- 25 Aralık 2020
- 4.892
- 17.855
- 40
ben annenize de hak verin susun oturun demiyorumBen diğer arkadaşların yorumlarına katılmıyorum. Herkesin travmaları var, annenize sorsanız o neler neler anlatır demiş biri. Ee yani ne yapalım travmaları var bunların da deyip kenara geçip bizde de travma oluşturmalarını mı bekleyelim? 35 yaşındaki bir insan bu kadar beklentide olmaz yazmışlar. İnsan her zaman beklentiye girer. Çocuk onlara güvenip yapılmıyor evet ama insan manevi olarak annesinin desteğini istiyor. Eminim ki kardeşinize birçok defa siz bakmışsınızdır, annelik yapmak zorunda kalmışsınızdır. Bari bunların hatrına az destek olsalarmış.
Kıskanmak fırti bir duygudur. Kardeşinizi aileniz bariz bir şekilde kayırmış. Bu durumda çoğu insan aynı tepkiyi gösterir, aynı duyguları hissederdi. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Bu çocuğu kıskanmaya teşvik etmektir zaten.
Üzülerek söylüyorum ki aileniz hayatınızın mihenk taşlarında yanlışlık yapmış. Küçük, kapanabilir dönüm noktaları değil. Dershaneye yollamaları geleceğinize mal olacak bir olay.
Başınızı kapatmaları sosyal hayatınızı kökünden değiştirecek bir olay.
En ihtiyacınız olan zamanda yanınızda olmamaları büyük bir hata.
Şimdi yapmanız gereken çok az seçenek kalıyor. Hesaplaşmanızı öbür tarafa bırakmayın. Alın ailenizi karşınıza anlatın sorunları, hislerinizi. Kopuyorsa bağlanırınız bırakın kopsun. Bu sekilde zaten çok kırılmışsınız. Daha ne kadar kırılabilirsiniz ki? Belki de farkında değilerdir hatalarının. Siz anlatınca düzeltme imkanı bulurlar. Allah içinize ferahlık versin inşallah.
Müthiş türk aile yapısı diyelim o zaman :)ben annenize de hak verin susun oturun demiyorum
aksine hesaplaşın, içinize atmayın dökün bunu diyorum.
sadece bunu yaparken kin kusarak, adeta intikam alarak, hesap sorarak yapmanın iyileştirici bir yanı yok onu diyorum. kendini dibe çekerek bunu yapmak insana iyi gelmiyor- ya da eşini de kökö ailenin yaralarıyla doldurarak.
aileler hele ki baba uzun yol şöförü ortada yok, engelli bir de çocuk var (anne de fazlasyıla dolu yani) genelde, daha sessiz, kavgacı olmayan yada bünyesi sağlam olan zırt pırt hastalanmayan (e diğer hasta olanla anca ilgileniyor), ya da okulda durumu zaten çok da iyi olmayan (okusa ne olcak ki! gibisinden) bir-iki çocuğu "feda" edebiliyorlar. kimi zaman sosyal olan çocuk dışarda kendini eğleyebiliyor aileyle bağı kalmıyor kimi zaman sessiz sakin içedönük olan çocuk evde bir köşede kalakalıyor diğerleri ilgi istiyor ve veriliyor o garibim ben de buradayım bile diyemiyor.
ben bunlar doğru demiyorum. sadece bunlar var. çoğumuzun çocukluğu saçma sapandı diyorum.
çok kalabalık aileler var benim etrafımda.
bunların hepsini gördüm geçirdim ben.
kinle hınçla hırsla dolup taşmanın bir şey çözdüğünü görmedim ama.
Beni yüz yüze tanıdığınızi düşünmeye başladımMüthiş türk aile yapısı diyelim o zaman :)
Kinle dolmasının sebebi her şeyi içine atmış olması. Biraz daha duygularını ifade edebilen birisi olsaydı söyleyeceğini söylerdi kin tutmasına gerek kalmazdı. Kinle dolup taşmasının sebebi kendisini ifade edememiş olması bu zamana kadar. Bırakalım nasıl döküyorsa döksün içini. Söylenmemiş her kelime insanın kendisine yük oluşturuyor.
Bu olay için olur mu bilemem ama içini döküp soğumayanlar da çok var çünkü genelde ailenin bu tutumları devam etme eğiliminde.Müthiş türk aile yapısı diyelim o zaman :)
Kinle dolmasının sebebi her şeyi içine atmış olması. Biraz daha duygularını ifade edebilen birisi olsaydı söyleyeceğini söylerdi kin tutmasına gerek kalmazdı. Kinle dolup taşmasının sebebi kendisini ifade edememiş olması bu zamana kadar. Bırakalım nasıl döküyorsa döksün içini. Söylenmemiş her kelime insanın kendisine yük oluşturuyor.
Beni yüz yüze tanıdığınızi düşünmeye başladım
Değişen ben de hiç görmedim. Çeken çektiği ile kalıyor genelde. Üzücü olan kısmı diğer kardeşe de aynı davransalar annenin sevgiyi nasıl göstereceğini bilmediğini düşüneceğim. Anne aslında sevgiyi biliyor üzücü kısmı buBu olay için olur mu bilemem ama içini döküp soğumayanlar da çok var çünkü genelde ailenin bu tutumları devam etme eğiliminde.
Biraz rahatlarim belki diye aklima geleni yazmistim aslinda. Ilk gelen yorumdada baya moralim bozuldu ama anlasildigimi gormekniyi geldi. Baya agladim mesajlari okurken ama bu aglamaya cok ihtiyacim vardi. Guzel yorumlariniz icin cok tesekkur ederim
Yüz yüze tanımaya gerek yok. Hepimiz insanız. Olaylara vermemiz gereken tepkiler ne kadar mizaca göre değişirse değişsin hamurumuz bir
Bir kitaptan hatırladığım kadarıyla;Değişen ben de hiç görmedim. Çeken çektiği ile kalıyor genelde. Üzücü olan kısmı diğer kardeşe de aynı davransalar annenin sevgiyi nasıl göstereceğini bilmediğini düşüneceğim. Anne aslında sevgiyi biliyor üzücü kısmı bu
Çok haklısın konu sahibi... böyle zamanlarda anlıyor insan ailesinin tiynetini. Ben de evlat ayıran bir ailenin şanssız çocuğu olarak seni çok iyi anlıyorum. Hepsiyle yuzlestim de birkaç yıl önce, değişen hiçbirsey olmadı.Nasil ya? Erkek kardeşinle eşit sevilmeyi nasıl beklersin? diye soran boş bakışlarla karşılaştım önce. Dille de sonuna kadar inkar ettiler, kıskançlıkla suçladılar, konu kapandı gitti. Yani anltsan da anlamazlar. Sil kafandan onları. Zor ama yapacak birşey yok.iyi günler. Aslında eski uyelerdenim ama hiç konu açmışlıgım yoktu. bugün tamamen doldugumu hissettim ve içimdekileri buraya dkmeye karar verdim. normalde duygularını ifade edebilen biri olmadıgım için hep susup içime atmayı tercih etmişimdir. muhtemeln yazdıklarım uzun ve karışık olacak okumayabilirsiniz. okuyan olursa şimdiden teşekkürler.Hatırlatma yapayım ikizler burcuyum ve özelliklerini sonuna kadar taşıyorum.
Konunun başlangıcı çocuklugum sanırım. Hayatımın hiçbir döneminde annem tarafından gerçekten sevildiğimi hissetmedim. babam uzun yol şöförüydü hayatımızın 20 yılında belki yanımızda yoktu. ayda bir iki ayda bir gelirdi eve. Evet annem belki bizi yalnız büyüttü ama bizde zor çocuklar değildik. en küçük kardeşim engelliydi vaktinin çogunu o aldı belki ondan ama sevgisini hissettirmemesine bahane değildi diye düşünüyorum. Kendi halimde büyüdüm ben. Ödevin varmı diye soran olmadı. sorumlulugumu alıp kendi ödevimi kendim yapardım. Okula tek başıma kendim gidip gelirdim. çok fazla arkadaşımda yoktu ama kötü biride değildim kendi halimde takılırdım. Günün nasıl geçti diye soran olmadı mesela bana. Sahip olmak istediğim birçok şeyede sahip olamadım ben. Ailemin durumu iyi değil olmasada olur dedim vazgeçtim kendi kendime. çok fazla kıyafetimde yoktu mesela. Bazılarınız bilir eskiden baskasının getirdikleriyle büyürdük biri birşey getirince sevinirdik.
çok fazla samimi olamadık annemle. Anlaşıldıgımı sevildiğimi önemsendiğimi hiç düşünmedim. Birbirinizi ne kadar tanıyorsunuz soruları sorulsa hiçbirini bilemeyiz muhtemelen. en büyük kırgınlıgım ' anne niye beni kapattın da kardeşimin başı açık?' diye sorduğumda 'Ne bilim onun hayatı kurtulsun diye' cevabı almamla başladı sanırım. Gerçi benim başımıda elalem ne der diye kapattırmıştı o ayrı konu. Liseden mezun oldugumda össye girmek istiyorum ama matematikde destege ihtiyacım var beni en azından sadece matematık dersi alacagım bir dersaneye gönderin dedim. ' dersaneye giden kazanıyor mu sanki' diye bir cevap aldım ama bilin bakalım kimin için lise 3ün yaz tatilinde dersane aranmaya başladı. kendi kardeşini kıskanıyorsun diyenler olabiir. evet kıskanıyorda olabilirim. Onun hayatıyla benim hayatımın arasına daglar kadar fark var. benim yaşamak isteyipde yaşayamadıgım onun fazla fazla yaşadıgı bir sürüşey var. neden ben değilde o hep merak ettim.
Günümüze gelecek olursak şuan 35 yaşındayım. 2 tane çocugum var. çocuklarımdan biri 7 aylık. hamileliğim çok zor geçer benim. Evet bir düşük riskim olmaz ama bulantı ve nerden geldiği belli olmayan halsizlik beni benden alır. ilk çocuguma hamileyken tek başımaydım bir şekilde halletmiştim. İkincide dahada zorlandım. Evde ilgi bekleyen bir çocuk daha vardı çünkü. eşim sağolsun çok yardımcı oldu. ev işlerini yaptı yemek yaptı bir şekilde o zamanları geçirdik. Derdim yemek aş değil zaten. Kafamı kaldıramıyordum ve 5 yaşında bir çocuk vardı yanımda. Tek başına yapabileceği şeyleri yaptı oda telefon tabiki. birşey diyemedim çünkü benden hayır yoktu. Oynarken arayanları meşgule atıyordu bende halim olursa dönüş yapıyordum olmazsa aramıyordum. Yalan yok hamileliğim boyunca ilgiye ihtiyacı olan benim diye düşünüyordum. kızımın aramaları meşgule atması annemin işine geldi aradım meşgule atmadı dönmedi ben napayım oldu. ama 9 ay boyunca 1 kere kapımı çalmışlıgı yok annemin. tamam engelli çocugun var ama bende senin çocugunum bir kere bile gelemedin mi?
Dogum için hastaneye gideceğim gün babam bizdeydi. gece kızımın yanında o kaldı. eşim hastanede bekledi. ertesi gün dogum yaptım. Hamileyken kan sulandırıcı kullandıgım için baya yorucu bir doğum gerçekleştirdim. Hastaneden çıktıgım gün kardeşim ve eşide geldi. eşim geldi hastaneden hep beraber çıktık. eve geldiğimizde kardşimle eşi yemek yaptı onu yedik. Babam yemek yer yemez gitti. sonrada kardeşimler gitti. Ertesi gün kardeşim eşiyle annemi alıp getirdi. Bebegi gördü. Ama sadece gördü. Nasılsınız yok. Dogum nasıldı yok. biz soruyoruz bişeyler cevap hep ben evdeyim oluyor. Ben çok kımıldayamıyorum eşim kalktı meyve falan getirdi. yemem dedi. 2-3 saat sonrada gitti. Ondan beride birdaha gelmedi bize.
15 tatilin ikinci haftası annemlere gittik. Tatili orda bitirelim dedik. ikinci hafta gitmemizin sebebide kızım okuldan covit kaptıysa o güne kadar belli olur diye. gittikden 2 gün sonra annemle babam hastayız dedi. 2 gün sonrada oglum hastalık belirtisi gösterdi 2 gün sonundada düşmeyen ateşle sabahladık cuma ggünü apar topar eve döndük. bizi babam getirdi ben eşimle oglumu acile götürdügümde kızımın yanında kaldı. oglumun durumu baya kötüydü zaten 7 aylık direk yatış veriler. tedbir amaçlı test alındı ertesi gün sonuç pozitifti. Doktor dediki burda kovit hastalarına bakmıyoruz sizi takip edelim duruma göre evden tedavi edelim yada sehir hastanesine sevk ederiz. bende annemi aradım kızı size yollasam bakabilecek durumdamısın. bizim ne olacagımız belli değil diye. tamam dedi. onun lafıyla gönderdim. sonra kerdeşimden şöyle bir mesaj aldım annemde babamda hasta sen niye birde kızını gönderdin. o halimle birde durum açıklamaya çalıştım anneme sordum o kabul etti bizim durum bu diye. babam eve gider gitmez kızı bırakıp test verip kendini odaya kapatmış öbürlerine bulaşmasın diye! bulaşan bulaştı ama neyse. bende eşimi aradım babam hastamıydı sana bişey dedimi bana böyle böyle dediler diye. oda yok dedi. oda annemi aramış hastanedeki kıza niye öyle diyor diye. Annemde diyiversin ne olacak demiş. ve eşim patlamış niye üvey evlat muamelesi yapıyorsunuz ona. hamileyken bir kere gelip gitmedinzi bir desteğiniz yok diye. annem beni o gün aradı açmadım. O günden beri birdahada aramadı zaten. ertesi gün hastaneden çıktık 1 hafta evde hava aldı 2 günde bir hastaneye kontrole götürdük. bir şekilde atlattık o günleri. Kardeşim bir gün mesaj attı annemle konuştum iyilermiş diye. bende sadece 'iyi' dedim. sen nasılsın demedi oğlan nasıl demedi. ama birdaha oda yazmadı bende yazmadım aramadım.
Kardeşim hamile merak ediyorum ama kırgınım. O aramadıgı için bende aramıyorum kopup gittik sanırım. böyle kalır mı yoksa bir gün bir şekilde biri digerini ararmı bilmiyorum. dediğim gibi uzun oldu atladıgım şeyler oldu. unuttuklarım oldu. uzun oldu kusura bakmayın içimi dökmem lazım dı. okuyanlara teşekkür ediyorum.
Sanki ben yazdim bunu :) bende çocuğumun bakıcısı için sadece 1 hafta bakici yaninda durmasını istedim. Gezmeye gidicem bakici bakar bişey olmaz dedi. Yine iptal etmemesi gereken bir işi olmasina ragmen annem geldi. Aile demek bu demek bencede.Ben sizi çok iyi anlıyorum. Ne demek istediğinizi, ne hissettiğinizi. Bir cok kisiye göre farkli düşünüyorum ben. Bence aile olmak çok farklı birsey. Kimin neye ihtiyacı varsa herkes el birliği ile koşa koşa yardım etmeli, destek olmalı. Cocuk dogurursun onlarami güvenip yaptın. Maddi olarak dara düşersin herkes kendi ayakları üzerinde durmalı ... bla bla bla... bence aile olmak bu demek değil. Doğurduğum çocuğa kendimde bakabilirim ama kaç yaşına gelirsek gelelim annemin manevi desteğini arkamda hissetmek isteyedebilirim. İstersen 35 değil 50 yaşında ol. Anne hatta anneanne de olsa bir kadın bir noktada da evlat. Neden bunu kendimize çok görüyoruz, neden birazda olsa nazlanip kapris yapmayı kendimize layık görmüyoruz. Bende 34 yaşındayım. Annem memleketten gelip sabah kızlarım erken uyandığında kızım sen uyu ben çocuklara bakarım dediğinde uyuduğum huzurlu uykuyu hiç bir zaman uyumamisimdir. Her ihtiyacım olduğunda koşan bir ailem var çok şükür ama bende aynı şekilde iki elim kanda olsa giderim ailem için ama eşimin ailesi öyle değil. Bir ara çok zor durumda kaldım kızların bakıcıları ile ilgili sadece 15 gun idare edin dedim. Herkes doğurduğu çocuğa bakacak dediler. Farklı sehirdelerdi isteseler gelebilirlerdi. Hiç önemli değil ama simdi onlarin bir derdi olsa benden yardım isteseler ben de aynı resmiyette takılırım muhtemelen. İşte böyle böyle aile birliği yok oluyor insanlar yalnizlasiyor bence.
Annenizi yargılamayın geçmiş için onun şartları yaşadıkları ile günümüzün imkanları bir değil ama şu anda bu kadar ilgisiz davranması bence çok can acıtıcı. Yazdıklarımı baştan okudum size yardımcı olabilecek bir çözüm yolu sunamamisim, üzgünüm ama sadece sizi çok iyi anladığımı bilin istedim.
Bravo size valla.Beklentiden öleceksiniz resmen. 35 yasindasiniz. Sizin yasinizda olup annesi babasi hic olmayan insnalar bile var, herkes kendi ayaklari uzerinde durmayı coktan öğrenmiş oluyor o yasta. Hatta turkiyede 35 yasinda okup ilgiyle el bebek gul bebek cocukluk yasayan da cok azdir. Cogu kisi sizinle benzer hayatlar yasadi. Sevdiginiz bir es ve mutlu bi yuvaya sahipseniz su an odaklanmaniz gereken bunlar. Ben 27 yasindayim, dogum yapmak uzereyim, annem 2 saat mesafede oturuyor. 1 kez bile gelmedi. Hatta 3 yillik evliligimde evime sadece 2 kez geldi onda da asla kalmam diyip sbaah gelip aksam gitti. Dogum yapicam onda bile kalmam diyor. Napim. Kirilmiyorum kafaya takmıyorum. Huyu oyle biliyorum. Beklentiye girmiyorum, ona guvenip yapmadim ya cocugu. Cooook da mutluyim esimle, evliligimle. Annemle de aramiz iyi. Beklenti icinde olmayinca yaptigi ve yapmadigi seyler moralimi bozmuyor. Aman napim diyip geçiyorum. Kendi ayaklarim üzerinde duruyorum
3. Bir kardeş daha var. Ben en büyüğüm. Benim küçüğüm kiz. En kucuk erkek engelliBahsettiğiniz kardeş engelli olduğu için annenizin daha çok ilgilendiği mi yoksa 3. Bir kardeş daha mı var?
Konu sahibi sizin gibi bir yol izlemediği için mi onu kendine kötü hissettiriyorsunuz? Herkesin fıtratı aynı mı? Herkesin ilgisi aynı mı? Beklentiden öleceksiniz yazmışsınız da siz de beklenti içinde gire gire ancak beklentiden ölünce ve hala olmayınca da bu yolu seçmişsiniz. Konu sahibine emeklemeden koşmayı mı öğreteceksiniz?Beklentiden öleceksiniz resmen. 35 yasindasiniz. Sizin yasinizda olup annesi babasi hic olmayan insnalar bile var, herkes kendi ayaklari uzerinde durmayı coktan öğrenmiş oluyor o yasta. Hatta turkiyede 35 yasinda okup ilgiyle el bebek gul bebek cocukluk yasayan da cok azdir. Cogu kisi sizinle benzer hayatlar yasadi. Sevdiginiz bir es ve mutlu bi yuvaya sahipseniz su an odaklanmaniz gereken bunlar. Ben 27 yasindayim, dogum yapmak uzereyim, annem 2 saat mesafede oturuyor. 1 kez bile gelmedi. Hatta 3 yillik evliligimde evime sadece 2 kez geldi onda da asla kalmam diyip sbaah gelip aksam gitti. Dogum yapicam onda bile kalmam diyor. Napim. Kirilmiyorum kafaya takmıyorum. Huyu oyle biliyorum. Beklentiye girmiyorum, ona guvenip yapmadim ya cocugu. Cooook da mutluyim esimle, evliligimle. Annemle de aramiz iyi. Beklenti icinde olmayinca yaptigi ve yapmadigi seyler moralimi bozmuyor. Aman napim diyip geçiyorum. Kendi ayaklarim üzerinde duruyorum