22 yıllık birlikteliğim ve tükenmişliğim.

kızınız sizden daha cesur ve karakterli öperim gözlerinden. büyüdükçe size benzemez inşallah.
İçimi en çok yakan da bu. O babasını seçemezdi ama ben ona bu babayı seçmişim. Kendine geldim artık. Anlaşmalıya yanaşmasa da çekişmeli olarak dan olsa boşanacağım ondan.
 
Anneniz her türlü fedakarlığı yaptığı halde bırakın damadından saygı görmeyi bir merhaba bile çok görülmüş kadına. Diğer tarafta zor zamanınızda size destek olmayan torununa iki hafta bakmaktan aciz kayınvalidenize sadece mesafe koymak istediğiniz için çocuğunuzla birlikte darp edilmişsiniz! Eşinizin annenize davrandığı gibi kayınvalidenize davransanız ne olurdu düşünemiyorum. Bu mu iyi adam? Çocuğuna bile ailesi için şiddet uygulayan gözden çıkaran… fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddetini manipülasyonu da ekstrası. Kötü olması için illa aldatması, eve gelmemesi mi lazımdı? Ne olur kendinize gelin. En çok da çocuklarınız için.
 
Sizin için üzüldüm. Bazı konularda Eşim gayet iyidir yazmışsınız. Maalesef eşiniz kötünün iyisi bile değil. Memur olduğunuzu söylemişsiniz.(maddi durumunuz çoğu kadına göre daha yeterli) eşinizle konuşun ya kendine gelsin ya da çocuklarınız için açın davayı.sonra da profesyonel yardım alın.
Konuşmayı hep denedim. Ama onun bakış açısı şu şekilde. Benden sadece küçücük bir şey istiyormuş ailesi ile ilgili. Ben onu bile yapmıyormuşum. Ben arıza çıkarıyormuşum. Sorunlu muşum. Ben de sen benim aileme niye gelmiyorsun dediğimde öfkesine hakim olamayıp bağırmaya başlıyor. Kısaca ben senin ailene gidip gelmem ama sen benimkine gidip geleceksin diyor. Bu saatten sonra asla düzelmez bu adam. Beni çekişmeli yeni zorluyor. Ama yılmayacağım artık.
 
Haklısınız.Ben hep safça ikimiz birlikte birikim yaparız maaşlar birlikte olsun diye düşündüm.Tabi bir de maaş çek faturalar öde falan ilk etapta zor geldi ve eşimin kötü alışkanlığı olmadığından eşime çok güvendim.

Sizi ayıplayamam.
Ayni salaklığı yaptim bir dönem.
Güvenemeyecegimi anladığımda ise döndüm yanlıştan kartımı aldim.

Biz olmak böyle bir şey sanıyoruz ama değil aslında. Karşımızda biz olmayı umursayan bir insan yok çünkü. Maaş kartını versen de yok, ömrünü versen de yok. Yuvasının kahramanı olamamış herifler anasına, bacısına kahraman olma derdinde.

Kendiniz söylemişsiniz kabullendik diye.
Temel hata bu: Kabullenmek.
Annenizin emeğini hiçe sayan, ailenizle sebepsiz mesafeli bu adamın ailesine fazlaca yakin durmanız neden?
Ağzımızın tadı kaçmasın diye değil mi?
Gördüğünüz gibi yine kaçık.

Bankanizi arayip maaş kartınızı iptal ettirip yenisini çıkarmak ile başlayın. Ilk golünüz olsun. Aslında en temizi bitmesi ama iste bu evlilik bundan sonra devam edecekse dümende sizin eliniz de olacak. Yok öyle yağma!
 
Artı olarak nasıl ki eşiniz ailesi için size her türlü kötülüğü yaptıysa ( siz tam anlamıyla kötülük yapmış gibi görmeseniz de doğrusu bu ) siz de eşiniz için çocuklarınıza ailenize kötülük yapıyorsunuz. Annenize yapılan saygısızlığa ses etmeyerek çocuğunuzu psikolojik ve fiziksel şiddetten korumayarak kısacası bu adamla evli kalarak onlara en büyük kötülüğü yaptınız. Kendiniz bu muameleye alışmışsınız ama ailenizi çocuklarınızı da buna maruz bırakıyorsunuz
 
Ayrıca şunu da demek istiyorum sevgili konu sahibi;
Biz kimsenin malı değiliz, ayrı birer bireyleriz. Sınırlarımız olmalı aşıldığında gerekli tepkiyi koyacağımız, kapıyı çekip gideceğimiz sınırlarımız olmalı. Bunu anlamalı karşı taraf.

Neden bu kadar fekadarlık ne için ?

Şu yaptığınız fedakarlığın onda birini yapması gerekse kapıyı çarpar gider erkekler. Nezaman nerde ve ne şeklide bunca sorumluluk ve fedakarlık yükü kadınlara yüklendi bilmiyorum ama bir birey olduğunuzu gözüne sokmalı ve kızınızın gözündeki o çaresiz anne figürünü kahraman güçlü anneye dönüştürmelisiniz.

Bunu sorumluluk için değil kendiniz için yapmalısınız.
 
Anneniz iyilesti mi?
1. Maas kartinizi derhal geri alin, o gonderilen paranin hesabini sorun.
2. Bosanma davasi acin, esinizin fikrinin ne onemi var su durumda?
3. Siddetin hicbir turlusunu normallestirmeyin. "Onun disinda gayet iyidir bize abur cubur alir"dusuncesi korkunc.
4. Ozellikle kizinizi babasindan uzak tutun, belli ki erkek cocuga siddet uygulamamis.
5. Kendi ailenizden destek isteyin.

Neden katlaniyorsunuz ki, evli kadin olmaya doymadiniz mi onca sene... suresi dolmus evliligin daha ne olmasini bekliyorsunuz?

Turkiyede cok ciddi bir evli kadin olmakta diretme kafasi var. O ne dedi bu ne dedi bana ne gozle bakarlar rezil olurum basaramam fikrinden arinin rica ederim, yalniz geliyoruz su dunyaya gobek baginiz esinizle kesilmedi. Yillarca maruz kalmissiniz benliginizi kaybetmissiniz en kotusu bu dogruyu ayirt edemiyorsunuz. Uzman destegi de sart.
Annemde iyileşti ama nüksetti. Onu da atlattı çok şükür. Boşanmayı kafama koyduğumda eşim oğlumu aldı kaçırdı. Bulamazsın 6 ay ücretsiz izin dilekçesi verdim dedi. 6 ay sonra polis zoruyla alırsın dedi. Heryerde aradım oğlumu. Ailesine haber verdim. Geldiler. Bir şekilde beni ikna ettiler. Bana mücadele etmek zor geldi. Bir şans daha verdim. Ama yok olacak gibi değil. Oğlum sevgi dolu bir çocuk. Kızım babası ile iletişimi kesince eşim oğlunun üzerine titremeye başladı. Oğlumu da kaybedersem yaşayamam deyip duruyor
 
Haklısnız.Canımı en çok yakan şey de kızımı koruyamamak, onun önünde pasif bir anne rolü çizmek.Kızım benden daha onurlu ve karakterli çıktı. Benden daha cesur. Benim özgüvenim yerle bir edilmiş eşim tarafından. Ben de eskisi gibi gücümü toplayıp yeniden yalnızca kendi ayaklarımın üstünde bir hayat çizeceğim.Bu konuyu zaten eşimin duygusal manipilasyonlarına alet olmamak adına her boşluğa düştüğümde kendimi toparlamak ve sizlerin de desteğiyle burayı okuyup kendimi toparlamak için açtım.

Sizi anneme benzettim. Fiziksel değil ama psikolojik şiddetin en alasını bize yaşatan, annemin maaşı ile geçinip kendi parasını biriktiren, eve bir gün dahi elinde poşetlerle geldiğini görmediğim babamı boşayamayan güyaa kariyerli anneme….!

Benim onların manipüleleri, annemin babamdan kopamayışı, denese bile başımda kocam olmadan olmaz diye geri dönüşleri ile gençliğim geçti bitti umarım kızınızın da sonu benim gibi olmaz.
 
Annemde iyileşti ama nüksetti. Onu da atlattı çok şükür. Boşanmayı kafama koyduğumda eşim oğlumu aldı kaçırdı. Bulamazsın 6 ay ücretsiz izin dilekçesi verdim dedi. 6 ay sonra polis zoruyla alırsın dedi. Heryerde aradım oğlumu. Ailesine haber verdim. Geldiler. Bir şekilde beni ikna ettiler. Bana mücadele etmek zor geldi. Bir şans daha verdim. Ama yok olacak gibi değil. Oğlum sevgi dolu bir çocuk. Kızım babası ile iletişimi kesince eşim oğlunun üzerine titremeye başladı. Oğlumu da kaybedersem yaşayamam deyip duruyor
Cocugun muhakeme yetenegi gelistiginde kaybetmiycek mi sanki? Esiniz afedersiniz ama bos ve zavalli bir adam. Onun da tedaviye ihtiyaci var. Korkutmasin bu durumlar sizi oglunuz esinizin de oglu. Zarar vermeyecektir. Katlanin ne varsa, sonu aydinlik bence.
 
Ayrıca şunu da demek istiyorum sevgili konu sahibi;
Biz kimsenin malı değiliz, ayrı birer bireyleriz. Sınırlarımız olmalı aşıldığında gerekli tepkiyi koyacağımız, kapıyı çekip gideceğimiz sınırlarımız olmalı. Bunu anlamalı karşı taraf.

Neden bu kadar fekadarlık ne için ?

Şu yaptığınız fedakarlığın onda birini yapması gerekse kapıyı çarpar gider erkekler. Nezaman nerde ve ne şeklide bunca sorumluluk ve fedakarlık yükü kadınlara yüklendi bilmiyorum ama bir birey olduğunuzu gözüne sokmalı ve kızınızın gözündeki o çaresiz anne figürünü kahraman güçlü anneye dönüştürmelisiniz.

Bunu sorumluluk için değil kendiniz için yapmalısınız.
Aynen. Ama biz kadınlar güvenip fedakarlıklara başlayınca yaptığımız fedakarlıklar görevimiz miş gibi oluyor. Aslında ben zaman içinde göremedim gerçekleri. Hep manipüle edildim. Özgüvenim alındı önce. Çocuklar, aile. Bir de biz eşimle aynı işyerinde çalışıyoruz. Elim dışardan harika bir insan, ideal koca, ideal baba. Sanırım aynı işyerinde çalışmam da benim cesaretimi kırdı. Hep belki dedim. Bundan sonra olmaz dedim, dedim. Ama artık yolun sonu göründü
 
Annemde iyileşti ama nüksetti. Onu da atlattı çok şükür. Boşanmayı kafama koyduğumda eşim oğlumu aldı kaçırdı. Bulamazsın 6 ay ücretsiz izin dilekçesi verdim dedi. 6 ay sonra polis zoruyla alırsın dedi. Heryerde aradım oğlumu. Ailesine haber verdim. Geldiler. Bir şekilde beni ikna ettiler. Bana mücadele etmek zor geldi. Bir şans daha verdim. Ama yok olacak gibi değil. Oğlum sevgi dolu bir çocuk. Kızım babası ile iletişimi kesince eşim oğlunun üzerine titremeye başladı. Oğlumu da kaybedersem yaşayamam deyip duruyor

Gebersin diyesim geldi. Tövbe estagfurullah
 
Sizi anneme benzettim. Fiziksel değil ama psikolojik şiddetin en alasını bize yaşatan, annemin maaşı ile geçinip kendi parasını biriktiren, eve bir gün dahi elinde poşetlerle geldiğini görmediğim babamı boşayamayan güyaa kariyerli anneme….!

Benim onların manipüleleri, annemin babamdan kopamayışı, denese bile başımda kocam olmadan olmaz diye geri dönüşleri ile gençliğim geçti bitti umarım kızınızın da sonu benim gibi olmaz.
Aslında ben koca vasfına sığınmam. Çocukları
Saka mi? Adam hem size, onu gecelim, birde cocugunuza her türlü siddeti uygulamis, ama siz o kabul etmiyor diye bosanmiyorsunuz. Gücünüzü toplamak icin tam ne olmasi lazim? Bu adam hakkinda "iyi" kelimesini kullanmak bile iyilere hakaretdir.
Ek not: acilen terapiye baslayin
Çok haklısınız.
 
Herkes anlatıp anlatıp "ama evine düşkün, her istediğimizi yapar, işten eve gelir" falan diye zaten olması gereken şeylerle bize niye kocalarını aklıyor? E devam et madem
Adam bırakmaz tabii. Maaşı elinizde, çocuk vermişsiniz, düzeni var, dışarıdan aile olarak görünüyorsunuz vs... Okumuş, belli bir konumda, (görece) bilinçli duran (olması beklenen), yetişkin bir kadın nasıl bunlara katlanır? Hele maaş kartı?!
Hiç beklemediği anda terk edin
 
Ablacim karisini doven, esip gurleyip, negatif enerjisini atan adam iyi degildir.
Ben sizden yasca cok küçüğüm, 10 aylik bebegimle bosandim. Aldatma yok, siddwt yok, sadece sozlu munakasa vardi. Ardima bile bakmadim bosanirken. Sorsanız benim eski esimde yemek, temizlik yapardi. Hatta sizinkinden farkli olarak bebek bakar, parasini elime sayardi. Benim psikolojim artik o tartışmaları kaldirmiyordu. Bunca zaman nasil idare edebildiniz cok saskinim dogrusu.
 
Merhaba. Bu siteyi uzun süredir takip ediyorum ama bugün bir nebze iç dökmek ve dışardan bakan gözlerden fikir almak için konu açmak için üye oldum. Sanırım uzun olacak sabrınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

42 yaşındayım ve üniversiteden sınıf arkadaşımla 6 yıllık sevgililik dönemi sonrası evlendik ve şu an 16 yıllık evliyiz.Sevgilik dönemimizde eşim beni her an prensesler gibi hissettirdi, güven verdi ve ayaklarımı yerden kesti diyebilirim.Ailem, eşim konusunda (özellikle eşimin ailesi ile ilgili) tereddütlü olsalar da ben istediğim için evliliğe onay verdiler. Ailelerimizden herhangi bir maddi destek görmeden, zorluklarla mücadele ederek evlendik.Maddi manevi her zorluğu birlikte göğüsleyerek bu günlere geldik. İkimiz de rotasyona tabi kamu görevlisiyiz.3 yıl çocuk istemedik.3 yıl sonra dünyalar tatlısı bir kızımız oldu ve ben o gün aslında eşimin gerçek yüzünü görmeye başladım.

Şöyle ki, eşimin bir abisi var ve 21 yaşında liseden tanıştığı kız arkadaşı ile evlenmiş.Eltim ve kaynım aynı memleketten. İkisi de öğretmen ve tüm tatilleri boyunca eltimin ailesinde kalıp, kendilerine hiç gelmemelerinden kayınvalidem rahatsız olmuş.Bu konularda kaynımla sorun yaşamışlar ve kaynım hayatlarına karışmamalarını belirterek, eltime de herhangi bir saygısız davranışta bulunmaları halinde anne ve babasını sileceğini belirtmiş.Kayınvalidem biz üniversitedeyken sürekli eşimi arayıp eltim ve kaynım hakkında eşime dert yanıp, çok üzüldüğünü belirterek sakın sen abin gibi olma, sen de öyle olursan biz ölürüz v.b tarzı söylemlerde bulunurdu. O dönem tabi ben de saf ve tecrübesizim. Bu söylemlerin ilerdeki hayatımı mahvedeceğini nereden bilebilirim.

Biz evlendiğimizde kayınvalidemler eltim ve kaynımı bu şekilde kabul etmişlerdi.Eltime de gayet sevgi dolu yaklaşımları vardı ve kayınvalidem onların çocuklarına bakmak için adeta eltimin annesi ile yarış halinde idi.

Bizim evllilik öncesi dönemde eşim aileme karşı gayet saygılı ve kibar davranışlar sergilerdi.Ailelerden farklı şehirlerde oturduğumuz için çok da aile konularına odaklanmadım.Ta ki evliliğimizin 3. yıl sonunda kızımın doğacağı zaman, eşim memleketine tayin isteyeceğini, annesinin çocuğumuza bakacağını falan söyleyerek beni ikna etmesine ve bizim eşimin memmleketi ve oraya yakın yerlere tayin istememize kadar.Tayinimiz memleketine 45 dk olan şirin bir ilçeye çıktı ve biz taşındık.Doğuma yakın annem geldi.Onun ilk torunu olacaktı kızım.Doğumdan 1 gün önce eşim anneme benden habersiz, hastanede kendi annesinin benim yanımda kalacağını, eltimin doğumunda kendi annesine haber verilmediği için annesinin içinde ukde kaldığını, mevcut durumda kendine ihitiyacımızın olmadığını söylemiş.Annem de doğumdan 1 gün önce evine gitti.Hem eşime hem de onun lafı ile evine giden anneme çok içerledim.Doğum oldu ve ben yalnızca bebeğime odaklanmaya karar verdim. Bu süreçte araç kredisi çektiğimiz için işe başlamak zorunda kaldım ve başka kredilerimiz de olduğundan bakıcı ücreti verebilecek durumumuz yoktu. Bebeğime annesi bakmak istemedi.Benim annem uzak olan memleketimizden geldi ve 1 yıl kızıma baktı.Bu süreçte eşim anneme merhaba bile demiyordu. Eşimle bu konularda sürekli tartışmalarımız oldu ama yapısının böyle olduğunu söyleyerek durumu geçiştiriyordu.Annem benim mutluluğum için hiç bir şeye ses etmiyordu.Daha sonra annem kanser oldu ve tedaviye başladı.Bu süreçte biz bakıcı bulduk.Ama bir süre sonra bakıcının kendi torunu olunca bıraktı.Biz küçük bir ilçede ne bir kreş ne de bakıcı bulabildik.Mecburen 2 yaşındaki kızımı işyerine götürmeye başladık.Eşimi başka bir ilçeye görevlendirdiler ve benim işim iyice zorlaştı.Eşimin annesi ise 1 gün bile kızıma bakmadı.Kızım da bu süreçte zatüre oldu ve hatanede yattı. Eşimin ailesi o zaman hastaneye ziyarete geldiler ve eşimin annesi 2 hafta kızıma bakacağını söyledi.Kızım hastaneden çıktı ve kayınvalidem 5 gün kızıma bakınca bunaldığını, bu yaştan sonra 1 gün bile çocuk bakamayacağını söyledi.Ben de zor durumdayız iznimiz yok 1 hafta daha yardımcı olsan iyi olur, diğer torununa 3 yıl bakmışsın dedim.O da bana ona anneannesi de baktı dedi.Ben de benim annem de hasta olana kadar baktı dediğim için bana hakaretler ederek benim üzerime yürüdü.Ben şok olmuştum. Hayatımda ne böyle bir şey duydum ne de gördüm.Eşim annesini hemen evine götürdü. Daha sonra kayınpederim de bana ve aileme öyle hakaret ve tehditlerde bulundı ki buraya yazmıyorum bile.Ben bu durumu aileme haber verdim ve hemen yanıma geldiler.Destek oldular.Eşim ise benden ve ailemden ailesi adına özür diledi.Ben de eşime artık ailesi ile hiçbir şartta görüşmeyeceğimi söyledim. Yaklaşık 2 yıl ben eşimin ailesi ile hiç görüşmedim ama eşime karışmadım. Bu süreçte harika bir bakıcı bulduk kızım da çok mutluydu.Eşim arasıra ailesiyle görüşüyordu.Bir kaç kere kızımı da benim onayımla götürdü. Eşimle aramız çok iyiydi. Bir bebeğimiz daha olacaktı.Bir gün eşim bana kayınvalidemlerin benden özür dilemek istediğini, sadece özür dilemeleri için onlarla görüşmemi istediğini sonrasına karışmayacağını söyledi.Ben de vicdan yapıp tamam dedim.Benden özür dilediler ben de eşim üzülmesin diye konuyu kapattım. Bu arada oğlum da doğdu.

Fakat eşim sözünde durmadı ve sık sık ailesiyle görüşmek istedi.Nerdeyse her hafta sonu ailesine gitmeye başladık. Bu arada eşim abisinin ailesine ilgisizliğini telafi edebilmek için yırtınmaktan panikatak olmuştu ve ilaç kullanmaya başlamıştı. Ben gitmek istemediğimde ise bana şiddet bile uygulamaya başlamıştı. Ailesi konusunda benden olumsuz bir şey duyduğunda ya da onlara gitmediğimde bana o kadar çok öfkeleniyordu ki ne yaptığının kendi de farkında değildi.Kızım da artık babannesine gitmek istemiyor , anneannesine gidiyor diye ona da hakaretler ve şiddet başlamıştı. 10 yaşındaki kızım bu duruma sert tepki verdi ve babası ile artık hiç iletişim kurmuyor. O gitmeyince ben de artık gitmiyorum ama eşim bayramlarda falan oğlumu alıp kendi gidiyor. Onlara da bizim gitmeme nedenimizle ilgili yalanlar, türlü bahaneler uyduruyor.Hayatı bize dar ediyor.

Bu arada eşim bizim evliliğimiz süresince benim aileme gelmez gitmez.Ben ve ailem ona bu noktada hiç karışmadık.Onu bu şekilde kabul ettik.

Bu konular dışında, eşim gayet iyidir.Genelde evinden işine işinden evine.Evde çocukların eğitimi, yemesi içmesi ile ben ilgilenirim eşim pek ilgilenmez ama alışveriş, ödemeler ondadır.Yemeği genelde eşim yapar çünkü yemek yapmayı çok seviyor.Temizliği birlikte yaparız. Biz ne istesek alır.Gece-gündüz demez mutlaka alır. Ama bugüne kadar benim maaş kartım hep eşimdeydi.1 gün bile maaşımı kendim çekmedim. Eşim kendinden çok bize alır ve başka bir yere para harcamaz.Ama geçen kafama takıldı hesaplara baktım. Neredeyse her ay düzenli olarak ailesine para göndermiş.Miktarları yüksek değil ama ailesinin hiç ihtiyacı yokken benden habersiz göndermesi zoruma gitti.Çünkü ailesi benim çocuklarıma bir çorap bile almadı bugüne kadar.Eltimin çocuklarına ise, kaynımdan korktuğundan hediyeleri yağdırır.Asıl benim ailem maddi manevi hep yanımda oldu bugüne kadar.

Ben bir kaç kez eşimden boşanmaya çalıştım ama eşim boşanmaya yanaşmıyor.Terapiste gitmek, profesyonel yardım almak konusunda da onu ikna edemiyorum. Tıkanıp kaldım.Artık onunla mücadele edecek gücümün bile kalmadığını hissediyorum.Kolumu kaldıracak mecalim bile kalmadı. Yaptığım tek şey onu varken yoksaymak...Artık onu affedemiyorum ama tamamen hayatımdan çıkarmaya cesaret de edemiyorum.
Bu hikayeyi okuduktan sonra benim evimdeki dengesiz sevimli gelmeye başladı(!) Lütfen önce maaş kartınızı alın sonra çocuklarınız icin bu adamdan boşanin bir de kendine yeten bir kadınsınız. Ne sizi ne çocuklarınız bu hayata reva değil. Ben çalışmadığım halde adamın maaş kartı bendedir. Birbirimizden habersiz bir iğne bile almayız. Tam teslim olmuşsunuz lütfen isyan bayrağını çekin.
 
Herkes anlatıp anlatıp "ama evine düşkün, her istediğimizi yapar, işten eve gelir" falan diye zaten olması gereken şeylerle bize niye kocalarını aklıyor? E devam et madem
Adam bırakmaz tabii. Maaşı elinizde, çocuk vermişsiniz, düzeni var, dışarıdan aile olarak görünüyorsunuz vs... Okumuş, belli bir konumda, (görece) bilinçli duran (olması beklenen), yetişkin bir kadın nasıl bunlara katlanır? Hele maaş kartı?!
Hiç beklemediği anda terk edin

Annem de aynı bahanelere sığınırdı. Ne babalar var ensest, sapık, bizimkinin dayağı yok en azından, kumarı yok kahvesi yok derdi. Keşke beni dövseydi de o cümleleri söylemeseydi büyürken.
 
Ablacim karisini doven, esip gurleyip, negatif enerjisini atan adam iyi degildir.
Ben sizden yasca cok küçüğüm, 10 aylik bebegimle bosandim. Aldatma yok, siddwt yok, sadece sozlu munakasa vardi. Ardima bile bakmadim bosanirken. Sorsanız benim eski esimde yemek, temizlik yapardi. Hatta sizinkinden farkli olarak bebek bakar, parasini elime sayardi. Benim psikolojim artik o tartışmaları kaldirmiyordu. Bunca zaman nasil idare edebildiniz cok saskinim dogrusu.
Ne için tartışıyordunuz?
 
Bu kadar pasif olmayın çocuklarınıza yazık o kadar kötü şey yazıp kocam şöyle iyi böyle iyi nasıl diyebiliyorsunuz çocuklarınız anlamış siz anlamamışsınız ayrıca çekişmeli dava diye bişey var duymuş sunuzdur mutlaka
 
Eşin olacak şerefsizin yanaşmaması önemli değil senin boşanmaya çaban yok. Şiddet görüyorum diyeceksin veya darp raporu alacaksın çocuğunu dinleyecekler ve bitecek.
Evet tabi.Bunu da yapmaya çalıştım.Biz aynı işyerinde çalışıyoruz.Eşim dışardan harika bir adam, biz de örnek mutlu çiftiz. İşte dışarıya süper bir adamdan her zaman iyi bir koca, iyi bir baba olmazmış.Ben darp raporu alırsam eşimin işi de sıkıntıya girer ve çocuklarımı da etkiler diye düşündüm.Ayrıca boşanmaya kesin karar verdiğimde eşim, işyerine ücretsiz izin dilekçesi yazarak oğlumu alıp götürdü.Bana da ancak 6 ay sonra polis zoruyla alırsın çocuğunu diye mesaj attı.Ailesi devreye girdi.Çocuğumu bana geri verdiler ama ömrümden ömür gitti. Eşim özürler dileyince, biraz da çekişmeli boşanmaya çalışmak beni yorar diye düşünüp, son bir kez denemeye çalıştım.Ama o son kezler olmuyormuş.Ne yaparsa yapsın artık kararımdan dönmeyeceğim.Benim içimde şunu da yapsaydım diyeceğim hiç bir şey kalmadı.
 
X