2009 Ocak Anneleri Paylaşım Alanı

hadi bakalım özgürlük onların olsun bize düşen esaret mi yani. eşin için düşünme yanlızca bu birçoğumuzun erkeği için geçerli.büyük ihtimalle benimkde onu istiyodur. çocuk sorumluluğu ağır geldi galiba. amaaaaaannnnn içerde oturmuş tv izliyo geldiğinden beri. bende fazla iletişim kurmadım emirivaki bir iki iş yaptırdım. sonra çocuğu hazırlar ortalığı toplar yatırırsın dedim ve yatakodasına geldim. oğluşumu düşünüp üzülüyorum ama bizimkininde bişeyler anlaması lazım. ben konuşmayı düşünmüyorum sinirlerimi zıplatacak çünkü. böyle gitsin bakalım biraz. nereye kadar giderse..

inanna13 .!.:

benim kocama göre evlilik anlayışımızı yanlış kalıplara sokmuşuz .dün gece konuştuk,özgürlük istio,aslında bence de evlilik 2 hayatı bitirmek diil 1 hayat daha açmak demek ama olmadı işte ,burda,tek başına,bebekle..azcık dişini sıkamadı..meralin dediklerini yapmalıyız....saçını süpürge eden kadın yalnız kalıo,saçımıza bakım yaptırmak lazım ki hak ettiğimiz değeri görelim

Genişletmek için tıkla...

hayatım buna bende katılıyorum keşke öle olabilse ama şölede düşünmek lazım ben ona olması gerektiği gibi 5 günü işi için verdim 1 günüde kendisine verdim ama oda birgünü bana verebilmeli tabi şu açıdanda bakmalı ben ondan bu günü bebeklerim küçük olduğu için istiyorum çüünkü benim özgürlüğüm bitik ben onları alıp bi başıma bi yerlere gidemiyceğime göre oda bunu gördüğüne göre sorun bende deil onun düşüncelerinde amannn ne bilim ya tam bi kısır döngü.ya ben ona özgürlük versemde o günüde ailesi alıcak elinden yanii tam döngü of puf

Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı…

Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu.

İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.

Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.

Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu.

'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'

Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim? '

Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.

'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim. '

'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâl'olacak. Bunu benim için yapar mısın?'

Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.

Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, alt ına da bir not bırakmıştı.

'Sevgilim' diye başlıyordu,

'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.

'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'

'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'

'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

'<Sâdık arkadaşın>ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.'

'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlata bilmem için ağzıma ihtiyacım var.'

'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin - gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.'

Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.

Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.

'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'

Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.

Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.

Bu gerçek aşktı.

İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.

Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda bir yerdedir.

Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır

Alıntıdır...

biraz geç oldu ama meralcim verdiğin bilgiler için teşekkürler.
ayşegül başınız sağolsun, Allah geride kalanlara uzun ömürler versin.

günaydın kızlar ay hepi topu bi gün yoktum amma yazmışınız
dün halamda akraba günü vardı aslında gitmycektim hava soğuk diye gidiş problem deilde dönüş sıkıntılı oluyo cennette oturuyo metrobüsle gidiyorum iyi ama z.kuyudan akşam araç bulmam zor levnet trafiği falan filan neyse babamda akşam gelcek biz seni bırakırız diyince bende gittim iyi oldu havamız değişti çıktım dolaştım biraz orda hoş bişey alamadım ama havamı aldım :))
defne joy foster çok etkilide hem genç oluşu hem bebeği oluşu ama en çok ölüm şekli hep dayım aklımdaydı evde ölü bulunuşu adli tıbba gidişi ağlşatık durduk annemle ((((((
başınsağolsun ayşegül Allah büyük sabır versin

günaydın hrkese.
iyi olmuş nazo gez tabii.
bişey alamasanda bak hava almışsın onu da alamayan var..
oğlum un ecesi n,n ananesi gelmiş bakıcıya bırakmıyolar oğlumda göremiyo tabi. dün akşam ece dedi. ben anlamadım önce
sonra tekrar ece dedi öpücük yaptı önce bi yanağını sonra bi yanağını en son da dudağını elledi ece yi hep böyle öperde. kuzum hasretlik çekiyo çok üzülüyorum çokk.
allahım diyorum iyikide dünyada benden bir parça ile devamımı istedin. ne kadar üzgün ne kadar sinirli olursam olayım bi hareketi ile gülebiliyorum ne mutlu. bundan büyük mutluluk olamaz herhalde..

katılıyorum serpil Allah bizleri onsuz onları bizsiz bırakmasın
sanırım eşinle sıkıntılar var izin falan yokmu içerde alsan bikaç gün gitsen sakin kafayla kendini dinlesen şimdi kızgın olduğun için her zaman yaptığı bişey batmazken şimdi batar

Günaydınlar herkese,
İyi yapmışsın nazlı, hiç olmazsa hava değişikliği olmuş.
Bizimde kreşte sizin eceniz gibi eminemiz var.Bursadayken onu sayıkladı sürekli:))))Sbahta kreşe giderken arabasını almış emine diyor.Emineye götürecekmiş:))))

günaydın ... bugun işteyim...

bizimde kreşte utkumuz var...

okula gidiyoruz hadi diyorum utku geldimi diyor :))) utku cici... utkuyu özledim ...

sabah banyo yaptım saçını kurut diyor bana ya bu kız coştu iyice...

dün evdeydik salı günü temizlik ütü yapılmıştı bizde keyif yaptık eşimde geç geldi yemekle ugraşmadım ezgiye bir çorba bol oyun :)))

Harika bir gün geçirmişsiniz:))))
Evde olduğumuzda bizimde öyle, bol oyunlu bir gün geçiriyoruz.

bizde çağanlaa oynuyoruz. işleri boşverdim biraz bu aralar. o vaktide çağana ayırdım. eğitici kartlardan yaptık beraber. mukavvaları kestim o uyurken uyanıncada mukavvaların üstüne aynı boyda kestiğim renkli kartonları yapıştırdıkk.. ayy bide güzel yapıştırıyoo düzgün düzgünn.
üzerlerine resim çizecektim çizemedim. sonra kullanımdan kaldırdığımız çıkartma kitaplarınıdan birini aldı geldi dün akşam. aç aç deyip duruyo bende onları tekrar çıkardım pritle hazırladığım kartların üzerine yapıştırdık.
hayvanlar serimiz oldu onları uçanlar yüzenler diye sınıflandıracağız.
işte böylee. belki iki dakka oynancak ama hazırlanış aşamasında baya zaman geçirdik önemli olan da buydu bence....

güzel oyalanıyorlar başladılar artık böyle şeylere

ezgi hiç boyama sevmezdi mesela şimid çok seviyor...

birde prit le birşeyler yapıştırmaya bayılıyor... elişi kagıtlarını küçük küçük bölüp resimlere yapıştırıyoruz güzel oluyor...

makasa taktı bu ara birde bebeğinin saçını kesti gecenlerde ...

Kesinlikle, çocukla beraber birşeyler yapmak en güzeli.

kızlar size bişey danışıcam
şimdi ben ikinci çocuğa karar verdim fakat şöle bi durum var ben tabi en başta Allah verirse eli ayağı düzgün sağlıklı hayırlı tekrar kız evlat istiyorum eşimse illaki bir erkek çocuk istiyo ikinci kız olursa üçüncüyü deneriz diyip duruyodu şakayla karışık geçende ciddimisin dedim bilemiyorum dedi ben çok istiyorum erkek çocuğum olsun ama olmadıktan sonra yapcak bişey yok dedi şimdi en başta herşey Allahtan buna inanıyorum fakat duyduğum bi yöntem var ne kadra doğru bilemiyorum ama o yönteme göre deneyip takdiri tabiki Allaha bırakıcam ama kız olarakmı denemeliyim yoksaeşimin isteğinede kulakmı vermeliyim ben en çok kızım için kız istiyorum

Bence bunları hiç düşünme.Sağlıklı bir bebeğin olsun, o önemli.Sonuçta kız da olsa erkekte olsa , 2 kardeş çok iyi geçineceklerdir:)))

o en başta zaten meralcim yani ben eğer böle bi olasıklık varsa hangisinden yana kullanmalıyım

ben olsam o yöntemi denemezdim. kendi isteğin için yaparsan ömür boyu eşinin isteğini yok saymış olacaksın. bunu o bilmeyecek ama önemli olan bunu senin biliyor olman
eşinin isteğine göre yaparsan da sen istemeyeceksin.
yani eşin kıza ters davransa sen suçlanacaksın ben sebep oldum diye sen erkeğe ters davransan onun istediği oldu ondan mı böyle oluyo diyeceksin belkide.

dedim ya ben olsam herhangi bi zamanda yapar allah verdi böylymiş derdim. olaya müdahil olmak istemezdim..

aynen serpil şimdi diorum ben bu yönteme göre yaparım bide tutarmış kız olurmuş içim içimi yer
zaten yöntem dediğim şu adet bitiminden hemen sonra kalırsan kız adete yakın kalırsan erkek diolar ben defnede ovulasyon gününe göre yapmıştım 14.gün kaldım ama o zaman böle bişey duymamıştım yani bunda hiç saymamlımıyım ovulasyon falan

aynen canım ben olsam hiç saymam. ya tutarsa diye.. zaten sonuçu hiçbir şekilde değiştiremezsin ama içinde hep bi kurt seni yiyecek sonuçta saymamak en iyisi

ovulasyon saymazsamda kalma olasılığım düşermi diorum