- 26 Ağustos 2022
- 246
- 46
-
- Konu Sahibi Sihirlikutu
- #1
Merhaba,
İlkokuldan beri tanıdığım 25 yıllık yakın bir arkadaşım var. Birbirimize çok destek olduğumuz zamanlar olmuştur. Ara ara kopukluklar yaşadık ama yine hiç kopukluk girmemiş gibi arkadaşlığımızı sürdürmeye devam ettik. Neyse konuya geleyim.
Ben bu arkadaşımı daha önceki erkek arkadaşımın abisiyle tanıştırmıştım. Biz ayrıldık, onlar da ayrıldılar. Ama konu arkadaşım için kapanmadı. Çocuğu takıntı yaptı. Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala döner mi vs. diye düşüncelerde. Sonra ben doğum günümde onu üniversiteden bir erkek arkadaşımla tanıştırdım. Bunlar sevgili oldular. Hala ilişkileri devam ediyor. Sonrasında ben nişanlımla tanıştım. 3 ay önce evlenme teklifi aldım. 2 ay sonra söz oldu. 5 gün önce de nişanımız oldu.
Arkadaşım, üniversiteden arkadaşımdan sürekli ayrılıyor. Onu maddi açıdan yetersiz buluyor, evlenmek istemiyor. Ve ayrıldığı sevgilisi döner mi diye fal baktırıyor sürekli. İlişkileri neredeyse 1 yıla dayandı. Çocuk ise bir şeylerden şüphelendiği halde onun triplerine katlanıyor, peşinden koşuyor, yanında oluyor. Bu şekilde ilişkileri sürüyor. Arkadaşımla sevgilisi 4-5 günlük bir ayrılık yaşadılar. Bu 4-5 günlük süreçte arkadaşım eski iş yerinden biri ile buluşmuş, rezidansa gitmişler ve sevişmişler. Sonra çocuk bunu arayıp sormayınca tekrar sevgilisine döndü. Üniversiteden arkadaşımın bunların hiçbirinden haberi yok. Ben de üzerime vazife değil diye tabiki söylemedim. Sonuçta geldi bana anlattı. Onların ilişkisi bana b*k yemek düşer diye düşündüm.
Neyse ben evlenme teklifi aldığım gün arkadaşıma ve sevgilisine(o da benim üniversiteden arkadaşım, anlaşılır olması için belirtiyorum tekrar tekrar) mutluluğumu paylaşmak için mesaj attım. Arkadaşım çok sevindim, mutluluklar falan dedi. 3-4 gün sonra sevgilisinin doğum günü vardı. Ben de sözlümde kalıyordum, geç uyandık vs.derken ben mesaj attım neredesiniz geleyim diye. Ortaköydeyiz şuan dedi. Biz gidemedik. Sonrasında ben aradım doğum gününü kutladım. Öncesinde de hep birlikte konsere gitmiştik dördümüz, güzel geçmişti. Sonra arkadaşımın tiroidinde nodül çıktı, onun için ameliyat olması gerekti. Hep birlikte hastaneye gittik, destek oldum elimden geldiğince. O sırada benim de isteme telaşım başlamıştı. Şükür atlattı hastalığını, iyileşti. Arkadaşımı istemeye çağırdım, atom tedavisi olacağı için gelemeyeceğini söyledi. Sevgilisinden zaten ne isteme, ne evlenme teklifi vs.hiçbiri için bir hayırlı olsun demek yok, ses çıkmadı. İsteme fotoğraflarımı paylaştım. Arkadaşım sadece instagramdan 'hayırlısı olsun' diye bir mesaj attı. Beğendim geçtim. Üzerinden 1 ay geçti, ikisinden de ses yok, asla diyalog kurmuyorlar. Ben de 5 gün önce olan nişan davetiyemi ikisine de atmadım.
Öncesinde arkadaşımla aramda bir konuşma geçmişti ve bana şey demişti. Sen hayatında biri olunca bizi unutuyorsun, sevgili önemlidir ama arkadaşlar daha önemlidir. Kötü gününde onlar yanında olur vs. vs. Ben de o sırada iş yerinde çıldıracak kadar çalışıyordum, genel kurulumuz vardı, onun dışında hazırlıklar falan asla hiçbir şeye vakit kalmadığını söyledim. Konuşma öyle böyle kapandı. Birkaç gün sonra isteme ve nişan tarihini ilettim. Not al mutlaka bekliyorum, yanımda ol dedim. İstemeye de nişana da gelmedi. Hoş ben de istemeye gelmeyince zaten nişan davetiyesi atmadım ikisine de.
Nişandan sonra yine ne bir hayırlı olsun, ne bir tebrik ederim hiçbir şey demediler. Ben de ikisini de her yerden sildim. Dün sevgilisi bana instagramdan mesaj attı. Mesaj şu; "Sana, senin bize son zamanlarda davrandığın gibi davranınca hayatından çıkarmışsın? :)" Ben de dedim ki; "Arkadaşım hakkında hiçbir şey söylemek istemiyorum, kendin yaşayıp göreceksin, umarım ki görmezsin diyeyim yine. Ama onun dışında zaten herkes her şeyi görüyor ve farkında hiç konuşmaya değer bulmuyorum. 'Siz' olarak devam edin ama sana dost olarak son tavsiyem sadece dikkat et. Başka bir şey demiyorum. Mutlu olun mutlu kalın." yazdım. O da bana cevap olarak şunu yazmış; "Doğum günüme gelmedin, sevgilinin evindeydin o sırada. İyi ki yakınlaşmışız seninle ki beni de kullanabiliyor olmanı gördüm. Sorun x değil, sorun senin bizi bu kadar görmezden gelmen, hayatına yeni birini alınca hemen değişiyor olman. Açıkçası ben seni hep dost bildim çağırdığında geldim ama sende o performansı göremedim ve bu durumları hep alttan aldım. Ama hayatına yeni biri girince beni de kullandığını farkettim. Sen de mutlu ol demeyeceğim, sen zaten gayet mutlusun görünüyor fotoğraflardan" yazdı. Ben de cevap olarak; "açıklamak istemediğim ve senin hiçbir şekilde bilmediğin çok fazla şeyler var. Ben artık x(arkadaşım)'in bu iki yüzlüğüne katlanamıyorum. Katlanan katlansın. Sana, bana, başkalarına yaptıklarına, doldurmalarına, ara bozmalarına katlanamıyorum. Sen takılmışsın gidiyorsun. Benim için bitmiştir. Sen iyi şeyleri hakediyorsun ben öyle düşünüyorum ama x hakettiğini bulacaktır." yazdım. O da; "Açıklamak istemediğin şeyleri açıkla o halde de gerçek x'i ben de bileyim. En azından ortada gerçek bir şey varsa beni de kurtarmış olursun. Madem iyi gelecekse neden bana gitmeden bu iyiliği yapmıyorsun o zaman." yazdı. Ben hiç cevap vermedim. Durum bu şekilde. Sizce haksız mıyım?
Güncelleme: Valla yorumlarınızın hepsini okudum. Ben yaptığım tek hatanın üniversite arkadaşıma x hakkında imada bulunmak olduğunu düşünüyorum. Dostluklarımın hepsi köklüdür. En az 5 tane 20 yılı geçkin dostum var. Bu insanlarla aramda en ufak bir kırgınlık dahi olmadıysa, seve seve her şeylerine koştuysam, kötü bir arkadaş olduğumu da düşünmüyorum. Şu birkaç gün boyunca kendimi çok sorguladım, inzivaya da çekildim. Ama artık bu konuda kendime kesinlikle haksızlık yapmayacağım. Açık açık fesatlık ve kıskançlık dolu hareketlerle bu dostluğu bitirdi. Eğer ki daha fazla yılanlık yaparsa evet ben de elimden geleni ardıma koymam. İnsanım, robot değilim. Herkes melekmiş gibi yorumlar yapmış. Harikasınız gerçekten. Şuan tamamen diyaloğumu kestim, her yerden de engelledim. Bana uzak, kime isterse yakın olsunlar. Karakterim de gayet sağlam ki öz eleştirimi de oturdum yaptım. Şunu bilir şunu söylerim, iyi enerji alamadığım bir insanda mutlaka bir halt vardır. Ve ben uzun zamandır ikisinden de zaten kıskançlık enerjisinden başka bir enerji almıyorum. Sırf terfi aldı diye en yakın arkadaşlarından birinin müdürüyle dedikodusunu çıkaran, hırsından işinden ayrılan, sevgilisine, arkadaşlarına, ailesine hayatındaki herkese sinsilikle yaklaşan birini hayatımdan çıkardım diye ve sevgilisi bana laf sokmalı mesaj atınca susmadım diye kendimi hiçbir şekilde suçlamıyorum. Siz daha iyi dostlar olun, daha iyisini yapın. Ki o kişiler benim için yok hükmünde artık. Dostum falan da değil. Tutturmuş bir doğum günü. Üniversite arkadaşımın iş adresini x ten istedim, hediye yollamak sürpriz yapmak için, kız mesajımı gördüğü halde dönüş bile yapmadı, eminim üniversite arkadaşımın haberi bile olmamıştır bu girişimimden. Ben ihmal ediyormuşum bla bla. Her anında, ameliyat öncesinde, sonrasında, ertesi günlerde hep yanındaydım. Şimdi benim söz ve nişan döneminde nişanlımın yanında olmamdan doğal ne var pardon da? Ne yapacaktım, hazırlıkların hepsini bırakıp sürekli onlar neredeyse oraya mı gidecektim? Ne kadar saçma yorumlar. Neyse doğum gününden bir bahane çıkardılar. Sonrasında zaten bu 'bahane' ile kıskançlığının üzerini kapatmak istedi ve hiçbir şekilde söze de nişana da gelmedi, arayıp bir tebrik bile etmedi. Buz gibi de fesatlar işte.
İlkokuldan beri tanıdığım 25 yıllık yakın bir arkadaşım var. Birbirimize çok destek olduğumuz zamanlar olmuştur. Ara ara kopukluklar yaşadık ama yine hiç kopukluk girmemiş gibi arkadaşlığımızı sürdürmeye devam ettik. Neyse konuya geleyim.
Ben bu arkadaşımı daha önceki erkek arkadaşımın abisiyle tanıştırmıştım. Biz ayrıldık, onlar da ayrıldılar. Ama konu arkadaşım için kapanmadı. Çocuğu takıntı yaptı. Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala döner mi vs. diye düşüncelerde. Sonra ben doğum günümde onu üniversiteden bir erkek arkadaşımla tanıştırdım. Bunlar sevgili oldular. Hala ilişkileri devam ediyor. Sonrasında ben nişanlımla tanıştım. 3 ay önce evlenme teklifi aldım. 2 ay sonra söz oldu. 5 gün önce de nişanımız oldu.
Arkadaşım, üniversiteden arkadaşımdan sürekli ayrılıyor. Onu maddi açıdan yetersiz buluyor, evlenmek istemiyor. Ve ayrıldığı sevgilisi döner mi diye fal baktırıyor sürekli. İlişkileri neredeyse 1 yıla dayandı. Çocuk ise bir şeylerden şüphelendiği halde onun triplerine katlanıyor, peşinden koşuyor, yanında oluyor. Bu şekilde ilişkileri sürüyor. Arkadaşımla sevgilisi 4-5 günlük bir ayrılık yaşadılar. Bu 4-5 günlük süreçte arkadaşım eski iş yerinden biri ile buluşmuş, rezidansa gitmişler ve sevişmişler. Sonra çocuk bunu arayıp sormayınca tekrar sevgilisine döndü. Üniversiteden arkadaşımın bunların hiçbirinden haberi yok. Ben de üzerime vazife değil diye tabiki söylemedim. Sonuçta geldi bana anlattı. Onların ilişkisi bana b*k yemek düşer diye düşündüm.
Neyse ben evlenme teklifi aldığım gün arkadaşıma ve sevgilisine(o da benim üniversiteden arkadaşım, anlaşılır olması için belirtiyorum tekrar tekrar) mutluluğumu paylaşmak için mesaj attım. Arkadaşım çok sevindim, mutluluklar falan dedi. 3-4 gün sonra sevgilisinin doğum günü vardı. Ben de sözlümde kalıyordum, geç uyandık vs.derken ben mesaj attım neredesiniz geleyim diye. Ortaköydeyiz şuan dedi. Biz gidemedik. Sonrasında ben aradım doğum gününü kutladım. Öncesinde de hep birlikte konsere gitmiştik dördümüz, güzel geçmişti. Sonra arkadaşımın tiroidinde nodül çıktı, onun için ameliyat olması gerekti. Hep birlikte hastaneye gittik, destek oldum elimden geldiğince. O sırada benim de isteme telaşım başlamıştı. Şükür atlattı hastalığını, iyileşti. Arkadaşımı istemeye çağırdım, atom tedavisi olacağı için gelemeyeceğini söyledi. Sevgilisinden zaten ne isteme, ne evlenme teklifi vs.hiçbiri için bir hayırlı olsun demek yok, ses çıkmadı. İsteme fotoğraflarımı paylaştım. Arkadaşım sadece instagramdan 'hayırlısı olsun' diye bir mesaj attı. Beğendim geçtim. Üzerinden 1 ay geçti, ikisinden de ses yok, asla diyalog kurmuyorlar. Ben de 5 gün önce olan nişan davetiyemi ikisine de atmadım.
Öncesinde arkadaşımla aramda bir konuşma geçmişti ve bana şey demişti. Sen hayatında biri olunca bizi unutuyorsun, sevgili önemlidir ama arkadaşlar daha önemlidir. Kötü gününde onlar yanında olur vs. vs. Ben de o sırada iş yerinde çıldıracak kadar çalışıyordum, genel kurulumuz vardı, onun dışında hazırlıklar falan asla hiçbir şeye vakit kalmadığını söyledim. Konuşma öyle böyle kapandı. Birkaç gün sonra isteme ve nişan tarihini ilettim. Not al mutlaka bekliyorum, yanımda ol dedim. İstemeye de nişana da gelmedi. Hoş ben de istemeye gelmeyince zaten nişan davetiyesi atmadım ikisine de.
Nişandan sonra yine ne bir hayırlı olsun, ne bir tebrik ederim hiçbir şey demediler. Ben de ikisini de her yerden sildim. Dün sevgilisi bana instagramdan mesaj attı. Mesaj şu; "Sana, senin bize son zamanlarda davrandığın gibi davranınca hayatından çıkarmışsın? :)" Ben de dedim ki; "Arkadaşım hakkında hiçbir şey söylemek istemiyorum, kendin yaşayıp göreceksin, umarım ki görmezsin diyeyim yine. Ama onun dışında zaten herkes her şeyi görüyor ve farkında hiç konuşmaya değer bulmuyorum. 'Siz' olarak devam edin ama sana dost olarak son tavsiyem sadece dikkat et. Başka bir şey demiyorum. Mutlu olun mutlu kalın." yazdım. O da bana cevap olarak şunu yazmış; "Doğum günüme gelmedin, sevgilinin evindeydin o sırada. İyi ki yakınlaşmışız seninle ki beni de kullanabiliyor olmanı gördüm. Sorun x değil, sorun senin bizi bu kadar görmezden gelmen, hayatına yeni birini alınca hemen değişiyor olman. Açıkçası ben seni hep dost bildim çağırdığında geldim ama sende o performansı göremedim ve bu durumları hep alttan aldım. Ama hayatına yeni biri girince beni de kullandığını farkettim. Sen de mutlu ol demeyeceğim, sen zaten gayet mutlusun görünüyor fotoğraflardan" yazdı. Ben de cevap olarak; "açıklamak istemediğim ve senin hiçbir şekilde bilmediğin çok fazla şeyler var. Ben artık x(arkadaşım)'in bu iki yüzlüğüne katlanamıyorum. Katlanan katlansın. Sana, bana, başkalarına yaptıklarına, doldurmalarına, ara bozmalarına katlanamıyorum. Sen takılmışsın gidiyorsun. Benim için bitmiştir. Sen iyi şeyleri hakediyorsun ben öyle düşünüyorum ama x hakettiğini bulacaktır." yazdım. O da; "Açıklamak istemediğin şeyleri açıkla o halde de gerçek x'i ben de bileyim. En azından ortada gerçek bir şey varsa beni de kurtarmış olursun. Madem iyi gelecekse neden bana gitmeden bu iyiliği yapmıyorsun o zaman." yazdı. Ben hiç cevap vermedim. Durum bu şekilde. Sizce haksız mıyım?
Güncelleme: Valla yorumlarınızın hepsini okudum. Ben yaptığım tek hatanın üniversite arkadaşıma x hakkında imada bulunmak olduğunu düşünüyorum. Dostluklarımın hepsi köklüdür. En az 5 tane 20 yılı geçkin dostum var. Bu insanlarla aramda en ufak bir kırgınlık dahi olmadıysa, seve seve her şeylerine koştuysam, kötü bir arkadaş olduğumu da düşünmüyorum. Şu birkaç gün boyunca kendimi çok sorguladım, inzivaya da çekildim. Ama artık bu konuda kendime kesinlikle haksızlık yapmayacağım. Açık açık fesatlık ve kıskançlık dolu hareketlerle bu dostluğu bitirdi. Eğer ki daha fazla yılanlık yaparsa evet ben de elimden geleni ardıma koymam. İnsanım, robot değilim. Herkes melekmiş gibi yorumlar yapmış. Harikasınız gerçekten. Şuan tamamen diyaloğumu kestim, her yerden de engelledim. Bana uzak, kime isterse yakın olsunlar. Karakterim de gayet sağlam ki öz eleştirimi de oturdum yaptım. Şunu bilir şunu söylerim, iyi enerji alamadığım bir insanda mutlaka bir halt vardır. Ve ben uzun zamandır ikisinden de zaten kıskançlık enerjisinden başka bir enerji almıyorum. Sırf terfi aldı diye en yakın arkadaşlarından birinin müdürüyle dedikodusunu çıkaran, hırsından işinden ayrılan, sevgilisine, arkadaşlarına, ailesine hayatındaki herkese sinsilikle yaklaşan birini hayatımdan çıkardım diye ve sevgilisi bana laf sokmalı mesaj atınca susmadım diye kendimi hiçbir şekilde suçlamıyorum. Siz daha iyi dostlar olun, daha iyisini yapın. Ki o kişiler benim için yok hükmünde artık. Dostum falan da değil. Tutturmuş bir doğum günü. Üniversite arkadaşımın iş adresini x ten istedim, hediye yollamak sürpriz yapmak için, kız mesajımı gördüğü halde dönüş bile yapmadı, eminim üniversite arkadaşımın haberi bile olmamıştır bu girişimimden. Ben ihmal ediyormuşum bla bla. Her anında, ameliyat öncesinde, sonrasında, ertesi günlerde hep yanındaydım. Şimdi benim söz ve nişan döneminde nişanlımın yanında olmamdan doğal ne var pardon da? Ne yapacaktım, hazırlıkların hepsini bırakıp sürekli onlar neredeyse oraya mı gidecektim? Ne kadar saçma yorumlar. Neyse doğum gününden bir bahane çıkardılar. Sonrasında zaten bu 'bahane' ile kıskançlığının üzerini kapatmak istedi ve hiçbir şekilde söze de nişana da gelmedi, arayıp bir tebrik bile etmedi. Buz gibi de fesatlar işte.
Son düzenleme: