana laf getirmeyen bi çocuğum şükret haline sen hayırsız evlat görmemişsin" diye söyle annene.. Bi dönem bende annemle çok atışırdım en ufak bişeyde hiç hoş olmayan bi kelime kullanırdı bana ve ben biyerden sonra yüksek sesle konuştum dedimki annemsin bana kız gerekirse döv ama o kelimeyi kullanma şuana kadar ne o....luğumu gördün ağrıma gidiyo demiştim.. Beni kaule almış olucakki davranışlarını değiştirmişti.. Belki sende ciddi manada konuşursan eğer annenle anlayabilir seni canım.. Bunu senin çözmen gerekir konuşarak evden ayrılarak değil bu hatayı yapma sakın.. ozaman kopar bağlarınız buda çok kötü olur..
 


ablam dışarı çıkmaz, çıkarsa da annemle.. ama ben arkadaşlarımla vakit geçirmek istiyorum. Annem istiyor ki ayda bi gun taş çatlasn iki gun gezeyim. Bi arkadaşımın adını söyleyip çıkıcam dediğimde "daha geçen hafta görüşmediniz mi? Daha dün telefonla konuşmadınız mı" diye itirazları oluyo hep. Neden diyorum "ne gerek war ki" diyo. Dünyayı da gezsen sonu yok diyo.. ben ısrarcı olup kavga ettiğim için hayırsız oluyorum asi oluyorum.
 
merhaba, hikayelerimiz çok benzer geldi sizin adınıza çok üzüldüm ondan yazayım geldi.

Ben annemle babamın evliliğinin 14. Yılında doğmuş tek çocuklarıyım, anlayın yani ne kadar üzerime düşülüyor ne kadar pimpirikleniliyor üzerimde. Buna rağmen 18 yaşında bir Allah'ın kulunu tanımadığım istanbula üniversiteye geldim. Ha okuduğum okuldan tam burs kazanıp emrivaki yapmasaydım gelebilir miydim tabiki hayır. Annem üniversiteye hazırlanırken sen gidersen ben ne yaparım, ben seni beni yalnız bırakasın diye mi yetiştirdim vs. Dünya'nın lafını etti. Yok üniversiteye gidince biz sana burada hiç karışmayız zaten. Bir sürü vaat. Inanmadım çünkü ailemi tanıyorum. Siz inanmışsınız çünkü ailenizi tanımanıza rağmen hala iyi niyetinizi koruyorsnuz.

Ben şimdi 23 yaşındayım ve haddim olmayarak size önünüzde iki yol olduğunu söylüyorum. Ya profesyonel bir yalancı olacaksınız, her arkadaşınızla buluştuğunuzda hastanede işim uzadı, biri benden şunu istedi, yok arkadaşımın nöbetini tutuyorum, artık o sizin yaratıcılığınıza kalmış. Ya da yoruma açık olmayacak şekilde ne yapmak istediğinizi söyleyeceksiniz. Ertesi gün arkadaşınızla mı buluşacaksınız akşamdan ama öyle liseli gibi değil biz yarın şununla dışarı çıkacağız diyeceksiniz, e tabi Bombardıman gelecek. En başta ne gerek var. Daha yeni buluştun vs. Vs. Ilk olarak kendinizi haklı göstermeye çalışmayacaksınız. Siz zaten 28 yaşında kocaman kadınsınız ve zaten haklısınız. Bunu önce bi siz kabullenin. Özledim diyeceksiniz, plan yaptık tek kelimelik sinirlenmeden ama kesin cevaplarla. Sonra tabi ne asiliğiniz kalacak ne hayırsızlığınız, en başta gidemezsinler gelecek. Takmayacaksınız. Kararlılık aile ilişkilerinde kazanmanın ilk adımı. Ve ne yazık ki hak verilmez alınır. Asisin denilince ben böyleyim alışın diyeceksiniz, Hayırsız denilince siz Hayırsız evlat görmemişsiniz istersem size yalan söylerdim ruhunuz duymazdı diyeceksiniz. Bu kilit cümle bir daha bana bu lafları edersen hep yalan söylerim ruhunuz duymaz. Bu yapacağınız blöfün kilit noktası. Ama yine de evden kavga gürültü de olsa çıkacaksınız. Bu 3 sefer olur sizi 50 kere ararlar, 5 sefer olur kızarlar 20. Seferde eve gelince hoşgeldin kızım derler. Yeter ki siz kararlılığınızı gösterin.

Annelerin her dediği yapılınca genelde elini veren kolunu kaptırıyor, her şeye evet denilince bir kere hayır diyince kıyamet kopuyor. Ve her istenilen yapılınca sizin bir kişiliğiniz kalmıyor. Kavga edin, savaşın, yılmayın.

Bu satırları size bir gün dışarı çıkınca ben seni okumaya mı gezmeye mi gönderdim oraya, sen sokak köpeği misin laflarını duyan bir insan yazıyor. Ilk seferinde oturdum ağladım, baktım tek Başıma çürüyerek ölmekten iyidir laf yemek şimdi öyle diyince evet sokak köpeğiyim diyorum. Az miktarda yüzsüzlük iyidir ve emin olun size de iyi gelecek. Aileniz Mucizevi bi şekilde değişmez, siz onları yontacaksınız, kendi Hakkınızı kendiniz alacaksınız. Yoksa çok üzgünüm ama daha çok üzülürsünüz evde otururken.
 

Ben doktor değilim ama sağlıkçıyım. Doktorları iyi tanırım yani. Tıp okumak malum zor zanaat. Zaten onu okuyup bitirene kadar aileyle bir kopukluk oluyor illa ki diye düşünüyorum. Bu arada fakülteyi de mi ailenizin bulunduğu şehirde bitirdiniz bilmiyorum ama dediğim gibi o okulu bitirene kadar illa ki kopukluk olur. Sizin durumunuz farklı geldi bana. Tuhaf.

28 yaşınıza gelmişsiniz mis gibi mesleğinizi elinize almışsınız. Tahmin ediyorum ki çok zor şekilde geldiniz bu duruma. Okul stresiydi, sınavlardı, hocalardı derken tam çok şükür diyeceğiniz yerde aileniz çıkmış karşınıza. Sizin yerinizde olsam 'orada durun bi bakalım' derdim illa ki. Tabi ki onlara sert çıkın demiyorum, sizi bu duruma getiren yine onlar çünkü. Abartmışlar fazlaca. Siz tavrınızı kırıcı olmadan koyun bence. Uzmanlık için farklı şehir tercihi de sizin için cazip sanki. Hem alışmış olurlar.
 

Haklısınız.. ben sorun olmasn dedikçe daha da fazla oluyor beklentileri.. biraz yüzsüzlük iyidir cümleniz kilit bence.. işte ben onu yapamıyorum. Bu benim zayıflığım işte.. bu yaz böyle geçmeyecek, geçmemeli.. bu yaşımda sevgilimle bile görüşemiyorum.

Geeçekten yorumlarınız için teşekkür ederim :)
 

Hayır üniversiteyi ist a çok yakın bir il de okudum. Ilk 3 yıl servisle gidip geldim. Çok yorucuydu. Neredeyse sınıfta kalacaktm bunun üzerine eve çıktm. Ama annem her hafta gelirdi yanıma. Tabi o zamanlar daha kararlıydım. Evden ayrı olmak cesaret vermişti. Mecburi hizmet kuraları için orayı tercih edicektm ama ailem kesinlikle karışmicaz vaatleriyle ikna etti beni. Her geçen gün de baskı arttı..

Bundan sonrası için kesinlikle bana saglam durmak düşer farkındayım. Vah'lanmak çözüm değil biliyorum..
 


ne kadar çok benzer yanımız varr böylee :) benim ailemde aşağı yukarı aynı. sevgilimi de istemedikleri için buluşmamı istemiyolar. ben de çalışmadığım günlerde kütüphaneye diye çıkıyorum. akşama kadar çalışıyorum akşama bi iki saatliğine de olsa sevgilimi görüyorum. çözümü böyle buldum.

biz ne kadar büyüsekte ailelerimiz değişmez. ancak evlenince kurtulabiliriz gibi geliyo :)))
 

Ben de evliliği bekliyorum cnm ama biliyosun ki o da uzak şu an bana.. yalan söylemek istemiyorum ama mecbur kalıyorum artık.. gelecekten pek umutlu değilim de bekliyoruz işte umut fakirin ekmeği hesabı:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…