- 6 Ağustos 2014
- 17.656
- 31.595
Biliyorsunuz artık hikayemizi...
Uzun lafın kısası falan yok uzun uzun anlatacağım. İçim dışıma çıktı artık.
Evlenebilirsek ve evlenemedigimiz için sorunlarımız büyüyor.
Aslında kimse sorunları sesli olarak dile getirmiyor. O yüzden güllük gülistanlik gibi duruyor etraf...
Geçen hafta kayınvalidem ikindi çayına davet etti bizi, orada bir teyze vardı. Kayinvalideme düğün zamanımizi sordu yardım edilecek bir şey varsa bizde tutalım ucundan dedi.
Annemin de olduğu ortamda kayinvalidem düğün müğün yok bunlara, isimlerimizi söyleyerek oğlan atanmadan, kız okulu bitirmeden dedi.
Diyeceksiniz ki e normali bu.
Nişanlım özel bir kurumda çalışıyor zaten geçen sene çalıştı, sene sonunda da iki yıl için daha sözleşme imzaladılar. Şu an çalıştığı kurum da yaşadığımız şehirdeki seçkin kurumlardan bir tanesi...
Nişanlım atanmayi düşünmüyor şu anda öyle bir sınav hazırlığı vs yok. (Annem o sırada başkaları var diye sormadım yüzü kızarmasın diye dedi, KPSS ye mi çalışıyor diye.. ne atanmasından bahsediyor dedi çok nadiren hak veririm anneme haklıydı bu defa...)
Benim de iki dersim var bir türlü bitiremedim hocalardan kaynaklı bir şekilde... Aynı iki dersten kendi dönem arkadaşlarımdan hatta bizim üst dönemlerden bile fakülteyi uzatan var.
Şu an geçici olarak bir yerde çalışıyorum ama dönem başı için de bir yere başvuracağım, eski isyerimde bana iş teklif etti ama onu son ihtimal olarak düşünürüm.
Kayınvalidem düğün yapmama sebebi olarak bizi suçlayarak bir cevap veriyor insanlara...
Halbuki olay bambaşka...
Nişanlımin abilerinden bir tanesi ve abisinin eşi devletin çok yüksek bir mertebesinde iken ihraç oldular. Ki kayinvalidemin en kıymet verdiği oğlu ve gelini idi. Diğerlerine mesela öyle davranmaz. İkisinin de adli kontrol kararları var vs... Elbette benim de bilmediğim başka şeyler vardır. Şehir dışına çıkamıyorlar neden olduğunu bilmiyorum mesela baska bir şehirde yaşıyorlar.
Baya sıkıntılı bir süreç geçirdiler maddi manevi...
Nişanlım da abisiyle zıt görüşlere sahip olmasına rağmen maddi manevi her açıdan destek oldu.
Dava süreçleri devam ediyor ne olacakları belli değil.
Ancak o herkesi ince düşünürken kimsenin bizi düşünmüyor oluşunu gerçekten anlayamıyorum. Biz zaten dokuz yıldır beraberiz bir buçuk yıldır nisanliyiz.
İkimizin de yüzü yumuşaktır, aslında evin bağırıp çağıran cocuklariyiz gibi duruyoruz ama sözlerini de en çok biz tutuyoruz Allah kahretmesin ki.. Nişanlım o gün şehir dışındaydı bende olayı yumuşak yumuşak anlattım. O da sinirlendi neden bizi düşünmüyorlar şeytan diyor vakitleri toplayıp gidip kendimize başka bir şehirde başka bir hayat kuralım diyeceğim ama aklımda kalıyorlar yine diğer abim burda olsa umursamayacagim o dereceye getirdiler dedi. Son sabredislerimiz ama bekle dedi. Bizim gerçekten artık yılların yorgunluğu çöktü birbirimize ihtiyaç hissediyoruz.
İki tarafta nişanlımin noktasında tam olarak kabullenmiş değiller. Ne bir düğün ne bir çeyiz heyecanı telaşı...
Annem hep anlamı düşündü aman gözüne batmasına aman kalbi kırılmasına diye.. şimdi ablam kendini derslerine verdi gözüne çok gelmiyorum. Tabi artık annemler dışarıya verecek cevap bulamadıklari ve benden de daraldığı için hadi bir evlenin moduna girdiler.
E diğer taraf sanki ben oğullarinin sevgilisiymisim gibi davranıyorlar. Ki sevgililik dönemimizde işimiz geregi çok sık karşılaşmis olsak bile sadece iki kere görüştük o da isyerlerimizde... Hani eskiden süregelen bir alışkanlık da değil.
Biliyorum nişanlın dik durup çözecek diyeceksiniz.
E cok çok haklısınız da..
Anne babasi e abin gelemiyor nasıl olacak onlar orda ağlarken biz nasıl gülelim modunda..
Üzerime üzerime geliyor artık herşey...
Gerçekten bir an önce evlenelim artık. Kayınbabam emekli olsun, kendilerinin başka yazlık bir belde de evleri var. Oraya yerleşsinler. Biz de düzenini kurup mutlu huzurlu yaşayalım artık... Kimse bizi çekiştirip durmasın.
İkimizde kendi ailelerimizden çekiyoruz ama kendi ailelerimizin bize yaptıkları BİZi rahatsız ediyor.
Uzun lafın kısası falan yok uzun uzun anlatacağım. İçim dışıma çıktı artık.
Evlenebilirsek ve evlenemedigimiz için sorunlarımız büyüyor.
Aslında kimse sorunları sesli olarak dile getirmiyor. O yüzden güllük gülistanlik gibi duruyor etraf...
Geçen hafta kayınvalidem ikindi çayına davet etti bizi, orada bir teyze vardı. Kayinvalideme düğün zamanımizi sordu yardım edilecek bir şey varsa bizde tutalım ucundan dedi.
Annemin de olduğu ortamda kayinvalidem düğün müğün yok bunlara, isimlerimizi söyleyerek oğlan atanmadan, kız okulu bitirmeden dedi.
Diyeceksiniz ki e normali bu.
Nişanlım özel bir kurumda çalışıyor zaten geçen sene çalıştı, sene sonunda da iki yıl için daha sözleşme imzaladılar. Şu an çalıştığı kurum da yaşadığımız şehirdeki seçkin kurumlardan bir tanesi...
Nişanlım atanmayi düşünmüyor şu anda öyle bir sınav hazırlığı vs yok. (Annem o sırada başkaları var diye sormadım yüzü kızarmasın diye dedi, KPSS ye mi çalışıyor diye.. ne atanmasından bahsediyor dedi çok nadiren hak veririm anneme haklıydı bu defa...)
Benim de iki dersim var bir türlü bitiremedim hocalardan kaynaklı bir şekilde... Aynı iki dersten kendi dönem arkadaşlarımdan hatta bizim üst dönemlerden bile fakülteyi uzatan var.
Şu an geçici olarak bir yerde çalışıyorum ama dönem başı için de bir yere başvuracağım, eski isyerimde bana iş teklif etti ama onu son ihtimal olarak düşünürüm.
Kayınvalidem düğün yapmama sebebi olarak bizi suçlayarak bir cevap veriyor insanlara...
Halbuki olay bambaşka...
Nişanlımin abilerinden bir tanesi ve abisinin eşi devletin çok yüksek bir mertebesinde iken ihraç oldular. Ki kayinvalidemin en kıymet verdiği oğlu ve gelini idi. Diğerlerine mesela öyle davranmaz. İkisinin de adli kontrol kararları var vs... Elbette benim de bilmediğim başka şeyler vardır. Şehir dışına çıkamıyorlar neden olduğunu bilmiyorum mesela baska bir şehirde yaşıyorlar.
Baya sıkıntılı bir süreç geçirdiler maddi manevi...
Nişanlım da abisiyle zıt görüşlere sahip olmasına rağmen maddi manevi her açıdan destek oldu.
Dava süreçleri devam ediyor ne olacakları belli değil.
Ancak o herkesi ince düşünürken kimsenin bizi düşünmüyor oluşunu gerçekten anlayamıyorum. Biz zaten dokuz yıldır beraberiz bir buçuk yıldır nisanliyiz.
İkimizin de yüzü yumuşaktır, aslında evin bağırıp çağıran cocuklariyiz gibi duruyoruz ama sözlerini de en çok biz tutuyoruz Allah kahretmesin ki.. Nişanlım o gün şehir dışındaydı bende olayı yumuşak yumuşak anlattım. O da sinirlendi neden bizi düşünmüyorlar şeytan diyor vakitleri toplayıp gidip kendimize başka bir şehirde başka bir hayat kuralım diyeceğim ama aklımda kalıyorlar yine diğer abim burda olsa umursamayacagim o dereceye getirdiler dedi. Son sabredislerimiz ama bekle dedi. Bizim gerçekten artık yılların yorgunluğu çöktü birbirimize ihtiyaç hissediyoruz.
İki tarafta nişanlımin noktasında tam olarak kabullenmiş değiller. Ne bir düğün ne bir çeyiz heyecanı telaşı...
Annem hep anlamı düşündü aman gözüne batmasına aman kalbi kırılmasına diye.. şimdi ablam kendini derslerine verdi gözüne çok gelmiyorum. Tabi artık annemler dışarıya verecek cevap bulamadıklari ve benden de daraldığı için hadi bir evlenin moduna girdiler.
E diğer taraf sanki ben oğullarinin sevgilisiymisim gibi davranıyorlar. Ki sevgililik dönemimizde işimiz geregi çok sık karşılaşmis olsak bile sadece iki kere görüştük o da isyerlerimizde... Hani eskiden süregelen bir alışkanlık da değil.
Biliyorum nişanlın dik durup çözecek diyeceksiniz.
E cok çok haklısınız da..
Anne babasi e abin gelemiyor nasıl olacak onlar orda ağlarken biz nasıl gülelim modunda..
Üzerime üzerime geliyor artık herşey...
Gerçekten bir an önce evlenelim artık. Kayınbabam emekli olsun, kendilerinin başka yazlık bir belde de evleri var. Oraya yerleşsinler. Biz de düzenini kurup mutlu huzurlu yaşayalım artık... Kimse bizi çekiştirip durmasın.
İkimizde kendi ailelerimizden çekiyoruz ama kendi ailelerimizin bize yaptıkları BİZi rahatsız ediyor.
Son düzenleme: