• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

4 yaşındaki Rüzgar: Kime anne, baba diyeceğim?

katikula

Guru
Kayıtlı Üye
15 Eylül 2008
34.740
12.319
298
İstanbul
4 yaşındaki Rüzgar: Kime anne, baba diyeceğim
ANTALYA'da boşanmak isteyen eşi 33 yaşındaki Serap Çınar'ı öldürüp aynı silahla yaşamına son veren polis memuru 34 yaşındaki Ali Çınar'ın 4 yaşındaki çocukları Rüzgar, anne- babasının yokluğunu kabullenemiyor. Minik Rüzgar zaman zaman "Ben kime anne- baba diyeceğim" diye sorduğu belirtildi.

28 Şubat 2016 Pazar -
280220161148395524468_2.jpg

Antalya'da geçen 20 Ocak'ta polis memuru Ali Çınar, boşanma davası açan eşi Serap Çınar'ı, 4 yaşındaki oğlu Rüzgar'ın gözü önünde beylik tabancasıyla öldürdükten sonra, aynı silahla şakağına ateş ederek yaşamına son verdi. Bu olayın ardından Çınar çiftinin çocukları Rüzgar, yakınlarının yanında kalmaya başladı.

PSİKOLOGDAN GÖNÜLLÜ DESTEK
Yaşanan dramı gazete ve televizyonlardan öğrenen psikolog danışman Selma Akbulut, bir anda kaderi değişen küçük Rüzgar'a psikolojik destek vermeye başladı. Bu süreci gönüllü sürdüren Selma Akbulut, küçük çocuğun ilk günlerde etrafına şaşkın, endişeli ve korkan gözlerle baktığını belirterek, "Yaşı gereği olayı travmatik olarak algılayamaz. Ancak zorlu süreci geride bıraktık" dedi.

"ANNE- BABASININ CENNETTE OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ"
Bu tür durumlarda küçük çocuklara anne ve babasının artık olmadığını anlatmak gerektiğini belirten Selma Akbulut, küçük Rüzgar'ın da artık anne ve babasının yaşamadığını bildiğini söyledi. Rüzgar'ın anne ve baba yokluğunu kabullenmek istemese de bildiğini, ağladığını ve üzüldüğünü vurgulayan Akbulut, anne ve babasının mezarını ziyaret ettiğini de hatırlattı. Selma Akbulut, şunları söyledi:

"Anne ve babasının olmadığını kabullendi. Rüzgar'a anne ve babasının cennette olduğunu söylüyoruz. Onların çok güzel bir yerde, birbirlerini çok sevdiklerini belirtiyoruz. Hatta, onları her düşündüğünde kendisinin yanında olacağını ifade ederek, olayın oluş şekli silah vesaire gibi kelimeler kullanmıyoruz. Rüzgar'ın görsel olarak trajedik bir görüntüsü yok. Fakat bir zaman sonra olayın oluş biçimini algılama durumuna geldikten sonra travma işte o zaman kendisini gösterebilir. Yine de anne ve babasını özlediğini her fırsatta belirtiyor. Bazen 'Ben kime anne- baba diyeceğim' diye soruyor."

"ÇOCUĞUN YANINDA YAS TUTMAMALI"
Ölen çiftin yakınlarının Giresun'da olduğunu, Rüzgar'ın da onların yanına yerleştiğini hatırlatan psikolojik danışman Selma Akbulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Rüzgar, Giresun'da babaannesinin yanında yaşıyor. Okul süreci başladı, kreşe gidiyor. Çocukla halen telefonla da olsa görüşüyorum. Aileyi yönlendiriyorum. Öncelikle etraftaki insanlar bunu ajitasyona çevirip çocuğun üzerinden bu yası tutmamalı. 'Ah yavrum, çocuğun anne ve babası öldü' gibi üzüntüleri çocuğun karşısında dile getirip ajitasyona girmemeleri lazım. Bu tür olaylarda çocuğu olayların içinde barındırmamak gerekiyor. Çok ayrıntıya girmeden, anne ve babanın hastanede rahatsız olduğu, kurtulamadığı, ölümün de doğum gibi normal olduğunu genel ifadelerle belirtmek gerekiyor. Çocuklara, anne ve babayı fiziksel olarak göremeyecekleri, dokunamayacakları, onları rüyalarında görebilecekleri, her düşündüklerinde anne ve babanın onun yanında olabileceğini anlatmak gerekiyor. Biz Rüzgar'da bu yöntemi uyguladık."

http://www.cumhuriyet.com.tr/m/habe...indaki_Ruzgar__Kime_anne__baba_diyecegim.html
 
Hangi eğitimde olursa olsun kadına şiddet bitmiyor işte.
Şimdi o çocuk nolacak?
Annesinin babasının yokluğunu hangi aile ferdi doldurabilir?
Evlenmek gibi boşanmak da son derece doğal birşey değil mi?
 
Şimdi daha iyi mi oldu!!O çocuk annesiz ve babasız nasıl yaşayacak?
Umarım karşısına aile olabileceği birileri çıkar.Yoksa bir bireyi daha kaybettik....
 
Çocuğunun gözü önünde öldürmüş eşini ve kendini.
Zavallı çocuk...
Umarım bu tramvayı atlatabilir...
Daha çok küçük fakat bu tür şeyler akılda kalıyor:(Umarım herşeyi unutacağı güzel bir hayatı olur....
Bu insanları anlamıyorum.Boşanmak neden bu kadar zor :KK12:Yazık değil mi çocuklara ve kendine...
 
Daha çok küçük fakat bu tür şeyler akılda kalıyor:KK43:Umarım herşeyi unutacağı güzel bir hayatı olur....
Bu insanları anlamıyorum.Boşanmak neden bu kadar zor :KK12:Yazık değil mi çocuklara ve kendine...
Kalmaz mı...
Biz onların akıllarını o kadar hafife alıyoruz ki yetişkinler olarak.
Bilgisayar gibi kaydediyorlar herşeyi.
Çok çok üzüldüm onun için...
Anne baba yokluğu bir yandan, böyle bir travma bir yandan...
Yazık...
 
İyi hoş da psikolog hanım çocuğun özelini ne demeye anlatıyor?
Büyüdüğünde adını aratıp bunları okumayacak mı?
 
Back