Kadınlar Kulübü'nde, en son şahit olduğum, "2. kadın" olayı; beynimde, ruhumda tarif edimeyeceğim bir deprem, bir çöküş yarattı.
İki gündür, sabah ezanlarına kadar uyuyamadım, yemek yiyemedim, gülemedim...
Bilgisayarın başına defalarca oturdum; ve bilgisayarı açmadan kalktım...
Şahit olduklarım, beni o kadar üzdü ki; anlayabilir misiniz bilmiyorum!!...
Neredeyse, gün aşırı; bir öncekinden daha güçlü kalemlerle ortaya çıkan ve kaleminin gücünü kullanarak, kendini mazlum göstermeye çalışan, bizlerden kendisine hak vermemizi bekleyen 2. kadın konulu üyeler, her seferinde daha güçlü seslerle varlık göstermeye başladılar...
Aşklarının büyüklüğünden, aşklarının gücünden yola çıkarak; bizi zayıf noktamızdan vurmaya çalıştılar...
Aşkı da ayaklar altına aldılar...
Aile kavramının gücünü görmezlikten geldiler...
Bunu yaparken; kendilerini o kadar saf ve masum göstermeye çalıştılar ki; herhalde kendileri bile, hikayelerindeki mazlum kadın olduklarına inandılar...
Birlikte oldukları erkeklerin; evli olduğunu ilk başlarda bilmediklerini; öğrendiklerinde ise aşklarına yenik düştükleri masalına bizleri inandırmaya çalışan, güya kader kurbanları, bizden destek beklediler...
Nasıl bu hale gelindi? Ahlak yargılarımız, nasıl bu kadar zayıfladı?... Bilmiyorum...
Aile, evlilik, sadakat kavramlarını savunmak zorunda kalmamız, inanılmaz derecede korkunç....
Halbuki biz; "Aile" kavramı en sağlam ve en güçlü milletiz...
Daha ilkokul sıralarında: "Aile, toplumun temel taşıdır. Toplumun çekirdeğidir.." diye öğretildi bize...
Ailenin bozulmasıyla; felaketin, aynı şey olduğu öğretildi...
Öyleyse nerden çıktı, bu 2. kadınlar? Ne yapmaya çalışıyorlar?
Neden kendilerini sürekli, haklı olarak göstermeye çalışıyorlar?
Nasıl her geçen gün, kalemleri daha da güçleniyor?
Niçin periyodik süreçlerle, ortaya çıkıp duruyorlar?
Neden, binlerce üyesi olan bir paylaşım sitesinde, sürekli olarak, yaşadıklarını kaleme dökme gereği duyuyorlar?
Anlam veremiyorum....
Günümüzün, en güçlü silahı internet... Hem, öyle bir silah ki; bir toplumun köküne dinamit koyup patlatabilir...
Paylaşım siteleri aracılığıyla; biz kadınlar üzerinde oynanan çok büyük bir oyun var...
Sanki bilinçli bir el tarafından; kadınların değer yargıları zayıflatılmaya çalışılıyor..
Dikkat edin; Kadınlar Kulübü Üyeleri!!!
Siz, sayıları binleri bulan bir topluluksunuz...
Maddenin, en küçük birimi atomdur; atomun yapısının bozulmasıyla, madde yok edilmiş olur...
Atomu bozmanın yolu ise; merkezinde bulunan çekirdeği bozmaktan geçer...
Aile bozulunca; toplum bozulmuş olur.. Aileyi bozmanın yegane yolu ise kadınları değiştirmekten geçer...
Sizler, atomun çekirdeklerisiniz; sizlerin bozulmasıyla; Türk toplumu yok olmaya mahkumdur...
Çünkü bir kadın; kendisinden sonra gelecek olan, kadınları (anneleri) ve erkekleri (babaları) yetiştirendir...
Bir kadın, gelecek nesillere şekil verendir...
Kadınların ahlak yapısını bozarsanız; bir milleti rahatlıkla alt edebilirsiniz...
Ahlaki değerlerimizle oynanan, çelik çomak oyunlarına izin vermeyin...
Bizlere bu oyunları oynayan bilinçli güçlere; ister "Dış güçler!" deyin; ister "Bir örgüt!" deyin; ister "Sapıklaşmış bir tarikat!" deyin, ne derseniz deyin...
Lütfen dikkat edin!!...
Ailenize sahip çıkın! Eşlerinize sahip çıkın!
Kendi değer yargılarınıza sahip çıkın!
Çocuklarınızı eğitirken; aldatmanın ve aldatılmanın korkunç felaketini anlatın...
Mutluluğun yolunun, çok eşlilikten geçmediğini; bunun yalnızca, felaketler zincirinin bir halkası olduğunu anlatın...
Gücünüz yettiğince; sesiniz çıktığınca....
Kötü giden bir evlilik varsa; başka kollarda teselli bularak değil; meşru yollara başvurarak bitirmenin tek çözüm olduğunu, tüm benliğinizle kavrayın; kavratın...
"Gözünün üstünde kaşın var." diyerek; eşinizle aranızda soğukluk oluşmasına izin vermeyin...
"Ortak zevkler; Ortak ilgi alanları!" söylemlerini ağzınıza sakız etmeyin...
Eşlerinizin hoşunuza gitmeyen yönleri; eğer "Ahlaki tabular ya da Kaba kuvvet!" gibi kabul edilemez durumlar değilse, görmezlikten gelmeye çalışın; ya da elinizden geldiği kadar yumuşak yollarla değiştirmeye uğraşın...
Değiştiremiyorsanız, kabul etmeye çalışın...
Sizin gibi; eşinizin de farklı bir birey olduğunu; farlı zevklerin ve beğenilerin olmasının son derece doğal olduğunu unutmayın...
Çocuklarınızı yetiştirirken; bir anlık zevklere, ya da duygusal kararsızlıklara, çalkantılara yenilmeyecek kadar güçlü; iradeli; sağlam bir mantık yapısıyla yetiştirin...
Lütfen arkadaşlar!!
2. kadınların; eşlerini aldatanların, aldatmaya sebep olanların, seslerinin yükselmesine izin vermeyin...
Üzerinde yaşadığınız toprak hatrına!!!!