Kalori alımını kısıtlamadan obezitenin önüne geçmek mümkün
Obezite sorunu yaşayan yaşlılarda kalori alımının azaltılması bir çözüm yolu gibi gözükse de bu yaklaşım kas kütlesinde kayıplara da neden oluyor. Bu da daha fazla kilo kaybını engelleyebiliyor, kuvvet ve fonksiyonel kabiliyetin azalmasına neden olabiliyor ve kişiyi aşırı güçsüzlük ve ölüm riski ile karşı karşıya getirebiliyor.
NRC araştırmacıları, Kanada, Avustralya ve İngiltere’den araştırmacıların katılımıyla oluşturulan uluslararası bir işbirliği çerçevesinde bu kas kütlesi kaybının iki yönlü bir yaklaşımla önlenip önlenemeyeceğini araştırdı. Buna göre; günlük protein ihtiyacının büyük bir kısmını akşam yemeğinde almaya yönelik genel eğilimin aksine, kalorisi azaltılmış bir beslenme düzeninde proteinin gün boyu alımını sağlamak ve düzenli olarak direnç arttırıcı antrenman yapmak iki önemli kriter olarak ortaya kondu.
Çalışma kapsamında; 65 yaş civarında 20 obez erkek dört haftalık çalışmaya dahil edildi. Gönüllü gruba çalışmanın ilk iki haftası boyunca düşük kalorili, yüksek proteinli bir diyet verildi ve kişiler normal günlük faaliyetlerine devam ettiler. Ancak katılımcıların yarısı gün boyu verilen dört öğün yemekten ve içeceklerden dengeli bir şekilde protein alırken, diğer yarısı ise protein alımlarının büyük bir kısmını akşam yemeğinden sağlayarak daha standart bir şekilde beslendi. Çalışmanın ikinci iki haftalık döneminde, enerjisi azaltılmış diyetin kas kütlesi üzerinde neden olabileceği olumsuz etkiyi önleyip önlemeyeceğini görmek üzere, programa tüm vücudu kapsayan, artan direnç egzersizi eklendi. Kas kütlesini korumanın veya arttırmanın arkasında yatan mekanizma olan kas protein sentezi oranları, kan alma ve kas biyopsisi yöntemi ile her bir aşamanın sonunda ölçüldü.
Beklendiği üzere, her iki grubun da direnç antrenmanı olmadan düşük kalorili, yüksek proteinli diyette olduğu ilk iki haftalık dönem içerisinde yağ kütlesinden ve kas kütlesinden kaybettiği görüldü. Her iki grup için de yağ azalması aynıyken, kas protein sentezi oranındaki azalma dengeli alım yapan grupta daha az görüldü. Çalışmanın direnç antrenmanı yaptığı ikinci yarısında ise; her iki grup da vücut yağından kaybetmeye devam etti, ancak kas kaybı çalışmanın ilk yarısının ardından gözle görülür bir şekilde yavaşladı. Aslında, dengeli alım yapan grupta protein sentezi, çalışma başlamadan önceki “normal” enerji alımında görülen seviyelere benzer oldu.
Bu araştırma, kalorisi azaltılmış diyetin aslında kas protein sentezini azalttığının bir göstergesi ve aynı zamanda da kilo kaybının kas kaybına da neden olabileceğini göstermektedir. Ancak çalışma ilk defa olmak üzere gün boyunca dengeli protein alımının gün içinde dengesiz protein dağılımı ile karşılaştırıldığında kas protein sentezini arttırdığını gösteriyor. Bu beslenme tarzı direnç antrenmanı ile birleştirildiğinde hastalarda olumlu etki yaratıyor.
Nestlé Araştırma Merkezi’nin yürüttüğü bu araştırmanın uzun süreli çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir. Buna göre; yaşlılarda kas protein sentezini en üst seviyede uyarmak için gerekli olan günlük optimal protein miktarının da belirlenmesi gerekmektedir. Yine de tüm bu ön bulgular kas kütlesi kaybı riskiyle karşı karşıya olan yaşlılar için rehberlerin geliştirilmesinde kullanılabilecek ikna edici sonuçlar sağlıyor.
Makale referansı
Murphy C.H, Churchward-Venne T.A, Mitchell C.J, Kolar N.M., Kassis A., Karagounis L.G., Burke L.M., Hawley J.A. ve Phillips S.M.,Hypoenergetic diet-induced reductions in myofibrillar protein synthesis are restored with resistance training and balanced daily protein ingestion in older men. American Journal of Physiology 2015.