Bu yazıyı okumuştum ben de size fikir getirsin :CüvCüv:
Alıntı : Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Bülent URAN
Anne doğum için hastaneye yatalı 6 saat olmuştu. Sancılar oldukça şiddetli geliyordu. Başlangıçta herşey yolundaydı. Doğum ilerliyordu. Ancak son 2 saattir bazı şeyler ters gidiyor gibiydi. Kuvvetli sancılara rağmen Can'ın pozisyonunda bir değişiklik olmamıştı. Aynı yerde duruyordu. Sonunda Anne'nın hekimi kararını verdi. Kemik çatı yeterince geniş değildi ve bebeğin kalp sesleri sıkıntı belirtileri gösteriyordu. Doğumu sezaryan ile sonuçlandıracaktı. Bu durum Anne'nin ve Baba'nın pek hazırlıklı olmadığı bir karardı. Kendilerini hep normal vajinal doğuma hazırlamışlardı. Aylarca nefes egzersizleri yapmışlar, konu ile ilgili birçok kitap okumuşlardı. Acaba başka çare yok muydu?
Evet her doğum eyleminin sezaryan ile sonlanma olasılığı vardır. Hamileliğin son günlerinde en çok merak edilen konu doğumun ne şekilde olacağıdır. Genelde normal doğum istenir.
Normal Doğum Nedir?
Normal doğum Can'nın başının önde olarak vajinal yoldan olduğu doğumdur. Bir vajinal doğumun normal olup olmayacağı Can doğana kadar kesin olarak kestirilemez. Son anda bile bazı şeyler ters gidebilir. Ancak önceden yapılan muayenelerle doğumun normal olma şansı hakkında hekim bir kanı edinebilir.
Özellikle Ülkemizde sezaryana karşı bir korku vardır. Sezaryanla doğan kadınların yarım kalacağı ( O'da ne demekse?), iyileşmesinin çok güç olacağı, karnının şiş kalacağı söylentileri dolaşır durur. Bunların hiçbiri gerçekleri yansıtmaz.
Sezaryan nedir?
Sezaryan ile doğum Can'ın ve sonunun , Anne'nin karnından uterusu açarak çıkartılmasıdır. Can'ın ve Anne'nin sağlığını tehdit eden her durumda ya da vajinal yolla doğumun imkansız olduğu durumlarda sezaryan yapılır.
Sezaryan ameliyatı dünyanın bildiği en eski ameliyatlardandır. Tıbbın ve teknolojinin ilerlemesiyle ameliyat tekniği çok gelişmiştir. Ameliyatların mikropsuz koşullarda yapılması, kan verilebilmesi, kuvvetli mikrop kırıcı ilaçlar, modern cerrahi malzeme ve genel anestezi vermeden belden yapılan uyuşturma sayesinde ameliyatın tehlikesi çok azalmış, nerdeyse normal doğum kadar tehlikesiz olmuştur.
Normal koşullarda ameliyat 45 dakika kadar sürer. Can ameliyat başladıktan yaklaşık 10 dakika sonra çıkarılır. Sonra kesilen katlar dikilir. Can'a ulaşmak için cildden başlayarak 8 kat tabaka kesilmekte ve sonra dikilmektedir.
Bu tabakalar sırasıyla...
- Cilt,
- Cilt altı yağ dokusu...
- Kasların koruyucu kılıfı...
- Kas tabakası...
- Karın iç zarı...
- Uterus zarı...
- Uterus kası...
- Amnion zarı...
Sezaryan oranı neden artıyor?
Son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde sezaryan ile doğan bebek oranı hızla artmaktadır. Bugün birçok gelişmiş ülkede sezaryan oranı %20-25 arasında seyretmektedir. Yani her 4 veya 5 bebekten biri artık sezaryan ile doğmaktadır. Halbuki oran 1970 de %5.5, 1980 de ise %16.5 idi. Bu da sezaryanın birçok hekim ve aile tarafından yaygın bir şekilde benimsendiğinin göstergesidir.
Sezaryan oranının artışında bir başka neden hekimlerin eğitimlerindeki değişikliklerdir. Örneğin eskiden Can'ın ters gelişlerinde vajinal doğum daha çok uygulanan bir doğum şekli idi. Böyle olunca eğitim gören hekimler vajinal yoldan ters doğumları yapmakta ustalaşırdı. Ama yavaş yavaş sezaryan oranı arttıkça vajinal yoldan doğan Can sayısı azaldı. Uzmanlık eğitimi gören hekimler ters gelen bebeklerin vajinal doğumunu öğrenemeden uzman olmaya başladılar. Bu durumda bugün nerede ise hemen her ters doğum sezaryan ile doğurtulmaya başlandı.
Aynı eğilim forseps doğum içinde geçerli oldu. Forsepsi eline bile almadan uzmanlık eğitimini tamamlayan bir hekim doğal olarak her zorlu doğumda sezaryan ile doğuma yöneldi.
Artan her sezaryan sayısı daha sonraki doğumlarında sezaryan ile olmasına neden olur.
Yani sezaryan sayısının artışı bir kötü daire şeklinde çalışır durur. Bu kötü daireyi kırmak için son yıllarda daha önce sezaryan ile doğum yapmış Annelerı daha sonraki doğumlarında vajinal yolla doğurtmak eğilimi artmaktadır.
Aileler sezaryanı neden benimsiyor?
Çağdaş aileler günümüzde küçük kalmak istiyor. En fazla iki çocuk düşünüyor. Bu nedenle daha garanti gördükleri sezaryanı tercih ediyor. ikinci operasyon esnasında da tüplerini bağlatarak bir daha gebe kalma korkusundan kurtulmuş oluyorlar.
Sosyoekonomik koşulları iyi olan aileler sezaryanı daha fazla tercih ediyorlar. Çünkü bu ailelerin özel hastanelerde, özel hekimlerle doğum yapma şansları fazla. Tercihlerini daha iyi belirliyorlar. Ekonomik koşulları kötü olan aileler ise devlet ya da sigorta hastanelerinde doğum yapıyorlar. Bu hastanelerde çok gerekmedikçe sezaryana fazla başvurulmuyor. Bu eğilim sadece Ülkemizde değil, dünyada da böyle.
Bu nedenle özel hastanelerde sezaryan oranı kat kat fazladır. 30 yaşın üstündeki Annelerde ve yüksek öğrenim görmüş Annelerde sezaryan tercihi çok daha fazladır
Sezaryanın üstünlükleri...
Birçok durumda sezaryan ile doğum tercih edilir. Bugün gelişmiş ülkelerde her 4 doğumdan biri sezaryan ile olmaktadır. Bunun nedenleri şunlardır.
Sezaryan tehlikesiz bir doğum şekli haline gelmiştir.
Normal doğum sırasında Can uzun süreler oksijensiz kalır. Sancılar sırasında olan bu durum uzun sürerse Can'da bazı hasarlar olabilir. Sezaryanda böyle bir tehlike yoktur.
Normal doğum sırasında ıkınmalara ve zorlanmalara bağlı olarak rahim ve idrar kesesi sarkmaları olur. Uterus ağzı yırtıklara bağlı akıntı şikayetleri olabilir. Rahim ağzının genişlemesine bağlı olarak cinsel ilişkide eski zevk kalmayabilir. Sezaryan ile bu sakıncalar ortadan kalkmıştır.
Çoğu zaman normal doğum sonrası çekilen sıkıntılar sezaryan'a göre daha fazla olur. Epizyotomi dikişleri şişer, mikrop kapabilir. Anne otururken ve dışkılarken siddetli sancı yapabilir. Dikişler iltihap kaparsa epizyotomi kesisi açılabilir ve aylarca süren sıkıntılar doğurur.
Sezaryan esnasında uterus veya yumurtalıklarda mevcut myom, kist gibi oluşumları çıkarma şansı doğar, Anne ikinci bir ameliyat olasılığından kurtulur.
Sezaryan ile daha zeki bebekler...
Ancak sezaryan ile doğumun en büyük amacı doğacak çocukların zeka ve akıl yönünden geri kalmamasını sağlamaktır.
Can anne karnında uterus içinde bulunmaktadır. Can Anne'ye göbek kordonu ve plasenta aracılığıyla bağlıdır.
Doğum eylemi başladıktan sonra sancılar sırasında göbek kordonu sıkışabilir ve bebeğe giden kan ve oksijen miktarı azalabilir. Bu durumda Can'ın beynindeki hücreler ölmeye başlar. Bu olay zamanında farkedilmeyip gerekli önlem alınmazsa bebek tüm ömrü boyunca sakat ya da geri zekalı olabilir. Bu geri zekalılık çoğu zaman farkedilmeyecek kadar hafif olur. Ancak çocuk büyüyüp okula gitmeye başladıktan sonra zeka eksikliği belirmeye başlar. Derslerde, okullara giriş sınavlarında başarı gösteremez.
Sezaryanın riskleri...
Herşeye rağmen sezaryan bir operasyondur. Karın açılmaktadır. Karın içi iltihaplanma riski her zaman vardır. Dikişlerde, ciltaltında kanama ve iltihap ile karşılaşılabilir.
Sezaryan ile kan kaybı normal doğuma göre daha fazladır. 2. veya 3. kez yapılan sezaryanlar 1. lere göre daha risklidir. Çünkü ilk sezaryandan yapışıklıklar kalmıştır. Idrar kesesi yukarı kaymış olabilir. Idrar kesesinin veya idrar yollarının zedelenme riski vardır.
Sezaryan sonrası dikiş bölgesindeki sancılar 3-4 gün devam eder ve Anne'nin hareketlerini ve emzirmesini güçleştirir.
Genel anestezi ile yapılan sezaryanlarda anesteziye bağlı sıkıntılar olabilir. Bu şekilde sezaryan ile doğum yapanlarda Anne ölüm oranı vajinal doğuma göre 3-4 kat fazladır.