Ben kendi deneyimimi anlatayım.
18 yaşında üniversiteye başladim başka bir şehirde..
Ilk derslerin birinde hocalardan biri daha önce üniversite okuyan olup olmadığını sordu.
Bi kisi cıktı ben varım dedi. 2.üniversitem dedi.
Ilkini başka sehirde okumuş erzurumda. Ama bitirmemiş. Terk etmis. Tekrar sınava gitmiş. Kendi şehrinde istediği bölüme yerleşmiş..
Benim de ablamın nişanlısı erzurumda aynı bölümde okuyordu. Ders arasında bu kişinin yanina gittim. Benim eniştem de orda okuyordu filan dedim. O da "evet sınıf arkadaşımdır birlikte okuyorduk" dedi.
Böylece tanıştık . Sınıflar büyük kalabalığiz. Bütün derslerimiz ortak değil. Ama karşılaştıkça merhaba nasılsın diye konusuyorduk. Sınıfın genelinden büyüktü yaş olarak.
1.Sınıfın mayıs ayının 15inde bahçede yanima geldi. Dediki "ben seni çok seviyorum. Bana 1 şans ver".
Ben istemiyordum tabiki. Merhabadan başka bir hükmü yoktu bende.
Çok israr etti. 1 sans ver. Seni üzersem bitirirsin dedi.
Tam 4 sene boyunca her 15 mayısta gelip derdini anlatıyordu.
Iyi bi insandı ama ben istemiyordum.
Bi keresinde kampüste yürürken biri basımdan tokami aldı. Döndüm baktim o.
Anlamadan yüzüne baktim.
Lütfen izin ver bende kalsin dedi.
Iyi kalsın dedim.
Bi ara tatilde memleketime gideceğim. Akşam 7de otogara gittim. Baktım bu otogarda bi bankta oturuyor
Beni görünce yanıma geldi.
Burda ne yapıyorsun dedim
Seni bekliyordum yolcu etmek için. Tatilde göremeyeceğim diye geldim dedi.
Nerden biliyorsun bu saate gideceğimi dedim.
Bilmiyordum sabah 6 dan beri burdayım dedi.
Bi şey demedim ama keyifsiz olmuştum.
Bunlara benzer şeylerle tam 4 sene gecti.
Mezun olacağımız zaman yanima geldi. Çok acı içindeydi. Hic iyi değildi. Bi arkadaşım inithar eder diye endişe ediyordu. Ama ben cidden çok sıkılıyordum.
Mezun olurken vedalasmaya geldi. Son kere son 1 şans istiyorum dedi.
Istemedim.
Son görüşümü ben pek hatırlamıyorum açıkçası.
E mail yazmiş bana defalarca hicbirini görmedim.
Facebook açıp evlenip evlenmediğimi kontrol etmiş defalarca. Haberim bile yok.
Mezun olduk. Aradan 3 buçuk sene geçti. Bu arada askerliğini yapmis. Ve kpss çalışmış.
Atanınınca facebooktan bana yazdı.
Ben açıkçası evlenmis olacağını düşündüm. Büyüktü bizden çünkü.
Ben de tamamen saf niyetle cevap verdim.
Atanmıştı . Turkiyenin öteki ucunda görev yapıyordu.
Bana kpss kitaplarını gönderdi. Bu vesile ile ev adresimi ve telefonumu aldı. Eve hediyeler yolladı.
Doğumgünümde 1 kutuya bir sürü küçük hediye ve her hediyenin küçük bir hikayesini yazmış.
Ama kutuyu öyle düzenlemişti ki... 1. Hediye ile mektubu acmadan 2.hediyeye ulaşilmiyordu.
Çılgın bir emek ve zaman harcamıştı.
Bigün aradı. açtım. Dedi ki ben trabzona geldim seni görmek istiyorum dedi.
Zonguldakta görev yapıyordu. 1 pazarı vardı. 12 saat yol gelmişti. Çok sinirlendim.
Bana sormadan beni görmeye mi geldin. Bu nasıl bi düşüncesizlik diye kizdim.
Gelmiyorum görüşmeye dedim kapattım.
Ama vicdanim sizladı.
Tamam geleceğim diye mesaj attim
Tam 3 saat 1 sans diye yalvardi. O kadar daralmıştım ki. Bunun için mi geldin buraya diye sinirlendim.
Böyle defalarca geldi. Cumartesi iş çıkışı yola çıkıyordu. Pazar sabah burda oluyordu. Pazar akşam dönüyordu. Hic eve ugramadan pazartesi sabah mesaiye gidiyordu.
Neyse...
Çok uzadı.
2007 de tanıştık.
2017 de evlendik.
Başımdan aldığı kırmızı toka evde. arada takıyorum.
Toplu iğne almıştı benden okurken onu da bana verdi . Onu kaybettim
ama toka duruyor.
Erzurumda birlikte okuduğu sinif arkadasi da bacanağı oldu. Severler birbirlerini
Halen daha gözümün içine bakar. Ve ben de onu hiç kırmam.
Allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın.
Iyi adamlar var. Ama sen onlari ararsan kaybolurlar..
Ne zaman rahat bırakırsan onlar seni bulur.