- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
Türk dizileri eşliğinde zenginliğe giriş
26/01/2016 05:00
Facebook'ta Paylaş
RADİKAL - Günün birinde zengin olmayı, parayla ilgili tüm dertlerin sona ermesini mi istiyorsunuz? Haklısınız. İstemeyen mi var? Milyonlarca insan zenginlik hayalleri kuruyor ama aralarında çok azı bunu başarabiliyor. Neden? Yeteri kadar akıllı, şanslı olmadıkları mı için? Hayır. Zenginlik bir zihniyet meselesi çünkü.
İşte biz de sizlerden hiçbir yardımı esirgemedik; yerli dizilerimize göre, zenginliğin ekranda nasıl temsil edildiğine yönelik bir rehber hazırladık. Televizyonda kontrol, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi zenginin elinde. Geride kalan sıradan insanlar ise onların nasıl giyindiğini, âşık olduğunu, çocuklarını, entrika çevirdiklerini ve ne denli berbat olduğunu izliyor. Ola ki zengin olmak gibi bir hayaliniz varsa, söyleyeceklerimize kulak kabartın.
Diziler sosyete için bir gelir kapısı. Örneğin 'Paramparça' Ebru Mengenecioğlu’na ait Edip Efendi Yalısı’nda çekiliyor.
EVDE TERLİK GİYMEK YOK!
Bir kere öyle rahat ediyorum diye kendinizi dizi çıkmış eşofmanla hayal etmekten vazgeçin. Sabahın köründe bile olsa, yapılı saçlar, tam takım kıyafet ve topuklu ayakkabılarla dolaşılacak. Evde terlik giymek yok. Fakirler evde çorapla, terlikle gezer. Örnek mi istiyorsunuz? 'Paramparça’da Gülseren’in (Nurgül Yeşilçay) eviyle, Dilara’nın (Ebru Özkan) evine bir bakın mesela.
Yatak çarşafları muhakkak koyu renk ve saten olacak. Zengin kadınların geniş bir gecelik sabahlık koleksiyonu vardır. Bunlar da satendir. Evleri iyi ısıtıldığı için kış ortasında bunları giyince üşümezler. Gençlerin odasına gelince, zengin evlerde çocukların yaşı 16 olsa bile ille çift kişilik yatakları olur. Çocukların adı Kılsu, Yünsu gibi bir şey olur.
Şamdanlar, kadehler, sırt dekolteli elbiseler tamamdır inşallah? Ucuz mumlarla bizi kandırmaya kalkmayın lütfen.
ZENGİN DEDİĞİN HA BİRE MASAYI TERK EDER
Kahvaltı sofrasında muhakkak portakal suyu olacak. Çaylar, fincanda içilecek. Öyle ince belli çay bardağını falan unutun. Sabahları elbette ev halkı iş yerine değil holdinge gider. Ya da çiftlikte yaşıyor olabilirler.
Masayı terk etmek zengin sofralarında sıklıkla görülen bir davranıştır. Bir kere, zenginler sessizdir. Yemek yerken çok konuşmazlar, çünkü mesafelilerdir. Birisi diğerine laf soktuğu zaman hiç tahammül edemezler, diğeri hemen masadan kalkar gider. 'Kördüğüm’de Ali Nejat (İbrahim Çelikkol), hiç "Beybabam da fularını takmış karşımda oturuyor, ne güzel ailecek kahvaltı ediyoruz" demiyor mesela. Lank diye masadan kalkıyor. Zenginler, zaten çok yemek yemezler. Yani göbekli zengin diye bir şey de olmaz. O kiloları hemen verin. Sessizlikten bahsederken, zenginler çoğu zaman küçük sesleriyle konuşur. O yüzden siz de hep içinizden konuşun.
'Kördüğüm'de Ali Nejat’ın babasının çalışma odası.
ÇALIŞANLARLA YÜZ GÖZ OLMAK YOK!
Evde yemek yapmayı unutun. Bu işleri yapmak için evde çalışan insanlar var. Çalışanlarla öyle yüz göz olmak yok. Onları olur olmaz azarlayın. Zaten onların tek sevinç kaynağı sizin için yaptıkları yemeklerin yenmesinden ibaret. Benden söylemesi, sabahtan akşama kadar sizin dedikodunuzu yapıyorlar ve ne yaptığınızı acayip merak ediyorlar. Sakar bir tanesi geçenlerde servis yaparken 'Gecenin Kraliçesi’nde Selin’in (Meryem Uzerli) beyaz elbisesinin üzerine yemek döktü, evin hanımı Hüma (Seda Akman) neredeyse onu avizeye asacaktı. Neyse ki seksen kere özür diledi de idamdan kurtuldu.
Hiç kolay boşanamazlar. Ortada paylaşılması büyük bir para ya da taraflar birbiri hakkında önemli bilgilere sahip olduğu için işler uzar da uzar. 'Kara Sevda'da Nihan (Neslihan Atagül) ve kocası Emir Kozcuoğlu (Kaan Urgancıoğlu) da zengin mesela. Böyle, iç yağı gibi donuk bir çift. Ömürlerini birbirine diş bileyerek geçiriyorlar.
Sportif bir tipseniz eğer öyle futbol, yüzme gibi şeylerle vakit kaybetmeyin. Yüksek sınıflar sofistike sporları sever. Yabancı bir dizide oynasaydınız polo, kroket gibi şeyler önerecektik ama konumuz yerli diziler olduğuna göre golf oynayabilir; avcılık, binicilik yapabilirsiniz ya da yarış pilotu olabilirsiniz.
Gördüğünüz gibi kimse eşofmanla oturmuyor burada. Zaten birazdan o masanın üzerine oyuncakları koyan çocuktan da kurtulacaklar.
HAVUZUM OLMADAN ASLA!
Havuzsuz bir evde oturmayı düşünmeyin bile. Örneğin 'Güneşin Kızları’nın ilk bölümünde kızlar zengin olmadıkları için daha eve ilk geldikleri gün havuzun içine düşüp rezil olmuşlardı. Sonra zaman içinde havuzun tillahı oldular , o ayrı. Diyelim ki yalıda oturuyorsunuz ve havuzu yok, o zaman bir yerde bir çiftlik eviniz olur. Onun da havuzu oluyor haliyle.
ZENGİN EVİ 'DELİSİZ' OLMAZ
Her evin bir delisi vardır. Kendisinden utanılır, durumu etraftan gizlenir ve rezaletleri ört bas edilir. İlaçlarını içmeyip yastığın altı, çekmece, peçetenin içinde falan saklaması önemli. Bu kişileri kontrol etmek için düzenli olarak tımarhaneye kapatmakla edebilirsiniz. 'Kördüğüm’de evin büyük kızı Feyza (Tülay Günal) bu kontenjandan mesela. Feyza’nın sırf ilaçlarını alıp almadığını kontrol etmesi ve ona sakin olmasını söylemek için evin içinde peşinde gezen bir psikiyatristi var. Mamafih pek yaramadı, Feyza çığırından çıkınca kendini akıl hastanesinde buldu.
Siz siz olun evinizden yalı, konak diye bahsedin. 'Eve Dönüş’te mesela, Yusuf (Cansel Elçin) ve Leyla’nın (Dilşad Çelebi) paylaştığı evin orta sınıf bir yer olduğunu, evde hiç çalışan olmamasından anlıyoruz. Boğaz manzaralı bir rezidansta otlu motlu, portakal sulu bir kahvaltı ediyorlar, ama o ne? Kendi çaylarını kendileri koyuyorlar! Halbuki Canan (İpek Erdem) ve Kürşad’ın (Tardu Flordun) oturduğu ev öyle mi ya? Onlar, evlerinden konak diye bahsediyorlar.
Hiç öyle 'Sopranos’unki gibi evde tekir kedi olur mu? İnsan Danua falan alır.
EVİNİZDEKİ HAYVANA DİKKAT
Son olarak, o tekiri de atın. 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın tanıtım fotoğraflarında Meryem’in (Deniz Çakır) tekir kedisi vardı ama ne oldu, bir işe yaradı mı sorarım size? Artık zenginsiniz, kediniz de ona göre olmalı. Şöyle daha cins bir kedi seçin.
http://www.radikal.com.tr/hayat/turk-dizileri-esliginde-zenginlige-giris-1500033
26/01/2016 05:00
Facebook'ta Paylaş
RADİKAL - Günün birinde zengin olmayı, parayla ilgili tüm dertlerin sona ermesini mi istiyorsunuz? Haklısınız. İstemeyen mi var? Milyonlarca insan zenginlik hayalleri kuruyor ama aralarında çok azı bunu başarabiliyor. Neden? Yeteri kadar akıllı, şanslı olmadıkları mı için? Hayır. Zenginlik bir zihniyet meselesi çünkü.
İşte biz de sizlerden hiçbir yardımı esirgemedik; yerli dizilerimize göre, zenginliğin ekranda nasıl temsil edildiğine yönelik bir rehber hazırladık. Televizyonda kontrol, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi zenginin elinde. Geride kalan sıradan insanlar ise onların nasıl giyindiğini, âşık olduğunu, çocuklarını, entrika çevirdiklerini ve ne denli berbat olduğunu izliyor. Ola ki zengin olmak gibi bir hayaliniz varsa, söyleyeceklerimize kulak kabartın.
EVDE TERLİK GİYMEK YOK!
Bir kere öyle rahat ediyorum diye kendinizi dizi çıkmış eşofmanla hayal etmekten vazgeçin. Sabahın köründe bile olsa, yapılı saçlar, tam takım kıyafet ve topuklu ayakkabılarla dolaşılacak. Evde terlik giymek yok. Fakirler evde çorapla, terlikle gezer. Örnek mi istiyorsunuz? 'Paramparça’da Gülseren’in (Nurgül Yeşilçay) eviyle, Dilara’nın (Ebru Özkan) evine bir bakın mesela.
Yatak çarşafları muhakkak koyu renk ve saten olacak. Zengin kadınların geniş bir gecelik sabahlık koleksiyonu vardır. Bunlar da satendir. Evleri iyi ısıtıldığı için kış ortasında bunları giyince üşümezler. Gençlerin odasına gelince, zengin evlerde çocukların yaşı 16 olsa bile ille çift kişilik yatakları olur. Çocukların adı Kılsu, Yünsu gibi bir şey olur.
ZENGİN DEDİĞİN HA BİRE MASAYI TERK EDER
Kahvaltı sofrasında muhakkak portakal suyu olacak. Çaylar, fincanda içilecek. Öyle ince belli çay bardağını falan unutun. Sabahları elbette ev halkı iş yerine değil holdinge gider. Ya da çiftlikte yaşıyor olabilirler.
Masayı terk etmek zengin sofralarında sıklıkla görülen bir davranıştır. Bir kere, zenginler sessizdir. Yemek yerken çok konuşmazlar, çünkü mesafelilerdir. Birisi diğerine laf soktuğu zaman hiç tahammül edemezler, diğeri hemen masadan kalkar gider. 'Kördüğüm’de Ali Nejat (İbrahim Çelikkol), hiç "Beybabam da fularını takmış karşımda oturuyor, ne güzel ailecek kahvaltı ediyoruz" demiyor mesela. Lank diye masadan kalkıyor. Zenginler, zaten çok yemek yemezler. Yani göbekli zengin diye bir şey de olmaz. O kiloları hemen verin. Sessizlikten bahsederken, zenginler çoğu zaman küçük sesleriyle konuşur. O yüzden siz de hep içinizden konuşun.
ÇALIŞANLARLA YÜZ GÖZ OLMAK YOK!
Evde yemek yapmayı unutun. Bu işleri yapmak için evde çalışan insanlar var. Çalışanlarla öyle yüz göz olmak yok. Onları olur olmaz azarlayın. Zaten onların tek sevinç kaynağı sizin için yaptıkları yemeklerin yenmesinden ibaret. Benden söylemesi, sabahtan akşama kadar sizin dedikodunuzu yapıyorlar ve ne yaptığınızı acayip merak ediyorlar. Sakar bir tanesi geçenlerde servis yaparken 'Gecenin Kraliçesi’nde Selin’in (Meryem Uzerli) beyaz elbisesinin üzerine yemek döktü, evin hanımı Hüma (Seda Akman) neredeyse onu avizeye asacaktı. Neyse ki seksen kere özür diledi de idamdan kurtuldu.
Hiç kolay boşanamazlar. Ortada paylaşılması büyük bir para ya da taraflar birbiri hakkında önemli bilgilere sahip olduğu için işler uzar da uzar. 'Kara Sevda'da Nihan (Neslihan Atagül) ve kocası Emir Kozcuoğlu (Kaan Urgancıoğlu) da zengin mesela. Böyle, iç yağı gibi donuk bir çift. Ömürlerini birbirine diş bileyerek geçiriyorlar.
Sportif bir tipseniz eğer öyle futbol, yüzme gibi şeylerle vakit kaybetmeyin. Yüksek sınıflar sofistike sporları sever. Yabancı bir dizide oynasaydınız polo, kroket gibi şeyler önerecektik ama konumuz yerli diziler olduğuna göre golf oynayabilir; avcılık, binicilik yapabilirsiniz ya da yarış pilotu olabilirsiniz.
HAVUZUM OLMADAN ASLA!
Havuzsuz bir evde oturmayı düşünmeyin bile. Örneğin 'Güneşin Kızları’nın ilk bölümünde kızlar zengin olmadıkları için daha eve ilk geldikleri gün havuzun içine düşüp rezil olmuşlardı. Sonra zaman içinde havuzun tillahı oldular , o ayrı. Diyelim ki yalıda oturuyorsunuz ve havuzu yok, o zaman bir yerde bir çiftlik eviniz olur. Onun da havuzu oluyor haliyle.
ZENGİN EVİ 'DELİSİZ' OLMAZ
Her evin bir delisi vardır. Kendisinden utanılır, durumu etraftan gizlenir ve rezaletleri ört bas edilir. İlaçlarını içmeyip yastığın altı, çekmece, peçetenin içinde falan saklaması önemli. Bu kişileri kontrol etmek için düzenli olarak tımarhaneye kapatmakla edebilirsiniz. 'Kördüğüm’de evin büyük kızı Feyza (Tülay Günal) bu kontenjandan mesela. Feyza’nın sırf ilaçlarını alıp almadığını kontrol etmesi ve ona sakin olmasını söylemek için evin içinde peşinde gezen bir psikiyatristi var. Mamafih pek yaramadı, Feyza çığırından çıkınca kendini akıl hastanesinde buldu.
Siz siz olun evinizden yalı, konak diye bahsedin. 'Eve Dönüş’te mesela, Yusuf (Cansel Elçin) ve Leyla’nın (Dilşad Çelebi) paylaştığı evin orta sınıf bir yer olduğunu, evde hiç çalışan olmamasından anlıyoruz. Boğaz manzaralı bir rezidansta otlu motlu, portakal sulu bir kahvaltı ediyorlar, ama o ne? Kendi çaylarını kendileri koyuyorlar! Halbuki Canan (İpek Erdem) ve Kürşad’ın (Tardu Flordun) oturduğu ev öyle mi ya? Onlar, evlerinden konak diye bahsediyorlar.
EVİNİZDEKİ HAYVANA DİKKAT
Son olarak, o tekiri de atın. 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın tanıtım fotoğraflarında Meryem’in (Deniz Çakır) tekir kedisi vardı ama ne oldu, bir işe yaradı mı sorarım size? Artık zenginsiniz, kediniz de ona göre olmalı. Şöyle daha cins bir kedi seçin.
http://www.radikal.com.tr/hayat/turk-dizileri-esliginde-zenginlige-giris-1500033