Kötü biri değil zaten evet. Ben de bu ilişkide kendimi tanımaya başladım. Kendimi odun sanardım, baya romantikmişim. Sabırsız sanırdım, bu adama aylardır sabrediyorum. Arada ağır konuşuyorum yine anlamıyor düzelmiyor.
ben de değişemezdim. çünkü değişim denen şey bir yere kadar. huyunu 180 derece döndüremezsin.
mesela atıyorum sevgilim benden daha fazla konuşup ilgilenmemi istese evet bunu yapardım. önem gösterirdim, uğraşırdım. sevgililer gününe değer verdiğini söylese ona romantik sözler söylerdim.
ama öyle hediyeler, sürprizler beklerse yapamam mesela. beceremem. bunalırım. 1-2 uğraşırım sonra salarım gider.
“bu nasıl sevgi, çiçek kaç para?!” deme. ben eski sevgilime ne kadar aşıktım, ama hiç çiçek yollamak aklımdan geçmedi.
siz de şimdi oturup konuşsanız, kutlarız bu günü vs deseniz ama adam sözle dahi olsa kutlamadı diye kırılsan anlayacam. bi kıytırık sözü çok gördü diye üzülebilirsin.
ama anladığım kadarıyla aranızda “ben önem veriyorum, kutlarız” muhabbeti geçmemiş. bak çok samimi söylüyorum ben de sevgilimle aramda 14 şubat muhabbeti geçirmediysem hiç gidip ona romantikli mesaj atmam. bu onu sevmediğimi göstermiyor ki. bu zamana kadar ona sevgililer gününe önem verdiğin söylememen, bunu hiç konuşmamış olmanız garip ayrıca.
ha eğer önceden konuştuysanız sen haklısın evet.
görüyorum kendini yıpratıp duruyorsun.
ama dediğim gibi; bu adamı uğraşıp “düzeltsen” bile hiçbi zaman senin istediğin seviyeye gelemeyecek.
belki ilerde mesaj atacak ama hediye almayacak mesela.
ya da hediye almaya başlayacak ama hep çiçek yollayacak ve sen bu sefer “kendimi özel hissetmiyorum, bu ne?” moduna geçeceksin.
şunu da kabul ediyorum; beklentilerin fazla şeyler değil. eğer bunları yaşamak istiyorsan hepsi de hakkın, yaşın da genç. şimdi yaşamazsan ne zaman yaşayacaksın?
ama bu adamı yontmakla uğraşma. yontsan yontsan nereye kadar yontabilirsin?
ya ayrıl, kendine göre birisini bul.
ya da beklentilerini düşürerek devam et.