Bir gün oturuyoruz bu süreçleri yaşayan biri artık öyle hale geliyor ki insan sokakta bebekli aileler görsem moralim bozuluyordu dışarı çıkmak istemiyordum seni anlıyorum filan dedi. Yooo beni hiç anlamıyormuşsun. Rabbim benim olanı başkasına vermedi. Niye görmek istemeyeyim maşallah ne güzel derim. Rabbim bize de nasip etsin derim. Bu düşünceleri de kınamıyorum asla. Ama sanki öyle olmam gerekiyormuş gibi. Öyle olursam çok istemiş oluyorum gibi. Teselli dedikleri ile asabımı bozuyorlar. Cidden nasip. Tüh tüh vah vahlar dönüp defalarca hayırlısı değilmiş filan diyorum. Doktor ne dedi. Bir daha olmaz mı dedi. Ağlayanlar. Üzüntümü yaşayamıyorum. Benden başka herkesin üzülmeye hakkı var gibi ya da bir mezar açıp gidip yatayım yani başka türlü olmaz gibi. İstiyorum üzülüyorum ama çocuk benim tek vasfım değil ben ondan ibaret değilim Rabbim nasip etmeyince de elimden hiç bir şey gelmez. Çabalıyorum doktor masasına yatmak sürekli o ilaçlar iğneler kolay mı. Maddi manevi. Elimden gelen gayreti gösterdikten sonra da olmuyorsa nasip. Zaten ben üzülüyorum. Bir de çevrenin seni o hale büründürmesi çok kötü. İşte yine maalesef bilenler var. Hiç istememiştim olmadı. Hayırlısı bakalım. Bazen korkuyorum da ben de başkalarına böyle yapıyorum mu acaba diye. Kendimi de sorguluyorum. Belki başka bir konuda başka bir şey için ben de yapıyorumdur kim bilir. Neyse başkaları hiç bir konuda bitmiyor zaten biz umursamaz olmayı öğrenmeliyiz sanırım kuzum