12 yıllık hikayem...

Öncelikle merhaba arkadaşlar.
Uzun olacak biraz,şimdiden çok teşekkür ederim.
Nerden başlasam bilmiyorum. Karmakarışık bir hikayem var.
13 yaşında başladım çalışmaya, sorumsuz alkolik bir babam vardı. Okumak için çalışmak zorundaydım.
6 yıl boyunca hem okudum,hem çalıştım. Üniversıteyi kazandım fakat şehir dışı olduğu için babam yollamadı. Onun için okul demek masraf demekti çünkü, evde bitmeyen huzursuzluk ve kavgalar yüzünden evlenmeyi tercih ettim. 19 yaşında çok erken yapılmış ama bunun pişmanlığını çok sonradan fark edeceğim bir evlilik oldu.
2007 de evlendik. Aşk evliliğiydi. Ben 19 eşim ise 26 yaşındaydı. Ailelerimiz açısından son derece şanslıydık, her iki tarafta üzerine düşen herseyi yaptı, inanılmaz bir uyum içinde evliliğimizi gerçekleştirdik.
İlk bir kaç yıl hersey güzeldi.
Hemen çocuk düşünmüyorduk. Benim aklımda zaten üniversite okumak vardı, açıktanda olsa okuyacaktım. Annem çok istemişti ve onun da desteği ile ( harç ücretimi sağolsun o haletti) 2 yıllık bir fakülteyi bitirdim ve sigorta şirketinde işe başladım.
Sonra çocuk istemeye karar verdik, denedik olmadı 1 yılın sonunda tahliller tetkikler derken erkek infertilitesi raporu çıktı, sorun eşimdeydi, tüp bebek yaptırmaya karar verdik.
Bu süreçte ona çok destek oldum, sorunun ikimize ait olduğunu , birlikte çözeceğimizi telkin ettim, maddi manevi hep yan yana olacaktık.
Ben tedaviye başlarken evliliğimizin 4.yılındaydık.
Bu süreçte eşimin hal ve hareketleri oldukça değişmişti. Eve geç gelmeye başlamıştı, benimle iletişimi çok kopuktu.
Uyuşturucu kullandığını öğrendim. Esrar içiyordu.
Ve sonradan öğrendim ki zaten başından beri içiyormuş. Çok kızdım,çok öfkelendim. Ben bir evladımız olsun diye uğraşırken onun bu yaptığı şey beni çok sarstı. Ve nasıl onca zaman nasıl fark etmedim bilemiyorum. Özür diledi, bir daha kullanmayacağım dedi, yalvardı yakardı, annesine söz verdi, erkek sözü dedi ve ben bi şans verip zaten başladığım tedavime devam ettim. Bu tedaviden bir oğlumuz oldu.
Hersey iyi gidiyordu, bana çok yardımcı oluyordu.
Ama arada bir yine içiyor mu diye kontrol ediyordum belli etmeden. Bir yanlış yapanın bin doğrusuna şüphe edilirmiş ya ben de hep şüphe içindeydim.
Oğlum 3-4 yaşlarına geldiğinde yine eşimde değişimler başladı, geç gelmeye sürekli dışarı çıkmaya başladı, hemen hemen her Cumartesi dışarı çıkıyor sabahlara kadar gelmiyordu.
Yine uyuşturucu kullandığını öğrendim.
Esrardan başka birsey yoktu, yani esrarla başlayıp onunla devam ediyordu , bir üst level’a çıkmadı ama bu bile beni deli ediyordu. Artık bir çocuğumuz vardı ve bırakması gerekiyordu, aile terapisti, psikolog ne bulduysam 1 kereden fazla gitmedi.
İyiden iyiye zıvadan çıkmaya başladı. Evinden işine işinden evine gidip arada arkadaşları ile çıkan adam gitti yerine sürekli dışarda olmak isteyen, tek başına tatil yapmak isteyen bi adam geldi.
Benimle de çıkıyordu ama arkadaşları ile çok daha fazla vakit geçiriyor ve artık esrar içtiğini kimseden saklamıyordu. ( Aileden)
Artık kesinlikle beni aldattığından şüpheleniyordum.
Tam anlamıyla dedektifliğe soyundum. Uydudan gittiği yerleri takip ettim, şifresini bilmediğimi sandığı telefonunu kurcaladım, sosyal medya hesaplarını kontrol ettim, Aylarca didikledim ama hiçbirsey bulamadım.
Bu arada tabi ki normal yaşantımız sürüyordu bir yandan da arada birlikte dışarı da çıkıyorduk, konsere de gidiyorduk, tatile de. Beni her daim sevdiğini söylüyor bunu da fazlası ile belli ediyordu, hala ediyor.
Oğlumuz 5.5 yaşına geldiğinde imkansız birsey oldu ve doğal yoldan tedavisiz 2. Bebeğe hamile kaldım. Tıbben imkansız gibi birseydi bu. Ama oldu.
Eşim öğrenince havalara uçtu. 2.üniversiteyi de okuyup bitirmiş, çalışma hayatına atılmak üzereydim.
Doğurup doğurmamak arasında kaldım.
Bir tarafta İnişli çıkışlı bir evlilik, bir tarafta benim artık ekonomik özgürlüğümü elde etme hayalim, bir tarafta sil baştan 2.çocuk. Arada sıkıştım kaldım. Nihayetinde onca yıl sonra gelmiş başımın üstünde dedim ve doğurdum.
Küçük oğlum 16 aylık şuanda ve evliliğimizin 12.yılındayız. Bu uzun yıllar içinde çok yıprandım.
Çok uzun olmasın diye anlatmadım ama epeyce kavgamız oldu hem esrar yüzünden hem de eşimin özgürce istediği gibi yasama isteği yüzünden?
Eşim nasıl bir insan?
Çok çalışkan, esek gibi çalışır, evinin çocuklarının ve benim hiçbir ihtiyacını karsılamamazlık yapmaz.
Çocuklarına çok düşkün.
Aileme karşı son derece saygılı ve yardımsever.
Fakat gezmekten tozmaktan esrardan asla vazgeçmiyor.
Ben evde 2 çocukla uğraşırken o arkadaşlarıyla bi çıkıyor akşam 9 dan sabah 6 ya kadar.
Çocukların tüm sorumluluğu bende. Büyük oğlum 7 yaşında, dersleri ödevleri, bakımı bende , küçüğün keza öyle.
Küçük oğlum doğduktan sonra depresyona girdim.
Uyku uyumayan, meme bağımlısı, zor bir bebekti.
Daha 3 aylıkken eşim bizi bırakıp 3 günlüğüne tatile gitti mesela.
Her seferinde ben bunaldım, çok yoruluyorum bahanesi oldu.
Dediğim gibi aldatma olayını 12 yılda hiç görmedim, en ufak birsey yakalayamadım. Tatile diye gittiğinde bile uydudan takip ettim fakat nerdeyim dediyse orada çıktı, sürekli görüntülü aradı, yok yani yaptıysa da ben bi emare bulamadım.
Sevdiğini her zaman söyler, belli eder, özel gümlerimi unutmaz, sen de çık ben çocuklara bakarım der ama ben çıktıysam bir gün o arkasından 5 gün çıkar.
Çok zayıfladım. 75 kilodan 51 e düştüm.
Nasıl bir evlilik bu çözemedim ben.
Bi yandan bakınca güzel bir yandan bakınca çok kötü. Bazen çok mutluyum bazen çok mutsuz.
Mutsuzluğum birazda doğum sonrası eve tıkılıp kalmak, ben evdeyim eşim gezmelerde. Bu durumda acayip canımı sıkıyor.
İyi bir insan mı evet. Neşeli, eğlenceli, her Pazar mutlaka dışarı çıkarız, cinsel anlamda da bir sorumuz yok ama dediğim gibi gezmesi tozması , keyfi yaşantısı beni tüketti artık.
Çok konuştum kendisi ile, dedim ki bak ben ayağına pranga vurayım , her daim dip dibe olalım demiyorum , arada tabi ki çıkacaksın, ama vakitli git vakitli gel, 9 da çıkıyorsan 12-1 gibi evde ol.
Bir de ben güvenmek istiyorum sana dedim.
Ben seni de çocuklarımı da üzecek birsey asla yapmam, yapmadım da , yapsaydım emin ol anlardın diyor , ben seni çok seviyorum ama gezmeyi de seviyorum diyor. Sen de çıkmak istediğinde buyur çık bakarım çocuklara diyor ama ne ara çıkacağım emen bir bebeğim varken !
Esrar konusunda da içtiğim tek şey o, başka da ağzıma birsey sürmüyorum, onu da arada bir denk geldiğinde içiyorum diyor, çok istikrarlı bir iş hayatı olduğunu başka birsey kullansa bu istikrarı sürdüremeyeceğini söylüyor. Ispatı da buymuş!
Az evvel büyük oğlanı uyutmaya götürdü, kapıdan onları dinledim, çok mutlu bir aile olduğumuzu, her daim bizim yanımızda olduğunu falan anlatıyordu, yanlarına gittim , sen de gel hayatım dedi, öptü sarıldı ne güzel kokuyorsun sen dedi. Çok mutlu oldum ama bilemiyorum ne kadar sürer.
Yarın Pazar babanın mezarına gidip ziyaret edelim, şöyle bir derleyip toparlayalım, evimize alışveriş yapalım , çocukları parka götürelim ailecek vakit geçirelim dedi.
Anlatacaklarım bu kadar.
Teşekkür ederim.
Öncelikle
Öncelikle merhaba arkadaşlar.
Uzun olacak biraz,şimdiden çok teşekkür ederim.
Nerden başlasam bilmiyorum. Karmakarışık bir hikayem var.
13 yaşında başladım çalışmaya, sorumsuz alkolik bir babam vardı. Okumak için çalışmak zorundaydım.
6 yıl boyunca hem okudum,hem çalıştım. Üniversıteyi kazandım fakat şehir dışı olduğu için babam yollamadı. Onun için okul demek masraf demekti çünkü, evde bitmeyen huzursuzluk ve kavgalar yüzünden evlenmeyi tercih ettim. 19 yaşında çok erken yapılmış ama bunun pişmanlığını çok sonradan fark edeceğim bir evlilik oldu.
2007 de evlendik. Aşk evliliğiydi. Ben 19 eşim ise 26 yaşındaydı. Ailelerimiz açısından son derece şanslıydık, her iki tarafta üzerine düşen herseyi yaptı, inanılmaz bir uyum içinde evliliğimizi gerçekleştirdik.
İlk bir kaç yıl hersey güzeldi.
Hemen çocuk düşünmüyorduk. Benim aklımda zaten üniversite okumak vardı, açıktanda olsa okuyacaktım. Annem çok istemişti ve onun da desteği ile ( harç ücretimi sağolsun o haletti) 2 yıllık bir fakülteyi bitirdim ve sigorta şirketinde işe başladım.
Sonra çocuk istemeye karar verdik, denedik olmadı 1 yılın sonunda tahliller tetkikler derken erkek infertilitesi raporu çıktı, sorun eşimdeydi, tüp bebek yaptırmaya karar verdik.
Bu süreçte ona çok destek oldum, sorunun ikimize ait olduğunu , birlikte çözeceğimizi telkin ettim, maddi manevi hep yan yana olacaktık.
Ben tedaviye başlarken evliliğimizin 4.yılındaydık.
Bu süreçte eşimin hal ve hareketleri oldukça değişmişti. Eve geç gelmeye başlamıştı, benimle iletişimi çok kopuktu.
Uyuşturucu kullandığını öğrendim. Esrar içiyordu.
Ve sonradan öğrendim ki zaten başından beri içiyormuş. Çok kızdım,çok öfkelendim. Ben bir evladımız olsun diye uğraşırken onun bu yaptığı şey beni çok sarstı. Ve nasıl onca zaman nasıl fark etmedim bilemiyorum. Özür diledi, bir daha kullanmayacağım dedi, yalvardı yakardı, annesine söz verdi, erkek sözü dedi ve ben bi şans verip zaten başladığım tedavime devam ettim. Bu tedaviden bir oğlumuz oldu.
Hersey iyi gidiyordu, bana çok yardımcı oluyordu.
Ama arada bir yine içiyor mu diye kontrol ediyordum belli etmeden. Bir yanlış yapanın bin doğrusuna şüphe edilirmiş ya ben de hep şüphe içindeydim.
Oğlum 3-4 yaşlarına geldiğinde yine eşimde değişimler başladı, geç gelmeye sürekli dışarı çıkmaya başladı, hemen hemen her Cumartesi dışarı çıkıyor sabahlara kadar gelmiyordu.
Yine uyuşturucu kullandığını öğrendim.
Esrardan başka birsey yoktu, yani esrarla başlayıp onunla devam ediyordu , bir üst level’a çıkmadı ama bu bile beni deli ediyordu. Artık bir çocuğumuz vardı ve bırakması gerekiyordu, aile terapisti, psikolog ne bulduysam 1 kereden fazla gitmedi.
İyiden iyiye zıvadan çıkmaya başladı. Evinden işine işinden evine gidip arada arkadaşları ile çıkan adam gitti yerine sürekli dışarda olmak isteyen, tek başına tatil yapmak isteyen bi adam geldi.
Benimle de çıkıyordu ama arkadaşları ile çok daha fazla vakit geçiriyor ve artık esrar içtiğini kimseden saklamıyordu. ( Aileden)
Artık kesinlikle beni aldattığından şüpheleniyordum.
Tam anlamıyla dedektifliğe soyundum. Uydudan gittiği yerleri takip ettim, şifresini bilmediğimi sandığı telefonunu kurcaladım, sosyal medya hesaplarını kontrol ettim, Aylarca didikledim ama hiçbirsey bulamadım.
Bu arada tabi ki normal yaşantımız sürüyordu bir yandan da arada birlikte dışarı da çıkıyorduk, konsere de gidiyorduk, tatile de. Beni her daim sevdiğini söylüyor bunu da fazlası ile belli ediyordu, hala ediyor.
Oğlumuz 5.5 yaşına geldiğinde imkansız birsey oldu ve doğal yoldan tedavisiz 2. Bebeğe hamile kaldım. Tıbben imkansız gibi birseydi bu. Ama oldu.
Eşim öğrenince havalara uçtu. 2.üniversiteyi de okuyup bitirmiş, çalışma hayatına atılmak üzereydim.
Doğurup doğurmamak arasında kaldım.
Bir tarafta İnişli çıkışlı bir evlilik, bir tarafta benim artık ekonomik özgürlüğümü elde etme hayalim, bir tarafta sil baştan 2.çocuk. Arada sıkıştım kaldım. Nihayetinde onca yıl sonra gelmiş başımın üstünde dedim ve doğurdum.
Küçük oğlum 16 aylık şuanda ve evliliğimizin 12.yılındayız. Bu uzun yıllar içinde çok yıprandım.
Çok uzun olmasın diye anlatmadım ama epeyce kavgamız oldu hem esrar yüzünden hem de eşimin özgürce istediği gibi yasama isteği yüzünden?
Eşim nasıl bir insan?
Çok çalışkan, esek gibi çalışır, evinin çocuklarının ve benim hiçbir ihtiyacını karsılamamazlık yapmaz.
Çocuklarına çok düşkün.
Aileme karşı son derece saygılı ve yardımsever.
Fakat gezmekten tozmaktan esrardan asla vazgeçmiyor.
Ben evde 2 çocukla uğraşırken o arkadaşlarıyla bi çıkıyor akşam 9 dan sabah 6 ya kadar.
Çocukların tüm sorumluluğu bende. Büyük oğlum 7 yaşında, dersleri ödevleri, bakımı bende , küçüğün keza öyle.
Küçük oğlum doğduktan sonra depresyona girdim.
Uyku uyumayan, meme bağımlısı, zor bir bebekti.
Daha 3 aylıkken eşim bizi bırakıp 3 günlüğüne tatile gitti mesela.
Her seferinde ben bunaldım, çok yoruluyorum bahanesi oldu.
Dediğim gibi aldatma olayını 12 yılda hiç görmedim, en ufak birsey yakalayamadım. Tatile diye gittiğinde bile uydudan takip ettim fakat nerdeyim dediyse orada çıktı, sürekli görüntülü aradı, yok yani yaptıysa da ben bi emare bulamadım.
Sevdiğini her zaman söyler, belli eder, özel gümlerimi unutmaz, sen de çık ben çocuklara bakarım der ama ben çıktıysam bir gün o arkasından 5 gün çıkar.
Çok zayıfladım. 75 kilodan 51 e düştüm.
Nasıl bir evlilik bu çözemedim ben.
Bi yandan bakınca güzel bir yandan bakınca çok kötü. Bazen çok mutluyum bazen çok mutsuz.
Mutsuzluğum birazda doğum sonrası eve tıkılıp kalmak, ben evdeyim eşim gezmelerde. Bu durumda acayip canımı sıkıyor.
İyi bir insan mı evet. Neşeli, eğlenceli, her Pazar mutlaka dışarı çıkarız, cinsel anlamda da bir sorumuz yok ama dediğim gibi gezmesi tozması , keyfi yaşantısı beni tüketti artık.
Çok konuştum kendisi ile, dedim ki bak ben ayağına pranga vurayım , her daim dip dibe olalım demiyorum , arada tabi ki çıkacaksın, ama vakitli git vakitli gel, 9 da çıkıyorsan 12-1 gibi evde ol.
Bir de ben güvenmek istiyorum sana dedim.
Ben seni de çocuklarımı da üzecek birsey asla yapmam, yapmadım da , yapsaydım emin ol anlardın diyor , ben seni çok seviyorum ama gezmeyi de seviyorum diyor. Sen de çıkmak istediğinde buyur çık bakarım çocuklara diyor ama ne ara çıkacağım emen bir bebeğim varken !
Esrar konusunda da içtiğim tek şey o, başka da ağzıma birsey sürmüyorum, onu da arada bir denk geldiğinde içiyorum diyor, çok istikrarlı bir iş hayatı olduğunu başka birsey kullansa bu istikrarı sürdüremeyeceğini söylüyor. Ispatı da buymuş!
Az evvel büyük oğlanı uyutmaya götürdü, kapıdan onları dinledim, çok mutlu bir aile olduğumuzu, her daim bizim yanımızda olduğunu falan anlatıyordu, yanlarına gittim , sen de gel hayatım dedi, öptü sarıldı ne güzel kokuyorsun sen dedi. Çok mutlu oldum ama bilemiyorum ne kadar sürer.
Yarın Pazar babanın mezarına gidip ziyaret edelim, şöyle bir derleyip toparlayalım, evimize alışveriş yapalım , çocukları parka götürelim ailecek vakit geçirelim dedi.
Anlatacaklarım bu kadar.
Teşekkür ederim.
merhaba canım yazdıklarını okudum ve aslında mutlu bir hayatın olduğunu düşündüm. çok gezmesini dert edecek bir durum yok. arkadaşların da dediği gibi o bir baba sen bir annesin ve çocugun sana babadan daha çok ihtiyacı var. meme ister senin sıcaklığını ister o yüzden gezme işlerini büyüyünce sen de yaparsın. bir de çocuklar büyüecek genç olacaklar ben babamdan biliyorum, evlatlar büyüyünce daha da sakinleşir eve bağlanır erkekler.annemde babam hakkında anlatırdı ben inanmazdım yaptıklarına çünkü biz küçükken yapmış biz büyükçe kötü davranışlarını bırakmış.eşinin esrar işine gelince esrar insanı yumuşatır ve sakinleştirir. araştırırsan yurtdışında pek çok yerde tedavi amaçlı kullanıldığını görürsün. kimyasal uyuşturucu kullanmasın buna dikkat etmeni tavsiye ederim. zaten kendi de söylemiş ben daha fazla içsem işimde istikrarı kaybederim diye haklı da. bana kalırsa sen dertlenmek için dert üretiyosun kendine. ne hayatlar var maddi zorluklar çeken, eş dayağı yiyen,aileden şiddet gören, hayırsız evlatlarla uğraşan... bunları düşün ve şükürler olsun de. beterin beteri vardır. Rabbim herşeyin hayırlısını versin diyelim.
sevgiler..
 
Benimde cevremde esrar icin arkadaşlarım var- hepsi hem cok iyi hemde başarılı insanlar (hepsi akademisyen) teenager zamanlarimda bende iciyordum. Yaklasik 3-4 sene kullandim. Haftada 2 veya 3 defa. Asla daha sert bir maddeye ne ilgi duydum nede denedim- Birakmamin tek sebebi- esrarin benim üstümde olan etkisiydi. Yani ben mal gibi oluyordum- öyle eylenceli şen şakrak değilde uyukulu ve donuk.
Asla uyusturucuya zararsiz diyemem ama emin olun toplum gözünde normal olarak görülen alkol ve nikotinden daha masum.

Eşiniz evde ve cocuklarin önünde yapmadığı sürece tolere edilebilir- bu tabiki benim özel fikrim.
Çok haklısın canım. benimde arkadaşlar içiyordu.ve çok da efendi insanlardı . yaşları da büyük . sadece çok küçük yaşta başlayanlar için biraz daha zor olur çünkü başka şeylere yönelebilirler.
 
Benimde cevremde esrar icin arkadaşlarım var- hepsi hem cok iyi hemde başarılı insanlar (hepsi akademisyen) teenager zamanlarimda bende iciyordum. Yaklasik 3-4 sene kullandim. Haftada 2 veya 3 defa. Asla daha sert bir maddeye ne ilgi duydum nede denedim- Birakmamin tek sebebi- esrarin benim üstümde olan etkisiydi. Yani ben mal gibi oluyordum- öyle eylenceli şen şakrak değilde uyukulu ve donuk.
Asla uyusturucuya zararsiz diyemem ama emin olun toplum gözünde normal olarak görülen alkol ve nikotindenas daha masum.

Eşiniz evde ve cocuklarin önünde yapmadığı sürece tolere edilebilir- bu tabiki benim özel fikrim.
Mutlaka zararları vardır. Ben de buna çok üzülüyorum zaten. Eşim de aksine içtiğinde acayip neşeli oluyor içmediğinde normal. Yani yoksunluk belirtisi çekip sinirli ve asabi olmuyor.
 
En çok da babanızın ölmüş olması ve mezarına gidecek olmanız dikkatimi çekti .
Aileme çok düşkündür.
Erkek kardeşimiz olmadığı için herseylerine eşim koşturur. Gerçi ben de onun ailesine karşı saygılım.
Aileler konusunda en şanslı çiftlerdeniz diyebilirim.
İki tarafta hep iyiliğimizi ister.
 
Arada bir kullanıyor diyorsunuz,ve evet bir level üst düşüncesi fazlasıyla yıpratıcı olmuştur.Ama şu varki eğer ileri gitseydi yani esrar bağımlılğı harici daha farklı bağımlılıklar edinseydi şimdiye kadar çoktan edinirdi diye düşünüyorum tabi ki garantisi yok yalnız siz onun hayat standardını koruduğunu bu bağımlılığın sağlık kısmını geçiyorum diğer iş hayatını sekteye uğratmadığını belirtmişsiniz bu da oldukça istikrarlı bir kişilik olduğunu düşündürtüyor.Siz sorun olarak görüyorsunuz ama daha zararlı olan bağımlılığa şahit olduğumdan bana nedense eğer kendisine bir noktada dur diyebiliyor ise(başka bağımlılıklar edinmiyor ise) bu bağımlılıktan kurtulmak isyemiyorsa alışmalısınız demekten başka bir yol yok gibi geliyor.Belki bu düşüncemden ötürü topa tutulurum,ama ben olsam 12 yıldır sineye çektiğim genel olarak iyi bir eş dediğim insanı hayatımdan çıkartmazdım.Diğerlerinin yanında çok masum kalıyor....
Evet hemen hemen 17-18 yıldır içiyor bekarlıkla birlikte. 2001 den beri de ayni iş yerinde.
Çok mecbur kalmadıkça işini aksatmaz ama yine de keşke içmeseydi.
 
Ne kadar kibar ne kadar iyi davrandigin bir onemli yok! Uyusturucu bagimlisi bir adam cocuklarinin zerre degeri varsa gozunde o adami cocuklarindan uzak tutarsin. Bu arada bir bagimliya hic bir sekilde guvenemezsin
Haklısın ama boşanmış olsam bu adam çocuklarını görmeyecek mi? Yatılı göndereceğim? Bu sefer kontrolü tamamen kaybetmeyecek miyim?
 
Haklısın ama boşanmış olsam bu adam çocuklarını görmeyecek mi? Yatılı göndereceğim? Bu sefer kontrolü tamamen kaybetmeyecek miyim?
Hayir mahkemede uyusturucu bagimlisi oldugunu soylersen hic bir hakim zaten vermez cocugu babaya. Cok isterse gunduz vakti kalabalik ortamlarda bir kac saat basinda sen varken gorebilir asla tek birakamazsin.
 
Esrar tam olarak nasıl bir madde etkileri ne bilemiyorum. Ama sonuç olarak uyuşturucu. Her şey tamam da bu önemli bir sorun tedavi olmalı
 
Çok haklısın canım. benimde arkadaşlar içiyordu.ve çok da efendi insanlardı . yaşları da büyük . sadece çok küçük yaşta başlayanlar için biraz daha zor olur çünkü başka şeylere yönelebilirler.

Şimdi doğruya doğru. Konusahibi eşim eve bakmiyor, çocuklara ve bana karşı agresif, paralari esrara yatırıyor...ilgisiz vs. yazmış olsaydi benim tepkim cok farkli olurdu. Bazi insanlar hadsiz oluyorlar...yani nasil içkiyi totosunla icen varsa bu esrar olayida aynisi.
Konusahibinin eşininin, zevk amacli, haftada 1 veya 2 kere içtiğini saniyorum. Tabiki icmese cok daha iyi olurdu ama sinirlarini yaklaşık 20 yildir korumuş- bu yaşına kadar başka şeylere yönelmediyse bundan sonrada yönelmez galiba.
Tabiki tercih meselesi ama bence bu durum tolere edilebilir.
 
Mutlaka zararları vardır. Ben de buna çok üzülüyorum zaten. Eşim de aksine içtiğinde acayip neşeli oluyor içmediğinde normal. Yani yoksunluk belirtisi çekip sinirli ve asabi olmuyor.

Tabiki her maddenin vücuda zarari var- esrarinda kesinlikli var. Şimdi belki saçma gelecek ama eşin şeker bagimlisida olabilirdi. Herşeyin fazlasi kesinlikle zarar. Benim yaşadığım ülkede doktorlar recete ile veriyorlar mesela (bazi hastaliklarda). Bu demek degilki hepimiz gönül rahatıyla icelim. Ama senin anlatmalarindan yola cikarak esin bende "keş" izlenimi uyandirmadi.
 
Arkadaşlar hepinize çok teşekkür ederim değerli yorumlarınız için .
Arada bir derdim var bölümünü okurdum dün de okurken bir anda yazmak istedim, içimden geldi.
Akıl akıldan üstündür farklı fikirler olur düşüncesi ile yazdım birazda niyetim dertleşmekti çok sağolun.
İyi ki yazmışım.


Çocuklar durmadığı için tek tek cevap veremiyorum onun içinde hepinizden özür dilerim.

Eşim 2001 den beri aynı şirkette. Çok zorda kalmadıkça işini aksatmaz. Çalışmayı çok seviyor.
Benim esrar içtiğini öğrendiğimde en büyük korkum ya başka şeylere meyil ederse idi, korktuğum başıma gelmedi ama bunda benim de payım çok çünkü her zaman iyiyi doğruyu telkin ettim, çocuklarımız oldu omlarında varlığı eşimi hep başka şeylere sürüklemekten alı koydu. Belki bu kadar emek vermeseydim bambaşka bir hikaye olurdu,bilemiyorum.

Boşanmayı çok düşündüm. Eşimin ailesine de bu durumu söyledim ama onlar her zaman yanımda olduklarını , boşanırsam eşimin daha kötü durumlara düşeceğini söylediler, sonuçta bekarlık daha bi rahatlık demek.

Eşimle ilk evlendiğimiz yıllar çocuğumuz olmadığı için her yere giderdik, onun gittiği gördüğü çoğu ortamı ben de gördüm. Ama çoluk çocuk olunca mecburen geri planda kaldım. Eşim fırsat buldukça çıktı engel olmadım, hakkıdır dedim, fakat sürekli geç gelmeye ve çıkmaya başlayınca bu duruma itiraz ettim.
Sonuçta ben iki çocukla uğraşırken onun sürekli dışarda olması ne kadar doğru?
Konuşa konuşa gezme işini hallerim sayılır eskiye oranla daha az çıkıyor ama mesele sadece çıkması da değil çok da geç bir saatte gelmesiydi, ona da dedim ki 9 da gidiyorsan sabahın köründe değil 2-3 gibi en geç evde ol.
Nasıl bir bünyesi var bilmiyorum esrarın etkisi mi onu da bilmiyorum ama sabah 6 da da gelse ertesi gün Pazar günü yani sabah 8-9 gibi çocuklarla birlikte kalkıyor, kahvaltı yapar yapmaz dışarı çıkıyoruz, çocukları gezdir , eve alışveriş yap, arkadaşlarımızın yanına gidiyoruz mesela çocuklar oynasın diye tüm sorumluluğunu yerine getiriyor 3 saat uyku ile.
Bazen acıyorum nasıl dayanıyor diye bazen de banane ya sabaha kadar gezmeseydi,bana mı sordu diyorum.

Dediğim gibi arada derede bir evlilik.
Etrafıma bakıyorum aldatanı var, çalışmayanı var , döveni söveni var , o zaman iyi bari bizimkinde bunlar yok diyorum , bi yandan da 40 yaşına merdiven dayamış bu adam niye yaşı gibi davranmıyor diyorum.
Bi yandan bitireyim bu evliliği diyorum bi yandan artıları eksilerine ağır basıyor.
Derdimi anlatabiliyor muyum bilmiyorum. Arafta kaldım. Mesela ihanet olsa kesindir boşanırsın, evine bakmasa çalışmasa boşanırsın, ama bizim durum çok daha muallak.

Dün akşam konuştuk biraz. 2.bebek plansız geldi tabi. Tıbbi yönden bizim doğal olarak bebek sahibi olmamız imkansız gibi birseydi. Keza 12 yılda zaten bir sefer hamile kaldım doğal yollardan. O da küçük oğlum ve doğurdum. Doğmasaydı işe başlayacaktım, spora gidiyordum, sosyal bi hayatım vardı , ha iyi ki olmuş çok seviyorum ama plansız bi anda dahil olduğu için benim açımdan zor oldu. Tam büyüğü büyütüp rahat ettim derken ikinci beni eve bağladı, bir de kimsede durmuyor, kucağımdan inmiyor, sürekli emmek istiyor, haliyle bu da yıprattı beni.
Eşimde 1-2 seneye çok rahat edeceğimizi, yine birlikte çıkacağımızı söyleyip duruyor.
Bilmiyorum bekli de lohusa sendromundan çıkamadım henüz.
 
Esrar konusuna yorum yapmayacağım ama eşini nedense kötü göremedim. Belki bir yerip bir övdüğün içindir:) ama ne bileyim gezmesi dışında negatif bir olay anlatilmadigi için olduğu gibi kabul et diyesim geldi. Ya da diğer alternatifler belli. Bir insan değişse 12 senede on kere değişirdi
 
Ben artık eşimin esrar dışında başka şeylere yöneleceğini sanmıyorum. Evet ilk öğrendiğimde aklıma çok acayip seyler geldi ama zamanla ikna oldum. 12 yılda yapacağı varsa yapardı, nerdeyse 20 yıldır aynı yolun yolcusu.
Alkolde kullanıyor ama çok nadir senede 3-5 anca.
 
Esrar konusuna yorum yapmayacağım ama eşini nedense kötü göremedim. Belki bir yerip bir övdüğün içindir:) ama ne bileyim gezmesi dışında negatif bir olay anlatilmadigi için olduğu gibi kabul et diyesim geldi. Ya da diğer alternatifler belli. Bir insan değişse 12 senede on kere değişirdi
Ben de arada övüp arada dövüyorum :)
Aslında kötü bir insan değil ama alışkanlığı kötü.
Evet kendine zarar veriyor, ama ben onu seviyorum kendisine zarar vermesi otomatik bana ve çocuklarına da zarar vermesi demek.
İnsan çocuk sahibi olunca kendisine daha iyi bakmalı.
 
Şimdi doğruya doğru. Konusahibi eşim eve bakmiyor, çocuklara ve bana karşı agresif, paralari esrara yatırıyor...ilgisiz vs. yazmış olsaydi benim tepkim cok farkli olurdu. Bazi insanlar hadsiz oluyorlar...yani nasil içkiyi totosunla icen varsa bu esrar olayida aynisi.
Konusahibinin eşininin, zevk amacli, haftada 1 veya 2 kere içtiğini saniyorum. Tabiki icmese cok daha iyi olurdu ama sinirlarini yaklaşık 20 yildir korumuş- bu yaşına kadar başka şeylere yönelmediyse bundan sonrada yönelmez galiba.
Tabiki tercih meselesi ama bence bu durum tolere edilebilir.
haklısın canım düşüncelerime tercuman oldu . benim de bahsetmek istediğim buydu.
 
Aileme çok düşkündür.
Erkek kardeşimiz olmadığı için herseylerine eşim koşturur. Gerçi ben de onun ailesine karşı saygılım.
Aileler konusunda en şanslı çiftlerdeniz diyebilirim.
İki tarafta hep iyiliğimizi ister.
Babanızın küçükken bu kadar zora sokarak büyümenize sebep olmasına rağmen mezarına gitmenizi kastettim
 
Ben artık eşimin esrar dışında başka şeylere yöneleceğini sanmıyorum. Evet ilk öğrendiğimde aklıma çok acayip seyler geldi ama zamanla ikna oldum. 12 yılda yapacağı varsa yapardı, nerdeyse 20 yıldır aynı yolun yolcusu.
Alkolde kullanıyor ama çok nadir senede 3-5 anca.
aman alkol hepsinden beter canım. aslında alkolun yasaklanması lazım. içki bütün kötülüklerin anasıdır. boşuna denilmemiş içkisi yoksa kurtarılır yani. çünkü içki insanları agresifleştiriyor. ve sonra pişman olacağı şeyler yapıyor insanlar.
 
Ben de arada övüp arada dövüyorum :)
Aslında kötü bir insan değil ama alışkanlığı kötü.
Evet kendine zarar veriyor, ama ben onu seviyorum kendisine zarar vermesi otomatik bana ve çocuklarına da zarar vermesi demek.
İnsan çocuk sahibi olunca kendisine daha iyi bakmalı.
aslında bu konuda sana katılıyorum. işin içine çocuk girdimi kendinden fedakarlık etmeli kesinlikle. ozaman siz emir eder gibi yapın al çocuğa sen bak bugün. şu işi sen yap gibi. belki yaptırabilirsiniz. biraz dominant olmayı deneyin
 
Babanızın küçükken bu kadar zora sokarak büyümenize sebep olmasına rağmen mezarına gitmenizi kastettim
Babam rahmetli yine de rahmet diliyorum çekilir bir adam değildi. Alkolik ve kumarbazdı, günlerce eve gelmez, doğru dürüst çalışmazdı, annem büyüttü bizi.
Şimdi babamla eşimi kıyaslıyorum eşim ondan bin kat daha iyi geliyor bana. Belki de babamdan dolayı eşime karşı bu kadar sakinim. Hani beterin beterini gördüğüm için.
 
Arkadaşlar hepinize çok teşekkür ederim değerli yorumlarınız için .
Arada bir derdim var bölümünü okurdum dün de okurken bir anda yazmak istedim, içimden geldi.
Akıl akıldan üstündür farklı fikirler olur düşüncesi ile yazdım birazda niyetim dertleşmekti çok sağolun.
İyi ki yazmışım.


Çocuklar durmadığı için tek tek cevap veremiyorum onun içinde hepinizden özür dilerim.

Eşim 2001 den beri aynı şirkette. Çok zorda kalmadıkça işini aksatmaz. Çalışmayı çok seviyor.
Benim esrar içtiğini öğrendiğimde en büyük korkum ya başka şeylere meyil ederse idi, korktuğum başıma gelmedi ama bunda benim de payım çok çünkü her zaman iyiyi doğruyu telkin ettim, çocuklarımız oldu omlarında varlığı eşimi hep başka şeylere sürüklemekten alı koydu. Belki bu kadar emek vermeseydim bambaşka bir hikaye olurdu,bilemiyorum.

Boşanmayı çok düşündüm. Eşimin ailesine de bu durumu söyledim ama onlar her zaman yanımda olduklarını , boşanırsam eşimin daha kötü durumlara düşeceğini söylediler, sonuçta bekarlık daha bi rahatlık demek.

Eşimle ilk evlendiğimiz yıllar çocuğumuz olmadığı için her yere giderdik, onun gittiği gördüğü çoğu ortamı ben de gördüm. Ama çoluk çocuk olunca mecburen geri planda kaldım. Eşim fırsat buldukça çıktı engel olmadım, hakkıdır dedim, fakat sürekli geç gelmeye ve çıkmaya başlayınca bu duruma itiraz ettim.
Sonuçta ben iki çocukla uğraşırken onun sürekli dışarda olması ne kadar doğru?
Konuşa konuşa gezme işini hallerim sayılır eskiye oranla daha az çıkıyor ama mesele sadece çıkması da değil çok da geç bir saatte gelmesiydi, ona da dedim ki 9 da gidiyorsan sabahın köründe değil 2-3 gibi en geç evde ol.
Nasıl bir bünyesi var bilmiyorum esrarın etkisi mi onu da bilmiyorum ama sabah 6 da da gelse ertesi gün Pazar günü yani sabah 8-9 gibi çocuklarla birlikte kalkıyor, kahvaltı yapar yapmaz dışarı çıkıyoruz, çocukları gezdir , eve alışveriş yap, arkadaşlarımızın yanına gidiyoruz mesela çocuklar oynasın diye tüm sorumluluğunu yerine getiriyor 3 saat uyku ile.
Bazen acıyorum nasıl dayanıyor diye bazen de banane ya sabaha kadar gezmeseydi,bana mı sordu diyorum.

Dediğim gibi arada derede bir evlilik.
Etrafıma bakıyorum aldatanı var, çalışmayanı var , döveni söveni var , o zaman iyi bari bizimkinde bunlar yok diyorum , bi yandan da 40 yaşına merdiven dayamış bu adam niye yaşı gibi davranmıyor diyorum.
Bi yandan bitireyim bu evliliği diyorum bi yandan artıları eksilerine ağır basıyor.
Derdimi anlatabiliyor muyum bilmiyorum. Arafta kaldım. Mesela ihanet olsa kesindir boşanırsın, evine bakmasa çalışmasa boşanırsın, ama bizim durum çok daha muallak.

Dün akşam konuştuk biraz. 2.bebek plansız geldi tabi. Tıbbi yönden bizim doğal olarak bebek sahibi olmamız imkansız gibi birseydi. Keza 12 yılda zaten bir sefer hamile kaldım doğal yollardan. O da küçük oğlum ve doğurdum. Doğmasaydı işe başlayacaktım, spora gidiyordum, sosyal bi hayatım vardı , ha iyi ki olmuş çok seviyorum ama plansız bi anda dahil olduğu için benim açımdan zor oldu. Tam büyüğü büyütüp rahat ettim derken ikinci beni eve bağladı, bir de kimsede durmuyor, kucağımdan inmiyor, sürekli emmek istiyor, haliyle bu da yıprattı beni.
Eşimde 1-2 seneye çok rahat edeceğimizi, yine birlikte çıkacağımızı söyleyip duruyor.
Bilmiyorum bekli de lohusa sendromundan çıkamadım henüz.
canım hiçkimse dört dörtlük değildir.bence dışarıdan gelme saatlerını değiştirdiyse gerisi olur gider. Hadi ayrıldın diyelim; iki çocukla beraber kalcaksın hem de çalışmıyorsun. ve onları çok iyi ilgilenen babalarından mahrum bırakacaksın. bence birşeye karar vermeden önce iyi ölçüp tartmak lazım.
 
X