Slm kızlar nasılsınız sitedeki sorunlar hala devam ediyor
Sizi takip edemiyorum. Umarım hepiniz iyisinizdir bebişlerinizde iyidir inşallah.
Havalar cok soğuk bu aralar kendimize daha fazla dikkat etmemiz gerek.
Dünden beri kasıklarımda sag tarafında batma ve agrı var .Bebeğim tekmeliyor şükür yoksa cok panige kapılırdım.Heralde rahim büyüdüğü içindir diyorum.Bakalım biraz daha devam ederse doktoru arayacagım.
Başka bi siteye daha üyeyüm orada bu yazı dikkatimi cekti sizlerlede paylaşayım dedim.
Hamileler İçin Kış Tavsiyeleri
Hamilelikte bebekler kadar hassas bir yapıya bürünen anne adayları, kışın bir o kadar kendileri için de özenli ve dikkatli olmaları gerekiyor. İki canı korumak hiç kolay değildir şüphesiz, ama bir takım tedbirler alarak, kışı sorunsuz geçirmeniz mümkün.
Cildinizi soğuktan koruyun
Kış mevsiminin rüzgarlı ve nemsiz oluşu, cildinize daha çok özen göstermenizi gerektiriyor. Hamileliğin doğal sürecinde hassaslaşan cilt, kışın gelmesiyle birlikte daha da kuruyup kaşınıyor. Bunun en önemli nedeni; evlerdeki ısıtıcıların nemi azaltması. Ayrıca soğuk hava ve sıcak suyla yapılan banyo da aynı etkiyi yapıyor.Bu dönemde, cildinizin doğal dengesini koruyabilmek için şunları yapabilirsiniz:
• Evde nemlendirici cihaz kullanın. Sıcak duş rahatlatıcı olacaktır, fakat duştaki süreyi kısaltın, böylece cildin kuruması azalabilir.
• Duştan çıkınca derinizi nazikçe kurulayıp nemlendirici krem sürün.
Evinizi sık sık havalandırın
Özellikle büyük kentlerde yaşayan hamileler için kış aylarının önemli sıkıntılarından biri de, hava kirliliği. Evinizin yeterli havalandırılmaması, dışarıdaki temiz havanın içeri ya da içerideki kirli havanın dışarı çıkmasına izin vermemeniz, ev içi kirliliğinin artmasına neden oluyor. Üstelik havadaki yüksek nem, bazı kirlenme ajanlarının yoğunluğunu artırarak olumsuz etkinin artmasına yol açıyor.
Evlerdeki kirliliğin pek çok nedeni var. Yakıt ürünleri (gaz, yağ, kerosen, kömür, odun ve tütün ürünleri), mobilyalar (ıslak ve nemli halı, dolaplar veya sıkıştırılmış talaştan yapılmış olanlar), temizlik malzemeleri, merkezi ısıtma-soğutma sistemlerinin yanı sıra ev dışından gelen egzoz gazı, toz gibi nedenler, evin havasının kirlenmesine yol açıyor.
Ev içi hava kirliliğinin uzun ya da kısa vadeli sonuçları var. Hemen görülen etkileri; göz, burun ve boğazda iritasyon, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk... Kısa dönemli oluşan bu sorunlar, kişinin kirli alanı terk etmesiyle iyileşiyor. Ancak uzun vadeli etkileri için bu kadar iyimser olmak mümkün değil. Astım, aşırı duyarlı zatürree, solunum ve kalp hastalıklarından kansere uzanan bir dizi sağlık sorunun zemini hazırlıyor. Üstelik hamilelik döneminde anne karnındaki bebeği de etkiliyor. Bütün bu etkileri göz önüne alarak hem bebeğiniz hem de kendiniz adına evinizin havasının temiz kalması için sık sık havalandırmaya önem verin.
Ayrıca yaşadığınız yerde, hava kirliliği yapabilecek her türlü kaynağı belirleyin. Kombi, şofben, doğal gaz sobası gibi tüm yanıcı kaynakları yetkili servislere kontrol ettirin. Pencereleri ve kapıları açarak evdeki havalandırmayı sağlayın. Mutfak ve banyodaki havalandırma fanlarından yararlanın. Evinizin havalandırılması için hava temizleyici cihazları da kullanabilirsiniz
Alerjiler kapalı ortamları sever
Soğuk havaya bağlı olarak havalandırmasız kalan evler, bazı kirlilik ajanlarının artmasına ve alerjilerin uyarılmasına neden oluyor. Bu ajanlar; toz mite'ları, ev hayvanları ve küfler.. Eğer bunlara alerjiniz varsa, alerjiden kurtulmak için kaynağın kurutulması gerektiğini unutmayın. Ayrıca yattığınız odadaki hijyene de dikkat etmelisiniz. Bu nedenle aksırık ve burun tıkanıklığını azaltmak için evinizi düzgün olarak havalandırın ve belirli aralıklarla taze hava alın. Yatak odanızdaki mobilyayı minimumda tutun ve sık aralıklarla süpürün. Yastık ve yorganlarınızı geçirgen olmayan örtülerle kaplayın. Sıkça toz alın ve süpürün. Yatak odanızın halısız olmasına dikkat edin. Evdeki hayvanları yatak odasından uzak tutun ve yüksek nemden uzak durun.
Pasif sigara içicisi olmayın
Sigara, toplumumuzda yoğun olarak kullanılıyor. Havanın soğuk olması nedeniyle kapalı mekanlarda içilen sigaranın olumsuz etkilerine daha uzun süre maruz kalmamak için evde sigara içilmesine izin vermeyin. Sigara içmek isteyenlere balkonu göstermekten çekinmeyin. Unutmayın ki, pasif içicilik de, sigara içmekten farklı değil. Sigaranın karnınızdaki bebeğinizde, rahim içi gelişme geriliğinden düşük doğum ağırlığına kadar pek çok olumsuz etkiye neden olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Pamuklu giysileri tercih edin
Vücut ısıları önceki dönemlerinden daha yüksek olan anne adayları her mevsim rahat, bol ve ince giysileri tercih etmeliler.. Giysilerin özellikle de iç çamaşırların ve çorapların sentetik değil, pamuklu olmasına dikkat etmelisiniz.. 9 ay boyunca düz ya da kısa topuklu, bağcıksız ayakkabılar önerilir.
Kışın soğuktan korunmak için sıkı sıkı giyiniriz. Ancak siz bu dönemde, kat kat ve dar giysilerden uzak durun. En ideal olanı; kaim kıyafetler yerine ince ve üst üste giyinme. Giysilerin özellikle de iç çamaşırlarınızın ve çoraplarınızın sentetik değil, pamuklu olmasına dikkat etmelisiniz.
Özellikle bu havalarda ayaklarınızı ve belinizi sıcak tutmaya özen gösterin. Bunun için sarıp sarmalanmanıza gerek yok ama üşütmemeye dikkat edin. Mesela evde terliksiz dolaşmayın, yataktan kalktığınızda sabahlık veya hırka giyin. Yüksek topuklu ayakkabılarınıza hamileliğiniz süresince veda edin. Ama tamamen topuksuz ayakkabılar da giymeyin. Alçak topuklu ayakkabılar sizin için ideal. Çünkü topuksuz ve yüksek topuklu ayakkabılar, doğal denge merkezinizi değiştirerek bel ağrısı çekmenize neden olabilir. Ayrıca yüksek topuklarla dengenizi kolaylıkla kaybedebilir, yağmurda, karda kayıp düşme riskiniz artabilir.
Beslenmenize önem verin
Kış aylarında metabolizmanızı güçlendirmek, hastalıklara karşı direncinizi arttırmak ve daha da önemlisi bebeğinizin sağlıklı gelişimini devam ettirmek için dengeli beslenmeniz şart. Kışın bolca yetişen pırasa, ıspanak, kereviz, lahana, karnabahar gibi demir zengini yeşil yapraklı, lifli sebzeler mönünüzün liste başında yer almayı hak eden besinlerdir. Kışın sağlığımız için başrol oyunculuğu yapan bir diğer aktrisimiz ise C vitaminini. Limon, portakal gibi turunçgillerde bol miktarda bulunan C vitamini kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, kivi, maydanoz ve rokada daha da fazla bulunuyor. Yazın D vitamini kaynağımız olan güneş ise kış mevsiminde yoksunluğunu hissettirdiğinden yerini balığa bırakıyor. Faydaları saymakla bitmeyen balık haftada bir porsiyon tüketildiğinde, kemik ve diş gelişimi için önemli bir yere sahip olan D vitamini ihtiyacını da karşılayabiliyor. Somon ve kedi balığı hamilelikte tüketilmesi önerilen balık türleri arasında. Gerektiğinden fazla kilo alınmasının doğum sonrasında sorun olarak karşımıza çıkacağı bu dönemde karbonhidratları azaltmalı; protein, vitamin ve kalsiyum ağırlıklı bir beslenme programı tercih etmelisiniz. Et, balık, tavuk, yumurta gibi besinlerle protein; süt, ayran, yoğurt gibi süt ve süt ürünleriyle kalsiyum; bol bol sebze ve meyve tüketerek de günlük dengeli beslenme programı dahilinde almanız gereken vitamin ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Öğünlerinizi düzenlerken şekerli, yağlı, rafine karbonhidrat içeren yiyeceklerden kaçınmalı; taze sebze, meyve, düşük yağ içerikli vitamin ve mineral yönü zengin, bol protein içeren besinleri tercih etmelisiniz. Kalp, karaciğer, böbrek gibi hayati önem taşıyan organların, ayrıca kas ve doku hücrelerinin temel taşını proteinler oluşturuyor. Proteinlerin yapısında hücrelerin yaşamı ve çoğalabilmeleri için gerekli olan aminoasitler bulunuyor. Vücut için gerekli 20 çeşit aminoasit var ama vücudumuz bunlardan 12 tanesini üretebiliyor. Oysa anne adayı diğer aminoasitleri besinlerle almak zorunda.
Dikkat! Bebeğin anne karnında gelişimini sağlaması için, bu dönemde protein ihtiyacı yüzde 65 artıyor. Hamilelikten önce vücudun günlük protein ihtiyacı 45-60 gram iken, hamilelikte bu miktar, 75-100 grama çıkıyor.
Hastalıklara karşı korunun
Hamilelikte kışın getirisi kabul edilen bir takım hastalıklara yakalanmanız çok daha kolay. Sonuçları ise herhangi bir yetişkine göre çok daha ciddi. Bu nedenle mümkün olduğunca kalabalık yerlerde bulunmayın. Öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temaslardan sakının. Direncinizi artırmak için C vitamini içeren besinler tüketmeye özen gösterin. Bulunduğunuz yerin, evinizin veya iş yerinizin havalandırılmasına ve yeterince sıcak olmasına önem verin. Eğer hamileliğinizin ilk üç ayını bitirdiyseniz mutlaka grip aşısı olun.
Doktorunuz önermedikçe ilaç kullanmayın
Hamilelik öncesinde var olan veya hamilelik döneminde gelişen bir hastalığınız olabilir. Çeşitli ilaçlar kullanmanız gerekebilir, tabii yalnızca doktor kontrolünde. Hamilelikte doktor önerisi olmaksızın kullanılan ilaçlar, plasentadan bebeğe geçerek doğacak bebeğin organ yapılarında ya da fonksiyonlarında çeşitli anomalilere neden olabiliyor. Bu anomalilerin yanı sıra davranışsal bozukluklara ve bebeğin gelişimini tamamlayamadan doğmasına da doğrudan etken görülüyor. Ancak bu demek değildir ki "hamilelikte ilaçlar kara listeye alınmalı." Dikkat etmeniz gereken en önemli şey: tıbbi durum ve rahatsızlıklar ilaç kullanımını gerektirmedikçe ilaç kullanmamak, kullanmanız gerekiyorsa da doktorunuzun önerdiği ilaçlar dışındakileri kullanmamak. Unutmamalısınız ki hemen hemen her tıbbi durum için hamilelikte kullanıma uygun bir ilaç var.
Hijyene dikkat edin
Hamilelikte kişisel hijyen çok önemli, özellikle de kış aylarında. Çeşitli enfeksiyon etkenlerine karşı, elinizi sık sık yıkamanızda yarar var. Eğer banyo küvetinde yıkanıyorsanız dikkat etmeniz gereken en önemli husus: küvetin hijyenidir. Özellikle de küveti suyla doldurarak yapılan banyo keyfi için küvetin bakterilerden iyice arınmış olmasına özen göstermelisiniz. Ama yine de kış aylarında bu keyfi ertelemeniz daha yararlı olacaktır. Vajinal hijyen için ise her gün sabun kullanılarak yapılan duş uygulamaları hamilelik süresince sakıncalı. Bu nedenle vajinal hijyeni korumak için yapmanız gereken sadece duş sırasında ph değeri uygun vajinal temizleyiciler kullanmanız. Ayrıca alacağınız başka önlemler arasında günlük ped kullanmak veya çamaşırınızı sık sık değiştirmek geliyor.
Haftada 4 gün egzersiz yapın
Hamilelik için en uygun egzersiz yürüyüş olsa da kışın ağır ve zorlu koşulları anne adaylarını eve hapsedebiliyor. Ancak evde de zorlanmadan yapabileceğiniz bir takım egzersiz hareketleri mevcut. Bu egzersizler sayesinde hamileliğin getirişi olan ağrılarda ve kramplarda azalma görüleceği gibi bebeğin anne karnında bulunduğu plasenta da genişleyebiliyor. Ayrıca doğum sancılarının daha hafif seyretmesine, doğumun daha az acı çekilerek gerçekleştirilmesine yardımcı olurken doğumdan sonra vücudun forma girmesini de kolaylaştırıyor. Doktorunuz hamileliğinizin riskli olduğunu söylemediği sürece haftanın dört günü yapmanız gereken egzersiz hareketleriniz şöyle:
• Ayağa kalkıp bacaklarınızı açın. Ellerinizi belinize koyarak sırtınızın üst kısmı dik duracak şekilde dizlerinizi hafifçe bükün. Kalçanızın üst tarafında çekme hissedene kadar yavaşça öne eğilin. Karnınıza baskı yapmamaya dikkat edin.
• Yere oturup bağdaş kurarak sağ elinizi yere koyun. Sol elinizle sol ayağınızı tutarak gövdenizi zorlamadan, yavaşça sağa bükün. Aynı hareketi diğer elinizi kullanarak sola doğru yapın. Hareketi her iki taraf için 5-10 kez yapın.
Emekleme pozisyonu alarak önce sol, sonra sağ dizinizi dirseğinize doğru çekin, tekrar yerine alın. Birkaç kez bu hareketi tekrarladıktan sonra bu kez dizinizi kırmadan bacağınızı kaldırabildiğiniz kadar kaldırarak geriye doğru uzatın. Kendinizi fazla zorlamadan, yavaş yavaş 5 defa bu hareketi yapmaya çalışın