-----2010 KASIM hamişleri----


İnş birşey yoktur canım, içim sızladı valla
Umarım hiç bir sorun çıkmaz, dualarımız seninle..
 
arzum arkadaşımmm;
içini ferah tut... bol bol dua et. Allahım hayırlısı ne ise onu versin inşallah...

ben de doktordayken bi bayanla tanıştım... ikili testi olumsuz cıkmış. üçlü testi de kötü çıkmış. amniyo almışlar. sonra da bebek sağlıklı demişler... anneye yaşattığı stress yeter...

bide amniyo alınca bebeğin suyu azalıomuş. bol bol sıvı al bebeciğin susuz kalmasın...
 

çok geçmiş olsun canım ne diyeceğimi şaşırdım umarım bebeğinde hiç bir sorun çıkmaz sağlıcakla büyür allah hepimizin bebeklerini korusun inş....2 hafta gerçekten sabır gerektirecek bir bekleyiş olacak sizin ve bizim içinde dualarımız seninle canım....
 
Son düzenleme:
arzum çok geçmiş olsun canım. beklemek zor ama lütfen moralini yüksek tut. kendine iyi bak, mümkün olduğu kadar dinlen, uzan, iş yapmamaya çalış.
 
Arzum bir annenin yaşadığı gerçek, okumanı önerim... Özellikle kırmızılı yeri....

Bebeğimde Bir Sorun Mu Var?
Bir sanatçının her zaman toplumsal projelerde yer almasının gerekliliğine inanırım. Bundan 2-3 yıl kadar önce, bir fotoğraf sanatçısı olarak bende üstüme düşeni yapmak üzere, güzel bir proje olacağını düşündüğüm down sendromlu çocuklara destek kampanyasına katkı sağlamak ve insanları bu konuda daha bilinçli hale getirmek için kolları sıvadım. Zamanla Down sendromlu çocukları olan ailelerle görüşmeye başladım ve görüp duyduklarım karşısında dehşete düştüm… Hiç kimse (Çocuklar genel olarak 4-6 ay arasında) çocuğunun fotoğraflarının çekilmesini istemiyordu. Hatta görüştüğüm annelerden biri bu durumu ‘ben bile kendime down sendromlu bir bebeğim olduğunu itiraf edemezken, insanların benim çocuğumun fotoğrafına bakıp, altında ismini görmelerine nasıl dayanırım' diyerek anlattı. İlk duyduğumda buna pek anlam verememiştim… Ta ki ‘'12. hafta doktor kontrolüne gidinceye kadar…''

Hamileliğim mide bulantıları ve iştahsızlık problemleri dışında yolunda ve normal gidiyordu. Yoğun iş temposu ve stresli bir yaz sezonunun ardından dinlenmek için 5 günlük bir Asos kaçamağında buldum kendimi… İlk üç gün yakın arkadaşım Yıldızay'ın bana eşlik ettiği sakin ve dinlendirici tatil, son iki gün kızım ve eşimin de katılımıyla daha güzel ve eğlenceli bir hal almıştı. Hatta kızım ilayda'ya ailemize bir bebeğin geleceğini, onunda kendisi gibi şeker mi şeker bir melek olduğunu, kardeşinin şimdi annesinin karnında olduğunun haberini burada verdik. Kızım, genellikle sevindiği zaman attığı ‘yuuppppii' çığlığıyla bu haber karşısında ne kadar mutlu olduğunu bize gösterdi... Oda, babasına ilk haber verdiğimde bana inanmayışına benzer bir tepkiyle, üç gün boyunca ‘anneciğim gerçekten mi? Şaka yapmıyorsun değil mi? Karnında kardeşim var mı? Diyerek beni sorulara boğdu… Şimdilerde aklına geldikçe karnımı açıp kardeşini öpüyor ve onunla konuşuyor. Her karşılaştığı kişiyede ‘annemin karnında bebek var' diye haber veriyor.

12.Haftamı doldurduğumda, sevgili doktorum Herman İşçi'yle olan randevumunda vakti gelmişti. Herman Bey, kilo, tansiyon kontrolü ve genel sohbetin ardından ultrasonda bebeğin kontrolüne geçti. Bebeğin gelişimi normal görünüyordu… Elleri ayakları boyu… Ta ki Herman Bey'in, bebeğimin ense kalınlığını fazla bulup ölçmesine kadar! Her şey yolunda ilerlerken bir anda durum değişti! Doktorum, endişeli bir halde bana dönerek, bebeğin ensesinde ödem bulunduğunu, bu yüzden ensesinin ölçümünün normal değerden fazla olduğunu söyledi. Ultrasonda ödem olan yeri bana gösterdiğinde paniğe kapıldım… Yan odadaki doktor arkadaşı Arzu Hanım'ı, ultrason görüntülerine bakması için çağırdı… Arzu Hanım'da görüntülere bakarak, aynı kanıda olduğunu belirtti… Bense korkarak sordum… ‘Yani?'

Bebeğin down sendromu riski taşıyabileceğini yada kalbinde bir sorun olabileceğini gösteren bir bulgu olduğunu söyledi… Doktorum henüz konuşmasını tamamlamamış olmasına rağmen Dünya bir anda tepe taklak olup başıma yıkılmış gibi hissettim… Herman Bey daha ultrasonda incelemelerine devam ederken, ben hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Arzu Hanım'ın ‘Zerin Hanım lütfen sakin olun, bu şimdilik yalnızca bir ihtimal, testin sonucunda belkide hiçbir şey çıkmayacak' demesi bile beni yatıştırmaya yetmemişti. Hemşire hanım kolumdan kan alıp 11-14 testini yapmak üzere laboratuar‘a gönderdi. Herman Bey'in yanına geldiğimde, o çoktan riskli gebeliklerde uzman Prof. Dr. Hayri Ermişi arayıp durumu bildirmiş ve benim için bir randevu bile almıştı. İlk test sonucu 24 saat sonra belli olacaktı ve sonuçları alır almaz Hayri Bey'le olan randevuma gidecektim… Hala ağlıyordum… Herman Bey'in beni yatıştırmak için söylediği sözler havada anlamsız şekilde uçuşuyordu… Böyle bir olasılığın olması bile beni kahretmişti… Hiçbir şey düşünemez olmuştum. Dışarıya çıktığımda sanki herkes bana bakıyor ve benim hakkımda konuşuyormuş gibi geldi. "onun down sendromlu bir bebeği olacak"sesleri kulağımda çınlıyordu sanki. İşte o zaman, behsettiğim proje için görüştüğüm annelerin, fotoğraf çekimlerine izin vermeyişlerinin nedenini anlamıştım… Hiç kimse (ben dahil) böyle bir şeyin olduğuna inanmak istemezdi… Bu zamana kadar hiçbir doktor kontrolüne eşim olmadan gitmezken, bu sefer maalesef eşimin son anda işinin çıkmasıyla tek başıma gitmiştim. Ve ona en çok ihtiyaç duyduğum şu anda; ‘yalnızdım'. Arabaya biner binmez eşimi aradım… Hiç durmayan hıçkırıklarımdan bir şey olduğunu anlamıştı ama ne olduğunu bilmiyordu… Biraz sakin olup tek tek konuşmamı istediğinde, artık onunda sesi endişeliydi… Kısaca durumu anlattığımda oda şok oldu. Ve benim için endişelenmeye başladı… ‘şu an neredesin? Böyle ağlarken arabamı kullanıyorsun? Hiçbir yere kımıldama! Geliyorum!'… O saatteki İstanbul trafiğinde karşıya geçip benim yanıma gelmesi birkaç saat alacağından istemedim. Her beş dakikada bir çalan telefonda ‘aşkım iyi misin? Şu an neredesin?' diyen endişeli konuşmaların geçtiği bir saatin sonunda eve geldim. Yoldayken arayıp bana; ‘Mehmet'le bunu paylaşmamı ister misin?' dediğinde ‘Hayır! Hiç kimse bilmesin' diye isyan etmiştim… (ki Mehmet bizim en iyi dostumuzdu) On dakika sonra Murat, kızım İlayda'yla birlikte eve geldi. İlayda'ya bir şey belli etmemek için, zorda olsa sakinleşmeyi başarmıştım. Murat, ablam Belgin'i arayarak bize gelmesini istemiş. Oda hiçbir şeyden habersiz endişeyle eve gelerek, İlayda'yla ilgilenince, bizde eşimle biraz baş başa kalıp sohbet ettik. Murat'ın ‘Bak hayatım, her şey biz insanlar için… Sonuçta taktir-i ilahi. Hem üzülerek bebeğine zarar veriyorsun' sözleri, bu sözlerin doğruluğunu bilmekle beraber, şu an içinde bulunduğum durumun, hiçte kolay olmadığını anlatır gibiydi. Hele de benim gibi karamsar (bardağın önce boş kısmını gören ) biri için. Bütün gece uykusuz ve zor geçti. Sabah kalktığımda, o günkü tüm çekimlerimi iptal ederek, evde dinlenmeyi tercih ettim. Akşama doğru testin sonuçlarını almak üzere Herman Bey'in yanına gittim. ‘Testin sonuçları içimizi biraz rahatlatıyor ama son kararı Hayri Bey verecektir' dedi. Murat'la beraber Hayri Bey'in yanına gittiğimizde, ultrasonda bebeği inceleyip ölçüm yaptıktan sonra, bulunduğum durumda (ense kalınlığı 3mm) bebeğin riskinin yüksek olduğunu, bunu öğrenmenin de iki yolunun olduğunu söyledi. CVS (koryon villus örneklemesi) yada Amniyo sentez yapmak olduğundan bahsetti. Amniyo sentez için 4 hafta daha beklemem gerekiyordu ki benim şu anda bulunduğum psikolojik durumda bu süreyi bekleyerek geçirmek imkansızdan öteydi Tek şey CVS yapmaktı… Oda karından bir iğneyle plesantaya kadar ulaşmak ve oradan doku örnekleri almaktı. Düşük tehlikesi olmakla birlikte bebeğin durumunu bize söyleyebilecek en etkin yoldu. Yaptırmaya karar verdik Ertesi gün CVS için tekrar Hayri Bey'in yanındaydık. Hayri Bey, plesantadan minik parçacıklar alıp özel bir çantaya koydu ve eşim bu örnekleri alarak laboratuara götürdü. Yaklaşık 24 saat sonra, bize ışık tutabilecek bilgilere rastlayabileceklerini, testin sonuçlarının ise 12 gün sonra tamamlanacağını öğrendik. Hayatım boyunca hiç bir 24 saati uzun ve endişe dolu geçirmemiştim. Sonuçların iyi olması için dua etmekten başka bir şey yapamıyordum. Saat yaklaştıkça ‘lütfen laboratuarı ara belki erken bitirmişlerdir' diyerek durmadan Murat'ı arıyordum. Her telefon çaldığında iyi haberdir diye açıyordum telefonu. Murat; ‘hayatım daha bitirmemişler ama şimdilik her şey yolundaymış' derken ağlıyordu. ‘Peki o zaman neden ağlıyorsun' dediğimde ‘Sevinçten ağlıyorum' dedi.Ve sonunda bana güzel haberi verdi. Kromozomlar tamdı ve bebeğimiz için en kötü risk elenmiş oluyordu. Bu sefer ikimizde sevinçten ağlıyorduk. Şimdilerde bir şeyin kötü yönünü görmeden, olaylara pozitif bakmam gerektiğini daha iyi anladım. Önümüzdeki günlerde bebeğin kalbinde bir problem olup olmadığı, daha sıkı takip edilecek. Herkesin dualarının bebeğimin sağlığına yardımcı olacağını düşünüyorum… Yanımda olduğunuzu biliyor, endişelenmiyor ve kendimi yalnız hissetmiyorum…

Zerin Kültüral
01.12.2006
 
arzum geçmiş olsun canım içini ferah tut herşey iyi olur inş. allah bebişine sağlık versin

bende az önce geldim doktordan herşey iyi 5 cm olmuş meleğim 2 li testini yaptırdık herşey normaldi kan tahlilinide haftaya alcaz bakalım kıpır kıpırdı meleğim allahım hep böyle sorunsuz devam eder inş. hepimizin gebelikleri allah bize onların acılarını yaşatmasın. verdiği bu güzel emaneti dünyaya sağlıcakla getirmeyi nasip etsin.
 
arzum canım ne dıyceğimi bılemıyorum cok geçmiş olsun inşallah gecsın cabucak rabbım yardımcın olsun bende bugun buyuk bır sıkıntı ıle oturdum pcnın başına süzden dua ısteyecektım ama senın yazını okuyunca uçtu aklımdan en sondakı alıntı yazıyı okuyuncada ağlamaya başladım neyse allah yardım etsın ınsallah 15gun sonra bı sorun olmadıgı çıkar ağır bı ımtıhan senın ıcın
 
zelicka çok teşekkür ederim canım. Hikayenin hepsi birebir uyuyor bana inş o kırmızı yeri de ben yazarım size. İçimi çok rahatlattı sağol canımmm.
 
arkadaşlar sızden ufacık bi ricam var maddı olarak cok zor gunler yaşıyorum kiramı bıle odeyemeyeceğim bu ay sızden bı ıkı dakıkanızı ayırıp benım için dua etmenız rıca edıyorum belki kızacaksınız bana yerımı dıye ama en azından yazıp ıcımı boşlatmak ıstedım hamıle olunca daha hassaslaşıyormuş insan gercekten ne yapcam bılmıyorum şimdiden hepınızden allah razı olsun
 
zelicka çok teşekkür ederim canım. Hikayenin hepsi birebir uyuyor bana inş o kırmızı yeri de ben yazarım size. İçimi çok rahatlattı sağol canımmm.

Rica ederim canım, hayırlı güzel haberlerini bekliyorum, içini ferah tut canımmm
 

canım valla her kendime dua ettiğimde sizlerede dua ediyorum...bende bu hamile halimle sırf kiradan sebep çalışıyorum kiradan sebep ve bebeğim içink enara birşeyler atabilmek için çırpınıyorum yırtınıyorum allah hepimizin yardımcısı olsun....
 
 
 
Son düzenleme:


canım Allah yardımcın olsun , bizde de kan uyuşmazlığı var belki aynı şeyleri biz de yaşayacağız ama elden dua etmekten başka hiçbirşey gelmiyor,
İnşallah Allah gönlüne göre verir sonuçlarınız güzel çıkar
Ne diyelim Rabbim hepimize yardım etsin
 
havayı dagıtmak lazım bıraz sankı

nasıl tısort ama cok hosuma gıttı
 

canım benim allah yüzünü güldürürsün inş. evinize bolluk bereket gelir bütün sıkıntılarınız gider karnındaki meleğin sizin bereketiniz feraha çıkmanızı sağlar çekilen her sıkıntın seni iyi günlere taşıyor olsun inş.
 
arzum arkadasım melam acil sifa versin hayırlı sonuclar versin senin için salati tefriciyeyi okuyabildiğim kadar okuyacagım her aklıma geldiğinde rabbim her seyi gören ve gözetendir
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…