annecıkler bakın ben ne okudum
sızınle de paylasayım ıstedım gergın zamanlarda bole bılımsel seyler okumak ve bı tek benım bebısımın bu durumda olmadgnı bılmek daha kolaylastrıyo zor zamanlarımla basetmemı
fıkırlere katılsanz da katılmasanz da buyrun sızde bı goz atın
1. BEBEKLİK ÇAĞINDA UYKU SORUNLARININ ÖNLENMESİ
Bence çoğumuz bebeklik döneminde geleneksel yöntemlerle büyütüldük ve büyüklerimizden hâlâ geleneksel yöntemlerle çocuk bakımını öğreniyoruz, bu yöntemlerin doğruluğuna inanıyoruz… Oysa özellikle yenidoğan döneminden itibaren yapılan hatalar, bebeklerde alışkanlıklara ve bu hataların devamı olan zorunluluklara yol açıyor. Söyle ki:
Öncelikle yenidoğan bebekten başlayalım: İlk 3 ayında bebek acıkınca ağlar, emzirilir, doyar, susar. Altı kirlenince ağlar, temizlenir, susar. Gazı olunca ağlar, sırtı sıvazlanır, gazı çıkarılır….SUSMAAAZ! Gaz nedeniyle uzun uzun ağlar ve bu dönemde sallanmaya alıştırılır (-ki sallama dışında da bebeği rahatlatan yöntemler vardır,ama bu sallama en kolayı ve “geleneksel” olanıdır). İşte ilk 1-3 aylık bebeğin ihtiyaçlarının karşılanacağını görüp ağlayarak kendini ifade ettiği ve annenin de bebeğin ağlama sesini tanıyarak sorunlarını giderme tecrübesini edindiği döneme “bağlanma” dönemi denir.
Oysa 3. aydan itibaren bebekte biyolojik 2 önemli değişim başlar: 1- Gece kakaları azalır veya biter, 2- Gece acıkmamaya başlar ! (Evet, doğru okudunuz; acıkmaz) Uyku sırasında bebek hareket etmez, vücut sıcaklığı düşer, kalp ve solunum hızı yavaşlar, yani bazal metabolizma hızı tümden azalır. Son aldığı anne sütü veya mama ona 7-8 saat aralıksız uyumaya yetecektir.
Oysa bebekte bu dönemde aralıksız uyuyabilmesine engel olan ve aşılmasında yardımımıza ihtiyaç duyduğu iki de önemli hususu bilmek gerekir:
1- EEG ile yapılan araştırmalar göstermektedir ki bebeklerin beyinleri erişkinden farklı işler. Bebek her 50 – 60 dakikada 1 derin uykudan yüzeysel uykuya geçer, hatta uyanır. (Bu süre erişkinde 120 -150 dakikadır: Düşünün gecede 2-3 kez uyanıp sağdan sola döner, eşinizi görür, belki de saçını okşayıp gene dalarsınız. Ama bu sırada tekrar dalmanız için size kim yardım eder?) (1)
2- Bebek henüz varlığının farkında değildir: Anneyi kendisinin, kendisini annesinin bir parçası sanır. Cee oyunu sırasında yüzünüzü kapattığınızda sizi görmeyince endişelenişini, hattâ oyunu uzatırsanız ağlayışını düşünün! Bebek görmediği annenin var olduğunu idrak edemediği bir dönemdedir. Annesinin sesini bile duysa illâ temas edecek veya emecektir. İşte bu algı sorununa seperasyon anksiyetesi, tam karşılığı olmamakla beraber “kaybetme fobisi” denir.
Bu algı sorunu ve gece 50-60 dakika aralarla uyanmasını bir arada düşünürsek;
İlk 3 ayında ihtiyaçları karşılanan, ağladıkça doyurulan, hattâ maalesef sallanan bebek, 3 aydan sonra da gece uyanıp ağladığında annelerin yanlış yorumu devreye girmekte: "Acıktı, emzirmeliyim" Ama hayır, emzirmek bu dönemden sonra bebeğin kendi kendine uyuma yeteneğiNİ geliştirmesine engel olur.
Çözüm:
Emzirme, sallama, emzik, mama vs her türlü uykuya dalmayı kolaylaştırıcı yönteme uyku yardımcısı denir. Bunlarsız, bebeğin kendi kendine uyuması için ona fırsat tanımalı ve yüreğinize taş basıp biraz ağlamasına izin vermelisiniz.(2) İlk gece birkaç defa 3-5 dakika fasılalarla ağlayan ve yardım edilmeden dalan bebek daha sonra da kendi başına uyuma yeteneğini sürdürebilir. Her 3-5 dakikalık ağlamanın ardından bebeği alıp sadece 1 dakika kadar emzirmeksizin, kucaklayıp tekrar yatağa koyun. Bunu art arda birkaç kez yaparsanız bebek bundan iki mesaj çıkarır: 1- Annem burada ama 2- Kendi başıma uyumalıyım. Birkaç gecelik sabrın sonunda gece aralıksız uyuyan ve daha huzurlu bir bebeğiniz olur. Bana da dua edersiniz.( Doğumundan itibaren izlediğim ve bu yöntemi öğrenip uygulayabilen çok sayıda anne var, hepsi de başarılı olmalarını elerine ve büyüklerini dinlememelerine borçlular)
Uzm. Dr Erdem UZUNOĞLU
03,12,2006