Bende 5 gün köyde kaldım çocuklar için süperdi ama benim için eziyetti sabahın 6:30'unda kalkıyolar, bir öğle uykusu için eve giriyorlar gece 11'e kadar dışarıdalar. Günde 10 posta üst baş değiştirmekten, peşlerinde dolaşmaktan bittim. Elif denizden korktu yaklaşmadı bile, kumda oynadı ancak, zaten denizde hiç güzel değildi, çok dalgalı ve yosunluydu, malum şile denizi
sonra şişme havuza su doldurduk, Defne havuzun bütün suyunu içti resmen, bağırıp çağırmaktan boğazım patladı ama engel olamadım.
Defne bütün mızmızlığını yaptı bana bütün hafta, üzerime yapışık gezdi, ne istediği belli değil, herşeye ağlama zırlama of yani, artık sesi kulaklarımda çınlamaya başladı, o ağladıkça Elif'te aynı bebek hareketleri yapmaya başlıyo onun gibi ağlamaya çalışıyo, ikisi birden bir başlıyolar zır zır zır, insanlar cinnet geçiriyo ya hiç yadırgamıyorum artık, dağlara çıkıp avazım çıktığı kadar bağırasım var, hele bir sabah kahvaltıda başımı duvarlara vuracaktım valla sinirimden çıldırttı beni kendimi kaybettim artık.
Bu arada ben evde yokken bizim evde tamirat, boya badana falan vardı, cuma günü geldim ki heryer heryerde cumartesi pazarda ev temizliğiyle geçti, dün gece 1''de bitiirdim temizliği, Defne sıcaktan uyuyamıyo burda ya, bu sabah ezanına kadar terasta salıncakta pinekledik onunla, ezandan sonra ancak uyudu,
yani tatilmi beni yedi benmi tatili bilemedim, uykusuzluk yorgunluk hat safhada, herzaman dediğim gibi işyeri dinlenme yeri benim için valla.