Cuma Zayıflama Yarışması 4. Takım

Çağlayan niye kahvaltıda domates peynir vs. yemiyosun? Çok yavan yaa.


Bu arada sen dr. gitmedin mi hala?

Ben 1,5 lt. suyumu bitirdim form çayımı içtim.

evden geç kalmış olarak çıkıyorum canımda acıyor ya hiç birşey istemiyorum o ekmekte dün çantamda kalmış bu sabah farkettim aç kalmıyım diye yedim.monti yaptığım için ayrıkıda birşey yemek istemiyorum etkilemesin diye
onun için öğleni böyle güzel yedim canım

dr.gitmedim çokta ağrıyor izin alamadım bakalım ne kadar dayanırım.

Su içmede beni geçtin bakalım,kaydirigubbakcemile5ben bugün 1 bardak yeşil çay içebildim sadece bitti akşama almam lazım marketten
 
funda aldınmı tatlım sandaloz

canım yok almadım ben sadece elma sirkesi içmeyi düşünüyorum yine

canım bende kk da okudum biçok kişi yapmış biberiye yağını sorunlu olan bölgene sürüyomuşsun streç film sarıp üzerinede korse giyiliyomuş ve sporunu öyle yapıyomuşsun fena terletiyomuş 1,5 haftada 5 cm incelenler var.bende denicem bugünden itibaren sonuçları yazarım

çiğdem hadi bakalım faydası olursa kesin ben de yaparım

Selam şekerler.

Hem işlerim yoğun hemde dün dr. işim vardı haber vermeden çıkıtm. (merak edilmekte güzel saol Çağlayancığım)

Vallahi takımın enerjisi ve motivasyonu süper, böyle olunca herkes rejimini de daha iyi yapıyor.

Dün dediğim gibi 3 de çıktım dr. önce anneme uğradım o da gündeymiş kadın 1 tabak hazırladı zorla bana. sadece salata ve 2-3 yumurtalı köfte yedim. dr. a gittim geldim 1 kepçe kuru fasulye yedim. (yine annemde)

eve gittim 5-6 çilek ve erik yedim. dün yaklaşık 2 lt. suyumu içtim.

bu sabah
1 normal tost(Fakat 2 parmak kestim oğluşa verdim) dopmates ve 2 y. zeytin

ara 1 br. ıhlamur

1 lt. suyumda bitti.
Çağlayan y.çayımı aldım ama evde unuttum başlıcam kesin.

Bu arada ciddi kansızlık çıktı bende bir kaçak olablirmiş önce kadın doğuma gidicem. Ardından kolonoskopi yapılcak canım sıkkın anlıcanız. :KK43:

şebom sabah bir ara online idin hatta yazarsın diye bekledim sonra da yoğunsundur diye seslenmedim
canım çok geçmiş olsun, lütfen üzülme Allah dermansız dert vermesin, moralini yüksek tutmaya çalış olur mu

bugünkü menüm
sabah
1kk peynir
4çeri domates
1 salatalık
4 zeytin
1 kepek ekmek
ara
mate çayı
öğle
z.yağlı brokoli + yoğurt + 1 dilim ekmek
ara elma
akşam
dünden kalan fırın tavuk (derisiz) az pilav salata yağsız (ekmek yok)
elma
spor 1 saat hızlı tempo yürüyüş
2 lt su + sirkeli su + mate çayı

süpersin canım

hihoyyyt

alkisalkisalkis

seni uzun zamandır hiç böyle hareketli görmemiştim, bu sefer olucak fundacım.
Önce 9 lu rakamlara bir veda et geriside gelecek.

ay inşallah canım benim, düşünüyorum da bir vermeye başlarsam gerisi gelicek sanırım böyle motive ediyorum kendimi ben de

tünaydın hanımlar
ben gittikçe ağırlaşıyorum ya..

konuşamıyorum bile.
yazık berra anne neden küstün bana özür dilerim diyor...

canımm çok birşey istemiyor.
kahvaltım iki dilim kızarmış ekmek,biraz patates kızartması,biraz peynir.
2 bardak su içtim şu ana kadar.
şimdi elma yiyeceğim.

bende karar verdim.şu kalori diyetini uygulamaya.
ban ao kolay geliyor.

şebnemcim geçmiş olsun canım.sıkma canını.iyi düşün iyi olsun.
banucum ben daha çıkıp sandaloz alamadım ya...

semiha canım biraz dinlenmeye çalış inşallah çabucak atlatırsın

bugün sporumada geri döndüm.
o kadar halsizim ama yapmam lazım dedim kalktım ve yaptım.


1.yürüyüş /
2. bacak esnetme / 10 kez
3. yere yat bacak kaldir / 20
4. stepper / 50
5. ters mekik / 10
6. ip atlama (zıplama) 20
7. mekik / 30
8. çapraz mekik / 20
9. derin nefes / 20
10. sag sol sopali / 50
11. çömelme / 5
12. görünmez sandalye / 10
13. ayaklari kaldir-indir / 25
14. geri tekme / 10

çok zorlama kendini canım terlersen de iyi korumak lazım

yeşilçayı hiç sevmiyorumboshayallersmile

form çay içiyorum bende

banucum doğadanın ballı yeşil çayını ve kayısılı form çayını şiddetle tavsiye ederim bıkmadan şekersiz içebilirsin

ayy evet yaa yüzmek kadar kalori harcatan bi spor yok arkadaşlar hemen başlamak istiyorum..şansıma da bana çook yakın bi yerde ve olimpik havuz kızlarr :dance: yüz yüz bitmez valla

çiğdem seni kumse tutamayacak desene

öğlen kuru fasulye yedim yine bir tabak sayılır 2 ince dilim tam buğday ekmeği yağsız tuzsuz bol limonlu salata

bol su içiyorum bu arada
birazdan da yeşil çayımı içicem:kahve:
 
çağlayancım benim casnım aslında öğlen hiç bişey yemek istemedi ama akşama çok acıkmayayım diye yedim inan bide sabah simidim var dengelemem lazım
senle mönümüz hemen hemen aynı olmulş
 
çağlayancım benim casnım aslında öğlen hiç bişey yemek istemedi ama akşama çok acıkmayayım diye yedim inan bide sabah simidim var dengelemem lazım
senle mönümüz hemen hemen aynı olmulş

evet canım ikimizde çorba ve ayran içmişisiz benim artı birde salatam var,
montiye uymaya çalışıyorum ya birazcık ondan abartamıyorum bende

soğan kürünü deneyen varmı aranızda,onun içinde iyi diyorlar güzel kilo verenlerde vrmış sitede hiç uyguladınız mı
 
valla benim teyzemin kızı yaptı soğanı kaynatıp suyunu içti
çok da güzel zayıfladı ama bir tek o değil
biberiye içti ekmeği pilavı makarnayı falan da azalttı
ben de çok niyetlendim bir ara hatta bir iki gün içtim ama devamını getirmedim tadı çok çok kötü değil yani limonla katlanılır
 
valla benim teyzemin kızı yaptı soğanı kaynatıp suyunu içti
çok da güzel zayıfladı ama bir tek o değil
biberiye içti ekmeği pilavı makarnayı falan da azalttı
ben de çok niyetlendim bir ara hatta bir iki gün içtim ama devamını getirmedim tadı çok çok kötü değil yani limonla katlanılır

ciddimisin yaptın demekki tam olarak nasıl oluyor tarif verebilirmisin,sitede var ama herkes ayrı bir şekilde yazmış tarifi
 
çağlayancım ben içememiştim soğan suyunu.
başaramadım yani.
aslında çok çok kötü değilde benim kendi miskinliğimden olsa gerek:kedi:
 
semiha ; çağlayancım ben içememiştim soğan suyunu.
başaramadım yani.
aslında çok çok kötü değilde benim kendi miskinliğimden olsa gerek

:)) canım benim ya kokusu yok diyorlar ama emin olamıyorum işte deneyen birilerinden yardım almaya çalışıyorum çok kararlıyım bu sefer yaza incecik gireceğim inş.
tabi hep beraber gireriz tabi incecik inş.

bu arada 1.5lt suyum bitti,kendimi çok dinç hissediyorum nedense yemek iyi geldi galiba bana
 
koku yapmazmı ya soğan kürü :uhm:

yok içerken çok hafif kokusu var ama limon sıkarsan belli olmuyor

ciddimisin yaptın demekki tam olarak nasıl oluyor tarif verebilirmisin,sitede var ama herkes ayrı bir şekilde yazmış tarifi

valla benim fincandan büyük kupam var bir içimlik çeyrek soğanı kaynatıyorum cezvede
yumuşayıncaya kadar kısık ateşte
süzüp azıcık soğuyunca içiyorum
öyle bir günlük değil de her seferinde taze hazırlamak daha iyi
tabi evde yapabilirsin sanırım bunu
hem soğan kürünün adeti düzenlemeye kistleri parçalamaya da çok faydası var
ay yine mi başlasam acaba:içelim:
 
kızlar çok güzel bir yazı buldum net'te semihacım belki derdine derman olabilir canım bu yazı

Yorgunum, bitkinim ne yapmalıyım

Kronik yorgunluk uzun süreli psikolojik zorlanma, fiziksel travmalar, anestezik maddeler, cerrahi müdahaleler kronik yorgunluk sendromunu tetikliyor.


Kişiyi halsiz bırakarak cansız cenaze haline getiren kronik yorgunluk kişiyi hem sosyal yaşamında hem de özel hayatında ciddi sorunlara sebebiyet vermektedir. Kronik yorgunluk kimlerde yaşanır, nasıl ortaya çıkar ve ne şekilde ilerler, hangi fiziksel ve psikiyatrik sorunlar eşlik eder, tedavisinde neler yaşanır gibi konuları bu konularda çalışan NPıSTANBUL Etiler Polikliniği'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Özlem Mestçioğlu ile konuştuk.

-Yorgunluk nedir psikiyatrik açıdan?
Yorgunluk, yıpranmışlık, tükenmişlik, bitkinlik, halsizlik, enerji kaybı olarak tanımlanabilir. Ayrıca, çalışma konusunda isteksizlik ve çalışma yaşamının tatsızlaşması, çabuk sıkılma ve performans azalması da yorgunluk olarak nitelendirilebilir.

-Tanımladığınız yorgunluk kronik hale ne zaman gelir?
Yorgunluk hali altı aydan fazla sürer ve pek çok işlev alanında bozulmalara neden olursa, öncelikle iş yaşamı olmak üzere kronik bir hal aldığından söz edilebilir.

-Biraz daha spesifik hale getirirsek kronik yorgunluk yaşayan kişi neler yapamaz? Maddeler halinde alabilir miyiz?
Elbette. Şöyle sıralayabilirim: ışte tam performans gösteremez. Sinirli olduğundan insanlarla ilişkisi bozulur. Yaşamını organize edemez. Hobilerine zaman ayıramaz.

-Hayat kalitesini ne yönde etkiler?
Hayat kalitesi oldukça olumsuz etkilenir.

-Çalışabilirler mi? ış verimi düşer mi? Performans gösteremez dediniz dışarıda?
Başlangıçta zorlukla da olsun çalışabilirlerse de bir süre sonra çalışamayacak, hatta kıpırdayamayacak hale gelirler. Dikkatini toplama eksikliği ve performanslarındaki genel ve giderek artan orandaki azalma iş verimini ciddi biçimde düşürür.

-Kronik yorgunluğa neden canlı cenaze sendromu denir?
Kişiler öylesine yorgun, bitkindirler ki kollarını kıpırdatacak halleri yoktur, bir köşede oturup kalmışlardır. Bir şey yapma konunda istekleri azalmıştır, isteseler bile yapmak için gerekli enerjiyi bulamazlar.

- Günlük işleri yapmak için gerekenden çok fazla mı efor sarf etmesi gerekir?
Efor kapasiteleri yarıdan fazla düştüğü için rutin işleri yapmak için bile 2 -4 hatta bazen 10 kat fazla efor sarf etmeleri gerekebilir.

-Bu rahatsızlıkta da stres faktöründen söz edebilir miyiz? Kronik yorgunluk yaşayan kişi bunun başa çıkma yeteneğinde azalma yaşar mı?
Stres bu hastalık için tetikleyici özellik taşıdığı gibi hastalığı yaşayan kişilerin stresle baş etme kapasitelerinde de ciddi düşmeler olur. Tahammül sınırları giderek daralır.

- Bu sendromda kişi daha önce kişiyi rahatsız etmeyen şeylerden rahatsız olur mu?
- Yolda ya da çarşı pazarda öfkelenirler mi? Anksiyete yaşarlar mı, kompulsif yeme, içme davranışına rastlar mısınız bu rahatsızlıkta?
Daha önce rahatsız olmadıkları şeylerden çok tedirgin olmaya başlarlar. Her şey gözlerine batar, sinirlerini bozar. Bu nedenle de çok öfkeli hatta saldırgan tavırlar içine girebilirler. Sürekli gergin ve huzursudurlar. Yolda durduk yerde bağırıp çağırabilirler. Çocuklarına karşı daha tahammülsüz ve sinirli davranabilirler. Kompulsif yeme- içme davranışları içine girerler. Her alanda olmakla birlikte özellikle iş alanında çok fazla anksiyete yaşarlar.

-ılaç kullanma konusunda nasıldırlar?
ılaç kullanma konusunda istekli oldukları söylenemez.

-Bu şikayet kişi de sonradan mı ortaya çıkar yoksa doğuştan mı getirirler?
Bu hastalık sonradan ortay çıkan bir hastalıktır, herhangi bir genetik geçişten de söz edilemez.

- Mekanizması nasıldır? Tedavisi hangi disiplinler üstlenmeli? Biyolojiyle bağlantılı yanı var mı? Örneğin enfeksiyon tetikleyici midir?
Mekanizmasında %50 oranında viral bir enfeksiyondan söz etmek mümkündür. Viral enfeksiyona bağlı olarak bağışıklık mekanizması bozulmakta ve nörolojik, horonal ve psikolojik değişiklikler gözlenmektedir. Viral toksisitenin de etkili olduğundan söz edilebilir. EBV, insan herpes virüsü, sitomegalovirüs kronik yorgunluğa neden olduğu bilinen en yaygın virüslerdendir.

-Bu hastalığı yaşayanlar daha evvel sağlıklı, tam ve aktif bir hayat stilleri olan insanlar mı?
Bu hastalığı yaşayan kişilerin hastalık öncesi normal, hatta aktif bir yaşantıları vardır.

- Uzun süreli psikolojik zorlanmalar kronik yorgunluk nedeni olur mu? Fiziksel travmalar ya da cerrahi müdahalelerden sonra da görülebilir mi?
Uzun süreli psikolojik zorlanma, fiziksel travmalar, aşılanma, anestezik maddeler, çevresel toksinler, kimyasallar, cıva gibi ağır metaller, cerrahi müdahaleler kronik yorgunluk sendromu (KYS) için tetikleyici faktörlerdir.

- Kronik yorgunlukta kişide ayrıca mental yani zihinsel bitkinlik yaşanır mı? Dikkat sorunu yaşar mı örneğin? Konuşmalarında aksama, zorlanma yaşarlar mı?
KYS yaşayanlar dikkatlerini toplamakta, öğrenmekte ve öğrendiklerini anımsamakta güçlük çekerler. Fiziksel olduğu kadar zihinsel açıdan da kendilerini yorgun, bitkin hissederler. Uygun kelimeleri seçmekte zorlanabilirler, kafaları çok karışık olabilir, başladıkları cümleleri tamamlayamayabilirler. Enerjileri düşük olduğundan bazen konuşmaları bile yarım kalabilir.

-Bu konuda kritik bir durum var. Hem kronik yorgunluk yaşayan kişinin çevresinde bu hastalığa inanma eğilimi görülebiliyor hem de hekimlerin bir kısmının bu hastalığa inanmadığı söyleniyor? Durum nedir?
Yaşanan belirtiler bir hastalığın varlığını net olarak ortaya koyuyor, ancak fiziksel olarak çok fazla belirti görülmediği için hastalık gibi algılanamayabiliyor. En sık görülen fiziksel belirtiler; lenf bezlerinde şişme, hafif ateş, boğazda yanma, kas-eklem ağrıları gibi gribi düşündüren belirtilerdir. Bu belirtilerle başvurulduğunda grip tedavisi uygulanır, ancak hastalarda belirtiler tedaviye rağmen devam ettiği için psikolojik denebilir, hasta doğru yönlendirilemeyebilir.

-Seyri nasıldır? Ani midir, sinsi mi başlar?
Genelde sinsi başlar ancak ani başlangıçlı da olabilir. Aktif dönemler ve yıkılma kötü olma dönemleri şeklinde devam eder.

- Bu kişiler savaşmayan, kaçma veya donma hali gösteren kişiler midir? Mücadeleyi göze alamazlar mı? Hayata bakışları negatif midir? Umut durumları nasıldır?
Kişilik olarak öyle olmasalar bile KYS geliştikten sonra mücadele güçleri olmadığı için veya olduklarına ya da yapacaklarına inançları kalmadığı için mücadeleden kaçmayı tercih ederler. Hayata hep olumsuz bakma eğilimindedirler. Her şeyi tersinden algılarlar. Hiç bir şeyi değiştirecek enerjileri olmadığı gibi değişeceğine olan inançlarını, umutlarını da yitirmiş durumdadırlar. Hissettikleri yorgunluk nedeniyle yaptıkları şey giderek azalır, bu da psikolojik yorgunluk ve yetersizliği getirir.

-Neden eğitimli, gelir seviyesi yüksek kesimde daha çok görülüyor? 30-50 yaş grubunu etkiliyor olmasını nasıl anlayabiliriz?
Genelde eğitimi yüksek ve gelir düzeyi üst düzey olan kişilerin iş sorumluluğu yüksek ve tempoları yoğun olmakta. Yoğun tempo bağışıklık mekanizmasını yavaşlattığından her türlü enfeksiyona ve strese daha duyarlı hale geliyor kişiler. Bu grup kişilerin daha çok 30-50 yaş grubunda olması nedeniyle hastalığın en yoğun göründüğü grupta bu yaş aralığında oluyor. Vakaların % 70'i kadın olmakla birlikte oranlarda değişiklikler de olabiliyor.

- Avrupa ülkelerinde ve Amerika'da uzun yıllardır bilinen bu hastalık artık son yıllarda Türkiye'de de tanınmaya başlandı. Bu yaşanan hızlı hayat temposuyla mı ilgili?
Hızlı tempo, yüksek sorumluluk getiren işler, yaşam şartlarını giderek ağırlaşması ve zamanın yetmiyor olması hastalığın yaygınlaşmasına neden olan etkenler olarak sayılabilir.

- Kronik yorgunluk sendromu tanısı koymak için ne gerekiyor? Tıbbi hikaye, fizik muayene, ruhsal durumun ve laboratuar bulguları gibi…
Tanısı için belirtilerin 6 aydan uzun sürmesi, belli aralıklarla yaşanması ve işlev düzeyini ciddi biçimde bozması gerekir. Öyküde durumun kaybolup tekrar alevlenmesi, yorgunluğun dinlenmeye rağmen en az altı aydır geçmiyor oluşu gibi etmenle önemli. Fizik muayenede grip benzeri belirtiler dışında yorgunluğu açıklayacak fiziksel bir belirti, organ veya sisteme yönelik bir bulgu saptanmaz. Laboratuvar bulguları da hastalığa özgül bir şey göstermez. Bağışıklık sistemi incelendiğinde zayıflamış olduğu saptanabilir ve tetikleyici olan virüslerin tespiti yapılabilir.

-Sosyal ve özel yaşam aktivitelerini nasıl etkiler?
Sürekli yorgun, enerjisiz ve isteksiz olma hali doğal olarak yaşamın tüm alanlarına yansır. Kişinin var olan sosyal çevresine, çalışma ortamına kişisel ilişkilerine oldukça olumsuz etkilerde bulunur. ış yaşamında ciddi işgücü kaybı yaratan durumlardan biri olarak sayılabilir.

- Bellekte durum nedir soruna neden olur mu? Konsantrasyonda önemli bozulma görülür mü?
-Ciddi hatırlama ve özellikle yeni bilgileri öğrenme ve akılda tutma güçlükleri yaşanır. Dikkatini toplama anlamında da güçlükler sık gözlenir.

Fiziksel belirtileri nelerdir, depresyon ile beraber olur mu, karışır mı? Sinirlilik rastlanır mı? Depresyon ve stres durumu nedir?
Bu kişiler sürekli yorgundurlar. Az enerji gerektiren işleri bile yapmakta güçlük çekerler ve çok fazla çabalamaları gerekir, sürekli ertelerler. Stres karşı duyarlılıkları çok artmıştır. Tahammül güçleri ciddi oranda azalmıştır, çok sinirli ve gergindirler, altta saldırgan davranışlarda bile bulunabilirler. Geceleri uyuyamazlar. Tüm kas gruplarında ağrı, boğazda yanma, koltuk altı ve boyun lenf bezlerinde şişme, hafif ateş, eklem ağrıları gözlenebilir ve bu nedenle griple karışabilir. Pek çok belirtisi depresyona benzerlik gösterdiğinden depresyonla karışabilir. Ancak kronik yorgunlukta depresif duygulanım dediğimiz; mutsuz, neşesiz olma, kendini kötü hissetme, sık ağlama gibi belirtiler başlangıç döneminde gözlenmez. Hastalığın süresi uzadıkça hiçbir şey yapamıyor olmak ve düzelemeyeceğine inanmaya başlamak giderek depresyonun da yerleşmesine neden olabilir. Panik ataklar çok sık karşılaşılan tablolar olmamakla birlikte kaygı düzeyinin artması sonrası görülebilirler.

- ılaç ile tedavi nasıl yarar sağlıyor? Terapi neler sağlar bu kişilere?
Genellikle belirtilere yönelik ilaç tedavisi yapılmakta… Ateş düşürücü, B ve C vitamini ve gerektiği hallerde antidepresan ilaçların tedavide yeri var. Bağışıklık sistemini güçlendiren ilaçlar da zaman zaman kullanılabiliyor ve yarar sağladığı gözleniyor. Terapide kişileri hiçbir şeye yapamamanın yarattığı kısır döngüden çıkarmak ve yaşam enerjisini tekrar şekillendirmek ve motivasyonu arttırmak yönünde çalışmalar yapılıyor ve oldukça iyi sonuçlar alınabiliyor. Ayrıca yoğun iş temposu içinde çoğu zaman kişisel gereksinimlerini, hobilerini, mola ve hatta tatil yapmayı unutan kişilere kendilerine ve yaşama farklı bir açıdan bakma olanağı sağlanmış oluyor.

alıntıdır.
 
Diyeti bozmadan yenilebilen atıştırmalıklar

Alman Hastanesi’nden Diyetisyen Esra Aran, bir yandan atıştırmalıkların tadına bakmanın, bir yandan da diyet yapmanın mümkün olduğunu söyledi.

ıdeal kiloya ulaşmak ve bu sayede de daha güzel görünmek kuşkusuz günümüzde pek çok kadının hayallerini süslüyor. Günümüz trendleri düşünüldüğünde, ideal kiloda görünmek bazı kadınlara kendilerini daha iyi hissetmelerinin yolunu açarken, kendileriyle barışık mutlu bireyler olmanın kapılarını da aralıyor. Diyet yapmak, ideal kiloya sahip olmak güzel de, bir de günlük hayatımızın adeta bir parçası haline gelen şu atıştırmalıklar da olmasa…

Artık üzülmeyin! Hem evimizde, ofisimizde yaptığımız kaçamaklar ya da misafirlikte tadına baktığımız atıştırmalıklardan yemek, hem de diyet yapmak mümkün… Ancak bir şartı var; o da doğru atıştırmalıkları uygun miktarlarda seçmeniz…

Alman Hastanesi’nden Diyetisyen Esra Aran, bir yandan atıştırmalıkların tadına bakmanın, bir yandan da diyet yapmanın mümkün olduğunu söyledi. Diyet yapmak uğruna kişilerin atıştırmalıklardan mahrum kalmaması gerektiğini ve uygun besinlerin uygun miktarlarda tüketilmesiyle açlığın geçiştirilebileceğini savunan Diyetisyen Esra Aran, “Atıştırma olarak tercih edilen besinler, tokluk hissinin yanında besleyici ve daha düşük kaloriye sahip olmalı. Bu sayede diyet yaparken sağlıklı atıştırmalarla hem zevk alırsınız hem de sağlığınızı korumuş olursunuz” diye konuştu.

ışte diyeti bozmadan yenilebilen atıştırmalıklar

Yulaf ezmesi: Akşamları atıştırmak istediğinizde 3 çorba kaşığı yulaf ezmesi, üzerine 1 çorba kaşığı yaban mersini veya 1 çorba kaşığı altın çilek veya 1 çorba kaşığı kuru üzüm ekleyebilirisiniz. Bu şekilde hem kan şekerini dengelemiş, hem de düşük kalorili ara öğünü tamamlamış olursunuz. Yulaf ezmesinin lif miktarı yüksek olduğu için karın doyurucu özelliğe sahiptir.

Yeşil elma: Dilimlenmiş yeşil elma üzerine 1 çay kaşığı tarçın ve 1 çorba kaşığı ezilmiş ceviz serpiniz. Yanında 1 kutu light sütle öğünü tatlandırabilirsiniz.

Portakal: C vitamini deposudur. 1 porsiyon portakal+ 5 tane tam ceviz tercih edilebilir. Eğer kabızlık probleminiz varsa bağırsaklarınızın çalışmasına yardımcı olur.

Süzme yoğurt: Yoğun kıvamda olduğu için doygunluk hissi sağlar. Yoğurdunuzu 1 porsiyon meyve ile tatlandırabilirsiniz (1 porsiyon meyvenin tenis topu kadar büyüklüğe sahip olması gerekiyor)

Kurutulmuş meyve ve yemişten oluşan tahıllı bar: Çikolata tercihi yerine kurutulmuş meyve ve yemişten oluşan tahıllı barları tercih edebilirsiniz.

Pirinç ve mısır patlağı: Yağlı patlamış mısır veya cips yerine daha sağlıklı olarak ifade edilebilir. ıstediğiniz her alanda tercih edebilirisiniz. Örneğin, ofiste yada sinemada olabilir.

Kuru meyveler ve leblebi: Gün içerisinde tükettiğiniz çayın yanında kuruyemiş yerine yarım çay bardağı leblebi ve 1 çorba kaşığı kuru üzümü karıştırarak tercih edebilirsiniz. Doyurucu özelliğe sahiptir.

Meyveli pasta: Tabi ki bu bildiğiniz pastanelerde satılan hamurlu pastalardan değil. Sizin için daha sağlıklı, daha doyurucu özelliğe sahip bir pasta... Hemde 5-10 dakika içerisinde tüketime hazır...Gerekli olan malzemeler: 1 küçük boy muz (Ya da istenilen bir meyve), 1 çay bardağı süzme yoğurt, 3 çorba kaşığı yulaf ve 1 tatlı kaşığı tarçın. Tarifi: Muzu soyduktan sonra her tarafını yoğurtla kaplayın ve üzerine hazırlamış olduğunuz yulafları hiçbir boşluk kalmayacak şekilde serpiştirin. Hazırladığınız muzu 5-10 dk. buzlukta bekletin. Daha sonra donmuş olan muzlu pastanın üzerine 1 tatlı kaşığı tarçın serpebilirsiniz. Oldukça leziz bir o kadar düşük kalorili bir tatlıdır...

alıntıdır.
http://saglik.milliyet.com.tr/diyeti-bozmadan-atistirmak-mumkun-/
 
kızlaaar bugün eskiden severek giydiğim fakat yanlardan yağlarım ve popom çıkınca uzun zamandır dolabımda öylece duran kotumu giydim vee içinde inanılmaz rahatım bolluklar falan var kalça kısmımda yan taraflarımda düşünebiliyomusunuz bundan tammm 3 hafta önce olmuyo gibiydi bu kot ohaoldumsmile ve şimdi harika duruyo zemuszemus
yaşasın yemek yememek kaydirigubbakcemile5
 
kızlar bende size bir diyet tatlı tarifi vermek istiyorum
1 lt süt
8 kaşık irmik
20 adet suda eritilmiş tatlandırıcı
mavi yeşil keten tohumlu bisküvi

bisküvi hariç hepsini katılaşıncaya kadar kaynatıyoruz

yarısını borcama döküyoruz

arasına bisküviyi diziyoruz

kalan muhallebiyi de üzerine döküyoruz

soğuduktan sonra tarçın koyup servise hazırlıyoruz cokacimcoook
 
hani bazen o kadar çok canımız ister ya krize gireriz özellikle regl olduğumuzda imdadımıza yetişecek bi tatlı bu arkadaşlar
 
X