Merhaba arkadaşlar,
Hayatımda ilk defa bir foruma yazıyorum ve bunun tek sebebi sürekli okuduğum yazışmalarınızın beni motive etmesi. Sanırım ben de sizden biri olmak istedim. Çünkü dışardan bir ziyaretçiye bile çok samimi geldiniz.
Ben 32 yaşında, 1.68 boyunda zayıflama macerasına tam anlamıyla ve hakkını vererek bu Pazar başlamış biriyim. Yaklaşık bir aydır kafa ve beden olarak kendimi hazırlamak için girişimlere başladım. Örneğin haftanın 3 günü işte eve yürümek, bir takım kitaplar okumak, sizleri takip etmek ve motive olmak için kendime zaman ayırdım. Bu süreçte 1-2 kilo oynamalar yaşadım ama hepsi yalan tabi gitmeli gelmeli bir süreçti.
Geçtiğimiz Pazar ise kesin start verdiğim gün oldu.
Pazar sabahı tartıya çıktığımda kilom 84,400 idi. Bu sabah ise 81,900 diyordu tartım. Sanırım fazlasıyla ödem atmayı başarabildiğim için bel bölgesinden tam 5 cm incelme olduğunu görünce açıkçası gözlerime inanamadım.
Ben bu hafta itibariyle olayı, yaşam tarzımı değiştirme konusuna odaklayarak kilo verme kısmına çok takılmadım. Çünkü çok kolay kilo alıp verebilen bir insanım ve biraz da bunun rahatlığıyla sınırlarımı aşıyorum. Bunun sebebinin ve nerde hata yaptığımın farkına varabilmek için birtakım şeyler okudum ve benim hayat tarzıma ve mantığıma en çok yatan şeyleri Canan Karatay'ın kitaplarında buldum. Tekrar altını çizmek istiyorum, amacım kilo vermek değil. Amacım sağlıklı yaşamak ve bunun bir getirisi olarak eski kiloma dönmek. Kesinlikle diyet yapmıyorum. Yeme alışkanlığımda değiştirdiğim hiçbir şey yok. Hayatımdan o çok sevdiğim cipsleri çıkarmak dışında
Bir günümü nasıl geçirdiğimi anlatmam gerekirse. Sabah 08:00de iki yumurtadan peynirli, domatesli, maydanozlu, baharatlı leziz bir omlet yiyorum. Yanında da 10 tane kadar az tuzlu zeytin. Her zaman zeytin aklıma gelmiyor çünkü omlet çok doyurucu ve lezzetli. Sonra ofise geldiğimde bir tane şekersiz türk kahvesi içiyorum. Öğle yemeğine kadar bol su ve en az 1 büyük fincan tarçınlı yeşil çay içiyorum. Neyse ki yeşil çay sevenlerdenim. Öğlen 12 ile 12.30 arası evden ne getirdiysem onu yiyorum. Kurufasulye, sebze, köfte vs. tabi ki ekmeksiz. iki tane salatalık mutlaka yiyorum özellikle yemekten sonra. Şişiriyor iyice sanırım. Sonra da bir avu. çiğ badem yiyorum ekmek niyetine. bir avuç badem dediğin zaten yemeğin üstüne öyle bir tıkıyor ki ertesi güne kadar bir şey yiyemeyeceğimi düşünüyorum. Yemekten sonra 1 tane daha şekersiz türk kahvesi içiyorum. Kaldı ki hayatım boyunca şekersiz içmeyi başaramamıştım ama beyin odaklanınca oluyormuş. Bu arada kahveye geçtim ama yemeklerde tuzu çok ciddi ölçüde kestim. Ki ben baya tadına bakmadan tuz atanlardandım bugüne kadar. Neyse, ofiste gün boyunca bardağım hiç boş kalmayacak şekilde su içiyorum. Çıkış saatine kadar da en az iki fincan yeşilçay. İş çıkışında eve kadar yürüyorum. Tam 2.5 km işim ve evim arası. Bunu daha eğlenceli ve faydalı bir hale getirmek için sesli kitaplar aldım ve yol boyu kitap dinliyorum. Bazen kitabın önemli bir yerinde klaldığım zaman orayı bitirebilmek için yürüyüşü uzatıyorum ve kesinlikle yürüyüş dışında dinlemiyorum. Kendimce heyecan kattım anlayacağınız. Eve gidince ne yemek varsa ondan yiyorum kocaman bir salatayla beraber. Kesinlikle ekmek, makarna ya da pirinç yok ama. En geç 7'de yemek işi bitmiş oluyor. 1 saat kadar sonra da yine sizler sayesinde hayatıma kattığım leslie ablanın videolarını çalışıyorum. Bu hafta boyunca 2 mile yaptım ağırlıklarla çalışan ve yağ yaktıran. Kat kat giyiniyorum ve egzersiz sonunda sucuk gibi oluyorum. Çok müthiş bir duygu. Sonra da bir güzel duşumu alıp gönül rahatlığıyla televizyon koltuğuma atıyorum kendimi. Çünkü yaptığım çalışma sadece çalıştığım anda değil sonrasındaki birkaç saat boyunca vücuduma kalori yaktırıyor. 7den sonra kesinlikle bir şey yemiyorum. Yatmadan yarım saat önce yoğurt kürünü yapıyorum. 3 kaşık yogurt pul biber ve yarım limon olanını :) Ve mutlu mesut uyuyorum. Sonuç 2.5 kilo ama mutlu mutlu verilmiş hiç zorluk yaşanmamış.
İki hafta da bir egzersiz programımı arttırmayı planlıyorum. Benim en büyük avantajım etimin çok sıkı olması. Yani aslında olduğum kiloyu hiç göstermiyorum. Beni görseniz 70 kilo anca dersiniz. O nedenle de çok kolay sıkılaşıyor ve inceliyorum. İnsanın bir şeyi alışkanlık edinmesi için 25 gün yapması gerekirmiş. Şimdiden çok keyifle içinde olduğum bu süreci hayatboyu devam ettirmek istiyorum.
Ne dersiniz? Fikir almak isterim.
Hepinize sevgilerimle..
Hayatımda ilk defa bir foruma yazıyorum ve bunun tek sebebi sürekli okuduğum yazışmalarınızın beni motive etmesi. Sanırım ben de sizden biri olmak istedim. Çünkü dışardan bir ziyaretçiye bile çok samimi geldiniz.
Ben 32 yaşında, 1.68 boyunda zayıflama macerasına tam anlamıyla ve hakkını vererek bu Pazar başlamış biriyim. Yaklaşık bir aydır kafa ve beden olarak kendimi hazırlamak için girişimlere başladım. Örneğin haftanın 3 günü işte eve yürümek, bir takım kitaplar okumak, sizleri takip etmek ve motive olmak için kendime zaman ayırdım. Bu süreçte 1-2 kilo oynamalar yaşadım ama hepsi yalan tabi gitmeli gelmeli bir süreçti.
Geçtiğimiz Pazar ise kesin start verdiğim gün oldu.
Pazar sabahı tartıya çıktığımda kilom 84,400 idi. Bu sabah ise 81,900 diyordu tartım. Sanırım fazlasıyla ödem atmayı başarabildiğim için bel bölgesinden tam 5 cm incelme olduğunu görünce açıkçası gözlerime inanamadım.
Ben bu hafta itibariyle olayı, yaşam tarzımı değiştirme konusuna odaklayarak kilo verme kısmına çok takılmadım. Çünkü çok kolay kilo alıp verebilen bir insanım ve biraz da bunun rahatlığıyla sınırlarımı aşıyorum. Bunun sebebinin ve nerde hata yaptığımın farkına varabilmek için birtakım şeyler okudum ve benim hayat tarzıma ve mantığıma en çok yatan şeyleri Canan Karatay'ın kitaplarında buldum. Tekrar altını çizmek istiyorum, amacım kilo vermek değil. Amacım sağlıklı yaşamak ve bunun bir getirisi olarak eski kiloma dönmek. Kesinlikle diyet yapmıyorum. Yeme alışkanlığımda değiştirdiğim hiçbir şey yok. Hayatımdan o çok sevdiğim cipsleri çıkarmak dışında
Bir günümü nasıl geçirdiğimi anlatmam gerekirse. Sabah 08:00de iki yumurtadan peynirli, domatesli, maydanozlu, baharatlı leziz bir omlet yiyorum. Yanında da 10 tane kadar az tuzlu zeytin. Her zaman zeytin aklıma gelmiyor çünkü omlet çok doyurucu ve lezzetli. Sonra ofise geldiğimde bir tane şekersiz türk kahvesi içiyorum. Öğle yemeğine kadar bol su ve en az 1 büyük fincan tarçınlı yeşil çay içiyorum. Neyse ki yeşil çay sevenlerdenim. Öğlen 12 ile 12.30 arası evden ne getirdiysem onu yiyorum. Kurufasulye, sebze, köfte vs. tabi ki ekmeksiz. iki tane salatalık mutlaka yiyorum özellikle yemekten sonra. Şişiriyor iyice sanırım. Sonra da bir avu. çiğ badem yiyorum ekmek niyetine. bir avuç badem dediğin zaten yemeğin üstüne öyle bir tıkıyor ki ertesi güne kadar bir şey yiyemeyeceğimi düşünüyorum. Yemekten sonra 1 tane daha şekersiz türk kahvesi içiyorum. Kaldı ki hayatım boyunca şekersiz içmeyi başaramamıştım ama beyin odaklanınca oluyormuş. Bu arada kahveye geçtim ama yemeklerde tuzu çok ciddi ölçüde kestim. Ki ben baya tadına bakmadan tuz atanlardandım bugüne kadar. Neyse, ofiste gün boyunca bardağım hiç boş kalmayacak şekilde su içiyorum. Çıkış saatine kadar da en az iki fincan yeşilçay. İş çıkışında eve kadar yürüyorum. Tam 2.5 km işim ve evim arası. Bunu daha eğlenceli ve faydalı bir hale getirmek için sesli kitaplar aldım ve yol boyu kitap dinliyorum. Bazen kitabın önemli bir yerinde klaldığım zaman orayı bitirebilmek için yürüyüşü uzatıyorum ve kesinlikle yürüyüş dışında dinlemiyorum. Kendimce heyecan kattım anlayacağınız. Eve gidince ne yemek varsa ondan yiyorum kocaman bir salatayla beraber. Kesinlikle ekmek, makarna ya da pirinç yok ama. En geç 7'de yemek işi bitmiş oluyor. 1 saat kadar sonra da yine sizler sayesinde hayatıma kattığım leslie ablanın videolarını çalışıyorum. Bu hafta boyunca 2 mile yaptım ağırlıklarla çalışan ve yağ yaktıran. Kat kat giyiniyorum ve egzersiz sonunda sucuk gibi oluyorum. Çok müthiş bir duygu. Sonra da bir güzel duşumu alıp gönül rahatlığıyla televizyon koltuğuma atıyorum kendimi. Çünkü yaptığım çalışma sadece çalıştığım anda değil sonrasındaki birkaç saat boyunca vücuduma kalori yaktırıyor. 7den sonra kesinlikle bir şey yemiyorum. Yatmadan yarım saat önce yoğurt kürünü yapıyorum. 3 kaşık yogurt pul biber ve yarım limon olanını :) Ve mutlu mesut uyuyorum. Sonuç 2.5 kilo ama mutlu mutlu verilmiş hiç zorluk yaşanmamış.
İki hafta da bir egzersiz programımı arttırmayı planlıyorum. Benim en büyük avantajım etimin çok sıkı olması. Yani aslında olduğum kiloyu hiç göstermiyorum. Beni görseniz 70 kilo anca dersiniz. O nedenle de çok kolay sıkılaşıyor ve inceliyorum. İnsanın bir şeyi alışkanlık edinmesi için 25 gün yapması gerekirmiş. Şimdiden çok keyifle içinde olduğum bu süreci hayatboyu devam ettirmek istiyorum.
Ne dersiniz? Fikir almak isterim.
Hepinize sevgilerimle..